tatil-sepeti
İstanbul’a ‘5G Vadisi Açık Test Sahası’

Dünyagenelinde 2020’ye kadar standardizasyon çalışmalarının bitirilerek ürünleştirme aşamasına gelineceği tahmin edilen 5G mobil haberleşme teknolojilerine yönelik çalışmalar hızla devam ediyor. Ülkelerin bilim, sanayi ve teknoloji politikaları 5G’ye göre şekilleniyor ve 5G mobil teknolojilerinin birkaç yıl içinde kullanılmaya başlanması öngörülüyor. Türkiye’nin de dünyada 5G ile ilk tanışan ülkeler arasında yerini alması ve bunu yaparken tüketici olmanın ötesinde üretici konumuna geçebilmesi hususunda işbirliğine verilen önem giderek artıyor. 5’inci nesil haberleşme teknolojileri ve arkasından gelecek nesillerin yerli ve milli imkanlarla oluşturulması için kamu kurumları, şirketler, üniversiteler tarafından çeşitli çalışmalar yürütülüyor. EKOSİSTEM İstanbul’da da 5G ve ötesi konusunda üniversite, işletmeci ve üretici işbirliğini artırmak ve ekosistem oluşturmak amacıyla çalışmalara başlandı. Bu çerçevede İstanbul’da ‘5G Vadisi İstanbul Geleceğin Teknolojileri Zirvesi’ etkinliği düzenlenmesi planlanıyor. Etkinliğe BTK önderliğinde Boğaziçi, İstanbul Teknik ve Yıldız Teknik üniversiteleri ile mobil işletmeciler, teknoloji firmaları ve dikey sektör temsilcileri katkı sağlayacak. ZİRVE YAPILACAK Etkinlikle İstanbul’da yer alan üniversitelerin 5G ve ötesi konusundaki yetkinliklerinin artırılması, işletmeciler, teknoloji firmaları ve dikey sektör temsilcileriyle işbirliklerinin yolunun açılmasıhedefleniyor. Söz konusu çalışmalarda yerli ve milli ürüngeliştirilmesi de önceliklerden biri olarak görülüyor. İstanbul için BTK tarafından TT Mobil İletişim Hizmetleri A.Ş.’ye 26-28 GHz ile 3.5 GHz, Vodafone Telekomünikasyon A.Ş.’ye 3.5 GHz ve Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş.’ye 3.5 ile 26 GHz’de 5G test deneme izinleri verilmişti.

16 Ekim 2019 Çarşamba

Emlakçılara yetki belgesi uyarısı

Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelik ile gayrimenkul ticareti yapacaklar için zorunlu hale getirilen ‘yetki belgesi’ için son başvuru tarihi yaklaşıyor. 5 Haziran 2018 tarihli resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelikle emlak müşavirliği meslek grubunda faaliyet gösterenler için yeni hükümler getirildi. Daha önce taşınmaz ticaretiyle iştigal eden, eğitim belgesi, meslek odası kaydı ve gelir vergisi mükellefi olan tacir, esnaf ve sanatkarların faaliyetlerine devam edebilmesi için 5 Aralık’a kadar yetki belgesi almaları gerekiyor. Bu konuda üyelerini uyaran İstanbul Ticaret Odası Emlak Müşavirliği Meslek Komitesi, diğer yandan da kamu spotu hazırlanması için Ticaret Bakanlığı nezdinde girişimlerde bulundu. SİSTEMDEN BAŞVURU Yetki belgesi başvurusu, ilgili şartların taşındığını gösteren belgelerle birlikte Ticaret Bakanlığı tarafından kurulmuş olan Taşınmaz Ticareti Belge Sistemi üzerinden yapılıyor. Şartların kontrolü yedi gün içinde Ticaret İl Müdürlükleri tarafından tespit ediliyor. Geçerlilik süresi beş yıl olan yetki belgesi, Ticaret İl Müdürlüğü tarafından yine aynı sistem üzerinden yenileniyor, askıya alınıyor veya iptal ediliyor. Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelik ile MYK Mesleki Yeterlilik Belgeleri konulu sektörel toplantı, 17 Ekim günü İTO’nun Eminönü’ndeki merkez binasında yapılacak. Katılımın ücretsiz olduğu toplantı saat 13.00-17.30 arasında gerçekleştirilecek. Toplantıya ilgili bakanlıkların yetkilileri ile sektör temsilcileri konuşmacı olarak katılacak. Yeterlilik şartlarının da olduğu yönetmelik metnine ve başvuru kılavuzuna şu linkten ulaşılabilir :https://ttbs.gtb.gov.tr

16 Ekim 2019 Çarşamba

BTM’nin yeni girişimcileri seçildi

HABER: TUĞÇE ÖZKUŞ Fiziki kapasitesini büyüterek ‘BTM 1000’ projesine start veren Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM), Eylül 2019 çağrı dönemini sonuçlandırdı. Bu süreçte üç bine yakın başvuru gerçekleşti. Yenilikçi iş fikirleriyle başvuru yapan girişimciler, BTM ekipleri tarafından yapılan ön değerlendirmeler sonucunda mülakata davet edildi. Mülakatları başarıyla geçen girişimciler, İstanbul Ticaret Odası Meclis ve Komite üyelerinden oluşan değerlendirme kurulu karşısına çıkarak projeleriyle ilgili sunum yaptı. KASIMDA BAŞLIYOR Nihai kararı verecek olan değerlendirme kurulu, projelerin ihtiyaç analizi ve yenilikçi yönü, yapılabilirliği, sürdürülebilirliği, ticarileşme potansiyeli ile yetkinliği gibi kıstaslara göre BTM üyesi olacak girişimcileri bu ay içinde seçecek. Programlar, kasım ayının ilk haftasında başlayacak. Girişimciler, dahil oldukları programlar kapsamında projelerini geliştirme, eğitim, seminer, söyleşi, mentorluk, birebir danışmanlık, 7/24 ofis imkanlarından yararlanma ve yatırımcılarla buluşma fırsatı bulabilecek. YIL BOYUNCA BAŞVURU BTM, yeni dönemde BTM Kamp, Ön Kuluçka, Kuluçka ve Post Kuluçka programlarıyla girişimcilere hizmet verecek. Yenilikçi iş fikrine sahip olan, ancak uygulama metodlarını bilmeyen, girişimci olmak ve ekosistem içerisinde yer almak isteyen girişimci adayları BTM Kamp’ta olacak. Yenilikçi bir iş fikri olup, bununla ilgili ürün veya ürün çıktılarına (yazılım, web sitesi vb.) sahip olan girişimciler Ön Kuluçka’da bir araya gelecek. Şirket sahibi ve satış yapmış girişimciler Kuluçka; yatırım almış, ikinci veya üçüncü tur yatırım arayışında olan girişimciler ise Post-Kuluçka programında yer alacak. Programlardan Ön Kuluçka, Kuluçka ve Post Kuluçka başvuruları sona erdi. Girişimciler BTM Kamp’a ise yıl boyunca başvuru yapabilecek. 37.1 MİLYON TL DEĞERLEME Kurulduğu günden bu yana 10 bine yakın girişimciden başvuru alarak, 722 startup’a ev sahipliği yapan BTM, şimdiye kadar 200’den fazla startup’ı mezun etti. Bünyesinde hâlâ 120’den fazla startup’a ve yaklaşık 250 girişimciye yer veren BTM, akıllı tarımdan yapay zekaya, e-ticaretten sağlığa kadar 40 farklı sektörden yenilikçi iş fikirlerine destek oldu. 2.5 yıllık süre zarfında 12 BTM girişimcisi 37.1 milyon TL değerleme ile yatırım aldı. Yaklaşık 20 BTM girişimi şirketleşti ve BTM girişimcilerinin toplam satışı 40 milyon lirayı geçti. TERCİHİN 5 NEDENİ BTM’de eğitim ve seminerler, mentor desteği, yatırımcı söyleşileri, girişimcilerin yatırımcı karşısında sunum yaptığı Demo Day etkinlikleri, 7/24 ofis imkanı, birebir danışmanlık gibi hizmetler, girişimcilere tamamen ücretsiz olarak sunuluyor. BTM, 81 meslek komitesi ile 400 binden fazla üyesi bulunan İTO’nun iştiraki olması sebebiyle aynı zamanda organik bir yatırım ağına sahip. BTM’de girişimciler, İTO’nun 81 meslek komitesinden projeleri ile ilgili olan komitelere giderek sunum yapma hakkına erişebiliyor. Böylece girişimciler sektördeki bilirkişilerden geri dönüşler alarak, projelerini doğru bir şekilde geliştirebiliyor. Aynı zamanda potansiyel müşteri ve yatırımcılarla da bir araya geliyorlar. BTM bünyesindeki 50 startup mentoru ve 500’den fazla sektör mentoru ile girişimcilere destek veriliyor. BTM’de kamp süreçlerini başarı ile tamamlayan girişimciler, BTM Sahne - Yatırımcı Girişimci Buluşması (Demo Günü) etkinliğinde sahneye çıkarak, iş modellerini ve finansal argümanlarını yatırımcılara anlatma fırsatı buluyor. BTM Sahne sonrasında girişimcilerinve yatırımcıların eşleştirme süreci başlıyor. BTM’de mevcut programların haricinde yenilikçi iş fikirleri ve yıkıcı iş modelleriyle küresel arenadaki rekabette iddialı bir şekilde var olmalarını sağlayacak ‘Mucit Girişimci Programı’ ve ‘WinGlobal’ gibi tematik programlar bulunuyor. Ayrıca BTM, ulusal ve uluslararası kurumlarla birlikte gerçekleştirdiği projelerle birçok ülkede girişimcilik ekosistemiyle ilgili programların içinde yürütücü olarak yer alıyor. BTM, ölçeklenebilir (scale-up) girişimlere odaklı çalışmalarını global arenada sürdürürken,farklı kıtalar arasında da çalışmalar yürütmeye devam ediyor. WİNGLOBAL PROJESİ’NE TALEP YAĞIYOR İstanbul Kalkınma Ajansı desteği ile BTM’nin liderliğinde İstanbul Valiliği, İstanbul Ticaret Odası, Teknopark İstanbul ve İstanbul Ticaret Üniversitesi ortaklığıyla yürütülen WinGlobal projesinde, 11 Eylül - 6 Ekim arasında çağrıya çıkıldı. İlki büyük ilgi uyandıran projeye kısa sürede 400’e yakın başvuru toplandı. BTM ekipleri tarafından yapılacak ön değerlendirme sonucunda mülakatlara davet edilecek girişimciler, mülakatları başarıyla geçmeleri durumunda nihai kararı verecek olan ve İTO Meclis ve Komite üyelerinden oluşan değerlendirme kurulu karşısına çıkacak. Projeye kabul edilecek girişimciler, eğitim, mentorluk, yatırımcı eşleştirmeleri gibi faaliyetlerden oluşan 16 haftalık yoğun bir programa dahil olacak. 16 haftalık bu süreç sonunda başarılı bulunan girişimciler, WinGlobal Sahne Girişimci-Yatırımcı Buluşması etkinliğinde yatırımcıların karşısında proje sunumlarını gerçekleştirecek. Girişimciler, daha sonra ABD’de Silikon Vadisi’ne götürülerek çeşitli melek yatırım ağları ile bir araya gelecek. ABD’de kendileri için özel olarak düzenlenen ‘Demo Day’ etkinliğinde yabancı yatırımcılara projelerini anlatacak olan girişimciler, böylelikle yatırım alma ve satış yapma fırsatı elde edecek.

15 Ekim 2019 Salı

İTO Başkanı Şekib Avdagiç: Dizilerdeki başarımızı, global marka olarak taçlandıralım

İTO Başkanı Şekib Avdagiç: - "Dizi-film yapımcılarımız ihracatta iyi bir başarı elde etti. Artık onları global marka olmaya yönlendirmeliyiz. Bu potansiyelleri var. Dizilerdeki başarımızı, global marka olarak taçlandıralım" - "Sektör yaklaşık 300 milyon dolar ihracatla ABD'nin ardından ikinci sırada yer alıyor. 156 ülkeye ulaşan Türk dizileri sayesinde Türkiye'nin kültürel ve turistik alanları tanıtılıyor, gastronomi turizmi canlanıyor" - "Dizilerde buzlama yaparak, global düzeyde öne çıkabilecek sektörlerimizi de bir bakıma dondurmuş oluyoruz. Hem de dizi ve sinema sektörümüzü önemli bir kaynaktan mahrum bırakmış oluyoruz" İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, dizi-film yapımcılarının ihracatta iyi bir başarı elde ettiklerini belirterek, "Artık onları global marka olmaya yönlendirmeliyiz. Bu potansiyelleri var. Dizilerdeki başarımızı, global marka olarak taçlandıralım." dedi. Dizi, film, içerik, TV ve yapım sektörünün en prestijli fuarı MIPCOM, Fransa'nın Cannes kentinde kapılarını ziyaretçilere açtı. 14-17 Ekim'de açık kalacak fuara yaklaşık 5 bin TV ve dijital içerik alıcısı katılıyor. Fuarda mobil telefonlara uygun içerikten, 248 inç büyüklüğünde 8K ekrana uygun filmlere kadar geniş bir yelpazede dizi film, belgesel gibi yapımlar ile yarışma formatları yer alıyor. 110 ülkeden 13 bin 800 kişinin katılması beklenen MIPCOM 2019'un bu yılki milli katılım organizasyonunu ise İTO yapıyor. Fuar kapsamında İTO Başkanı Şekib Avdagiç, İTO Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay ve İTO Genel Sekreteri Nihat Alayoğlu basın mensuplarıyla bir araya geldi. Avdagiç, burada yaptığı açıklamada, fuara Türkiye'den milli katılımla 14, bireysel bazda 8 olmak üzere toplam 22 firmanın katıldığını söyledi. İştirakçi firmalara, İTO olarak fuar bedelinin yüzde 40'ı kadar sübvanse sağladıklarını, kalan kısmın yüzde 70'ini de Ticaret Bakanlığı'nın karşıladığını aktaran Avdagiç, "Toplamda bütçelerinin yüzde 80-85'i bakanlık ve İTO tarafından sağlanmış oluyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü de fuara destek sağlıyor." diye konuştu. Avdagiç, İTO olarak 2011'den beri katıldıkları fuarın küresel içerik endüstrisini şekillendiren bir platform olduğuna dikkati çekti. Cep telefonundan, sinema salonlarına kadar her türlü platformda içeriğin MIPCOM'da küresel alıcılara sunulduğunu anlatan Avdagiç, "Firmalarımız, gerek İTO'nun milli katılım bölümünde gerekse bireysel katılım stantlarında, özgün içeriklerimizi dünyanın önde gelen profesyonellerine başarıyla tanıtıyor. Firmalarımız, gurur veren ortak yapım anlaşmalarına da imza atıyor." dedi. ABD'NİN ARDINDAN İKİNCİYİZ İTO Başkanı Avdagiç, Türk dizilerinin Arap ülkeleri, Rusça konuşan bölgeler ve Güney Amerika ülkelerinde çok izlendiğini belirterek, "Dizi-film yapımcılarımız satışta iyi bir başarı elde etti. Artık onları global marka olmaya yönlendirmeliyiz. Bu potansiyelleri var. Dizilerde başarımızı, global marka olmakla taçlandıralım." ifadelerini kullandı. Gelişen mobil cihazlara karşın TV ekranlarının hala çok güçlü bir mecra olduğunu dile getiren Avdagiç, 94 ülkede yapılan bir araştırmaya göre bir günde ortalama TV izleme süresinin 2 saat 55 dakikayı bulduğu bilgisini verdi. Avdagiç, Türk yapımlarının ulusal sınırları aşarak birçok ülkede alıcı bulmayı başardığını vurgulayarak, kesin rakamlara ulaşılamasa da sektörün yaklaşık 300 milyon dolar ihracatla ABD'nin ardından ikinci sırada yer aldığını bildirdi. 156 ülkeye ulaşan Türk dizileri sayesinde Türkiye'nin kültürel ve turistik alanlarının tanıtıldığını, gastronomi turizminin canlandığını belirten Avdagiç, şunları söyledi: "Primetime denilen en değerli saat aralığında, en fazla ulusal dizi izlenen iki ülke Türkiye ve ABD. Türk dizilerinin ABD’deki yayılmasının bir örneğine geçtiğimiz ay şahit olduk. Türk dizisi hayranı Amerikalı bir grup Türkiye'yi ziyaret etti, oyuncularla buluştu, tarihi ve kültürel yerleri ziyaret etti. Aralarında Türk dizileri sayesinde Türkçe öğrenmeye başladığını söyleyenler bile oldu. Bu Türk dizilerinin bıraktığı etkiye güzel bir örnektir." SEKTÖRLERİMİZİ DONDURMUŞ OLUYORUZ Şekib Avdagiç, film ve dizilerdeki ticari markaları buzlama uygulamasının kalkması gerektiğini kaydederek, "Dünyadaki izleyici, reklamı yapılan ürünü görecek ki, satın almak istesin. Bu çağda dizilerde görünen ticari markaları mozaiklemenin faydası da anlamı da yok. Dizilerde buzlama yaparak, global düzeyde öne çıkabilecek sektörlerimizi de bir bakıma 'dondurmuş' oluyoruz. Hem de dizi ve sinema sektörümüzü önemli bir kaynaktan mahrum bırakmış oluyoruz." diye konuştu. Bu yıl fuarda düzenlenecek konferansların ana temasının "streaming hücumu" olduğunu anımsatan Avdagiç, Türkiye'nin çok başarılı olduğu TV dizileri, filmler ve animasyon film üretiminin yanı sıra "streaming"e dayalı global dağıtım iş modellerinde de bir atılıma ihtiyacı olduğunu söyledi. Avdagiç, dizilerin global platformlarda yer almasını önemine ilişkin, şu değerlendirmelerde bulundu: "Açık kanallara yapılan dizi satışlarıyla birlikte bundan böyle 'kaçı Amazon Prime, Netflix, iTunes gibi global platformlarda yer almıştır?' sorusunu da kendimize sormalıyız. Doğru ürünlerle, yapımlarla Netflix gibi global platformlarda sağlam bir yer edinmemiz gerekiyor. BluTV ve PuhuTV gibi kendi dijital kanallarımıza ve benzeri çıkacak girişimlere destek olmalıyız. Rekabet edebilmelerini sağlamalıyız. Öte yandan çok önemli bir konu var ki, o da çok değerli yapımlara imza atan yapımcılarımız ve bunları yayınlayan kanallarımız. Türk dizilerini dünyada asıl meşhur eden ‘açık kanalları’ da kesinlikle ihmal edemeyiz. Netflix, Amazon Prime gibi dağıtım modelleri elbette çok önemli ama ekonomik değeri 'açık kanallar' kadar değil. Global platformlarda dizinin ikinci, üçüncü el haklarını alamıyorsunuz." VİDEO İZLEMEDE SVOD VE AVOD DEVRİMİ İTO Başkanı Şekib Avdagiç, "TV içeriğinde bu yıl tam anlamıyla bir ‘streaming hücumu (internet üzerinden kesintisiz video izleme)' yaşanıyor. Video dünyası inanılmaz bir hızda değişirken, video izlemede ‘streaming’in yükselişine eşlik ediyoruz." dedi. Streaming çağında videolara erişim için "SVoD", "AVoD" ve "TVoD" modellerinin öne çıktığını anlatan Avdagiç, şöyle devam etti: "Video izleme alışkanlıkları ve iş modelleri değişiyor. Talebe bağlı video izleme (video on demand) modelleri olan SVoD ve AVoD adeta bir devrim şeklinde evlerimize girdi. Netflix gibi aylık bir ücret karşılığında video ve içerik izleyebildiğiniz SVoD (Subscription video on demand) servisi, Youtube gibi reklamla desteklenen AVoD (Advertising video on demand) ve izlediğin kadar ödemeyi TVoD (Transactional video on demand) izleme alışkanlıkları ve iş modelleri değişiyor. SVoD ve AVoD diye tabir edilen talebe bağlı video izleme modelleri, TV içeriğinde global dağıtım modellerini adeta çalkalıyor. Burada biz de daha etkin yer almalıyız." Avdagiç, Türk dizi, film, içerik, TV ve yapım sektörünün uluslararası alanda kazandığı başarı grafiğine uygun olarak İTO'nun ilgili sektör fuarlarına katılımının da önemli bir şekilde artış kaydettiğine dikkati çekerek, "Yumuşak güç diye tabir edilen içerik sektörümüzü tüm zenginliğiyle yurt dışı profesyonellere ifade edebilmek adına Natpe Miami, MIPTV, MIPCOM ve ATF Singapur fuarlarına firmalarımızın katılımını gerçekleştiriyoruz." şeklinde konuştu. FUARA KATILAN TÜRK FİRMALAR MIPCOM 2019'da milli katılımla yer alan firmalar şu şekilde: "Altınsay Filmişleri Yapım, Atlas Küresel Medya, Dazero Girişimcilik, Ezel Yapım, Fauna Prodüksiyon, Hacıyatmaz Film Prodüksiyon, Kalavara Film Yapım, Mavi Baykuş Film Stüdyosu ve Yapımcılık, Match Point Telif Hakları, Saran Uluslararası Filmcilik, Semerkand Radyo ve TV, Sera Filmcilik, Siyahmartı Reklam ve Film Yapım, Stellar Yapım." MIPCOM'a bireysel katılan Türk firmaları ise "TRT/Mistco, ATV, Calinos Entertainment, Global Agency, Intermedya, Kanal D, Madd, Raya Group." olarak sıralandı.

14 Ekim 2019 Pazartesi

İTO Başkanı Şekib Avdagiç: İş dünyası toparlanma sürecinde başrol oynayacak

İTO Başkanı Şekib Avdagiç: - "Ekonomimizde olumlu yönde gelişmeler var. Birçok sektörde de alınan tedbirlerin ve baz etkisinin olumlu etkilerini görmeye devam edeceğiz. Ilımlı toparlanmaya ilişkin işaretler giderek belirginleşiyor" - "İş dünyamızın önümüzdeki toparlanma sürecine coşkuyla katılımı, Türkiye'nin ileriye doğru yeni hamlesinde çok kritik bir rol oynayacaktır. O kritik rol, aslında 'başrol'dür" - "Enflasyondaki ılımlı seyir, faiz indirimi konusunda Merkez Bankasına imkan tanıyor. İş dünyası olarak, ekonomideki olumlu etkileri görülen faiz oranlarındaki düşüşün devam ettirilmesini arzu ediyoruz" - "İTO 428 bin üyesiyle, maddi-manevi tüm gücüyle devletimizin ve ordumuzun yanında, arkasındadır" İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, "Ekonomimizde olumlu yönde gelişmeler var. Birçok sektörde de alınan tedbirlerin ve baz etkisinin olumlu etkilerini görmeye devam edeceğiz. Ilımlı toparlanmaya ilişkin işaretler giderek belirginleşiyor. İş dünyamızın önümüzdeki toparlanma sürecine coşkuyla katılımı, Türkiye'nin ileriye doğru yeni hamlesinde çok kritik bir rol oynayacaktır. O kritik rol, aslında 'başrol'dür." ifadelerini kullandı. Avdagiç, İTO ekim ayı meclis toplantısındaki konuşmasında Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin sınır güvenliğinin, artık sınır ötesinden başladığına işaret eden Avdagiç, Türkiye'nin bu harekatla, sınırlarını ve topraklarını koruma altına aldığını söyledi. Avdagiç, Türkiye'nin sınırlarının ötesinde oluşturulmaya çalışılan kaotik ve sisli ortamdan, sisler dağıldıktan sonra bambaşka bir tablo çıkarmak isteyenlerin bulunduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: "İşte bu harekat, o oyunu bozacak. Türkiye bunu, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın büyük öngörüsüyle fark etti. Önce Pençe, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatları yapıldı, şimdi hepsinden daha kapsamlı olan Barış Pınarı Harekatı başlamış bulunuyor. Allah'ın izniyle bu harekat da başarıyla tamamlanınca, Akdeniz'den İran sınırına kadar güneyimiz güven altında olacak. Böylece sınır ötesinde Türkiye'yi tehdit eden hiçbir unsurun gelişmesine fırsat verilmeyecek. Başkomutanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsında kahraman ordumuza, jandarma ve polis teşkilatımıza zafer diliyorum. Bu vesileyle bir kez daha vurgulamak istiyorum, İTO 428 bin üyesiyle, maddi-manevi tüm gücüyle devletimizin ve ordumuzun yanındadır, arkasındadır. Milletimizin bekası, topraklarımızın bütünlüğü, her şeyden daha üstün ve önceliktir. Allah, ordumuza, Mehmetçiğimize, 'Nusret' ihsan etsin, zafer versin." Türkiye ekonomisinde olumlu yönde gelişmeler olduğunu dile getiren Avdagiç, daralmanın hızını kaybettiğini, ılımlı toparlanmaya ilişkin işaretlerin giderek belirginleştiğini aktardı. Avdagiç, geçtiğimiz hafta 14 aydan beri negatif yönde seyreden verilerin yönünün yukarı doğru çevrilmeye başladığını belirterek, üretimde çarkların yeniden işlemeye, ertelenen taleplerin de satışa dönüşmeye başladığını bildirdi. Verilerdeki pozitife dönüşte, hükümetin aldığı tedbirlerin de etkisiyle ekonominin iyileşmeye başlamasının ve baz etkisinin etkili olduğunu vurgulayan Avdagiç, son dönemde baz etkisiyle birçok göstergede daha iyi bir gidişat yakalandığını dile getirdi. İTO Başkanı Avdagiç, "Ekonomimizde olumlu yönde gelişmeler var. Birçok sektörde de alınan tedbirlerin ve baz etkisinin olumlu etkilerini görmeye devam edeceğiz. Ilımlı toparlanmaya ilişkin işaretler giderek belirginleşiyor. İş dünyamızın önümüzdeki toparlanma sürecine coşkuyla katılımı, Türkiye'nin ileriye doğru yeni hamlesinde çok kritik bir rol oynayacaktır. O kritik rol, aslında 'başrol'dür. Enflasyondaki ılımlı seyir, faiz indirimi konusunda Merkez Bankasına imkan tanıyor. İş dünyası olarak, ekonomideki olumlu etkileri görülen faiz oranlarındaki düşüşün devam ettirilmesini arzu ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu. ABD ve Avrupa'dan gelen son verilerin, parasal genişlemenin sürdürüleceğinin ipuçlarını verdiğine işaret eden Avdagiç, bunun, Türkiye için çok önemli bir imkan olduğunu, bir fırsat olarak görülüp, finansal restorasyon ve köklü reformlar için kuluçka dönemine çevrilmesi gerektiğini dile getirdi. "EKONOMİYİ YENİDEN BÜYÜME ROTASINA SOKARKEN BAŞKA TEDBİRLER DE ALMALIYIZ" Şekib Avdagiç, "Ekonomiyi yeniden büyüme rotasına sokarken başka tedbirler de almalıyız. Bir başka ifadeyle, bu süreçte ülkemizin üretim ve ticaret kapasitesini ve de kabiliyetlerimizi geliştirmemiz gerekiyor." dedi. Türkiye'ye yönelik planların havalarda uçuştuğu bir süreçte, bugün yaşanılan zorlu mücadeleler içerisinde, hükümetin uluslararası ve devletler arası ilişkilerde ekonomiyi ön plana çıkarmasını takdirle karşıladıklarını belirten Avdagiç, konuşmasını şöyle tamamladı: "Zorlu bir süreçten geçiyoruz, jeopolitik gelişmeler de bizi zorluyor. Ama şunu da biliyoruz, yaşanan zor dönemler, iş dünyası için bir sınav gibidir. Bizim iş dünyamız bu 'üstesinden gelme', 'başa çıkma' sınavlarını çok kez yaşadı. Bu sefer de çıkacağına eminiz. Dün olduğu gibi bugün de bazı kapılar kapanacak, bazıları açılacaktır. Gözlerimizi kapanan kapılara değil, açılan kapılara çevireceğiz. Asla çaresizlik duygusuna teslim olmayacağız. Girişimcilerimiz, müteşebbislerimiz dün olduğu gibi bugün de Türkiye ekonomisinin en büyük umudu. Müteşebbis sözcüğünün anlamlarından biri de 'bir işe yapışmak, tuttuğunu bırakmamak'tır. Biz de böyle yapacağız, işimize yapışacağız, tuttuğumuzu bırakmayacağız. İş dünyamızın önümüzdeki toparlanma sürecine coşkuyla katılımı, Türkiye'nin ileriye doğru yeni hamlesinde çok kritik bir rol oynayacaktır. O kritik rol, aslında 'başrol'dür. Müteşebbis ruhu da sadece iş adamlarına ait değildir. Bürokrasiden muhtarlara kadar herkeste bu ruhun egemen olması lazım. Bir hayat tarzı olarak ön plana çıkarmamız gerekiyor. Çünkü girişimcilik, ruhumuzu yoran 'endişe ekonomisini' aşmamız için bize ihtiyaç duyduğumuz büyük gücü verecektir."

11 Ekim 2019 Cuma