tatil-sepeti
İTO’nun Cumhurbaşkanlığı sistemine ‘Evet’ çağrısına iş örgütlerinden ortak imza

* “Cumhurbaşkanlığı sistemine evet” başlıklı bildiride, “Ekonomik büyüme, siyasi istikrar ve toplumsal mutabakatla sağlanır. Son 14 yılın kazanımlarını geleceğe taşımak için, Türkiye’nin istikrarı ve istikrarın güvencesi için ‘Cumhurbaşkanlığı sistemi’ni iş dünyası olarak destekliyoruz” denildi. * İTO Başkanı Çağlar, “Çağrımızı yaptıktan kısa bir süre sonra sektörel STK’ların gösterdiği duyarlılığa teşekkür ediyorum. Umuyorum ki Odamız ve sivil toplum kuruluşlarımızın bu girişimi, halen görüşmelerin sürdüğü TBMM’de parlamenterlerimizin vicdanlarında da ses bulacaktır” dedi. TBMM’de Cumhurbaşkanlığı sistemine geçişi öngören Anayasa teklifinin görüşmeleri devam ederken, düzenlenen ilk geniş kapsamlı sektörel buluşmada STK başkanları, İstanbul Ticaret Odası öncülüğünde hazırlanan bildiriye destek verdiğini açıkladı. Bildiriye ilk imzayı atan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, yeni Anayasa konusunda sivil toplum buluşmalarına devam edeceklerini açıkladı. Anayasa değişikliği paketinin TBMM’de görüşülmesinden önce Cumhurbaşkanlığı sistemine ‘evet’ çağrısı yapan İTO Başkanı Çağlar’ın ilk imzayı attığı, “Cumhurbaşkanlığı sistemine evet” başlıklı bildiride, “Ekonomik büyüme, siyasi istikrar ve toplumsal mutabakatla sağlanır. Son 14 yılın kazanımlarını geleceğe taşımak için, Türkiye’nin istikrarı ve istikrarın güvencesi için ‘Cumhurbaşkanlığı sistemi’ni iş dünyası olarak destekliyoruz” ifadesine yer verildi. İTO Başkanı Çağlar, “Çağrımızı yaptıktan kısa bir süre sonra sektörel sivil toplum mensuplarının gösterdiği duyarlılığa ve geniş bir mutabakatla atılan imzalara teşekkür ediyorum. Umuyorum ki Odamız ve sivil toplumumuzun bu girişimi, halen görüşmelerin sürdüğü TBMM’de parlamenterlerimizin vicdanlarında da ses bulacaktır” dedi. İbrahim Çağlar, dünyanın ekonomik, politik ve askeri çalkantılarla boğuşurken, küresel kaostan Türkiye’nin de kaçınılmaz olarak etkilendiğini belirterek, şunları söyledi: “Bizler yatırım yapan, üreten, istihdam oluşturan iş insanları olarak koalisyonlar, darbeler ve ekonomik krizler arasında sarkaç gibi salınan bir ülke değil, sorunlarını hızlı ve etkin kararlar alarak çözen bir Türkiye istiyoruz. Millet olmak; güçlüklere karşı birlikte durmak, omuz omuza verip yürüyebilmektir. Ekonomik gelişmenin en büyük sermayesi ise birlik şiarı etrafında buluşma kuvvetidir. İstanbul Ticaret Odası’nın 400 bin üyesi de, ekonominin tüm paydaşlarıyla ve sizlerle beraber ülkemiz adına ortak hedeflere yürüyen neferlerdir. Hiç kuşku yok ki ekonomik büyüme, siyasi istikrarın ve toplumsal mutabakatın olduğu alanlarda yeşerir. Son 14 yılın kazanımlarını geleceğe taşımak için bugün üzerimize önemli bir sorumluluk düşüyor. Türkiye’nin istikrarı ve istikrarın da güvencesi için ‘Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne iş dünyası olarak ‘biz de evet’ diyoruz. Gelin, ülkemizin aydınlık yarınlarına ve güçlü geleceğine hep birlikte imza atalım.” İSTANBUL TİCARET ODASICUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ BİLDİRİSİ Ekonomi için, milli seferberlik için, ülkemizin refahı, insanlarımızın mutluluğu için...Çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmak için, prangalarımızdan kurtulmak için... YENİ BİR ANAYASA İSTİYORUZ VECUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNE "EVET" DİYORUZ. Özellikle altını çizmek isteriz ki, bizler rejimi değil, sistemi tartışıyoruz. 94 yıllık tecrübemize dayanarak sistemin ürettiği her türlü eksikliğin artık bertaraf edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle anayasal noktadan başlayıp yeni bir modelin tesisine ihtiyaç duyuyoruz ve halkımızın tercihlerine güveniyoruz. 2010 yılındaki referandum ile Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesinin önünü açan milletimiz, 2014 yılında da ilk kez kendi Cumhurbaşkanı’nı kendisi seçmiştir. Bu nedenle bu milletin teveccühü ile başa gelen Cumhurbaşkanı’nın artık temsili bir makam olmaktan çıkarılması tabii ve zaruridir. Şüphesiz; milli iradeye dayanmayan hiçbir güç, hiçbir yapı ve siyasal hareket meşru ve kalıcı değildir. Bu nedenle, koalisyonlara geçit vermeyerek kalıcı istikrara güvence sunan ve fiili durumu resmiyete taşıyarak milletin iradesine dayanan "Cumhurbaşkanlığı Sistemi"nin Türkiye’ye sağlam bir yol haritası sunacağına yürekten inanıyoruz. Artık prangalardan kurtulmanın zamanıdır.Ve her zaman olduğu gibi bugün de biliyoruz ki;Aziz milletin sinesi en güvenilir adrestir. ‘Cumhurbaşkanlığı sistemine evet’ bildirisine imza atan STK’lar şunlar: Basın Yayın Birliği (BASYAYBİR) Enerji Verimliliği Derneği İstanbul Taşımacılar Birliği Derneği (İSTAB) Kürk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (KSİAD) Laleli Sanayici ve İş Adamları Derneği (LASİAD) Lisanslı Emlak Müşavirleri ve Komisyoncuları Derneği (LEMDER) Merter Sanayici ve İş Adamları Derneği (MESİAD) Mobil Servis Sağlayıcı İş Adamları Derneği (MOBİLSİAD) Osmanbey Tekstilci İşadamları Derneği (OTİAD) Örme Sanayicileri Derneği (ÖRSAD) Saraciye Sanayicileri Derneği (SSD) Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Tüm İç Giyim Sanayiciler Derneği (TİGSAD) Tüm Otobüsçüler Derneği (TODER) Tüm Otobüsçüler Federasyonu (TOF) Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER) Türkiye Triko Sanayicileri Derneği (TRİSAD) Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Uydu Elektronik İletişim İş İnsanları Derneği (TUYAD) Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği

13 Ocak 2017 Cuma

Tohumda üretim arttı sıra ihracatta

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tohumculuk Daire Başkanı Mehmet Sığırcı, Türkiye'de 2002-2015 arasında üretilen tohum miktarının yüzde 517 arttığını belirterek, "2015 yılında 70 ülkeye değişen oranda ve miktarlarda tohum ihraç edildi. Biz tohum ticaretinde dünyada 11. sıradayız. Beklediğimiz ölçüde giderse inşallah tohumculukta 2016 yılının aralık ayında ihracat rekoru kıracağız." dedi. DESTEKLER ÜRETİMİ ARTIRDI Ülkede üretilen tohum miktarında verilen desteklerle 2002-2015 yıllarındaki yüzde 517'lik bir artış yaşadığını ifade eden Sığırcı, "2015 yılında 70 ülkeye değişen oranda ve miktarlarda tohum ihraç edildi. Biz tohum ticaretinde dünyada 11. sıradayız.Beklediğimiz ölçüde giderse inşallah tohumculukta 2016 yılının aralık ayında ihracat rekoru kıracağız." ifadelerini kullandı. İLK BEŞ İÇİNDE OLMALIYIZ Sığırcı, "Önümüzdeki dönemde geçtiğimiz dönemdeki performansımızı devam ettirebilirsek dünyada tohum üretiminde ilk beş içinde olmamız uzak değil.2023 yılındaki Türkiye'nin hedefleri doğrultusunda tohumculuğun geleceği çok önemli." değerlendirmesinde bulundu.

12 Ocak 2017 Perşembe

İTO, dünya markalarını 3 bin 500 yan sanayici ile ‘yerli masası’na oturtuyor

* İTO Başkanı İbrahim Çağlar, başlattıkları seferberlikle ilgili, “Ülke olarak üç tarafımız deniz, dört tarafımız sorunlarla çevrili. Bize düşen yandık, bittik demek yerine yatırıma, istihdama devam etmek” diye konuştu. * İTO’nun Tedarikçi Haftaları’nda Aselsan, THY Teknik gibi yerli alıcılar 3 bin 500 yan sanayiciye, yerlileştirilmesini planladıkları malzemelerin bilgisini aktaracak. * Diğer yandan Bosch, Schneider gibi küresel ana sanayiciler de çantalarında alım talepleri ile İstanbul’da yan sanayiciyle ‘yerli masası’na oturacak. 2017’yi ekonomide milli seferberlik yılı ilan eden İstanbul Ticaret Odası, katma değeri yüksek savunma, havacılık, ulaştırma ve perakende sektörlerinde yerlileştirme çalışması başlattı. İTO Başkanı İbrahim Çağlar, Türkiye Tedarikçi Haftaları kapsamında savunma ve havacılıkta Havelsan, Aselsan, Roketsan, THY Teknik ve TAI, ulaşımda ise İstanbul Ulaşım A.Ş., TCDD, BMC, İDO, Otokar gibi büyük alım yapan firmaların 3 bin 500 yan sanayici ile yerlileştirme masasına oturacağını söyledi. ÜRÜN SERGİLERİ DÜZENLENECEK İbrahim Çağlar, “Büyük firmalar neye ihtiyaç duydukları, hali hazırda devam eden projeler ve yerlileştirilmesi planlanan malzeme ve ekipmanlar konusunda bilgi aktaracaklar. Yan sanayicilerin geçmeleri gereken test, kalibrasyon benzeri gereklilikleri detaylıca ele alacaklar. Seminerlerin ardından ana sanayici ile yan sanayici tanışacak. Yüz yüze yapılan görüşmelerde ihtiyaç duyulan malzemeler ve ürün numunelerinin tanıtımı için ürün sergileri düzenlenecek” dedi. İTO, Türkiye’deki büyük firmaların yanı sıra dünya devi ana sanayicileri de Türk yan sanayicisiyle buluşturmaya devam edecek. Başkan Çağlar, “Bosch, Continental, Hitachi, Schneider Electric gibi küresel markalar çantalarında teknik alım talepleri ile yine İstanbul’a gelecekler. Onları Türkiye'de bu işi yapan firmalarla alım görüşmesi için bir araya getireceğiz. Yani burada adrese teslim bir iş olacak” dedi. ‘BİZE DÜŞEN YANDIK, BİTTİK DEMEK YERİNE YATIRIMA DEVAM ETMEK’ İTO Başkanı İbrahim Çağlar, başlattıkları seferberliğe gerekçe olarak, şunları söyledi: “Ülke olarak üç tarafımız deniz, dört tarafımız sorunlarla çevriliyken dünyanın belirsizlik atmosferinden etkilenmemek mümkün değil. Ancak bize düşen yandık, bittik demek yerine yatırıma, istihdama devam etmek. Parolamız ekonomide büyüme, siyasette istikrar, ülkemizde inkişaf.” Son aylarda dolar ve euroda aşırı bir değerlenmenin söz konusu olduğunu belirten Çağlar, “İthalatımızın yüzde 68.5'i hammadde ve ara malı. Reel sektörün 213 milyar dolar döviz açığı varken, kurdaki artış, enflasyondan yatırımlarımıza kadar birçok negatif etki bırakıyor. Ne zaman ki ihracatımız ithalata bağımlı olmaktan çıkar, kur meselesini de o zaman kafamızdan silip atabiliriz” diye konuştu. İDTM VE TEKNOPARK İSTANBUL’DA KİRALAR TL’YE ÇEVRİLDİ İTO’nun ekonomide seferberlik takviminde yer alan bir diğer madde ise Türkiye'de Türk Lirası Geçer Kampanyası. İTO ve tüm iştirakleri yurtiçi alımlarda sadece TL kullanmaya başladı. Yeşilköy’deki İstanbul Dünya Ticaret Merkezi (İDTM) ve Kurtköy’de faaliyet gösteren Teknopark İstanbul’da kiralar TL’ye çevrildi.

12 Ocak 2017 Perşembe

Geçen yıl en çok külçe altın kazandırdı

Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) ve Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde geçen ay en fazla reel getiri dolardan, 2016 yılında ise külçe altından elde edildi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2016 yılı aralık ayına ilişkin, "Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları"nı açıkladı. Buna göre, aylık bazda en yüksek reel getiriyi sağlayan yatırım aracı, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 3,37, TÜFE ile indirgendiğinde de yüzde 4,73 ile dolar oldu. Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde, yatırım araçlarından avro yüzde 0,92 reel getiri sağlarken, buna karşılık Borsa İstanbul (BIST) 100 Endeksi yüzde 1,51, mevduat faizi yüzde 2,18, Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) yüzde 3,53 ve külçe altın yüzde 3,65 yatırımcısına kaybettirdi. TÜFE ile indirgendiğinde ise avro yüzde 2,25 reel getiri sağlarken, BIST 100 Endeksi yüzde 0,21, mevduat faizi yüzde 0,90, DİBS yüzde 2,26 ve külçe altın yüzde 2,38 zarar ettirdi. Dolar, üç aylık değerlendirmede, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 11,33, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 13,78 ile en yüksek reel getiri sağlayan yatırım aracı oldu. Bu dönemde DİBS ise yatırımcısına, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 7,94, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 5,91 kaybettirdi. Altı aylık değerlendirmeye göre dolar, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 12,52, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 14,47 ile yatırımcısına en yüksek kazancı sağladı. Aynı dönemde BIST 100 Endeksi, Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 6,65, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 5,04 ile en çok kaybettiren yatırım aracı oldu. YILLIK EN YÜKSEK KAZANÇ KÜLÇE ALTINDA Finansal yatırım araçları, yıllık olarak değerlendirildiğinde, külçe altın Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 17,67, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 19,20 ile yatırımcısına en fazla reel getiriyi sağladı. Diğer taraftan, BIST 100 Endeksi Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 5,31, TÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 4,08 yatırımcısına kaybettirdi.

11 Ocak 2017 Çarşamba

Gemi ve yat ihracatı İstanbul ile Yalova'dan soruluyor

Türkiye İhracatçılar Meclisi kayıtlarından yapılan derlemeye göre, 2015'te 1 milyar 29 milyon 857 bin dolar olan sektör dış satımı, 2016'da yüzde 5,6'lık düşüşle 972 milyon 177 bin dolara geriledi. Gemi ve yat ihracatının yüzde 90,21'ini (876 milyon 953 bin dolar) karşılayan iki ilden İstanbul'un ihracatı yüzde 21,61 gerilerken, Yalova yüzde 47,77 ile rekor artışa imza attı. Geçen yıl en fazla sektör ihracatı, 246 milyon 73 bin dolarla İskandinav ülkelerinden Norveç'e yapıldı.

11 Ocak 2017 Çarşamba