tatil-sepeti
Türk müteahhitler dünya 2’incisi

Uluslararası inşaat sektörü dergisi ENR’ın (Engineering News Record) müteahhitlerin bir önceki yılda ülkeleri dışındaki faaliyetlerinden elde ettikleri gelirleri esas alarak yayınladığı Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi listesinde 2014’te 42 olan Türk müteahhitlik firması sayısı 2015’te 40 oldu.Bu sayı ile Türkiye, 65 firma ile listede birinci sırada bulunan Çin’in ardından dünyada ikinci sıradaki yerini korudu. Üçüncü sırada 39 firma ile ABD yer aldı. PAZAR YÜZDE 4 AZALDI Küresel konjonktürde ve risk iştahında izlenen dalgalanmalar, küresel ekonomik belirsizlikten en çok etkilenen sektörlerin başında yer alan uluslararası inşaat sektöründeki etkisini arttırdı. Çin ekonomisi eksenli endişeler, küresel likidite koşullarında beklenen sıkılaşma ve sert gerileme trendini sürdüren emtia fiyatlarının da etkisiyle ‘En Büyük 250 Uluslararası İnşaat Firması’nın pazar büyüklüğü 2013’te 544 milyar dolarken 2014’te yüzde 4.1 azalarak 521.2 milyar dolarına indi. Pazar, geçen yıl da tekrar yüzde 4.1 azalarak 500.1 milyar dolara geriledi. İSTİKRARLI ARAYIŞ ENR’ın ‘İstikrarlı Pazarlar Aranıyor’ başlıklı bültenin açılış cümlesinde kaydettiği, “Çeşitli bölgelerdeki siyasi ve ekonomik belirsizlik, küresel firmaların sahip olduğu pazarları sarsıyor. Listede yer alan firmaların büyüklüğü, kendi ülkelerinin dışında, uluslararası ticaretteki varlıklarının da ölçütü oluyor. Birçok büyük firma, geçtiğimiz yıl sert dalgalanmalarla karşılaştı, önümüzdeki döneme yönelik güvenilir pazarlar yaratmak için çalışıyorlar” değerlendirmesi, küresel inşaat sektörüne ilişkin kaygıları özetliyor. PERFORMANS ARTTI Uluslararası müteahhitlik pazarının art arda iki yıl gerileme gösterdiği sürede Türk müteahhitlik firmalarının yurtdışında gösterdiği performans arttı. ENR listesindeki Türk firmalarının toplam pazar payı 2013’te yüzde 3.8 iken 2014’te yüzde 4.3’e, 2015’te ise yüzde 4.6’e çıktı. Çin, yüzde 19.3 ile en büyük pazar payına sahip olurken, İspanya’nın pazar payı yüzde 13.1’den yüzde 12.3’e geriledi. ABD’nin 39 firmasının pazar payı ise dünya genelinde yüzde 11.4’den yüzde 9.7’ye düştü.

26 Ağustos 2016 Cuma

Türk Eximbank’tan 18 ülkede 193 milyon dolarlık destek

Türk Eximbank Genel Müdürü Hayrettin Kaplan, bankanın, geçen yıl itibarıyla kredi ve sigorta programlarıyla tek başına Türkiye ihracatının yüzde 21’ine, toplam 30.3 milyar dolar destek sağladığını hatırlattı. Kaplam, “Bu yılın 8 ayında ise 18 ülkede alıcılara 193 milyon dolar orta-uzun vadeli alıcı kredisi ve sigorta desteği sunduk” dedi. NADİR KURUMLAR ARASINDA Kaplan, Türk Eximbank’ın dünyada doğrudan kredi ve sigorta desteğini birarada sunan sınırlı sayıdaki kurumdan biri olduğunu kaydetti. Kaplan, “Finansman maliyetinin yüksek olduğu ülkemizde Türk Eximbank’ın ihracat sektörüne verdiği toplam 30 milyar dolarlık desteğin yaklaşık üçte ikilik kısmı ihracatçılara verilen doğrudan kredi desteğinden oluşuyor. Üçte birlik kısmı ise alıcılara yönelik kısa ve orta vadeli sigorta ve doğrudan kredi desteğini kapsıyor” diye konuştu. 2015’TE 140 MİLYON DOLAR Kaplan, Türk Eximbank’ın alıcılara yönelik orta ve uzun vadeli sigorta ve doğrudan kredi alanındaki desteğini son üç yıldır artırdığını belirterek, geçen yıl 11 farklı ülkedeki alıcılara toplamda 140 milyon dolar destek sunduğunu ifade etti. 1.74 TRİLYON DOLARLIK SİGORTA, DOĞRUDAN KREDİ Dünyadaki ihracat destek kuruluşları geçen yıl alıcılara yönelik yüzde 91’i kısa vadeli (1.58 trilyon dolar) ve yüzde 9’u da orta-uzun vadeli (154 milyar dolar) olmak üzere toplam 1.74 trilyon dolarlık sigorta ve doğrudan kredi desteği sağladı. Böylece bu kuruluşlar küresel ihracatın yaklaşık yüzde 9.4’ünü destekledi. EN FAZLA ÇİN DESTEK OLDU Dünyada ihracat destek kuruluşu olan 67 ülke tarafından 2015’te alıcılara yönelik orta ve uzun vadeli sigorta poliçesi ve doğrudan kredi desteği toplamda 154 milyar dolar oldu. Desteği en çok sağlayan ilk 10 ülke sıralamasında Çin 51 milyar dolar ile lider oldu. Bu ülkeyi 15.9 milyar dolar ile Almanya ve 9.5 milyar dolar ile Güney Kore izledi. Fransa ise 7.6 milyar dolar ile dördüncü, Finlandiya 5.9 milyar dolar ile beşinci, ABD 5.8 milyar dolar ile altıncı, İtalya 5.4 milyar dolar ile yedinci, Hindistan 4.4 milyar dolar ile sekizinci, Japonya 4.4 milyar dolar ile dokuzuncu ve Brezilya da 4.2 milyar dolar ile onuncu ülke oldu.

25 Ağustos 2016 Perşembe

Kaynaklar dev fonla yatırıma akıtılacak

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tatile girmeden önce Genel Kurul’da kabul edilen ve yasalaşan Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Katma Değer Vergisi Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, önemli hükümler içeriyor. Kanuna göre ana faaliyet konusu fonların kurulması ve yönetimi için anonim şirket kurulacak. Fonun yönetimi Başbakanlık’ta olacak. KURULUŞ GEREKÇESİ Kanunda özellikle kamu otoritesi tarafından kullanılan ve verilen teşvikler ile emeklilik sistemi üzerinden büyüyen bir fon pazarı ve büyük bir varlık portföyüne sahip olduğu belirtildi. Fonun kuruluş gerekçesi şöyle açıklandı: “Hâlihazırda bu gelir ve fon fazlaları, çeşitli yatırım araçlarında değerlendiriliyor. Bu fonların uzun vadeli yatırımlarda kullanılmak üzere reel sektöre kanalize edilmesini sağlamak amacıyla bir üst fonda birleştirilmesi suretiyle, kalkınma planlarıyla ana çerçevesi çizilen 2023 hedeflerine sağlıklı bir şekilde ulaşılması hedefleniyor.” YATIRIMLARIN FİNANSMANI Söz konusu fon, ülkemizde planlanan büyük ölçekli yatırımların finansmanını sağlamakla kalmayacak aynı zamanda sermaye piyasalarının da gelişimine katkıda bulunacak. Fon sayesinde bankacı kurumların finans sektöründeki hâkim rolü azaltılarak, alt yapı ve gayrimenkul fonları gibi sermaye piyasası ürünleri de ön plana çıkarılabilecek. DALGALANMALARI ÖNLEYECEK Kanunun gerekçesinde yurtiçi ve yurtdışı finansal riskler nedeniyle yaşanan ekonomik dalgalanma dönemlerine dikkat çekildi. Gerekçede yabancı fon çıkışları neticesinde varlık fiyatlarında sert düşüşler yaşandığını belirtilerek, spekülatif döviz talebinin arttığı; piyasalarda likiditenin azaldığı kaydedildi. Finansal kırılganlıklara duyarlılığın arttığı durumlarda piyasaları dengede tutabilecek güçlü bir fonun bulunmasının Türkiye’nin uluslararası kredibilitesinin artmasını sağlayacağı ifade edildi. FONUN KAYNAKLARI Türkiye Varlık Fonu’nun kaynakları, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nca özelleştirme kapsam ve programında bulunan ve fona devrine karar verilen kuruluş ve varlıklar ile Özelleştirme Fonu’ndan fona aktarılmasına karar verilen nakit fazlasından oluşacak. Fonun kaynakları arasında Bakanlar Kurulu’nca fona aktarılmasına veya şirket tarafından yönetilmesine karar verilen kamu kurum ve kuruluşlarının tasarrufu altında bulunan ihtiyaç fazlası gelir, kaynak ve varlıklar ile fon tarafından yurtiçi ve yurtdışı sermaye ve para piyasalarından ilgili mevzuat kapsamında yer alan izin ve onaylar aranmaksızın sağlanan finansman ve kaynaklar da yer alacak. BAĞIMSIZ DENETİM Şirket ve şirket tarafından kurulacak diğer şirketler, Türkiye Varlık Fonu ve kurulacak alt fonlar bağımsız denetime tabi olacak ve şirket, Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında kurumsal yönetim düzenlemelerine uyacak. Şirket ve kurulacak diğer şirketler, Türkiye Varlık Fonu ve fon bünyesinde kurulacak alt fonların bağımsız denetiminden geçmiş yıllık mali tabloları ile faaliyetleri, Başbakan tarafından görevlendirilecek sermaye piyasaları, finans, ekonomi, maliye, bankacılık, kalkınma alanlarında uzman en az 3 merkezi denetim elemanı tarafından, bağımsız denetim standartları çerçevesinde denetlenecek. Denetim sonucunda hazırlanacak rapor, her yıl haziran ayı sonunda Bakanlar Kuruluna sunulacak. Şirket ve kurulacak diğer şirketler, Türkiye Varlık Fonu ve fon bünyesinde kurulacak alt fonların bir önceki yıla ait mali tabloları ile faaliyetleri her yıl Ekim ayında TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu tarafından Başbakanlık tarafından gönderilen denetim raporları üzerinden görüşülerek denetlenecek. BÜTÜN KURALLARA TABİ OLACAK Maliye Bakanı Naci Ağbal, uluslararası iyi uygulama örneklerine uygun bir varlık fonu düzenlemesinin Türkiye’ye kazandırıldığını belirterek, “Türkiye Varlık Fonu, mevcut bütçeye paralel bir bütçe değil” dedi. Bakan Ağbal, “Türkiye’de kurulacak varlık fonu; Sermaye Piyasası Kurulu’nun yapmış olduğu bütün kurumsal yönetişim düzenlemelerine tabi olacak, şeffaf olacak, kamuoyu Aydınlatma Platformu’nun bütün düzenlemelerine tabi olacak, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından düzenlenen bağımsız denetimle ilgili bütün kurallara tabi olacak” diye konuştu. Ağbal, “90’lı yıllardaki fon tecrübesinde herhangi bir kamu hizmetini bizatihi yürütmek için orada kamu gelirlerini bir havuza alıyordu. Burada ise proje karşılığında, projeyi karşılık göstermek suretiyle pasif durumda olan varlıkların aktif hale getirilmesi suretiyle bunların ekonomiye kazandırılması söz konusu. Ne kadar profesyonel yapı oluşturabilirsek ne kadar hesap verebilirliği ve şeffaflığı oluşturabilirsek göreceksiniz o zaman varlık fonu çok yakın bir vadede özellikle dışarıdan da kendisine kaynak üretebilecek” dedi. BAŞBAKAN ATAYACAK Fonun ve buna bağlı alt fonların yönetilmesi için Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi kurulacak. Şirketin 50 milyon lira olan kuruluş sermayesi, Özelleştirme Fonu’ndan karşılanacak. Şirketin en az 5 kişiden oluşan yönetim kurulu, başkan ve üyeleri ile genel müdürü (ekonomi, bankacılık ve hukuk alanlarından) Başbakan tarafından atanacak. Şirketin yapısına ve işleyişine ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek ve şirket tarafından hazırlanan fon iç tüzüğünün ticaret siciline tesciliyle Türkiye Varlık Fonu kurulacak. BANKADA TOPLANACAK Türkiye Varlık Yönetimi Anonim Şirketi ve Türkiye Varlık Fonu ile bunların finansman temini amacı ile kuracakları fon ve şirketler, her türlü mali kaynağını, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nda veya Maliye Bakanı ile ilgili bakanın müşterek teklifi ve başbakanın onayıyla belirlenecek esaslar dahilinde Türkiye’de yerleşik bankalar nezdinde kendi adına açtıracağı hesapta toplayacak. FON İLE NE HEDEFLENİYOR? Dünyadaki başarılı ulusal varlık fonları esas alınarak yapılandırılacak olan Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) kurulmasıyla şunlar hedefleniyor: Sermaye piyasalarının büyüme ve derinleşmesinin hızlandırılması İslami finansman varlıklarının kullanımının yaygınlaştırılması Savunma, havacılık ve yazılım gibi teknoloji yoğun stratejik sektörlerdeki yerli şirketlerin sermaye ve proje bazında desteklenmesi, küresel oyuncu olmalarının sağlanması Otoyollar, Kanal İstanbul, havalimanı, nükleer santral gibi büyük altyapı projelerine kamu kesimi borcu arttırılmadan finansman sağlanması Katılım finansmanı sektör payının artırılması Arz güvenliğini sağlamak üzere, Türkiye için önem taşıyan doğal gaz ve petrol gibi yurtdışındaki stratejik sektörlere yasal ve bürokratik kısıtlamalara bağlı olmadan doğrudan yatırım yapılabilmesi

25 Ağustos 2016 Perşembe

Sertifikalı valeler geliyor

İstanbul trafiğinde araç park etme sorununa çözüm olmak amacıyla ortaya çıkan valelik mesleğinin standartları belirlendi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Müdürlüğü (UKOME) tarafından yayınlanan yönergeyle hangi şartlara sahip olunduğu takdirde vale olunabileceği, vale hizmeti alan müşterilerin hangi haklara sahip olacağı, vale işletme ruhsatının nasıl alınacağı karara bağlandı. ZORUNLU OLMAYACAK Yönergeye göre vale hizmeti almak istemeyen müşteri, bu konuda zorlamaya tabi tutulmayacak. Vale noktalarında vale hizmeti almanın zorunlu olmadığını belirtir levhalar asılacak. Yine fiyat tarifesi de müşterinin kolayca görebileceği bir yerde bulundurulacak. Yol üstü otoparklar vale hizmeti veren şirketlere kiralanamayacak. ZARAR TAZMİN EDİLECEK Yönergeye göre, vale hizmeti alan işletmeler ve vale personelini kendi bünyesinde istihdam eden işletmeler, verilen hizmete bağlı olan zararı tazmin edilecek. Vale hizmeti veren işletmeler ödenecek olan bu tazminatları teminat altına almak için gerekli sigorta poliçeleri yaptırıp bunları hizmet verdikleri işletmeyle yaptıkları sözleşmeye eklemek zorunda olacak. AKTİF SÜRÜŞ TECRÜBESİ ŞARTI Yönergeye göre vale hizmeti verecek olan kişilerde, hizmet verdiği araç sınıfına ait en az üç yıllık sürücü belgesine ve aktif sürüş tecrübesine sahip olma şartı aranacak. Ayrıca personelin Milli Eğitim Bakanlığı ve Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından verilmiş bir vale personeli sertifikası da bulundurması gerekecek. TUTANAKLA ALINACAK Yönergeyle birlikte vale hizmeti veren personelin teslim aldıkları aracı ‘Araç Teslim Tutanağı’ ile almaları şartı da getirildi. Yönerge, müşteriye ücretli ya da ücretsiz bu hizmeti veren tüm işletmeleri kapsayacak.

25 Ağustos 2016 Perşembe

İran Başkonsolosu’ndan İTO’ya veda ziyareti

İran İslam Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Mohsen Mortezaeifar, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar’ı makamında ziyaret etti. Önümüzdeki günlerde İstanbul’daki Başkonsolosluk görevi sona erecek olan Mortezaeifar, veda ziyaretinde, 15 Temmuz darbe girişimi karşısında Türk hükümetinin ve Türk iş dünyasının yanında olduklarının altını çizdi. Başkonsolos Mortezaeifar, darbe girişimi karşısında Türk iş dünyası için dua ettiklerini de sözlerine ekledi. İYİ BİR DOST Başkonsolos Mortezaeifar’ın çok iyi bir dost olduğunu kaydeden İbrahim Çağlardaözellikle kendisini görmek ve yeni görevinde başarılar dilemek için İran’a ziyarette bulunacağını söyledi. Çağlar, İran’ın başkenti Tahran’da 3-6 Eylül 2016 tarihleri arasında düzenlenecek. IRANTEX 2016 Fuarı’na destek verdiği için de Başkonsolos Mortezaeifar’a teşekkür etti. Çağlar, Başkonsolos Mortezaeifar’a Türk iş dünyasına bugüne kadar gösterdiği hassasiyet ve sağladığı yardımlardan dolayı da teşekkür ederek, “Türkiye ve İran arasındaki ticaret hacminin artırılmasına yönelik daha fazla çalışmalar yürütelim” dedi.

24 Ağustos 2016 Çarşamba