tatil-sepeti
Giderken bana bir hatıra bırak cancağızım!

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL “DramaKöprüsübreHasandardır geçilmez, soğuktur suları bre Hasan bir tas içilmez. Anadan geçilir bre Hasan yardan geçilmez” diyordu bir göçmen türküsünde… 1923’ün Ocak ayında Türkiye ve Yunanistan arasında imzalanan Lozan Mübadele Anlaşması, pek çok kişi için doğup büyüdüğü topraklardan öz vatan olarak nitelendirdikleri Türkiye’ye gelirken anadan geçilip yardan geçilmemenin öyküsüydü adeta. Bu sene 94. yılını dolduran Mübadele Anlaşması, Türkiye’den ve Yunanistan’dan milyonlarca insanı yollara dökerken, topraklarını ve sevdiklerini geride bırakanlar yanlarında bir hatıra götürme telaşındaydı. 500 BİN TÜRK Osmanlı Devleti tarih sahnesinden çekilip, Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda Osmanlı’nın Trakya topraklarında çok sayıda Türk vatandaşı kalmıştı. Pek çoğu belki de asırlardan beri Yunanistan, Bulgaristan, Girit, Arnavutluk gibi ülkelerde yaşıyordu. Binlerce Türk vatandaşını öz vatana alma çalışmaları ise 1923’te imzalanan Lozan Barış Anlaşması’yla başlamıştı. Türkiye ve Yunanistan,30 Ocak 1923’te imzalanan Lozan Nüfus Mübadelesi Anlaşması’yla kendi topraklarındaki Türk ve Yunan nüfusunu değiştirme kararı almış, asırlık hasret türküleri ise bu göç yollarında yazılmıştı. 94 yıl önce Ocak ayında 500 bin Türk nüfusunun Yunanistan’dan Türkiye’ye göçü başlamıştı. MÜBADELE DIŞI Mübadele Anlaşması’yla Yunanistan’ın Drama, Girit, Midilli, Kavala, Selanik, Vodina ve Yanya bölgelerinde bulunan binlerce Türk, Türkiye’de özellikle geldikleri bölgenin iklimine uygun olan yerlere yerleştirilmişti. Aynı şekilde anlaşma gereği Anadolu’nun Kayseri, Sivas, Bursa gibi illerindeki 1 milyon 200 bin Rum da Yunanistan’a göç etmişti. Mübadeleden yalnızca İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada’da oturan Rumlarla; Gümülcine, Dedeağaç, İskeçe ve Sofulu’da yaşayan Türkler muaf tutulmuştu. Ancak yıllar içinde zorunlu olmayan bu bölgelerden de her iki taraf yavaş yavaş öz vatanlarına göç etti. GÖÇÜN İZLERİ İstanbul’da mübadelenin izlerinin en yoğun olarak gözlemlenebildiği bölgelerden biri Çatalca. Zira Çatalca köylerinin yarısından fazlası mübadele sonucu gelen göçmen nüfustan oluşuyor. O yıllarda göç ettikleri bölgelerin iklim ve coğrafi yapısına en çok benzeyen bölgeleri yerleşim yeri olarak seçmiş mübadiller. Bugün Çatalca’da bir de Lozan Mübadele Müzesi bulunuyor. MÜZİĞE İLGİ Mübadele Müzesi’nde hem göç edilen toprakların izini sürmek hem de mübadillerin doğduğu topraklardan getirdiği hatıraları görmek mümkün. Müzede sergilenen eşyalar arasında çeyizlikler önemli bir yer teşkil ediyor. El dokuması çarşaflar, kanaviçe işli perdelik pamuk dokuma kumaşlar, yastık kılıfları, masa örtüleri, nakış işi süslemeler o günün ince zevkini bugüne taşıyor. Ayrıca müzede sergilenen ud, mandolin, darbuka ve nota defteri gibi müzik aletleri de Trakya Türkleri’nin müziğe olan aşkını gün yüzüne çıkarıyor. Mutfak eşyaları ve o bölgelerden fotoğraflar da mübadillerin topraklarının kokusunu, öz vatanda almak için yanlarında getirdiği eşyalar arasında. YARIM KALAN HAYATLAR Mübadele o yıllarda zorunlu olsa da ne Türkler ne de Rumlar topraklarından kopmak istiyordu. O yıllarda pek çok kişi, bir daha ya ailesiyle görüşememiş ya da sevdiğini kalbine gömmek zorunda kalmıştı. YALNIZCA LOZAN DEĞİL Türkiye ve Osmanlı’nın mübadele öyküsü yalnızca Lozan’la sınırlı değil. Balkan Savaşları, Osmanlı-Rum Savaşı gibi savaşlardan sonra Türkler yavaş yavaş öz vatana göç etmeye başlamıştı. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti zamanında, 1930’da da ikinci bir mübadele anlaşması yapılmıştı.

10 Ocak 2017 Salı

21 milyon araç yollarda

Trafiğekayıtlıaraç sayısı, kasımdabir önceki aya göre yüzde 0.55 artarak 21 milyon 3 bin 368'e çıktı.Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), kasım ayına ilişkin motorlu karataşıtları istatistiklerini açıkladı. Buna göre kasım sonu itibarıylatrafiğekayıtlıtoplam 21 milyon 3 bin 368taşıtın yüzde 53.6’sını otomobil, yüzde16.3’ünü kamyonet, yüzde14.3'ünü motosiklet, yüzde8.4’ünü traktör, yüzde3.9’unu kamyon, yüzde2.2’sini minibüs, yüzde1.1’ini otobüs, yüzde0.2’sini ise özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

10 Ocak 2017 Salı

Rusya ile ticareti hızlandıracak adımlar tartışıldı

İstanbul Ticaret Odası Dış Ticaret İhtisas Komitesi, Rusya ile ticaretteki gelişmeleri ve lojistik sektörüne yönelik çalışmaları görüştü. İTO Yönetim Kurulu Üyesi ve Dış Ticaret İhtisas Komitesi Başkanı Servet Samsama başkanlığında toplanan komitede, ilk gündem maddesi Rusya oldu. Türk firmalarının Rusya’ya ihracatları sırasında yoğun denetime tabi tutulmaları, gümrüklerde uzun süre bekletilmeleri gibi şikayetler toplantıda masaya yatırılırken, bu ülkeye ürün gönderen iş adamları da görüşlerini paylaştı. İhtisas Komitesi Başkan Yardımcısı ve İTO Gümrük Müşavirliği Meslek Komitesi Meclis Üyesi Mehmet Metin Korkmaz, özellikle Rusya ile ticarette, hükümetlerin çözebileceği sorunlar yaşadıklarını söyledi. TAM SAYIM ENGEL İTO Hazır Giyim ve Konfeksiyon Meslek Komitesi Meclis Üyesi Gıyasettin Eyyüpkoca ise geçtiğimiz ay Başbakan Binali Yıldırım’a, Rusya’ya yaptığı ziyaret sırasında sorunları aktardıklarını söyledi. Eyyüpkoca, Türk mallarının hâlâ tam sayıma tabi olduğunu belirterek, bu engel çözülmeden geçmişteki ticaret rakamlarına ulaşılamayacağını kaydetti. Eyyüpkoca, çalışma vizesi konusundaki sıkıntıya da dikkat çekti. KISITLAMALAR KALKMALI Toplantıda, İTO Taşımacılık ve Lojistik Hizmetleri Meslek Komitesi Meclis Üyesi Tamer Dinçşahin de fiili uygulamada birçok sorunun devam ettiğini belirtti. Dinçşahin, “Üzüm ve domates için ihracat vakti. Ancak Rusya tarafından bu ürünler hala yasaklı. Olması gereken ürünlerde hala engel var. Ayrıca, Rusya’da, Türkiye’den gelen ürünlerin ihtalatının yapılacağı gümrük noktaları kısıtlanmış ve belirli gümrüklerde işlem yapılmakta. Bu durum, ithalat sürelerini ve maliyetleri artırıyor” şeklinde konuştu. “Yetkilendirilmiş yükümlülük yapalım, bu sayıyı artıralım” diyen Dinçşahin şöyle konuştu: “Kurumlar arası yeterli işbirliği olmadığı için işlemler hızlanmıyor. Örneğin, tarım ile bir işlem varsa, bu teşkilataki kişiler sizin yetkilendirmenize bakmıyor ve ürünlerin kontrollerini gümrük idarelerinin alanlarında yapmak istiyor. Bu da hedeflenen serbestliğin ve hızın tam karşısında bir durum.”

09 Ocak 2017 Pazartesi

Çin ‘yeni’ enerjiyle 13 milyon kişiyi istihdam edecek

Çin, 2020’ye kadar yenilenebilir enerjiye 2.5 trilyon yuan (361 milyar dolar) yatırım yapacağını açıkladı. Çin Ulusal Enerji İdaresi, ülkenin enerji alanında beş yıllık hedef ve beklentilerini anlattığı raporda, Pekin yönetiminin kömür kullanımını azaltarak temiz yenilenebilir enerjiyi yaygınlaştırmayı planladığını vurguladı. Çin, bu alanda 2020’ye kadar 13 milyon kişiye de yeni iş imkanı sağlayacak. Plana göre, rüzgar, hidro, solar ve nükleer enerjiyi kapsayan mevcut yenilenebilir enerji kapasitesinin, beş yıl sonra yeni nesil elektrik kapasitesinin yarısını oluşturması öngörülüyor.

09 Ocak 2017 Pazartesi

Beş yılda bir çifte seçim

HABER: ADEM ORHUN Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapan Kanun Teklifi, bu hafta TBMM Genel Kurulu’na geliyor. Değişikliğe dair kanun teklifi, TBMM Anayasa Komisyonu’nda 20-29 Aralık tarihlerinde görüşüldü. 21 madde olarak sunulan teklif, önergelerle 18 maddeye indi. Değiştirilmesi teklif edilen maddelerin ağırlıklı olarak Cumhurbaşkanı’nın ve TBMM üyelerinin seçimi, Cumhurbaşkanı’nın ve Meclis’in yetkileri, yüksek yargı organlarıyla ilgili olduğu görüldü. MİLLETVEKİLİ SAYISI Söz konusu teklif, Anayasa’da yasamayı düzenleyen ‘TBMM’nin kuruluşuna’ dair 75. madde, ‘milletvekili seçilme yeterliliğini’ düzenleyen 76. madde, ‘TBMM’nin seçim dönemini’ düzenleyen 77. maddede düzenlemeler yapıyor. Buna göre, milletvekili sayısı 550’den 600’e çıkarılacak. Milletvekili seçilebilme yaşı 25’ten 18’e indirilecek. Yedek milletvekilliği ise teklif metninden çıkarıldı. SEÇİM DÖNEMİ Anayasanın ‘TBMM’nin seçim dönemi’ başlıklı maddesi, ‘TBMM ve Cumhurbaşkanı’nın seçim dönemi’ olarak değiştiriliyor. Seçimler dört yılda değil, beş yılda bir yapılacak. Cumhurbaşkanı seçimleri de beş yılda bir olacak. Seçmenler, iki seçim için aynı gün sandığa gidecek. Süresi biten milletvekili yeniden seçilebilecek. Cumhurbaşkanı seçiminde birinci oylamada gerekli çoğunluğun sağlanamaması halinde, belirtilen usule göre ikinci oylama yapılacak. TBMM’NİN GÖREVLERİ Teklifte, TBMM’nin görevleri ve yetkileri; ‘kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak, bütçe ve kesin hesap kanun tekliflerini görüşmek ve kabul etmek, para basılmasına ve savaş ilanına karar vermek, milletlerarası anlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak, TBMM üye tam sayısının beşte üçü çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilanına karar vermek, anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmek’ olarak sıralanıyor. DENETİM YETKİSİ Anayasa’nın, TBMM’nin bilgi edinme ve denetim yollarına ilişkin maddesinde değişiklik öngörülüyor. Buna göre, TBMM, Meclis Araştırması, Genel Görüşme, Meclis Soruşturması ve Yazılı Soru yollarıyla bilgi edinme ve denetleme yetkisini kullanacak. Gensoru, denetleme yetkisinden çıkarılacak. Meclis Araştırması, belli bir konuda bilgi edinmek için yapılan incelemeden ibaret olacak. Düzenlemeyle kuvvetler ayrılığı prensibine uygun olarak yasamanın yürütmeyi denetlemesi ile Bakanlar Kurulu’na kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermesi, yasamanın görev ve yetkileri arasından çıkarılıyor. NASIL SEÇİLECEK? Teklife göre, Cumhurbaşkanı, 40 yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip, Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilecek. Cumhurbaşkanı’nın görev süresi beş yıl olacak. Bir kişi en fazla iki kez Cumhurbaşkanı seçilebilecek. Teklifle mevcut anayasadaki Cumhurbaşkanlığı’na aday gösterilmesinde 20 milletvekilinin yazılı teklifini arayan hükmü kaldırılıyor. Cumhurbaşkanlığı’na, siyasi parti grupları, en son yapılan genel seçimlerde toplam geçerli oyların tek başına veya birlikte en az yüzde 5’ini alan partiler ile en az 100 bin seçmen aday gösterebilecek. Cumhurbaşkanı seçilen milletvekilinin TBMM üyeliği sona erecek. Düzenleme ile Cumhurbaşkanı seçilen kişinin partisiyle ilişiğinin kesilmesine yönelik düzenleme kaldırılıyor. Cumhurbaşkanı’nın yetkileri İstanbul Ticaret Odası’nın da destek çağrısında bulunduğu yeni Anayasa paketinin en önemli özelliği, ‘Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ni öngörmesi. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı’nın yetkilerinin artmasıyla, Türkiye’de siyasal sistemin daha hızlı ve etkin işlemesi hedefleniyor. Teklifteki değişiklikle Cumhurbaşkanı’na, ‘devlet başkanı’ sıfatı getiriliyor. Devletin başı olan Cumhurbaşkanı’na, yürütme yetkisi de veriliyor. Cumhurbaşkanı, ‘devlet başkanı’ sıfatıyla Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk milletinin birliğini temsil edecek, Anayasa’nın uygulanmasını, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını sağlayacak. BAKANLARI ATAYACAK Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanları atayacak ve görevlerine son verecek. Cumhurbaşkanı üst düzey kamu yöneticilerini atayacak, görevlerine son verecek ve bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenleyecek. TBMM adına, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Başkomutanlığı’nı temsil edecek. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kullanılmasına karar verecek. Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilecek. Kararnamelerle, yürütmenin ihtiyacını karşılaması sağlanacak, temel hak ve hürriyetler ile siyasi hak ve hürriyetler düzenleme alanı dışında bırakılacak. OHAL YETKİSİ Cumhurbaşkanı; seferberlik, ayaklanma, vatan veya Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışmanın, ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması hallerinde de OHAL ilan edebilecek. Cumhurbaşkanı, bir veya daha fazla yardımcı atayabilecek. Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla TBMM üye tam sayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilecek. Olağanüstü hallerde çıkarılabilecek Cumhurbaşkanlığı kararnameleri, olağan dönem kararnamelerinin tabi olduğu sınırlamalara bağlı olmayacak. Değişiklik öngören metne göre disiplin mahkemeleri dışında askeri mahkemeler kurulamayacak. VERGİ VE HARÇLAR Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleri oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapma yetkisi, Cumhurbaşkanı’nda olacak. Ayrıca söz konusu değişikle Anayasa’ya, genelkurmay başkanının Cumhurbaşkanı’nca atanacağı ibaresi ekleniyor. GEREKİRSE İKİNCİ TUR YAPILACAK Cumhurbaşkanlığı için genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilecek. İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama yapılacak. Bu oylamaya, ilk oylamada en çok oy alan iki aday katılacak ve geçerli oyların çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilecek. İkinci oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan biri herhangi bir nedenle seçime katılmazsa, ikinci oylama, boşalan adaylığın birinci oylamadaki sıraya göre ikame edilmesi suretiyle yapılacak. İkinci oylamaya tek adayın kalması halinde, bu oylama referandum şeklinde yapılacak. Aday, geçerli oyların salt çoğunluğunu aldığı takdirde Cumhurbaşkanı seçilecek. Oylamada, adayın geçerli oyların çoğunluğunu alamaması halinde, TBMM seçimi yapılmayacak, sadece Cumhurbaşkanı seçimi yenilenecek. BAKANLAR KURULU OLMAYACAK Teklifle, önerilen hükümet sistemine uyum için Anayasa’nın farklı maddelerinde bulunan bazı ibareler değiştiriliyor, kimi maddelere yeni ibareler ekleniyor, bazı ibareler ise metinden çıkarılıyor. Önerilen sistemde, ‘Bakanlar Kurulu’ olmayacak. Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı tarafından Anayasa’ya ve kanunlara uygun olarak kullanılacak ve yerine getirilecek. ‘Sıkıyönetim’, ‘Askeri Yargıtay’, ‘Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’, ‘tasarı’, ‘kanun hükmünde kararname’ ibareleri çıkarılıyor. Cumhurbaşkanı’nın tek başına yapacağı işlemler ile Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarının yargı denetimi dışında olacağı hüküm de yürürlükten kalkıyor.

09 Ocak 2017 Pazartesi