tatil-sepeti
Tarımda ihracat Kovid-19'a rağmen arttı

Türkiye'nin tarım ürünleri ihracatı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının gölgesinde geçen ocak-nisan döneminde artarken, sanayi ve madenciliğe bağlı sektörlerin ihracatında ise düşüş kaydedildi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerinden derlenen bilgilere göre, Türkiye'nin ihracatı, yılın ilk 4 ayında 2019'un aynı dönemine kıyasla yüzde 13,6 azalarak 51 milyar 741 milyon 747 bin dolar oldu. Söz konusu dönemde Türk ihracatçılar tarım, sanayi ve madencilik olmak üzere 3 ana sektörden ürün sattı. Tarıma bağlı sektörlerin ihracatı yüzde 2,9 artarak 7,8 milyar dolara ulaşırken, sanayiye bağlı sektörlerin dış satımı yüzde 16,2 azalarak 38,6 milyar dolar ve madenciliğe bağlı sektörlerin ihracatı yüzde 6,4 düşerek 1,3 milyar dolara geriledi. Öte yandan, Türkiye'nin ihracat gerçekleştirdiği 27 sektörün 22'sinde düşüş kaydedilirken, 4 sektörde gerçekleşen artış dikkati çekti. Bu dönemde bir sektörün ihracatı ise yıllık bazda yatay seyretti. İHRACAT ARTIŞININ LİDERİ FINDIK OLDU Kovid-19 salgınının etkisinde geçen ocak-nisan döneminde dış satımını oransal bazda en fazla artıran sektör fındık ve mamulleri oldu. Sektörün ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 32,6 artarak 754,3 milyon dolara ulaştı. İhracatta kaydedilen oransal artışta bu sektörü, dış satımı yüzde 21,6 yükselerek 756,3 milyon dolar olan yaş meyve ve sebze, yüzde 12,9 artarak 565,4 milyon dolar olan meyve sebze mamulleri ve yüzde 4,1 artarak 2,4 milyar dolara ulaşan hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri takip etti. Bu dönemde çimento, cam, seramik ve toprak ürünleri sektörünün ihracatı ise yatay seyrederek 1,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. DIŞ SATIMDAKİ DÜŞÜŞTE BAŞI OTOMOTİV ÇEKTİ Yılın ilk 4 ayında dış satımı 2019'un aynı dönemine göre oransal bazda en fazla azalan sektör ise yüzde 26,9'luk düşüşle 7,6 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren otomotiv endüstrisi oldu. Bu dönemde, diğer sanayi ürünleri ihracatı yüzde 25,7 azalarak 28,7 milyon dolar, savunma ve havacılık sanayisi ihracatı yüzde 20,8 düşerek 643,3 milyon dolar, hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı yüzde 20,1 gerileyerek 4,8 milyar dolar, deri ve deri mamulleri dış satımı da yüzde 19,2 azalışla 469,4 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. İHRACATIN YARISI 5 SEKTÖRDEN Türk ihracatçıların ocak-nisan döneminde en fazla ürün sattığı sektör ise ülkenin toplam ihracatının yüzde 13,6'sını sırtlayan otomotiv endüstrisi oldu. Bu sektörü kimyevi maddeler ve mamulleri, hazır giyim ve konfeksiyon, çelik ve elektrik elektronik takip etti. Söz konusu 5 sektörün dış satımı, Türkiye'nin toplam ihracatının yaklaşık yarısına karşılık geldi. Bu dönemde ülke ihracatında payı en az olan sektörler ise diğer sanayi ürünleri, süs bitkileri ve mamulleri, zeytin ve zeytinyağı, tütün, gemi ve yat olarak kayıtlara geçti.

08 Mayıs 2020 Cuma

Emeklilikte yeni sistemde kıdem hakları korunacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından duyurulan tamamlayıcı emeklilik sigortası sistemiyle (TES), hem kıdem tazminatında kazanılmış mevcut hakların korunması hem de ilave emeklilik desteği sağlanması amaçlanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstihdam Paketi Kalkanı'nı devreye aldıktan sonra tamamlayıcı emeklilik sistemini yürürlüğe koyacaklarını açıklarken, gözler bu sistemin detaylarına çevrildi. Düzenlemeyle kıdem tazminatında kazanılmış hakların korunması sağlanacak. Mevcut sistemde, işçilerin kıdem tazminatlarını alma oranı yüzde 14'lerde kalırken tüm çalışanların çeşitli nedenlerle bu hakkından yararlanması mümkün olmuyor. Geliştirilen yeni karma modelde, istifa edenlerin de haklarını alacağı ve dava süreçlerine son verecek bir sistem öngörülüyor. 2022'DEN SONRA İŞİNDEN AYRILAN GEÇMİŞ TAZMİNATINI ALABİLECEK Sistem işçi ve işverenler ile emeklilik şirketlerinin uyum kabiliyetlerinin artırılması ve süreçte öngörülebilirliği artırmak amacıyla 1 Ocak 2022 itibarıyla başlayacak. İlgili kanunun yürürlüğe girmesiyle tüm çalışanların kıdem tazminatına tabi geçmiş döneme ilişkin hakları aynı şekilde ve aynı şartlara tabi olarak korunacak. Dolayısıyla 1 Ocak 2022'den sonra kıdem tazminatını hak edecek şekilde işten ayrılan çalışan geçmiş kıdem tazminatını alabilecek. Çalışanın TES öncesi çalışmalarından dolayı yeni sisteme bir aktarım yapılmayacak. YÜZDE 3 İŞVEREN KATKISI Yeni modelde, yüzde 5,33 kıdem hakkı eski kıdem tazminatı hükümlerine uygun olarak korunurken yüzde 3 işveren katkısı çalışanın bireysel fon hesabına aylık olarak yatırılacak. Böylece çalışan, sözleşmesi kıdem tazminatını hak edecek şekilde sonlandırılmış ise yüzde 5,33 (19 gün) kıdem tazminatını alacak, yüzde 3'lük prim de fon hesabında tutulacak. Bir çalışanın iş veya hizmet sözleşmesi, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebeplerle sona ererse çalışılan iş yerindeki süreler için işveren katkı payı ile devlet katkısı toplamının yüzde 50'si TES sigorta hesabına aktarılacak, yüzde 50'si çalışanın hesabında kazanılmış hak olarak tutulacak. Çalışan istifa ettiğinde bireysel fon hesabındaki tutarlar kazanılmış hak olarak kendisinde kalacak. İş veya hizmet sözleşmesi 1 yıldan daha az sürede ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzeri sebeplerle veya istifa yoluylasona ermişseçalışanın işveren katkı payı ile devlet katkısı toplamının yüzde 50'si TES sigorta hesabına aktarılacak. Her ne durumda olursa olsun çalışanın kendi katkısı bireysel fon hesabında birikecek. TES sigorta hesabına aktarılacak tutar, varsa hukuki süreç kesinleşinceye kadar çalışanın hesabında blokeli olarak bekletilecek. ÇEKİM YAPMA İMKANI 60 yaşını doldurmamış katılımcılara, ilk konut edinimi, evlilik (bir kereye mahsus), ağır hastalık ve işsiz kalınması (bir defaya mahsus/sözleşmenin nasıl sona erdiği önemli olmayacak) sebeplerinden her biri için başvuru tarihi itibarıyla bireysel TES hesabında bulunan birikim tutarının yüzde 10'unu (ödeme oranı) geçmemek üzere talebi halinde defaten ödeme yapılabilecek. Çoklu yararlanma halinde kısmi çıkış ödeme oranlarının toplamı yüzde 20'yi geçemeyecek. Katılımcı, 60 yaşını tamamladıktan sonra emekli olmaya hak kazanacak. Talepte bulunanlara emeklilik hesabındaki birikimlerinin yüzde 25'ini geçmemek üzere defaten ödeme yapılabilecek. Ödeme oranı toplamı (emeklilik ve kısmi çıkış toplamı) yüzde 30'u geçemeyecek. Kalan tutar aylık olarak ödenecek. Emekliliğe hak kazanan katılımcıya, bireysel TES hesabındaki birikimlerin, programlı geri ödeme veya yapılacak yıllık gelir sigortası sözleşmesi kapsamında ödenmesi esas olacak. Asgari ücretli bir çalışan 25 yıl sistemde kalırsa emekli maaşına, TES sayesinde bugüne göre 300 ile 566 lira arasındailave maaş alabilecek.

15 Haziran 2020 Pazartesi

Yanıltıcı işlem ve açıklamaya ceza

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) Bankacılık Kanunu kapsamına giren finansal piyasalarda manipülasyon, yanıltıcı işlem ve uygulamaların belirlenmesi amacıyla hazırladığı yönetmelik, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Üç bölümden oluşan Finansal Piyasalarda Manipülasyon ve Yanıltıcı İşlemler Hakkında Yönetmelik'in ilk bölümü, amaç, kapsam, dayanak ve tanımlardan oluşuyor. Yönetmeliğin ikinci bölümünde ise toplam 11 bent yer alıyor. Söz konusu bentlerde, bankalarca gerçekleştirilen hangi fiillerin finansal piyasalarda manipülasyon, yanıltıcı işlem ve uygulamaları olarak kabul edileceği sıralanıyor. İlgili bentler şöyle: 1- Bir finansal aracın arzına, talebine veya fiyatına ilişkin yanlış veya yanıltıcı izlenim uyandıran veya uyandırabilecek olan ya da döviz kuru ve faiz dahil bir finansal aracın fiyatının anormal veya yapay düzeyde tutulmasını sağlayan ya da sağlayabilecek olan işlemlere, bu amaçları sağlamak kastıyla dahil olmak, aracılık etmek, bu tür işlemler için emir vermek veya benzeri faaliyetlerde bulunmak. 2- Arz talep dengesinin normal şartlarda gerçekleşmediği dönemlerde, finansal piyasaların dalgalanmasından ya da sığlığından faydalanmak suretiyle, finansal piyasaların düzensizliğini artıracak ya da istikrarını olumsuz etkileyecek şekilde, bir finansal aracın fiyatına veya faiz, döviz kuru, CDS gibi referans değerlere etkide bulunacak işlemlere dahil olmak, aracılık etmek, bu tür işlemler için emir vermek veya benzeri faaliyetlerde bulunmak. 3- Bankaların yurt dışı yerleşiklerle yaptıkları bir bacağı döviz diğer bacağı TL olan para swapı, forward, opsiyon ve diğer türev işlemlerine ilişkin veya bankalarca yurt dışına TL likidite sağlanmasına ilişkin kurulca alınan karar ve sınırlamaların, işlemlerin erken itfası, vadesi gelen işlemlerin ötelenmesi ve/veya yükümlülüklerin yerine getirilmemesi dahil olmak üzere, dolaylı yöntemler kullanılarak aşılmasına ya da söz konusu kurul kararlarının etkisizleştirilmesine yönelik işlem ve uygulamalar gerçekleştirmek veya bu tür işlem ve uygulamalara aracılık etmek. 4- Aldatıcı bir mekanizma veya kurgu yoluyla döviz kuru ve faiz dahil bir finansal aracın fiyatını etkileyen veya etkileyebilecek işlemlere dahil olmak, aracılık etmek, bu tür işlemler için emir vermek veya benzeri faaliyetlerde bulunmak. 5- Bir finansal aracın arzına, talebine veya döviz kuru ve faiz dahil fiyatına ilişkin yanlış veya yanıltıcı izlenim uyandıran ya da uyandırabilecek olan ya da bu fiyatın anormal veya yapay düzeyde tutulmasını sağlayan ya da sağlayabilecek olan yanlış veya yanıltıcı bilgi veya söylentileri, internet dahil herhangi bir kitle iletişim aracı yoluyla ya da başka bir yolla yaymak. 6- Öncesinde pozisyon alınmış bir finansal araç hakkında, alınan pozisyonla ilgili çıkar çatışmasının kamuoyundan gizlenmesi suretiyle, internet veya diğer kitle iletişim araçları yoluyla görüş bildirerek söz konusu finansal aracın, faiz oranı ve döviz kuru dahil, fiyatı üzerinde etkide bulunmak veya bulunmaya çalışmak. 7- Yanlış veya yanıltıcı olduğunu bildiği ya da bilmesi gerektiği halde, bir referans değer hakkında yanlış veya yanıltıcı bilgiler iletmek, yanlış veya yanıltıcı girdiler sağlamak ya da bir referans değerin hesaplanmasını manipüle edici herhangi bir davranışta bulunmak. 8- Bir finansal aracın arz veya talebi üzerindeki hakim rolün kullanılması suretiyle finansal aracın alım satım fiyatlarını sabitlemeye veya başka bir haksız kazanç sağlamaya yönelik eylemlerde bulunmak. 9- Finansal piyasaların açılış ve kapanışlarında, faiz ve döviz kuru dahil bir finansal aracın açılış veya kapanış fiyatlarını etkileyen veya etkileyebilecek alım veya satım işlemleri gerçekleştirerek bu açılış ya da kapanış fiyatlarına göre pozisyon alan yatırımcıların yanlış yönlendirilmesini sağlamak. 10- Tasarruf sahiplerini gerçeğe aykırı veya yanıltıcı şekilde yönlendirmek. 11- Finansal sisteme güveni zedeleyerek sistemik riske neden olabilecek şekilde bilgi ve söylentiler yaymak.

08 Mayıs 2020 Cuma

Yurt dışındaki alıcı çiftçiye doğrudan ulaşacak

Çiftçileri tarımsal üretime ilişkin bilgilendirmek amacıyla oluşturulan Uzaktan Eğitim Sistemi kapsamındaki ilk dersi Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli verdi. Bakan Pakdemirli, sözleşmeli üretim modeline ilişkin bilgi vererek, kısa süre önce bu amaçla kurulan Dijital Tarım Pazarı platformunun tanıtımını yaptıklarını anımsattı. Dijital pazarın, değer fiyattan tüm alıcılar ve üreticilerin online platformdan ulaşabileceği bir ortam olduğuna işaret eden Pakdemirli, "Bu sözleşmeli üretim platformunda tüm bitkisel ürünler bulunuyor. Akabinde ikinci fazda hayvansal ürünler de olacak ve sözleşmeli olarak üretim yapılacak. Sözleşmeli üretim yapan üreticimiz malını kaç liradan satacağını en baştan biliyor olacak." değerlendirmesinde bulundu. GİRDİ FİNANSMANI İMKANI SAĞLANACAK' Bu modelde girdi finansmanı imkanı olacağına da dikkati çeken Pakdemirli, şu bilgileri paylaştı: "Eğer alıcı ile satıcı arasında girdi finansmanı ile alakalı bir ek sözleşme varsa, girdi finansmanı sağlayacak. Yani sebzesini, meyvesini satmak isteyen üreticimiz eğer bir perakende zincirle bir marketle anlaştıysa, belki bunun yüzde 20-25'ine varan bir kısmını ayni yardım olarak alacak veya peşin para olarak alacak. Bununla gübre ihtiyacını, tohum ihtiyacını, fide ve ilaç ihtiyacını karşılayacak." Pakdemirli, salgın sürecinde gelişmiş ülkelerin gıda tedariki, lojistik ve tarımsal üretimde sıkıntılar yaşadıklarına işaret ederek, "Yürüttüğümüz çalışmalar hakikaten dünyaya örnek oldu. Bugün itibariyle hasat dönemine yaklaşırken Türkiye'de hiçbir şekilde gıda problemi olmadığı gibi, tarımsal ürünlerin hasadında da bir problem olmayacak. İnşallah sonbaharda yeni ekimlerle beraber Türkiye gıdadaki kendi kendine yeterliliğini katlayarak devam ettirecek" diye konuştu. Dijital Tarım Pazarı'na kooperatiflerin de dahil olabileceğini belirten Pakdemirli, "Kooperatifler de burada daha aktif rol alarak hem girdi finansmanında hem de pazarlama tarafında olabilir. Kooperatif ve birlikler, gerektiğinde küçük üreticilerin ürünlerini de alarak tek yumruk haline gelecek. Tüketicimiz de mağazalar, perakende noktaları vasıtası ile üç kuruş daha ucuza alacak" dedi. GÜBRE VE İLAÇ SEKTÖRÜNE DE BURADAN ULAŞILACAK Gıda işleme sanayisine de sözleşmeli üretimi kullanma çağrısında bulunan Pakdemirli, "Meyve suyu fabrikası meyvesini sözleşmeli üretimle alacak ve özellikle ihracat da yapıyorsa belki hasat olmadan, müşterilerine ileri vadeli fiyat verme imkanına sahip olacak. Bu da Türkiye'nin rekabetçi üstünlüğünü ve rekabetçi avantajını son derece artıracak. Buradan lojistik, paketleme, tarıma dayalı sanayiler, perakendeciler, gübre sektörü, ilaç, tohum, bunların hepsine ulaşmak mümkün olabilecek. İşlemler derinleştikçe, gübreyi üreten de bu platform üzerinde daha ucuza verebilecek" ifadesini kullandı. Pakdemirli, Dijital Tarım Pazarı kurulalı henüz bir hafta olmasına rağmen uluslararası örgütlerin kendisinden bilgi aldığını ve bu modeli örnek alacakları mesajı verdiklerini söyledi. KÜÇÜK ÜRETİCİ DE YÜKSEK FİYATTAN ÜRÜNÜNÜ PAZARLAYABİLECEK Ziraat Bankasının sözleşmeli üretimde üretici ve alıcının kullandığı kredilerde yüzde 80'lere varan faiz avantajı sağladığını da değinen Pakdemirli, "Özellikle devletin desteklerini de belli bir süreç içerisinde sözleşmeli üretime doğru geçirerek, bunları da sözleşmeli üretimi teşvik edecek şekilde artırarak devam edeceğiz. Bu sistemde, en küçük üreticiden en büyük üreticiye kadar hepsinin pazarlama kabiliyetleri neredeyse eşitlenecek. Büyük üreticiler gibi küçük üreticilerimizin de ürünleri yüksek fiyattan değer fiyattan pazarlanabilir olacak" değerlendirmesinde bulundu. Bakan Pakdemirli, bir süre sonra bu sisteme fazla müdahale etmeyeceklerini belirterek, "Biz bu sistemi belli bir süre sonra da özel sektör mantığı içerisinde yürütecek olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin yürütmesini istiyoruz" dedi. BORSA TESCİLİNE KONU EDİLEBİLECEK Sistemin ihracat için avantaj sağlayacağına işaret eden Pakdemirli, "İkinci fazla Dijital Tarım Platformu'nun İngilizce versiyonu olacak. Yani yurt dışından bir büyük alıcı da Kemalpaşa'daki kiraz üreticisine direkt ulaşacak" diye konuştu. Pakdemirli, alıcı ve satıcı arasında kontrat imzalanırken, sisteme dahil olan bankaların da farklı kampanyalar sunabileceğini anlatarak, "Finansal riskleri içeren sigorta altyapısı oluşturulmasıyla beraber finansal riskler, özellikle iklim ve coğrafi koşullarda oluşan riskleri de kapsayarak bu sözleşmeyi de garantiye almış olacak. Sözleşmenin ileri aşamalarda da Merkezi Kayıt Kuruluşu aracılığıyla kayıt altına alınması ve sistem üzerinden yapılan alım satımın borsa tesciline konu edilmesi söz konusu olabilecek" bilgisini verdi.

08 Mayıs 2020 Cuma

Yerel parayla ticaret iş dünyasının döviz bulma sıkıntısının önüne geçecek

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Türk Konseyi üye ülkelerinin ekonomi, ticaret ve gümrük bakanlarıyla video konferans yöntemiyle yaptığı görüşmede, "Türk Konseyi üyeleri arasında yerel paralarla ticaretin yaygınlaştırılmasıyla iş dünyasının döviz bulma sıkıntısının önüne geçeceğiz" dedi. Pekcan, "Türk Konseyi üyeleri, Kovid-19 sürecinde dış ticarette demir yollarının çok daha etkin kullanımı için ortak hareket etmeli" diye konuştu. Pekcan, "Türk Konseyi üyeleri olarak önümüzdeki dönemde ikili ve bölgesel hizmet ticareti, yatırım ve e-ticaret anlaşmalarına öncelik vermeliyiz" değerlendirmesinde bulundu.

08 Mayıs 2020 Cuma