tatil-sepeti
956 milyar 497 milyon liralık sanayi ürünü satıldı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2015 yılınailişkin yıllık sanayi ürün istatistiklerini açıkladı. Buna göre, Türkiye'de 2015 yılında 1 milyon 211 bin 487 otomobil, 179 milyon 348 bin 889 ton hazır beton, 752 bin 514 ton margarin ve benzeri yenilebilir katı yağ, 8 milyon 105 bin 191 ev tipi buzdolabı ve dondurucu üretildi. Girişimlerin ürettikleri ürünlerden yaptıkları satış toplamda 956 milyar 497 milyon lira oldu. Bu değer 2014'te 860 milyar 253 milyon lira iken 2013 yılında 732 milyar 609 milyon lira olarak gerçekleşmişti. YÜZDE 15.6'SI GIDA ÜRÜNLERİ Girişimlerin ürettikleri ürünlerden yapılan satış tutarının yüzde 15.6'sı gıda ürünlerinde oldu. Bunu yüzde 11.3 ile ana metal sanayi ürünleri ve yüzde 8.8 ile motorlu kara taşıtı, treyler (römork) ve yarı treyler (yarı römork) imalatı takip etti. İmalat sanayinde 2015'te üretilen ürünler teknoloji düzeylerine göre sınıflandırıldığında, yüksek teknoloji sınıfındaki ürünlerin toplam satış değerinin yüzde 3.2'sini oluşturduğu görüldü. Düşük ve orta-düşük gruplarının toplamı yüzde 72 olurken orta-yüksek teknoloji gruplarının toplamı yüzde 24.8'de kaldı. Bu dönemde imalat sanayinde ana sanayi gruplarına göre sınıflandırıldığında toplam satış değerinin yüzde 45.8’ini ara malların, yüzde 26.4’ünü dayanıksız tüketim mallarının oluşturduğu görüldü. Enerji ise yüzde 4.8 ile toplam satış değerinde en az paya sahip oldu.

17 Ocak 2017 Salı

Eximbank'ın sermayesi 10 milyar liraya çıkarılacak

Ekonomi Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada,Türk Eximbank'ın Olağanüstü Genel Kurulu’nun gerçekleştirildiği ifade edildi. Sermaye artırımlarını kolaylaştıracak kayıtlı sermaye sistemine geçilen genel kurulda, bankanın kayıtlı sermaye tavanının 10 milyar liraya çıkarıldığı kaydedildi. Açıklamada, Bankanın mevcut durumda 3.7 milyar lira ve tamamı ödenmiş olan sermayesinin, gelecek dönemde 10 milyar liraya yükseltileceği bildirildi. KREDİLER YÜZDE 17 ARTTI Türk Eximbank tarafından geçen yıl ihracatçılara sağlanan toplam finansman desteğinin32.9 milyar dolar olduğu, bu rakamın 2017 itibariyle yüzde 21 artırılarak 39,8 milyar dolara yükseltilmesininhedeflendiği belirtildi. Açıklamada, şu değerlendirmelerde bulunuldu: "Bu desteğin 25,7 milyar dolarlık kısmının nakdi kredi desteği şeklinde olması planlanıyor. Kredilerde 2017'de bir önceki yıla göre yüzde 17’lik artış gerçekleştirilecek. Böylece sunulan toplam finansman desteğinin ihracatımızdaki payı yüzde 23’ten yüzde 26’ya kadar yükseltilecek. İhracat kredi sigortası faaliyetlerinin de yüzde 28 artırılarak 14,1 milyar dolara çıkarılması planlanıyor.Firmaların teminat mektupsuz kredi kullanabilmesinin önünü açacak, Afrika gibi riski yüksek olan ve bu nedenle reasüre edilemeyen projelerin Eximbank tarafından daha kolay sigortalanabilmesini sağlayacak düzenlemelere de gideceğiz." SERMAYE YAPISI GÜÇLENECEK İhracatçılarınfinansman açısından daha etkin araçlarla desteklenebilmesi yolunda kayda değer kararlar alındığı vurgulanarak, bu adımlarla Türk Eximbank’ın sermaye yapısının daha da güçlendirileceği ve ihracatçıların artan lira kredi taleplerinin karşılanabileceği ifade edildi.

16 Ocak 2017 Pazartesi

Geleceğin uçak kabinleri

Geleceğin uçak kabinlerinde kişiselleştirilmiş uçak içi eğlenceden uçuş korkusunu yok eden sanal gerçeklik setlerine ve LED aydınlatmalardan sinema tarzı koltuklara kadar pek çok yenilik var. HABER: CANAN BİLGİN 1960’lı yılların hava yolculuğu fotoğrafları, şık giyimli yolcuların geniş uçak kabinlerinde seyahat ettiğini gösteriyor. Günümüzün sıkışık koltukları ve aşırı kalabalık havaalanlarına bakıldığında da havacılık firmalarının sunduğu uçuş deneyimleri daha kötüye gidiyor gibi görünüyor. Oysa havacılık endüstrisi, bu nostaljik gezginlerin yanıldığını kanıtlamak için büyük yatırımlar yapıyor, yolcularına daha kaliteli ve eğlenceli seyahat sunmak için teknolojinin bütün olanaklarından faydalanmaya çalışıyor. ABD yayın kuruluşu CNN’in haberine göre, geleceğin uçak kabinlerinde kişiselleştirilmiş uçak içi eğlenceden sanal gerçekliğe, sinema tarzı koltuklardan uyku odalarına kadar pek çok yenilik, hava yolculuğunda ‘altın çağ’ın müjdecisi olarak değerlendiriliyor. UÇAK İÇİ EĞLENCE Geleceğin uçak kabinlerinde dönüşüm sürecinin anahtarı kablosuz bağlantı. Mobil teknoloji, elektronik biniş kartlarından business sınıf fiyatlarındaki güncellemelere kadar seyahat konforunun geliştirilmesinde önemli rol oynuyor. KLM gibi bazı havayolları, biniş kartlarını ve uçuş uyarılarını Facebook Messenger aracılığıyla yolcularına göndermeye başladı. Ancak mobil teknolojinin gerçekten dönüştürücü olabileceği alan, uçak içi eğlence. Özellikle uzun mesafeli uçuşlarda yerleşik uçak içi eğlence sistemleri, yolcuların mobil cihazlarıyla birlikte çalışabilir. Panasonic’in sunduğu Waterfront sistemi de, yolcuların uçağın yerleşik eğlence sistemini kontrol etmek için mobil cihazları kullanmasına olanak tanıyor. Havacılık şirketleri Thales ve B/E de, yolcu deneyimlerini kişiselleştirmek için cep telefonları kullanıyor. Böylece akıllı telefon ile koltukları senkronize ederek, yolcunun tercihlerini önceden biliyor veya bir önceki uçuşta yarım kalan bir filme devam etmesine imkan sağlıyor. UÇARKEN ALIŞVERİŞ Thales ve B/E’nin Dijital Sky model koltukları daha büyük, daha yüksek çözünürlüklü ekranlardan yararlanıyor. Hollanda merkezli AirFi ise öncelikle kısa mesafeli, tek koridorlu ve eğlence sistemleri olmayan uçakları donatıyor. Şirketin taşınabilir kablosuz sistemi, önceden yüklenmiş içeriği yolcuların mobil cihazlarına yansıtıyor. AirFi CEO’su Job Heimerikx, yolcuların bu sistemi geniş bir yelpazede filmlere ve diğer eğlence türlerine erişmek, uçuş sırasında yiyecek sipariş edip duty free’den alışveriş yapmak için de kullanabileceğini söylüyor. TASARIMDA REKABET Aeromexico da, geçtiğimiz günlerde Netflix tabanlı eğlence hizmetleri için Gogo’nun 2Ku uydu tabanlı internet bağlantısını kullanacağını açıkladı. Yolcuların yüzde 80’den fazlasının kendi cihazlarıyla uçağa bindiğini belirten Gogo’nun yöneticilerinden Ash ElDifrawi, “Havayolları, bu durumda koltuk arkasındaki ekranların ağırlık ve bakım masraflarından kurtulabilir ve farklılaştırılmış tecrübeler sunabilir. Örneğin, havayolları için eşsiz bir marka ve reklamcılık fırsatı yaratan müşteri portalları oluşturabilir” diyor. İnternet bağlantıları yeni nesil uçuşlar için sadece başlangıç olarak yorumlanıyor. Tasarım evleri de, havayolu işletmelerinin yolcularına daha konforlu seyahat sunabilmeleri için kıyasıya rekabet ederken, yeniliğin sınırlarını zorluyor. SANAL GERÇEKLİK EK GELİR OLUYOR Geleceğin kabinleri için sunulan bir diğer hizmet de sanal gerçeklik. Air France/KLM’nin bir yan kuruluşu olan Transavia, geleneksel uçuş eğlence sistemine alternatif olarak sanal gerçeklik teknolojisini test ediyor. Şirket, sanal gerçeklik gözlüklerini ek gelir kaynağı olarak görüyor. Avustralyalı Qantas da belirli seferlerde birinci sınıf yolcular için sanal gerçeklik setlerini sundu. SİNEMA TARZI KOLTUK Sektörün ideali, yolcunun vücuduna mükemmel uyum sağlayan bir koltuk oluşturmak. Bu yöndeki ilk adım, Londra merkezli Factory Design tarafından önerilen ‘kıvrılıp bükülen koltuk’ konsepti. İtalyan üretici Aviointeriors ise ekonomi sınıfı için sinema tarzı bir koltuk keşfediyor. Bu tasarımla koltuk boş kaldığında dikey olarak katlanıyor ve böylece uçakta daha kolay hareket edilebiliyor. FÜTÜRİSTİK UYKU ODALARI Geleceğin kabinlerinin en ilginç konseptlerinden biri de uyku odaları. Factory Design’ın geliştirdiği Air Lair (hava yatağı) konsepti ile uyku bölgeleri oluşturularak yolcular, özel fütüristik kozalara sokuluyor. Kozalar ayarlanabilir ışık, ses ve sıcaklık özelliklerine sahip. Zodiac Aerospace ise uçağın kargo alanına yatak yerleştirerek bu bölümleri uyku odalarına dönüştürmeyi planlıyor.

16 Ocak 2017 Pazartesi

2017 Yılı Yatırım Programı açıklandı

2017 Yılı Programının Uygulanması, Koordinasyonu ve İzlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararı Eki, Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlandı. Program, 10. Kalkınma Planı’nda, 2017-2019 Orta Vadeli Programı’nda ve 2017 Yılı Programı’nda öngörülen hedefler doğrultusunda hazırlandı. Yatırım programında proje tutarı 636 milyar lira, 2016 sonu kümülatif harcaması 251 milyar lira, 2017 ödeneği 80 milyar lira olan 3 bin 42 proje yer aldı. 2017 Yılı Yatırım Programı’nda, Yatırım projeleri; etüd proje işleri, devam eden projeler ve yeni projeler olarak tasnif edildi. Her proje için, proje numarası, adı, yeri, karakteristiği, başlama ve bitiş tarihi, proje tutarı, 2016 sonuna kadar tahmini harcama miktarı ve 2017 yılı ödeneği ayrı ayrı gösterildi. KÖYLERE ALTYAPI İÇİN 840 MİLYON TL 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nda Köylerin Altyapısının Desteklenmesi Projesi (KÖYDES) kapsamında köylerin altyapı ihtiyaçları için il özel idareleri ve/veya köylere hizmet götürme birliklerine kullandırılmak üzere Maliye Bakanlığı bütçesinin ilgili 839 milyon 808 bin lira ödenek tahsis edildi. Söz konusu ödeneklerde yıl içinde ihtiyaç duyulacak revizyonlar, 2017 Yılı Programının Uygulanması, Koordinasyonu ve İzlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararındaki hükümlere tabi olmayacak.

16 Ocak 2017 Pazartesi

Büyüme atağı 2. yarıda

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar, “Biz savaşı sadece El-Bab’ta vermiyoruz, ekonomi cephesinde de bir mücadele halindeyiz. Bugün Euro ve dolar birer ekonomik para birimi olmaktan ziyade siyasi tehdit araçları olarak değerlendiriliyor” dedi. Çağlar, İTO’nun ocak ayı olağan meclis toplantısında yaptığı konuşmada, dünyada yeni bir sistemin kuruluşunun sancılarının yaşandığını belirterek, Türkiye’nin de 2017’de bu değişimden etkilenmeye devam edeceğini söyledi. Bu nedenle Türkiye’nin sağlam bir duruş sergilemesi gerektiğini vurgulayan Çağlar, “Bunun bilincinde olmak ve moralimizi en üst seviyede tutmak çok önemli. ‘Her şey yerli yerinde olsun, yatırımımı öyle yapayım’ düşüncesi yanlış” uyarısında bulundu. EKONOMİLER ARAFTA Dünyada sert bir değişim rüzgarının yaşandığını anlatan Çağlar, bu nedenle ekonomilerin adeta ârafta kaldığına dikkat çekti. Bu boşluğun, denenmemiş politikalarla doldurulmaya çalışıldığını söyleyen Çağlar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Eski düzen yıkılıyor ancak yenisi hâlâ ortaya çıkmış değil. Dile getirilen hedeflerle defakto durum birbirine tamamen tezat. Amerika bir yanda Rusya’ya gözdağı vermek için Doğu Avrupa’ya asker sevkiyatı yapıyor. Diğer yanda Amerika’nın yeni başkanı Trump, Rusya ile işbirliği halinde sorunsuz bir politika yürüteceğini belirtiyor.” KORUMACILIĞI DOĞRU OKUYALIM Ülkelerin korumacılığı teşvik edecek yeni önlemlerle şirketlere gözdağı verdiğini söyleyen Çağlar, “Ancak bu korumacılığı doğru okumak zorundayız. Üretim ve istihdam alanları sağlarken korumacı, küresel şirket zincirleriyle ise yayılmacı bir politika benimseniyor” dedi. YENİ BÜYÜME ATAĞI Çağlar, konuşmasında 2017’nin ikinci yarısından itibaren Türkiye’nin yeni bir büyüme atağı başlatacağını belirterek, şöyle devam etti: “2017’nin ikinci yarısından itibaren ülkemizin yeni bir büyüme atağı başlatacağına inanıyorum. Özellikle Cumhurbaşkanlığı sisteminin hayata geçmesiyleülkemizi kaosa sürüklemek isteyenlerin oyunu bozulacak. Bugün bu sisteme karşı olandış çevreler, Türkiye gerçeğini kabullenerek bizimle siyasi, ticari ve diplomatik ilişkilerini daha kuvvetlendirerek sürdürecek. Ayrıca Rusya ve Irak’la normalleşen ilişkiler, AB ile Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, Suriye ve Irak’ta barış süreci ve yeniden imar çalışmaları gibi gelişmeler de büyümemize önemli katkı sağlayacak. Hükümetimizin reform adımları da iş dünyası için en önemli destek noktalarındandır.” DÖVİZDEKİ GELİŞMELER İbrahim Çağlar, hükümete çağrıda bulunarak, Eximbank kredilerinin TL olarak verilmesi ve geri ödemelerinin de TL olarak toplanmasının kur dengesi adına önemli olduğunu vurguladı. Çağlar, buna bağlı olarak döviz kurundaki değişimleri şöyle yorumladı: “Şu sıralar dövizde aşırı bir değerlenme söz konusu. Özellikle ithalatımızın yüzde 68’si hammadde ve ara malından oluşuyorken, reel sektörün 213 milyar dolar açık pozisyonu varken, kurdaki artış enflasyondan yatırımlarımıza kadar birçok negatif etki bırakıyor. Bu kısa vadede çözülebilecek bir sorun değil. Ne zaman ki ihracatımız, ithalata bağımlı olmaktan çıkarsa biz o zaman kur meselesini ana gündemimizden atarız.” SİCİL HARÇLARINDA YENİ HİZMET Çağlar, Ticaret Sicil Müdürlükleri’nde sicil harçlarının maliye vezneleri tarafından tahsil edildiğini hatırlatarak, başlattıkları yeni uygulamayı şöyle açıkladı: “Maliye vezneleri, toplanan paraları merkeze gönderebilmek için 15.30 gibi erken bir saatte mesailerini sonlandırıyorlardı. Dolayısıyla ödemeler ve işler aksıyordu. Bunu aşmak için hem Başbakanımızla hem de Bakanımızla bu konuyu görüştük. Torba kanunla bu düzenleme çıktı. 9 Ocak’tan beri sicil harçlarını artık İTO tahsil ediyor. Veznelerimiz saat 17.30’a kadar açık.” CİHAN YIKILSA BU CEPHE SARSILMAZ Başkan İbrahim Çağlar, son dönemdeki hain saldırılara değinerek, tepkisini Mehmet Akif Ersoy’un şu dizeleriyle dile getirdi: Cehennem olsa göğsümüzde söndürürüz!Değil mi cephemizin sinesindeİman bir, sevincimiz bir, gayemiz aynı, vicdanımız birDeğil mi ki sinede vuran yürek birYılmaz!Cihan yıkılsa, emin ol bu cephe sarsılmaz ÜYELERİMİZDEN TL DUYARLILIĞI BEKLİYORUZ Milli seferberlik hareketinin sadece bir siyasi sistem değişikliği ile sınırlı tutulamayacağını vurgulayan Çağlar, Oda’nın bu konudaki adımlarını şöyle anlattı: İTO ve bağlı tüm iştiraklerle birlikte tamamen TL kullanımına geçtik. Teknopark İstanbul’dan İDTM’ye kadar kira gelirlerimiz de dahil tüm alımlarımızı ve sözleşmelerimizi TL ile yapıyoruz. Üyelerimizden de aynı duyarlılığı bekliyoruz. Sanayide yerli ve milli üretim seferberliği başlatıyoruz. Bu amaçla Yönetim Kurulu ve Meclis Üyelerimizden oluşan bir kurul oluşturduk. Başına da Başkan Yardımcımız Dursun Topçu’yu görevlendirdim. İlgili tüm paydaşları da bu işin içine katarak sosyal mecrayı da kapsayan bir bilinçlendirme kampanyası başlatıyoruz. Üniversitemiz bu işin saha araştırmasını yapacak. Tüm yazışmalarımızı Elektronik Belge Yönetim Sistemi’ne geçirdik. Bu sistemde yerli bir yazılım firmamızı tercih ettik. Çağrı merkezimizde yabancı yazılımdan yerli yazılıma geçtik. Ocak ayı sonundan itibaren kullanıma başlıyoruz. GÜÇLÜ YARINLAR İÇİN ÜRETİM ŞART Oda’nın ocak ayı meclis toplantısını açan İTO Meclis Başkanı Şekib Avdagiç, 14 Ocak tarihinin İTO’nun 135. kuruluş yıldönümü olduğunu hatırlattı. Avdagiç, “İTO bugün de 400 bini aşkın üyesi, siz değerli meclis üyeleri, meslek komiteleri, yönetimi ve personeliyle bayrağı daha da ileriye taşıyacak” dedi. Türkiye’nin ilerleme gayretlerinin önüne çıkarılmaya çalışılan engellere rağmen, bu yolda yürümeye devam ettiklerini belirten Avdagiç, şunları söyledi: “Türkiye’nin güçlü yarınları için üretimden, iş kapısı açmaktan ve büyümekten gayrı yol yoktur. Büyüme, üretim ve ihracat merkezli güçlü bir gayret, geçici dalgalanmaların önüne set çekecektir. Bundan hiçbir şüphemiz yok. Siyasi istikrara ve Türkiye’deki siyasal sisteme ilişkin meselelere de bu zaviyeden bakmak gerekir.” Yan sanayici, dünya markalarıyla masada İstanbul Ticaret Odası, yerlileştirme seferberliğine savunma, havacılık, ulaştırma ve perakende sektörlerinde başlayacak. İTO’nun Tedarikçi Haftaları’nda yerli alıcılar, 3 bin 500 yan sanayiciye, istedikleri malzemelerin bilgisini aktaracak. Küresel ana sanayiciler de alım talepleri ile İstanbul’da yan sanayiciyle masaya oturacak. 2017’yi ekonomide milli seferberlik yılı ilan eden İstanbul Ticaret Odası, katma değeri yüksek savunma, havacılık, ulaştırma ve perakende sektörlerinde yerlileştirme çalışması başlattı. İTO Başkanı İbrahim Çağlar, Türkiye Tedarikçi Haftaları kapsamında savunma ve havacılıkta Havelsan, Aselsan, Roketsan, THY Teknik ve TAI, ulaşımda ise İstanbul Ulaşım A.Ş., TCDD, BMC, İDO, Otokar gibi büyük alım yapan firmaların 3 bin 500 yan sanayici ile yerlileştirme masasına oturacağını söyledi. ÜRÜN SERGİLERİ İbrahim Çağlar, “Büyük firmalar neye ihtiyaç duydukları, hali hazırda devam eden projeler ve yerlileştirilmesi planlanan malzeme ve ekipmanlar konusunda bilgi aktaracaklar. Yan sanayicilerin geçmeleri gereken test, kalibrasyon benzeri gereklilikleri detaylıca ele alacaklar. Seminerlerin ardından ana sanayici ile yan sanayici tanışacak. Yüz yüze yapılan görüşmelerde ihtiyaç duyulan malzemeler ve ürün numunelerinin tanıtımı için ürün sergileri düzenlenecek” dedi. DÜNYA DEVLERİ İTO, Türkiye’deki büyük firmaların yanı sıra dünya devi ana sanayicileri de Türk yan sanayicisiyle buluşturmaya devam edecek. Başkan Çağlar, “Bosch, Continental, Hitachi, Schneider Electric gibi küresel markalar çantalarında teknik alım talepleri ile yine İstanbul’a gelecekler. Onları Türkiye’de bu işi yapan firmalarla alım görüşmesi için bir araya getireceğiz. Yani burada adrese teslim bir iş olacak” dedi. Öte yandan İTO, 27 Şubat ile 3 Mart tarihleri arasında havacılıkta; Havelsan, Aselsan, Roketsan, THY Teknik ve TAI firmalarını misafir edecek. Bunun yanı sıra İTO; 27-31 Mart tarihleri arasında da İstanbul Ulaşım A.Ş., TCDD, BMC, İDO, Otokar’ı yan sanayicilerle bir araya getirecek. ŞİKAYET ETMEDEN YATIRIMA DEVAM İTO Başkanı İbrahim Çağlar, başlattıkları seferberliğe gerekçe olarak, şunları söyledi: “Ülke olarak üç tarafımız deniz, dört tarafımız sorunlarla çevriliyken dünyanın belirsizlik atmosferinden etkilenmemek mümkün değil. Ancak bize düşen yandık, bittik demek yerine yatırıma, istihdama devam etmek. Parolamız ekonomide büyüme, siyasette istikrar, ülkemizde inkişaf.” MECLİS ÜYELERİ KÜRSÜDE İTO ARABULUCULUK MÜESSESESİ KURULDU Ahmet İyioldu / Kağıt ve Kırtasiye: İTO Meclis Mevzuat Komisyonu olarak toplandık ve arabuluculuk müessesesinin kurallarını oluşturduk. İTO, hukuki ihtilaflar nedeniyle adliye üzerindeki dosya yükünü azaltmak için İTO Tahkim Merkezi’ni kurdu. Merkeze, önemli ihtilaflar geliyor ve çözümleniyor. Özel hukuk uyuşmazlıklarının, arabuluculuk ile düzenlenmesini takiben bir eksiklik vardı. Arabuluculuk ihtiyari, sözleşmede bu müesseseye başvuru maddesi konulmuşsa gündeme geliyordu. İşçi ve işveren ihtilafları çok ve dosya adedi çok yüksek. Yeni düzenleme ile kanun koyucu arabuluculuğu zorunlu hale getiriyor. Arabuluculuğa gitmeden, gelen uyuşmazlığı mahkeme red edecek. Bu nedenle ecdadın uyguladığı gibi arabuluculuk bizim kadim geleneğimiz. Tarafları bir araya getirecek ve iletişimi sürekli kılacak arabuluculuk müessesesi üç ayda ihtilafı çözecek. SEKTÖRÜ, DÜNYA FUARLARINA TAŞIDIK Erhan Erken / Basım-Yayın: 2005’te İTO olarak Kültür Bakanlığı ile birlikte yayın sektörünü dünya fuarlarına taşımaya başladık. Konuk ülke olduk, çok büyük başarılara imza attık, Türkiye’nin adını duyurduk. Fuarlar, Türkiye’nin tanıtımı için önemli bir kültür faaliyeti. Fuarlarımızı bir kültür faaliyeti olarak düşünün, bu yüzden de çok önemliler. YAPISAL REFORMLARI YAPMAMIZ GEREK Mithat Yümlü / Toptan ve Dış Ticaret: Dünya savaşları, ekonomik krizlerin sonunda doğdu, bugün yapılan da bu. Küresel sermaye, büyük Müslüman bir devleti istemiyor. Her türlü manipülasyona rağmen Türkiye büyümeye devam ediyor. Ekonomik savaşın içindeyiz. Savaşı kazanabilmemiz için yabancı yatırımcıları çekmemiz, döviz girdilerini tutmamız ve bunun için hukuk sistemini değiştirmemiz gerekiyor. Yapısal reformları yapmamız lazım yoksa bu para gelmez. Hukuk hem canın hem malın garantisi. Batı ile ilişkilerimizi geliştirmeliyiz. Türkiye kendi ana hammaddelerini üretmeli ve sanayisini geliştirmeli. İyi organize olursak, hukukun üstünlüğünü, insan hak ve özgürlüklerini tanırsak, Türkiye kısa zamanda dünyanın beş büyük ülkesi arasında yer alır. SEKTÖRLERİN SORUNUNA SAHİP ÇIKMALIYIZ Fatih Güner / Restoran ve Yiyecek İçecek Hizmetleri: Sektörlerin sorunlarına sahip çıkmalıyız. Sektörümüz bize, sorunlarını çözmemiz için oy verdi. Asli vazifemiz bu. Komitelerin karar verdiği konularda daha hassas, bu kararların yönetime iletilmesinde ısrarcı olmalıyız. MOTİVASYONUMUZU YÜKSEK TUTACAĞIZ Mehmet Develioğlu / Kağıt ve Kırtasiye: Bu seferberlik yılını en iyi şekilde geçireceğimize inanıyorum. Birlik ve beraberliğin daha da arttığı bir yıl olacak. Şer odakları, istediklerine ulaşamayacak. Motivasyonumuzu yüksek tutacağız. İTO olarak yayın dünyasına destek vererek ülkenin moraline ve dünyadaki tanıtımına en büyük fırsatı da sağlamış oluruz. Fuarlarda asıl amaç, ülkeyi tanıtmak. Sektörlerin morali yüksek olmalı. Yoksa kaybeden biz oluruz, dış güçler kazanır. Kitap fuarları ile dünyaya varlığınızı gösteriyorsunuz. Türkiye, dünyanın 11’inci büyük yayın dünyasına sahip. İŞVERENE SİGORTA İNDİRİMİ YAPILMALI Mehmet Musa Evin / Deri, Kürk ve Saraciye: Yurtiçinde yaptığımız fuara binde 8 damga vergisi ödüyoruz. Bunun kaldırılmasını istiyoruz. Tabakhanelerdeki tolerans payı ile ilgili proje gönderdik yönetime, cevap bekliyoruz. Toleransta haksız kazanç var. Ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar, hız kazandı. Terör için daha sert tedbirler almalıyız. Ekonomik istikrar olmazsa ne olacak? Bunun için daha fazla destek bekliyoruz. Şirketlere verilen kredinin birçoğunun geri dönmeyeceği beklentisi var. Bunun yerine işverene sigorta indirimi yapıp yüzde 50 destek verip, istihdamı da canlandırırdık. Asgari ücrette vergi yükünü indirmeliyiz. İşçi mahkemelerindeki yığılmaların önüne geçmeliyiz. Tavan ücreti neden sabitliyoruz? HEPİMİZİN FİKRİ ÇOK ÖNEMLİ Mehmet Salih Şadoğlu / Peyzaj ve Çiçekçilik: Meclis kürsüsüne çıkan her arkadaşımızın fikirleri çok önemli ve sektörlerinin sorunlarını yansıtıyor. Hepimiz birbirimizden saygı bekliyoruz. FİNANSAL TERÖRE ‘DUR’ DENİLMELİ Zeki Paşalı / Perakende Ticaret: Ticari alacak risklerini güvence altına alması için işletmeler, yurtiçi alacak sigortası yaptırıyor. Ekonomik, finansal teröre ‘dur’ denilmeli. Bazı arkadaşlarımız için asılsız raporlar hazırlanıp, bankalarla bu raporlar paylaşılıp zor durumda bırakıldılar. Bunları, hukuk servisimize iletme kararı aldı komitemiz. 15 Temmuz sonrasında, daha önce teminatsız mal veren firmaların bizimle ilişkilerinde sorunlar oluştu. Yerli firmalarla ilgili algı yönetimi yapıyorlar. Bankalar ve tedarikçi ile ilişkilerde firmalarımızı zor duruma düşürüyorlar. Yan yana açılan büyük marketler, esnafa zarar veriyor. Yerel marketler çok önemli. 40 AYDA ALINAN PATENT BELGESİ 12 AYA İNDİ Kemal Yamankaradeniz / İşletme Destek Hizmetleri: Beklediğimiz Sınai Mülkiyet Kanunu onaylandı. Marka müracaatında süre 1 yıldan 4 aya indi. 1 milyon tescilli markanın kullanılmayan yaklaşık 500 bini için kulanım zorunluluğu getirildi. Muvafakatname kullanım hakkı getirildi büyük şirketlerde. Hazır giyimde, yeni sistemde ‘tescilsiz tasarım’ diye bir madde konuldu ve koruma sistemi getirildi. Üniversitelerde yapılan tasarımların, kullanımına yönelik katkıları varsa bunların ticari kullanımından doğan hakların yüzde 25’i hocalara aktarılacak. Eş değer parça kullanımında, tasarım tescili zorunluluğu kapsam dışında kaldı. Oto yan sanayinde çalışan şirketlerin önü açıldı. 40 ayda alınan patent belgeleri, 12 aya indirildi. Küçük buluşlarda büyük gelişme var. Yöresel ürünlerin tescili kolaylaştırıldı. ÜRETEN TÜRKİYE MODELİNE GEÇMELİYİZ Ender Yazıcıoğlu / Ayakkabı ve Ayakkabı Yan Sanayi: Üreten Türkiye modeline geçmeliyiz. Dışa bağımlılığı azalmış, önemli yapısal dönüşümlerini tamamlamış bir ülke hedefliyoruz. İnovasyona ve modaya dayalı üretim yapmalıyız. Tekstilde moda ve tasarımda öne çıkabiliriz. Kimya sektörü ithalata bağımlı ama ihracatta üçüncü sırada, üretimi artırarak ithalatı azaltmalıyız. Elektronik elektrik, önü açık sektörlerden. Kaliteli çelik üreticisi olabiliriz. Yüksek teknolojili yazılımlar, robotik teknoloji ile makine üretmeliyiz. Ayakkabıda milli desen marka olma hedefini takip etmeliyiz. Milli savunmayı ve havacılığı geliştirmeliyiz. Yer altı kaynaklarımızı işlemeli ve katma değerini artırmalıyız. Yenilenebilir enerjiye yönelmeliyiz. YURTİÇİNDE YERLİ MALI KULLANALIM Nedim Yusuf Baş / Mermercilik ve Madencilik: Türkiye’nin ekonomisini, huzurunu bozmaya çalışan güçler, amaçlarına ulaşamayacak. Bunun için güçlü olup, birliğimizi bozmamalıyız. Orhun yazıtlarında ‘üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe ülkeni kim alabilir, töreni kim bozabilir? Yeter ki birlik ol’ deniyor. Cari açığı kapatmak için yurtiçinde yerli malı kullanmalıyız. Mermer ve doğal taş sektöründe yüzde 35 rezerve sahibiz. Dünya pazarlarında rekabet yapan 4 ülkeden biriyiz. Kendi yerli taşlarımız varken, yabancı ülkelerin taşlarını kullanarak ülke ekonomisine darbe vurmayalım. SEKTÖR İÇİN ÖNEMLİ BİR DÜZELTME YAPTIK Murat Dursun / Telekomüni-kasyon: 85 bin kişi istihdam ediyoruz. Eğitim seviyesi çok yüksek, engelli istihdamını da destekliyor sektör. 2015 cirosu 3.6 milyar TL. 4.5 milyar TL de geçen yılın cirosu. Çağrı hizmeti ihracatı ile ciromuzu genişletmek istiyoruz. ‘Az tehlikeli iş yeri sınıfına’ indirildik çalışmalarımızla. Sektörün tüm tarafları ile Odamızda istişarelerde bulunduk. Sektörümüz için önemli bir düzeltme yaptık. İTO’ya destekleri için teşekkür ediyorum. BU ÜLKEYİ KOLAY EDİNMEDİK Kazım Ekinci / Metal Ürünler ve Mutfak Ekipmanları: Vergi barışı ile ekonomide ciddi canlanma oldu. Sicil affı da çıkarsa, ekonomiyi canlandıracak. Birlik ve beraber olduğumuzu gördüler, kaba kuvvetle bizi ayrıştıramayacaklarını anlayınca diğer enstrümanları devreye sokuyorlar. Bu ülkeyi kolay edinmedik. Bin yıldır bu coğrafyadayız. Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz sesleniyor, biz arkasından daha çok ses vermeliyiz. Herkes kendi branşında milli seferberliği sürdürmeli. İŞÇİ-İŞVEREN UYUŞMAZLIKLARI Ahmet Zeki Sarıhan / Ekmek, Un ve Unlu Mamüller: İşçi-işveren uyuşmazlıklarını fırsatçılık olarak gören ve bundan menfaat temin eden bir gurupla karşı karşıyayız. On yıl bir işletmede çalıştığını ve hiç fazla mesai almadığını söyleyen kişi, dava açıyor, iki de şahit buluyor. Birkaç duruşmada, on binlerce lirayı bulan haksız bir parayı alabiliyor. İki yalancı şahitle, mağdur olan çok ekmek üreticisi var. Bu mağduriyetlerin önüne geçilmesi için fazla mesai ve diğer taleplerle ilgili zaman süresi bir yıla çekilmeli. Bu yapılmadığı takdirde daha büyük mağduriyetler yaşanacak. Birçok iş kolu ve sektör, bu konuda mağduriyet yaşıyor.

13 Ocak 2017 Cuma