tatil-sepeti
Ata sporlarında Etnospor rüzgârı

Dünya Etnospor Konfederasyonu ve Küçükçekmece Belediyesinin geleneksel sporları yeniden canlandırarak ve kültürü yaşatmak için kolları sıvadı. Gerçekleşen etkinliklerin yeni halkası ise Etnospor Kültür Festivali oldu. 26 Ağustos 2016’da görkemli bir açılışla kapılarını açan ve 3 gün boyunca devam eden festival ata sporlarına olan ilgiyi artırdı. 11 SPOR DALI Festivalde 11 spor dalından yurt içi ve yurt dışından, toplam 20 takım yer aldı. Atlı okçuluk, yağlı güreş, cirit, gökbörü, mangala gibi birçok geleneksel oyunun sporcuları festival boyunca görsel şölen sundu. ER MEYDANI Etnospor Kültür Festivali’nde Harun Doğan, Ali Işık Yıldızlar, İsa Göçen, Orhan Okulu gibi er meydanının usta isimleri; Yusuf Kilci ve Janset Genel gibi atlı okçuluğun istikbal vaat eden yeteneklerini ve hünerlerini sergiledi. GELENEK AKTARILDI Yapılan çalışmalar doğrultusunda dev bir kompleks içerisinde kurulan 35 kıl çadırdan oluşan bir oba ve bir çarşı meydana getirildi. Kültür mirasına sahip çıkmak adına ustaların ellerinden çıkan dokumalar, çömlekler ve türlü bezemeler yapıldı. Çocuklar ve yetişkinler için gerçekleştirilecek atölye çalışmaları sayesinde nesilden nesle bu eserler aktarılacak. ORTA ASYA GELENEKLERİ Dileyenin kendi çadırını kurup kalabildiği etkinlik alanında Orta Asya ve Anadolu’ya özgü şenlikler de yeniden hayat buldu. Etkinlikler kapsamında Okçular Tekkesi’nde uzman eğitmenlerin gözetiminde ok talimleri yapıldı. Çocuklara at sürme teknikleri ile konunun uzmanları tarafından belirlenen geleneksel 15 oyun öğretildi. BİR TÜRKİYE MOZAİĞİ Festival boyunca Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen katılımcılar gösterilerini sergiledi. Yüzlerce yıllık spor oyunları tekrar gün yüzüne çıktı. Festival kapsamında öne çıkan spor dalları şunlar oldu: Aşık: Geleneksel bir Türk spor dalı olan aşık koyun ve keçilerin arka bacaklarında bulunan dört yüzlü kemikle oynanıyor. Bu oyun hala Orta Asya Türk köylerinde aktif olarak oynanıyor. Mangala: Bir Türk zeka oyunu olarak bilinen mangala, iki kişiyle oynan bir taş oyunu olarak biliniyor. Eski Türk minyatürlerinde de bu oyunun tasvirlerine sık sık rastlanabiliyor. Mas güreşi: Ağaç güreşi de denilen mas güreşinde, iki sporcu arada bulunan bir tahtaya ayaklarını dayayarak, ortada bulunan sopadan tutuyor. Ayaklarından güç alarak rakibini yerden kaldıran kazanıyor. Fırıldak: Topaç olarak da bilinen bu oyunda amaç, fırıldağı en uzun süre döndürmek. Aba güreşi: Güreşçilerin sırtların aba giyerek ve bellerine kuşak bağlayarak yaptıkları bu sporda amaç rakibi sırt üstü yere yatırmak. Atlı okçuluk: Bu sporda ata binerken, bir yandan da ok atılması ve okun hedefi bulması amaçlanıyor. Hedef okçuluk: Bu spor dalında da en uzağa ok atmak hedef olarak belirleniyor. Yağlı güreş: Vücuda yağ sürülerek yapılan bu güreşte de hedef rakibi sırt üstü getirmek. Gökbörü: Bu oyunda da atla birlikte ortadaki oğlağı kapmak hedefleniyor.

05 Eylül 2016 Pazartesi

Deniz doldurularak yapılan ilk camii

HABER: FAHRİ SARRAFOĞLU Karaköy’den Tophane’ye doğru giderken hemen sağda ihtişamlı bir cami durur. Bu cami Mimar Sinan’ın elinden çıkan diğer eserler gibi nadide bir cami olup, farklı bir hikâyesi vardır. Padişah 3. Murat döneminde Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa tarafından yaptırılan bu nadide eserin en büyük iki özelliği var ki görenleri daha baştan şaşırtmaya yetiyor. İLK ÖRNEK Bu caminin en büyük iki özelliği; Denizden doldurularak yapılan ilk cami olması, ayrıca camiyi yaptıranın isteği üzerine ‘Ayasofya Camii’ model alınarak yapılan ilk camii olmasıdır. Camideki iki kitabeye göre, eser Hicri 988 (Miladi 1580) yılında yapıldı. Caminin türbe, medrese ve hamamdan oluşan bir de külliyesi bulunuyor. ŞAKA GERÇEK OLUYOR Caminin deniz doldurularak yapılmasının hikâyesi ise şöyle: Dönemin Padişahı Sultan 3. Murat, kendisinden cami yaptırmak için bir arsa isteyen Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa’ya şaka yollu, şu cevabı verir: “Paşa paşa, sen denizlerin adamısın. Camini denizlere yapsan ya …” Paşa, bunu önce anlayamaz ama Mimar Sinan, feraseti ile bunu çözer. Neticede deniz doldurularak yapılan ilk caminin de temelleri atılır. Kubbenin iki yanındaki yarım kubbeler, diğer iki yanındaki kemerler ve destek duvarlarıyla cami, Ayasofya’nın küçük bir maketi gibidir. Zaten camiyi gezerken bunu görebilirsiniz. Mihrap tarafındaki çiniler İznik’in parlak döneminin ürünüdür. Ayasofya’nın model alınmasının ardındaki sebep ise Kaptan-ı Derya Piyale Paşa’nın Mimar Sinan’dan, “Öyle bir cami yap ki yıllar boyu konuşulsun” talebidir. RESTORE EDİLDİ Kılıç Ali Paşa, câminin tamamlanmasından sonra yedi sene daha yaşadı. Vefatına kadar vakit namazlarını hep bu câmide kıldı. Bir sabah namazını yine camide kılıp fakirlere sadaka dağıtıp evine döndüğünde hastalandı. 92 yaşında vefat etti. Türbesi câminin yanında yer almaktadır. 2011 yılında ciddi anlamda restorasyon geçiren cami, türbe ve hamamı ile İstanbul’un çok değerli hazinelerinden biri olan Mimar Sinan’ın bu eseri, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. İTALYANLAR HEYKELİNİ DİKTİ İtalyanların bile sâhip çıkıp kendilerinden saydığı ve hatta adına en büyük meydanlara heykel diktikleri bir serdâr-ı âzam, bir kaptan-ı derya idi Kılıç Ali Paşa. İtalya’nın Calabria bölgesindeki La Castella kasabasında heykeltıraş Dinami’nin yaptığı Kılıç Ali Paşa heykelinde “Burada doğan ünlü Osmanlı denizcisi ve kaptan-ı deryâsı” yazısı bulunuyor. CERVANTES SİNAN’IN EMRİNDE Osmanlı leventlerine esir düşen İspanyol yazar Cervantes, İstanbul’a getirilmiş ve Tophane’deki Kılıç Ali Paşa Cami’nin inşasında taş taşıyarak Mimar Sinan’ın emrinde çalışmıştı. Yani meşhur eseri Don Kişot’u yazmadan önce, Osmanlı câmilerinde amelelik yapıyordu. Câmi 1580’de tamamlandı ve Cervantes, beş senelik esaret hayatından sonra nihâyet memleketine dönebildi. Hayatının kalan 36 yılını özgürce yaşadığını sanmayın. Ömrünün sonlarına doğru yazdığı ve kendi hayatıyla alay ettiği meşhur eseri Don Kişot’u yine hapishanede yazmıştı.

05 Eylül 2016 Pazartesi

OECD’nin şifresi İTO’da

HABER: SOYHAN ALPASLAN Avrupa Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) veri tabanı İstanbul Ticaret Odası’nda hizmet veriyor. Yerli ve yabancı iş dünyasının, akademisyenlerin OECD ülkelerinin veri tabanına ulaşabilmeleri için Türkiye’de iki adres var. Bunlardan biri Ankara’daki OECD Kütüphanesi diğeri de İstanbul Ticaret Odası (İTO) bünyesinde kurulu olan OECD Kütüphanesi. 2 BİN YAYIN OECD’nin dünyadaki başkentler dışında kurduğu ilk ve tek kütüphane olan İTO OECD kütüphanesinde ayrıca 2 binden fazla OECD yayını bulunuyor. Kütüphanede, OECD tarafından yayınlanmakta olan tüm kitaplar, süreli yayınlar, istatistikler ve raporlar basılı veya elektronik olarak bulunuyor. ÖZEL IP ŞİFRESİ İş dünyası ve akademisyenler İTO OECD Kütüphanesi’nden ancak İTO’ya gelerek yararlanabiliyorlar. Çünkü http:www.oecd-ilibrary.org adresindeki veri tabanına OECD tarafından tanımlanmış IP numaralı bilgisayardan özel şifre ile ulaşılabiliyor. http:www.oecd-ilibrary.org adresi özellikle akademisyenler için eşi bulunmaz bir bilgi hazinesi. 35 AVRUPA ÜLKESİ 35 OECD ülkesinin eğitimden istihdama, sağlıktan ekonomik yapısına kadar tüm sektörel bilgilerini İTO OECD Kütüphanesi’nde bulabilirsiniz. Ülkelerin devlet bütçelerine, risk yönetim yöntemlerine, yıllık istatistiki verilerine bu kütüphanedeki veri tabanından ulaşabilirsiniz. DÜNYA EKONOMİSİ İÇİN ÖNEMLİ KAYNAK İTO OECD Kütüphanesi’nde sadece örgütün üyesi bulunan 35 ülkenin değil birçok dünya ülkesine ve sektöre ait veri ve analiz bulabilmek mümkün. Kütüphane, internet üzerinde bulunmayan yayınları ve bilgileri arayan iş dünyasının, akademisyenlerin buluşma noktası olmaya devam ediyor. 55 YIL ÖNCESİNİN VERİLERİNE ULAŞIN OECD veri tabanında örgütün kuruluş yılı 1961 yılından bu yana işlediği tüm verilere ulaşabilmek mümkün. Örneğin 1963 yılında Birleşik Krallık’ın ekonomisini mi merak ediyorsunuz. Ya da 1961 yılının kasım ayında Amerika Birleşik Devletlerini mi? Ya da 1973 petrol krizinde hangi ülkede durum neydi bilgisini?

05 Eylül 2016 Pazartesi

İTO Fuar danışmanlığı desteği de veriyor

HABER: SOYHAN ALPASLAN İstanbul Ticaret Odası uluslararası düzeydeki ilk fuar organizasyonuna 1960 yılında başladı. İstanbul Sanayi Odası ve Ticaret Borsası’nın da dahil edildiği Fuarcılık Komitesi ile İTO Bulgaristan ve diğer komşu ülkelere katılım organizasyonları gerçekleştirdi. İTO yıllar geçtikçe fuarcılık faaliyetlerini çeşitlendirip, genişleterek hizmet çıtasını yükseldi. Firmalara yönelik katılım organizasyonlarının yanı sıra hedef ve uzak pazarlara yönelik Türk Ürünleri fuarlarını devreye sokan Oda, yurt içi ve yurtdışı fuar takvimini üyelerine duyurduğu gibi, stand konseptini de günün ihtiyaçlarına göre yeniledi. FİRMALAR YALNIZ DEĞİL Dünyanın farklı bölgelerindeki hedef pazarlara yönelen İTO’nun fuarcılık hizmetleri arasında danışmanlık hizmeti de bulunuyor. İhracat yapmak, yeni pazarlara açılmak isteyen ve bunu kendi imkanları ile yapması mümkün olmayan orta ve küçük ölçekli işletmelere danışmanlık yaparak yön gösteren İTO’yu arayan bir firma fuar katılımı ile sorularına cevap bulabiliyor. İHRACAT DENEYİMİ Firmalar böylece bu ve benzer sorular için Oda’dan aldıkları danışmanlık hizmeti ile fuarlara katılım kararını veriyor. İTO ile bir kez fuara katılan bir firma ihracat deneyimine de sahip oluyor. Yani küçük veya büyük, İstanbullu veya başka bir şehirli herhangi bir firma üzerinden göndereceği bir mail ile ya da ito.org.tr adresindeki ilgili telefonlardan İTO’ya merak ettikleri soruları sorabiliyorlar. HER TÜRK FİRMASI KATILABİLİYOR İstanbul Ticaret Odası’nın firmaların milli katılımını düzenlediği fuarlar ile Türk ihraç ürünleri fuarları, ülkenin dört bir yanındaki Türk firmalarına açık. Katılım için gerekli tek şart, firmanın sektörünün ve ürünlerinin ilgili fuara uygun olması. TİCARET ÜNİVERSİTESİ FUAR TANITIM EKİBİ İTO Fuar Tanıtım Takımı, İTO ve İstanbul Ticaret Üniversitesi Kariyer Planlama Merkezi işbirliği ile oluşturuldu. Takımdaki üniversite öğrencileri firmalara ziyaret ederek İTO ile fuarlara katılmanın sağlayacağı avantajlar hakkında bilgi veriyor. EN ÇOK SORULAN 10 SORU Küçük bir işletmeyim, ben de uluslararası bir fuara katılabilir miyim? İTO üyesi değilim, ben de fuarlara katılabilir miyim? Uluslararası fuarlara katılabilmem için sahip olmam gereken şartlar ne? Hangi sektörlerdeki ve ülkelerdeki uluslararası fuarlara katılmalıyım? Hangi uluslararası fuar için, nereden ne kadar destek alabilirim? Desteklerde İTO organizatör olarak yardımcı oluyor mu? İTO’nun verdiği ücretsiz hizmetler nelerdir? Fuarcılık işlemlerimde karşılaştığım sorunları nasıl çözebilirim? Fuarlarda potansiyel müşterilerle yüz yüze görüşme yapılıyor mu? Uluslararası fuar takvimini edinebilir miyim?

05 Eylül 2016 Pazartesi

İş dünyasında FETÖ temizliği

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Müşterek Konsey Toplantısı, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci’nin katılımıyla yapıldı. Bakanlık olarak iş dünyasıyla iş birliğine devam edeceklerini söyleyen Bakan Tüfenkci, terörle mücadeleye ve soruşturmalara dikkati çekti. Terör örgütleriyle mücadele ederken bir yandan da ekonomik iyileşmeye yönelik çalışmalar gerçekleştirdiklerini dile getiren Tüfenkci, “Ne yaparlarsa yapsınlar, üretmeye devam edeceğiz. Kim ne yaparsa yapsın, ekonomimizi büyütmeye devam ediyoruz. Buna da kesintisiz devam edeceğiz inşallah” değerlendirmesinde bulundu. Tüfenkci, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadelenin gerek kamu gerekse özel sektörde devam etmesi gerektiğine işaret etti. GEVŞEKLİK YOK Bakan Tüfenkci şunları söyledi “Buyapı (FETÖ) devlete sızdığı gibi oda ve borsalarımıza da şu veya bu nedenle sızmıştı. Bununla ilgili hükümet olarak direkt müdahaleden ziyade oda ve borsaların kendi içlerindeki yapıları ayıklamalarını istemiştik. Bugüne kadar 16 yönetim kurulu başkanı, 17 meclis başkanı, 442 meclis üyesi görevlerinden ayrılmış ve istifa etmiştir.Bu yaklaşık yüzde 5’e tekabül etmektedir. Bundan sonra da bu mücadeleyi sürdürüp, yapıya dahil olanları hızlı bir şekilde ayıklamamız lazım.” Tüfenkci, bu noktada bir gevşeklik hissedilmesi durumunda Bakanlık olarak devreye de girebileceklerine işaret etti. ÇIKAR GÖZETMİYORUZ Büyümeyi destekleyecek adımlar attıklarını dile getiren Bakan Tüfenkci, bu kapsamda yatırım teşviklerinin de artırıldığını söyledi. Ekonomi politikaları üretirken siyasi çıkar gözetmediklerini ve mali disiplinden taviz vermediklerini belirten Tüfenkci, “Özel sektörü teşvik etmeye devam edeceğiz. Merkez Bankamız faiz oranlarını aşağı çekmeye devam ediyor. Talebimiz, bankalarımızın da Merkez Bankasına uyarak, faiz politikalarını gözden geçirerek, reel sektörümüzü rahatlatması” şeklinde konuştu. TAM DESTEK TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da Türkiye’nin 100 sene öncesinebenzer istiklal ve istikbal mücadelesi verdiğini ifade ederek, “Çeşitli isimler altındaki terör örgütlerinin alçakça saldırılarının zaten hedefindeydik. 15 Temmuz’daysa bunlardan daha sinsi olan ama aynı hainlikteki FETÖ’yü gördük. Milletin dirayetiyle bu test başarıyla geçildi” diye konuştu. Oda ve borsaların, demokrasi mitinglerine katıldığını, gıda ve lojistik gibi çok çeşitli destekler verdiğini belirten Hisarcıklıoğlu, demokrasi mücadelesinin şehit ve gazileri için devlet tarafından başlatılan yardım kampanyasında camia olarak rekor kırdıklarını ifade etti. Hisarcıklıoğlu, “TOBB, odalar ve borsalar olarak 27 milyon lira yardım topladık. Daha da devam ediyoruz...Vatana, bayrağa ve demokrasiye sahip çıkan sizlerle, bu camiayla ayrıca iftihar ediyorum. Allah hepinizden razı olsun” dedi. 3 EKSENDE FAALİYET TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, darbe girişimi sonrasında faaliyetlerini 3 eksen üzerine oturttuklarını ve bu kapsamda yurt dışında algı yönetimi için resmi diplomasi sürecine destek sağladıklarını söyledi. Hisarcıklıoğlu, “Ayrıca 98 ülkedeki muhataplarımızla ve 25 çok uluslu iş örgütü ile temaslar kurduk.Yurt dışındaki bilgi kirliliğini kaldırmak için buralarda hızlı bilgilendirmeler gerçekleştirdik. Çin’de G-20 toplantısına katılım da bunlardan biri” dedi. Yerleşik yatırımcıların güvenini tesis etmenin ve yükseltmenin önemine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, bu çerçevede çeşitli toplantılar düzenlediklerini dile getirdi. Hisarcıklıoğlu, odaklandıkları diğer bir konunun reformlar olduğunu ifade ederek, yapısal reformlara veküresel rekabette kendilerini öne çıkaracak adımlara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduklarını söyledi.

05 Eylül 2016 Pazartesi