Koronavirüs salgınının ekonomiye olumsuz etkilerini önlemek için birbiri ardına sunulan desteklerin ardından hazırlanan ‘İstihdam Kalkanı Paketi’, kalıcı bir iyileşme sağlayacak. TÜİK’in açıklamasına göre işsizlik oranı mart ayında, geçen yılın aynı ayına göre 0.9 puan azalarak yüzde 13.2 oldu. Bununla birlikte takip eden aylarda salgının işletme faaliyetlerine etkisi sebebiyle işini kaybedenler oldu. Gerek bu kişilerin tekrar istihdam edilmesi gerekse üretim çarklarının gücünün ve hacminin devamlılığı açısından yeni bir istihdam paketi hazırlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konu hakkında yaptığı açıklamada, çok kapsamlı bir reform paketi hazırladıklarını belirterek, “Amacımız Ocak 2019 ile Nisan 2020 arasında işsiz kalan vatandaşların yeniden istihdama katılmalarını sağlamak” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kayıpların telafisinin ötesinde kur saldırısı ve salgın öncesinden daha iyi bir istihdam seviyesine ulaşmayı hedeflediklerini söyledi. NORMALLEŞME DESTEĞİ Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı paket için Hazine ve Maliye Bakanlığı da koordinasyon desteği sağladı. Yeni istihdam paketinin hedeflerinden bazılarının şunlar olduğu açıklandı: Ekonomik faaliyetlerin azalması sebebiyle işçisini kısa çalışmaya geçiren veya ücretsiz izne ayıran işverenlere normalleşme desteği verilecek. Çalışma hayatında normalleşmeyi teşvik edecek bir mekanizma kurulacak. Salgın öncesinden daha iyi istihdam rakamlarına ulaşmak için gayret edilecek. GENÇ İÇİN İlave istihdam için de teşvik sağlanacak. Kısmi ya da esnek çalışma alanında iş gücü piyasası için düzenlemeler hayata geçirilecek. Özellikle genç istihdamı için 25 yaş altındaki gençlerin istihdamını destekleyerek beceri ve deneyim kazanmaları temin edilecek. 25 yaş altı gençlerin ve 50 yaş üzerinde olanların kolay şekilde istihdam edilmeleri sağlanacak. ENFLASYON HEDEFİ Salgın döneminde firmaların kısmen de olsa üretim ve ihracata devam etmelerinin, hem ekonomi hem istihdam için kıymetli olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Amacımız 2020’de yüzde 8.5 olarak belirlenen enflasyonu kademe kademe düşürerek 2021’de yüzde 6’ya ve 2022’de inşallah yüzde 5’in altına indirmektir” dedi. TAMAMLAYICI EMEKLİLİK Çalışanlara tamamlayıcı emeklilik sigortası sunacak bir çalışma başlatıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı açıklamaya göre, kurulacak karma model ile işçilerin kazanılmış hakları korunacak. Bunun için devlet de elini taşın altına koyacak. Sistem, 2022’de yürürlüğe konulacak. Bu kapsamda oluşacak fon ile esnafa, küçük işletmelere ve yatırımcılara uzun vadeli kaynak sağlanacak. Böylece istihdam korumasına da süreklilik kazandırılacak. NAKDİ ÜCRET DESTEĞİ Salgın önlemleri kapsamında ücretsiz izinde nakdi ücret desteği devam edecek. Ücretsiz izne çıkarılanlara günlük 39 lira, aylık 1.177 lira ödenecek. Ayrıca kayıt dışı çalışırken işsiz kalanlara 1.177 TL nakdi ücret desteği de görüşüldü. Bu kapsamdaki işçiler sebebiyle işverenlere idari para cezası verilmeyeceği kaydedildi.

16 Haziran 2020 Salı

İhtisas Serbest Bölgelerinde Sağlanacak Destekler Hakkında Cumhurbaşkanı Kararı, 9 Haziran tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Kararla, döviz kazandırıcı hizmet sektörleri ile Ar-Ge yoğun, yüksek teknolojili veya katma değeri yüksek mal üretimine yönelik sektörlerin uluslararası rekabet gücünün geliştirilmesi hedefleniyor. Ayrıca bu gruptakilerin ihracatının ve hizmet gelirlerinin artırılması için ihtisas serbest bölgesinde faaliyet gösteren kullanıcı ve bölge işleticilerinin faaliyetlerine ilişkin giderlerin Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu’ndan karşılanması amaçlanıyor. MAAŞLAR VE KİRA Buna göre, ihtisas serbest bölgesinde faaliyet gösteren kullanıcıların bu alandaki faaliyetleri için istihdam ettikleri en fazla 10 nitelikli personelin aylık brüt ücretleri yüzde 50 oranında ve personel başına yıllık en fazla 15 bin dolar desteklenecek. Kullanıcıların, bu alanlarda kiraladıkları arazi ve binalara ilişkin kira harcamalarına yüzde 50 oranında ve yıllık en fazla 75 bin dolar destek verilecek. YATIRIM KREDİLERİ Bölge işleticilerinin yatırım safhasında taahhüt ettikleri sabit yatırım tutarının yüzde 50’sini geçmemek kaydıyla bir defada kullandıkları azami 10 yıl vadeli ve 10 milyon dolara kadar olan yatırım kredilerinin, faiz veya kâr payı giderleri yüzde 50 destekten yararlanacak. ARANAN ŞARTLAR Kullanıcıların belirlenmesine yönelik Ar-Ge yoğunluğu ve yüksek teknoloji içeriğine ilişkin kriterlerin tespitinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın görüşü alınacak. Kullanıcılar, personel ve kira desteğinden ayrı ayrı olmak üzere en fazla 5’er yıl yararlanacak. Kullanıcı ya da bölge işleticileri, aynı faaliyet için diğer destek programlarından faydalanmaları halinde, bu karar kapsamındaki desteklerden yararlandırılmayacak.

16 Haziran 2020 Salı

HABER: ADEM ORHUN Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) öncülüğünde 2017’de kurulan Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi, güncel ihtiyaçlara uygun çıktılarını vermeye başladı. Kümelenmedeki 147 firmanın birçoğunun üzerinde çalıştığı çok sayıda video konferans programı, artık Türk kullanıcıların hizmetinde. Koronavirüs salgını sebebiyle yüz milyonlarca yeni kullanıcıya ulaşan yabancı menşeli video konferans yazılımları yerine yerli programlar üretildi. Üstelik, kullanıcı bilgilerini Uzakdoğu’daki farklı merkezlere taşıdığı iddia edilen popüler bazı yazılımlar yerine ‘güvenilir’ güvenlik sağlayacak yazılım bir tane de değil. Geçtiğimiz günlerde SSB’nin duyurusunu yaptığı programları üreten firmaların birçoğu, çekirdek Ar-Ge ve yazılım ekiplerinden oluşuyor. Savunma teknolojileri şirketi HAVELSAN’ın yanı sıra kümelenmedeki onlarca firmanın yerli video konferans yazılımları artık kullanıcıları bekliyor. ÖNCÜ FİRMALAR Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir de bu alanda ürünleri olan firmaları tek tek sayarak tebrik etti. Demir, paylaştığı tweette şu bilgiyi verdi: “Her alanda yerlileştirme çalışmalarımız sürüyor. Yerli video konferans ürünlerini geliştiren Siber Güvenlik Kümelenmesi üyesi Karel, Gais, May Siber, BitesLiberta, ICTerra, YD Yazılım, 12M, Nettsi ve HAVELSAN firmalarını tebrik ediyorum. Geliştirmeye ve üretmeye devam.” HAVELSAN Diyalog * Hem kurumlara hem şirketlere hem de bireysel kullanıma uygun. * Kurumların kendi sunucularında ve bulutta çalışabiliyor. * iOS ve Android mobil telefonlarda kullanılabiliyor. * Web tarayıcılar üzerinden erişim imkanı mevcut. * Katılımcı sayısı ve süre sınırı yok. * Uzaktan çalışma şartlarında yüksek güvenlik sağlıyor. * Uçtan uca şifreleme, ekran paylaşımı, güvenli sesli görüşme, güvenli video konferans, güvenli mesajlaşma var. * HD ve 4K görüntü desteği ve adaptif görüntü kalitesi ayarlama imkanı sunuyor. * Son testleri yapılan program bu ay kullanıma sunulacak. * Programın öncelikli hedef kitlesi içinde sağlık kuruluşları, resmi kurumlar, EBA ve diğer eğitim kurumları yer alıyor. XperMeet * Sistemi üreten Bites şirketinin yüzde 51’i ASELSAN tarafından satın alındı. * Sistem, sayı sınırı olmadan, bir ekibe güvenli şekilde sunum imkanı sağlıyor. * HD kalitesinde kesintisiz görüntülü görüşme yapılıyor. * Başka programlara ihtiyaç duymadan, aynı anda ücretsiz konuşup mesajlaşmaya imkan veriyor. * Bulutta veya işyerinde kurulum imkanı var. * Şirketlere kurulum hizmeti ve 7/24 teknik destek veriliyor. * Web tabanlı olarak çalışıyor. * Mobil uygulaması Google Play ve App Store’da bulunacak. * Profesyonel kullanıma yönelik fiyatlar, kullanıcı ve yönetici sayısına göre değişiyor. * Eğitim Yönetim Sistemleri (LMS) ile entegre olabiliyor. Bu şekilde, canlı ders yayını bittikten sonra katılımcılar, dersi tekrar izleyebiliyor. * Sınıf içi yoklama ve etkileşimli çalışma yapılabiliyor. * Programda, derslerde el kaldırma özelliği de bulunuyor. * Türkçe ve İngilizce dil seçeneği mevcut. * Bankaların da kullandığı SSL sertifikasını kullanıyor. * Tercihe göre buna donanım tabanlı kripto eklenebiliyor Nettsi * PC’de program kurma ihtiyacı bulunmuyor. * Web tarayıcılar ve mobil üzerinden çalışıyor. * App Store ve Google Store’da uygulaması mevcut. * Ekran paylaşımı, çağrı kaydetme, uygulama içi toplu/bireysel sohbet imkanı mevcut. * Sohbeti başlatacak kişi, sisteme web sayfasından şifresiyle giriyor; toplantı ismini ve şifreyi belirledikten sonra bir link oluşturuyor. Bu linki ve şifreyi paylaştığı kişiler web veya mobil cihaz üzerinden görüşmeye katılabiliyor. * Kullanıcı sayısı sınırı 50. * Kurumlar, sistemi kendi sunucularında kurabiliyor. * Firma, programı koronavirüsle mücadele kapsamında hastanelere ve üniversitelere ücretsiz sunuyor. * Hastaneler internet sitesinden form doldurarak başvurabiliyor.

12 Mayıs 2020 Salı

HABER: MÜGE BİBER Avrupa Karavan Federasyonu’na göre Avrupa’da 3.5 milyonu araç arkasına bağlanan çekme karavan, 2 milyonu da motor karavan olmak üzere toplam 5.5 milyonluk kayıtlı araç bulunuyor. Global karavan pazarının yüzde 64’ünü Kuzey Amerika, yüzde 25’ini Avrupa, yüzde 6’sını Avustralya ve yüzde 5’ni de diğer bölgeler kontrol ediyor. Sadece Avrupa karavan pazarının hacminin 14 milyar Euro’ya ulaştığı tahmin ediliyor. Türkiye'de ise her yıl yaklaşık 3 bin kişi karavan ile tatile çıkıyor. Virüs nedeniyle turizmde alınan önlemler doğrultusunda otellerdeki doluluk oranları yarıya indirildi. Otel ve pansiyon gibi kalabalık tatil mekanlarından uzaklaşmak isteyenler de kamp ve karavanlara ilgi göstermeye başladı. Bu zamana kadar çoğunlukla seyahat tutkunlarının tercih ettiği karavan tatili ve çadır kampı, virüs nedeniyle cazip hale geldi. ÇEŞİTLİLİK CENNETİ Turistler için tam bir tatil cenneti olan ülkemiz, aynı zamanda çadır kampları ve karavanlar için de eşsiz. Türkiye henüz doğası bozulmamış, flora ve fauna konusunda dünyada eşine az rastlanır zenginliklere sahip. Buna sosyo-kültürel değerler de eklenince, kış sporları, yayla, akarsu, botanik, dağcılık, doğa/macera, su altı gibi alanlarda gerçekleştirilen turizm faaliyetleri konusunda potansiyel bir cennet. Bu yüzden de hem deniz hem de kara için karavan ve çadır kampları ideal turizm alternatiflerinden biri. HER İMKAN VAR Karavan kiralamak isteyenler için haftalık kiralama bedeli yaklaşıp 4 bin 200 TL. Kalacağınız kamp alanlarına ödenen ortalama günlük fiyat ise 50 TL ile 250 TL arasında değişiyor. Kamp alanlarının çoğunda elektrik, su, mutfak, duş, lavabo ve internet gibi olanaklar mevcut. Aynı zamanda çevrede bulunan restoran ve kafeteryalardan yemek alabilme imkanı da sunuluyor. ÇADIR VE KARAVAN KAMP ALANLARI * Akyaka-Muğla * Fethiye-Muğla * Assos-Çanakkale * Kuşadası-Aydın * Kapadokya-Nevşehir * Cunda-Balıkesir * Bozcaada-Çanakkale * Abant-Bolu * Hatila Vadisi-Artvin * Salda Gölü-Yeşilova-Burdur * Datça-Muğla * Kaz Dağları-Çanakkale * Köprülü Kanyon-Isparta * Yedigöller-Bolu * Kabak Koyu-Muğla * Borçka-Artvin * Şavşat-Artvin * Köyceğiz, Datça-Muğla * Karaburun-İzmir ÜRETİCİLER ÖTV İNDİRİMİ İSTİYOR Karavan almak isteyenler için sıfırdan 5 yaşına kadar karavan araçları otomobil sınıfına döndüğünden otomobillerde ödenen ÖTV uygulanıyor. Bu da araçların fiyatını yüzde 160 artırıyor. Sıfır karavanlar 300 bin liraya alınacakken yüzde 160 ÖTV uygulandığı için bu rakam 800 bin liraya çıkıyor. Hal böyle olunca karavan üreticileri de 5 yaşından büyük araçları karavan yapmak zorunda kalıyor. Firmalar, piyasada 5 yaşının üzerinde karavan yapacak araç bulmakta zorluk çekiyor. Bu durum ülkenin yurt dışına karavan ihracatına da engel oluyor. Karavan üreticileri, yetkililerin bu duruma bir çözüm bulmasını talep ediyor. MEVLANA ŞEHRİNE 180 HEKTARLIK KAMP TESİSİ Konya ve Isparta sınırları içinde yer alan 650 kilometrekarelik Beyşehir Gölü'nün Karaburun mevkiindeki 180 hektarlık alana plaj, marina, kamping alanı, bungalovlar ve çadır kamplı tesislerin yer alacağı turizm bölgesi yapılacağı açıklandı. Projeyle ilgili açıklama yapan Beyşehir Belediye Başkanı Adil Bayındır, Konya'nın, İç Anadolu’nun yazlığı olacak bir yer hazırladıklarını söyledi. Bayındır, plaj, karavan ve günü birlik kamping alanını ile manzaraya hakim bir yerde kademeli bir biçimde bungalovlar yerleştireceklerini anlattı.

12 Mayıs 2020 Salı

Dünya ekonomisi, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle tarihte benzeri görülmemiş bir krizin eşiğine gelirken, sürecin her alanda olduğu gibi küresel ticaret açısından da önemli sonuçlar doğurması bekleniyor. AA muhabirinin Dünya Ticaret Örgütü (WTO) verilerinden derlediği bilgilere göre, ülkeler arasındaki ticaret gerilimleri ve yavaşlayan ekonomik büyüme nedeniyle küresel ticaret hacmi, değer bazında, halihazırda 2019'da bir önceki yıla göre yüzde 2,9 azalarak 38,1 trilyon dolara geriledi. Bu dönemde küresel ihracatın 18,9 trilyon dolar, ithalatın ise 19,2 trilyon dolar seviyesinde olduğu hesaplanıyor. KÜRESEL FİNANSAL KRİZ DÖNEMİNDE YAŞANAN TİCARET KAYBINI AŞACAK Kovid-19 salgınının küresel ekonomik faaliyette neden olduğu bozulmaların etkisiyle uluslararası ticaretin bu yıl daha da düşeceği tahmin ediliyor. Küresel ticarete yönelik tahminler, iyimser ve kötümser olmak üzere iki senaryo başlığı altında toplanıyor. Hızlı ve kısa sürede gerçekleşen "V" tipi toparlanmanın beklendiği iyimser senaryo dahilinde, küresel ticaretin bu yıl yüzde 13 ve ekonomik iyileşmenin bir süre gerçekleşmediği "L" tipi toparlanmanın beklendiği kötümser senaryo dahilinde ise yüzde 32 azalacağı öngörülüyor. WTO ekonomistleri, küresel ticarette bu yıl beklenen düşüşün, 2008-2009 küresel finansal kriz döneminde yaşanan ticaret kaybını aşmasını bekliyor. ASYA'NIN İHRACATI EN KÖTÜ SENARYODA YÜZDE 36,2 AZALACAK Bölgeler bazında incelendiğinde, küresel ticarette bu yıl her iki senaryo dahilinde çift haneli düşüşlerin yaşanacağı tahmin ediliyor. Dünyanın en büyük mal ihracatçısı Çin'in bulunduğu Asya bölgesinden yapılan uluslararası ihracatın bu yıl iyimser senaryoda yüzde 13,5, kötümser senaryoda yüzde 36,2 azalması bekleniyor. Bu bölgenin ithalatının ise aynı dönemde yüzde 11,8 ile yüzde 31,5 arasında düşeceği öngörülüyor. En büyük ikinci mal ihracatçısı olan ABD'nin bulunduğu Kuzey Amerika bölgesinden yapılan ihracatın da bu yüzde 17,1 ile yüzde 40,9 azalacağı tahmin ediliyor. Bölgenin ithalatının ise bu dönemde yüzde 14,5 ile yüzde 33,8 arasında düşmesi bekleniyor. Avrupa'nın ihracatının ise bu yıl yüzde 12,2 ile yüzde 32,8 ve ithalatının yüzde 10,3 ile yüzde 28,9 aralığında azalacağı öngörülüyor. ELEKTRONİK VE OTOMOTİV SEKTÖRLERİNDEKİ TİCARET DAHA ÇOK DARALACAK Kovid-19 salgının küresel ticarette, hacimsel ve değersel düşüşün yanı sıra yapısal bir değişime de neden olması bekleniyor. Bu değişimin nasıl olacağı henüz net olarak bilinmese de uzmanlar, salgının küresel ticarette korumacı eylemleri artırabileceği konusunda uyarıyor. WTO Bilgi ve Dış İlişkiler Direktörü Keith Rockwell, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ticaret de dahil olmak üzere Kovid-19 salgınının derin ekonomik etkilerinin olacağını söyledi. Perakende, konaklama ve ulaşım sektörlerindeki kısıtlamalar nedeniyle hizmet ticaretinin salgından doğrudan etkilendiğini anlatan Rockwell, "Karmaşık değer zincirine sahip sektörlerde, özellikle elektronik ve otomotiv ürünlerindeki ticaret daha sert bir şekilde azalacaktır" dedi. TİCARETTE 2021'DE YÜZDE 21 İLE YÜZDE 24 ARASINDA TOPARLANMA BEKLENTİSİ Rockwell, hızlı ve güçlü bir toparlanmanın salgının kontrol altına alınma hızı ve hükümetlerin uyguladığı önlemlerin etkisine bağlı olduğunu vurgulayarak, 2021'de ise ticarette yüzde 21 ile yüzde 24 arasında bir artış beklendiğini kaydetti. Krizin başladığı günden bu yana ülkelerin aldığı önlemlerin yüzde 55'inin ticareti kolaylaştırıcı önlemler olduğunu belirten Rockwell, ancak özellikle maske, eldiven ve ventilatör gibi tıbbi ekipmanların ihracatını kısıtlayan 80'den fazla önlemin de uygulamaya konduğunu ifade etti. HÜKÜMETLERİN TEPKİSİ TİCARETİN GELECEĞİNİ ETKİLEYECEK Kovid-19 salgınının küresel ticaret sistemini gelecekte nasıl değiştireceğine de değinen Rockwell, bunun net olarak bilinmediğini ancak bazı değişimlerin kaçınılmaz olduğunu söyledi. Rockwell, şöyle devam etti: "Hükümetlerin bu krize verdiği tepki ticaretin gelecekte nasıl olacağını etkileyecektir. İhracat kısıtlamaları ne kadar sürecek? Finansal teşviklerin ticarete etkisi nasıl olacak ve bu teşvikler ne kadar süre uygulamada kalacak? Unutmayın ki küresel ticaretin yapısı pandemiden önce zaten bir önemli bir değişime girmişti. Ticaret gerilimleri, büyümedeki düşüş ve küreselleşme karşı tepki, bazı hükümetlerin daha kısıtlayıcı ticaret politikalarını uygulamaya koymasına neden olmuştu." İHTİYACIMIZ OLAN SON ŞEY KORUMACI EYLEMLER Teknolojik gelişmelerin de küresel ticaret sistemini etkilediğine işaret eden Rockwell, "Bir süredir 3D baskı, yapay zeka ve otomasyon gibi teknolojik ilerlemeler nedeniyle küresel tedarik zincirinde büyük değişimlere tanık oluyorduk. Teknolojideki bu gelişmeler ve son yıllarda yaşanan ticaret gerilimleri, üreticileri ürünlerini nereden aldıklarını yeniden gözden geçirmeye yöneltti. İklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik ihtiyaçlar da üreticilerin kaynaklarına ilişkin kararlarında etkili oldu" diye konuştu. Rockwell, ticaret kısıtlamalarıyla işlerin daha da kötü bir hale getirildiğini vurgulayarak, "Ticaret bu krizden kurtulmamıza yardımcı olabilecek vazgeçilmez bir araç olacaktır. Bu aşamada ihtiyacımız olan son şey korumacı eylemlerdir." değerlendirmesinde bulundu. TERSİNE KÜRESELLEŞME DÖNEMİ Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü (PIIE) Kıdemli Uzmanı Gary Hufbauer da küresel ticaretin 2020'de geçen yıla kıyasla yüzde 24 azalmasını beklediklerini söyledi. Bu durumun tedarik zincirindeki sıkıntılar, stoklardaki tükenme ve talepteki düşüşü yansıttığına işaret eden Hufbauer, "Uzun vadede, gelecek 2-3 yılda, korumacı tepkilerde muhtemelen bir artış göreceğiz, bu da Kovid-19 salgınının kontrol altına alınmasının ardından ticaretteki toparlanmayı sınırlayacaktır" dedi. Hufbauer, ülkelerin tıbbi malzeme ve bazı tarımsal ürünlerin ihracatında uyguladığı kısıtlamaları hatırlatarak, "Muhtemelen tersine küreselleşme dönemiyle karşı karşıyayız" diye konuştu. Kovid-19 salgınının kontrol altına alınmasının ardından ticarette ve doğrudan yabancı yatırımlarda daha yavaş bir büyüme olacağını belirten Hufbauer, ancak e-ticaret ve veri akışı gibi dijital teknolojilerin daha fazla önem kazanacağını dile getirdi.

11 Mayıs 2020 Pazartesi