tatil-sepeti
Türkiye'de OSB'siz şehir kalmadı

Video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) istişare toplantısına katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, OSB'lerdeki elektrik tüketiminin "sanayinin nabzını" ölçmekte kritik göstergelerden biri olduğuna işaret etti. Varank, şunları kaydetti: "Bu verilerin yönü ve büyüklüğüyle, sanayi üretimi arasında yüksek bir korelasyon var. Haziranda OSB'lerdeki elektrik tüketimi mayısa göre yüzde 36 daha fazla gerçekleşti. Pandemi öncesi dönemin sadece yüzde 8 altındayız. Otomotiv sektörü, gerek iç gerekse dış piyasalarda bu krizin etkilerini derinden hisseden sektörlerin başında geldi. Otomotiv ana ve yan sanayi ağırlıklı kümelenmelerin olduğu Sakarya-Bursa-Kocaeli bölgesindeki 19 OSB'de elektrik tüketimi mayısa göre ortalama yüzde 45 daha fazla oldu." G-20 ÜLKELERİNİN TAMAMINI GERİDE BIRAKTIK İmalattaki canlanmayı gösteren İstanbul Sanayi Odası Satın Alma Yöneticileri Endeksi’nin (PMI) hazirandaki değerinin de kendilerini şaşırtmadığını belirten Varank, "Haziran verisi, son 28 ayın en yüksek değeri. İmalatçıların üretim hacimleri ve yeni siparişler tekrar büyüme bölgesine geçti. Haziran PMI verilerimizle, G-20 ülkelerinin tamamını geride bıraktık" ifadelerini kullandı. Varank, yeni normale geçiş döneminde, Türkiye'nin emsallerine ve gelişmiş ülkelere göre pozitif ayrıştığına dikkati çekerek, yılın ilk yarısında sanayi siciline 6 bin 967 yeni işletme kaydolduğunu, haziranda 1421 yeni sanayi işletmesi kurulduğunu ve bu sayının, geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 91 daha fazla olduğunu bildirdi. OSB'LERDE 583 YENİ FABRİKA ÜRETİME GEÇTİ Planlı sanayileşme politikaları kapsamında ilk altı ayda Kocaeli KOBİ, Manisa Muradiye, Kütahya Seramik, Antalya Korkuteli Mermer İhtisas, Tekirdağ Marmara-Ereğlisi ve Hakkari Yüksekova OSB’lerine tüzel kişilik kazandırdıklarını dile getiren Varank, "Hakkari Yüksekova OSB’nin de tüzel kişilik kazanmasıyla ülkemizdeki OSB sayısı 320'ye ulaştı. Böylece OSB’si olmayan hiçbir ilimiz kalmadı" dedi. Varank, OSB'lerde yılın ilk yarısında 583 yeni fabrikanın üretime geçtiği bilgisini vererek, bu fabrikalar için sanayicilerin 10 milyar liraya yakın yatırım harcaması yaptığını ve bu sayede gıda, tekstil, kimyasal ürünler, makine-ekipman, kauçuk ve plastik imalatı gibi alanlarda üretim kapasitesinin geliştiğini kaydetti. TEŞVİK BELGESİ SAYISINDA REKOR Özel sektörün yatırım iştahını teşvik belgelerine olan talepten de ölçebildiklerine işaret eden Varank, "Haziranda 859 teşvik belgesi düzenledik. Böylece, teşvik tarihimizde aylık bazda düzenlenen en yüksek belge sayısına ulaştık. İlk 6 ayda, geçen seneye göre yüzde 14’lük bir artışla 84 milyar liralık sabit yatırım için teşvik belgesi verdik. Bu yatırımlar tamamlandığında 129 binin üzerinde vatandaşımıza yeni iş imkanı doğacak" ifadelerini kullandı. HEDEFİMİZ CANLANMAYA SÜREKLİLİK KAZANDIRMAK Tüketicinin ve üreticinin ekonomiye güveninin arttığına değinen Varank, "Hükümet olarak hedefimiz bu canlanmaya süreklilik kazandırmak böylece sağlıklı, sürdürülebilir ve kalıcı bir büyüme anlayışını piyasalara hakim kılmak" dedi. Varank, dış talebin de yeniden toparlanmaya geçtiğini belirterek, hazirandaki 13,5 milyar dolarlık ihracatın geçen seneye göre yaklaşık yüzde 16’lık bir artışa denk geldiğini söyledi. Son dönem gelişmelerin, ekonomide işlerin yoluna girmeye başladığının göstergesi olduğuna dikkati çeken Varank, "Koşulların bu şekilde devam etmesiyle, ekonomik canlanmanın daha da hızlanmasını ve yılın son iki çeyreğinde güçlü büyüme oranlarına ulaşmayı bekliyoruz. Ekonomik konjonktürdeki gelişmeler istihdam rakamlarına da yansıyacak" değerlendirmesinde bulundu. ‘HAMLE’ SONUÇLARI YAKINDA AÇIKLANACAK Yeni normale geçiş sürecinin sektörlere etkisini, reel sektörle istişare içinde değerlendirdiklerine dikkati çeken Varank, küresel eğilimleri de yakından takip ettiklerini vurguladı. Varank, yurt içi kabiliyetleri geliştirme ve küresel pazarlarda daha yukarılara çıkma hedefiyle hayata geçirilen Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programını anımsatarak, "Toplam büyüklüğü 3,3 milyar lira olan 52 farklı proje Komitemize sunuldu. Sonuçları yakında açıklayacağız. Yılın ikinci yarısında, öncelikli sektörler olarak belirlediğimiz motorlu kara ve deniz taşıtları, raylı sistemler, elektrik-elektronik, yarı iletkenler, havacılık-uzay, kimya-ilaç ve tıbbi cihazlar alanlarında yeni çağrılara çıkacağız" ifadelerini kullandı. Özel sektöre Hamle programının parçası olması çağrısında bulunan Varank, KOSGEB’in imalat sektöründe dijitalleşme çağrısına da yakında çıkacaklarını söyledi. 196 FİRMAYA GÜVENLİ ÜRETİM BELGESİ Varank, salgında yeni bir dalgayla karşılaşmamak için tedbirlere azami seviyede uyulmasının şart olduğunu belirterek, sanayi tesislerinde alınması gereken önlemlere yönelik bir kılavuz hazırladıklarını hatırlattı. Kılavuzdaki tedbirleri yerine getiren firmalara, "COVID-19 Güvenli Üretim Kalite Belgesi" verdiklerini söyleyen Varank, "Şimdiye kadar 400 sanayi işletmesi bu belgeyi almak için bize başvurdu. Denetimi biten 196 firmanın belgelendirme işlemlerini tamamladık. TOBB üyeleri olarak bu belgeyi almak üzere TSE’ye başvurmalı ve piyasada size duyulan güveni tazelemelisiniz" şeklinde konuştu.

06 Temmuz 2020 Pazartesi

PARDUS, Diyanet’in 10 bin bilgisayarında kullanılacak

TÜBİTAK ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında Açık Kaynak ve PARDUS dönüşümü işbirliği protokolü imzalandı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, imza töreninde yaptığı açıklamada, Diyanet’in geçen yıl tüm kamu kurumlarına örnek olacak bir kararla Milli Yazılım Hamlesi’ni hayata geçirerek, merkez, taşra ve yurt dışı teşkilatlarının tamamında bilgi işlem altyapısını millileştirmeye odaklandığını söyledi. Varank, “Diyanette şimdiye kadar 872 kullanıcı TÜBİTAK ULAKBİM tarafından geliştirilen yerli ve milli yazılım PARDUS’a geçti. Yurt dışındaki bulut sunucularındaki veriler, kurumun kendi veri merkezine taşındı. Ayrıca, Diyanet sunucularına TÜBİTAK’ın kurulum rehberini yayınladığı açık kaynak Jitsi video konferans sistemi kuruldu” dedi. MİLLİ YAZILIM EKOSİSTEMİ İmzalanan protokolle Açık Kaynak PARDUS’un Diyanet’in merkez ve taşra teşkilatlarında kullanılan 10 bin bilgisayara yaygınlaştırılmasının mümkün olacağını belirten Bakan Varank, “Bu durum yerli ve milli yazılım alanında, kamuda şimdiye kadar yapılmış en yaygın kullanım sözleşmesi anlamına geliyor” diye konuştu. Açık kaynak teknolojilerin bağımsız ve güvenli bir bilişim altyapısına sahip olmakta kritik önem taşıdığına dikkati çeken Varank, şöyle konuştu: “Yurt dışından alınan ürünler hem bilgi güvenliği hem de dış bağımlılık açısından önemli maliyetler doğurabiliyor. Bakanlık olarak yazılım ekosisteminin geliştirilmesini son derece önemsiyoruz. Dijital dönüşüm ve yapay zeka temelli tüm teknolojilerin tabanında yazılım, yazılımın omurgasında ise insan kaynağı var. Yazılım ekosistemimizi daha da ileri taşımak adına Türkiye Açık Kaynak Platformu’nu kurduk. Platformda özel sektör, kamu, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerden paydaşlarımız var.” 100 BİN KULLANICI Bakan Varank, halen 100 bine yakın kullanıcının PARDUS işletim sistemini kullandığı bilgisini vererek, Sağlık, Çevre ve Şehircilik, Tarım ve Orman, Milli Savunma bakanlıklarıyla Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı gibi kurumların analiz ve dönüşüm sürecinde olduklarını söyledi. PARDUS’u erken yaşlarda öğrencilere de tanıtmak istediklerini belirten Varank, bu kapsamda, Milli Eğitim Bakanlığı ile sınıflardaki akıllı tahtalara özel bir PARDUS sürümünü yaygınlaştırdıklarını aktardı. Protokol kapsamında, TÜBİTAK tarafından Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde tanıtım ve eğitim faaliyetleri, istemci bilgisayarlara PARDUS kurulumu, uygulama ve sunucu sistemlerinin açık kaynak muadillerine dönüşümleri yapılacak. İstemcilerin uzaktan merkezi yönetimi için LiderAhenk, kimlik yönetimi için de Engerek ürününün kurulumu gerçekleştirilecek. YENİ SÜRÜMLER DE HAZIRLANIYOR PARDUS’un ne kadar yaygınlaşırsa eksikliklerinin de o denli tespit edilerek geliştirilme süreçlerinin hızlanacağını vurgulayan Bakan Varank, “Yeni teknolojiler için PARDUS sürümleri hazırlamaya devam ediyoruz. Nesnelerin interneti dünyasında en yaygın kullanılan ARM-işlemci tabanlı mini bilgisayarlar için yakın zamanda bir sürüm çıkaracağız. Böylece PARDUS, masaüstü çözümleri yanında akıllı cihazlar arasında da yerini alacak” dedi.

03 Temmuz 2020 Cuma

İTO ve Başakşehir Belediyesi'nden girişimci kentler için iş birliği

İTO Başkanı Şekib Avdagiç: - “Bu projeyle biz; mahalle mahalle, sokak sokak girişimci ve yenilikçi beyinlerin izini sürebileceğiz. Çocuklarımıza kendilerini gösterecekleri bir imkan sunabileceğiz.” Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu: - "Yeter ki gençler bize ulaşsınlar. Yeter ki hayal üretsinler, fikir üretsinler. Biz ağabeyleri olarak her zaman onların yanında olacağız." İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından İstanbul’un küresel ölçekte, girişimcilik potansiyelini güçlendirmek ve yenilikçi iş fikirlerinin ticarileşerek katma değer sağlaması amacıyla kurulan Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM) ile Başakşehir Belediyesi’ne bağlı Başakşehir Living Lab arasında girişimcilik ekosistemine katkılar sağlayacak iş birliği protokolü imzalandı. BTM’nin Fulya’daki yerleşkesinden düzenlenen imza töreninde konuşan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, yeni ve farklı bir proje olarak tanımladığı iş birliğine ilişkin, “Bu projenin hedefi, girişimciliği, mikro düzeyde yaygınlaştırmaktır. Bu projeyle biz, mahalle mahalle, sokak sokak girişimci ve yenilikçi beyinlerin izini sürebileceğiz. Çocuklarımıza kendilerini gösterecekleri bir imkan sunabileceğiz." dedi. Türkiye’de girişimciliğin ve yenilikçiliğin tarihinin yazılmasında İstanbul Ticaret Odası’nın büyük payı olduğunu vurgulayan Avdagiç, “Küresel bir iddiaya sahip olmak, ancak yerel bir güce ve potansiyele sahip olmakla mümkündür." diye konuştu. Avdagiç, ortaya çıkan sinerjinin diğer birçok kuruma örnek olacağını ümit ettiğini dile getirerek, şunları kaydetti: “İş birliğiyle İTO’nun sahip olduğu bölgesel ticaret ve sanayi ağından aldığı güçle hareket eden Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi, sahip olduğu imkanları, Başakşehir Living Lab’e sunacaktır. Başakşehir Living Lab de bu imkanlarla; bilişim teknolojileri ile tasarım konulu ürün ve hizmetlerin geliştirilmesine yeni bir ivme kazandıracaktır.Şahsen benim bu iş birliğinden en büyük beklentim; 'gençlerin yerel belediyelerle kolektif ve verimli bir çalışma yürütmelerinde' model oluşturmasıdır. Bu model ile gençlerin gücünün İstanbul ve ülke ekonomimize itici güç olarak kazandırılmasıdır." "YETER Kİ GENÇLER BİZE ULAŞSIN" Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu da "enlerin ve ilklerin" belediyesi Başakşehir ile dünyanın üç büyük odasından biri olan İTO’nun güçlerinin birleşmesi önemli olduğunu söyledi. Bu protokolle gençlere de yeni ufuklar açılacağını belirten Kartoğlu, "Gençlerimiz maalesef beyin göçü olarak ABD ve uzak ülkelere gidiyor. Burada kalmaları için onlara mekan, finansman ve diğer imkanlar lazım. Son yıllarda bu durum keşfedildi. Living Lab, BTM gibi girişimci dostu oluşumların sayıları giderek artıyor. Bundan sonra da inşallah giderek büyüyecek." ifadelerini kullandı. Kartoğlu, her zaman gençlere ulaşacaklarını vurgulayarak, "Yeter ki gençler bize ulaşsınlar. Yeter ki hayal üretsinler, fikir üretsinler. Biz ağabeyleri olarak her zaman onların yanında olacağız. İnşallah genç mucitleri ülkemize kazandıracağız." diye konuştu. "GİRİŞİMCİLİK KÜLTÜRÜNÜN YAYGINLAŞMASI HEDEFLENİYOR" Toplantıda verilen bilgiye göre,İTO’nun sahip olduğu bölgesel ticaret ve sanayi ağı sebebiyle, doğrudan İstanbul ekonomisini hedef alan BTM ve bilişim teknolojileri ile tasarım konulu ürün ve hizmetlerin geliştirilip test edildiği Başakşehir Living Lab iş birliği doğrultusunda, gençlerin yerel belediyelerle kolektif bir çalışma yürütmeleri amaçlanıyor. Bu çalışmaya bağlı olarak yerel belediyelerin inovasyon uyumları ile birlikte girişimcilik kültürünün yaygınlaşması hedefleniyor. İş birliğinden doğacak inovatif projelerle girişimcilerin yerel belediyelerin sorunlarına çözüm sağlayıcı olmaları, inovatif projeler üretmeleri ve bu projeleri ticarileştirilebilir bir model haline getirmeleri bekleniyor.Yerel bazda şehir teknolojilerinin kullanılmasına olanak sağlayacak olan iş birliği, fiziki olanaklardan karşılıklı olarak faydalanmayı da kapsıyor.

02 Temmuz 2020 Perşembe

Haziran'da en fazla otel oda konaklama ücreti arttı

- Bu dönemde fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 32,45 gerileme ile soğan olarak belirlendi. İstanbul Ticaret Odası (İTO),bu yılın haziran ayında İstanbul'da perakende fiyatıen fazla artan harcama kaleminin yüzde 15,26 ileotel oda konaklama ücreti olduğunu açıkladı. İTO yaptığı açıklamayla,Haziran ayında İstanbul'da perakende fiyatı en fazla artan ve azalan ürünleri duyurdu. Buna göre,İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi'nde yer alan 242 ürünün 88'nin perakende fiyatı artarken, 31 ürünün fiyatı düştü, 123 ürünün fiyatı ise değişmedi. Haziran ayında Kültür Eğitim ve Eğlence harcamaları grubunda yer alan otel oda konaklama ücreti yüzde 15,26 ile fiyatı en fazla artış gösteren ürün oldu. Fiyatında artış yaşanan diğer ürünler, Ev Eşyası Harcamaları grubunda yer alan yüzde 10,75 ile çarşaf, aynı gruptan yüzde 10,73 ile fırın, Konut Harcamaları grubundan yüzde yüzde 10,10 ile fuel oil, aynı gruptan yüzde 10,03 ile gaz yağı ve Çocuk Giyim alt grubundan yüzde 8,47 ile çocuk bluz olarak öne çıktı. GEÇEN AY EN FAZLA SOĞAN UCUZLADI Haziran ayında Gıda Harcamaları Yaş Kuru Sebze ve Meyveler alt grubunda yer alan soğan yüzde 32,45 gerileme göstererek fiyatı en fazla azalan ürün oldu. Fiyatında azalış izlenen diğer ürünler, Gıda Harcamaları Yaş Kuru Sebze ve Meyveler alt grubunda yer alan yüzde 30,74 ile kiraz, yüzde 24,22 ile kayısı, yüzde 23,05 ile patates ve yüzde 22,81 ile şehirlerarası otobüs bilet ücreti oldu.

02 Temmuz 2020 Perşembe

Küresel kömür üretimi arttı

Kömür üretimi, dünya genelinde geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 1.5 artarak 8 milyar 129 milyon ton oldu. Söz konusu dönemde, dünyada en fazla kömür üretimi 3 milyar 846 milyon tonla Çin’de gerçekleşti. Dünya kömür üretiminin yüzde 47.3’ünü tek başına üstlenen Çin’i, 756 milyon tonluk üretimle Hindistan ve 639 milyon 800 bin tonluk üretimle ABD izledi. Kömür üretimini en çok artıran ilk 3 ülke ise Venezuela, Pakistan ve Brezilya oldu. Venezuela, geçen yıl üretimini bir önceki yıla göre yüzde 49.1, Pakistan yüzde 45.9 ve Brezilya yüzde 24.8 artırdı. Türkiye’de kömür üretimi ise bu dönemde yüzde 0.1 artarak 84 milyon ton olarak hesaplandı. PAYI YÜZDE 27 Küresel birincil enerji kaynakları arasında kömürün payı geçen yıl yüzde 27 olurken, bu rakam 16 yılın en düşük seviyesi olarak kayıtlara geçti. Küresel kömür tüketimi, geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 0.6 azalarak 3 milyar 770 milyon ton petrol eş değeri olarak belirlendi. Tüketimde yaşanan düşüşte, küresel düzeyde artan yenilenebilir enerji yatırımları, doğal gaz tüketiminin artması, ülkelerin temiz enerji politikaları ve sürdürülebilir kaynaklarının enerji sistemlerine dahil edilmesi gibi faktörler rol oynadı. Çin, geçen yıl dünya kömür tüketiminin yaklaşık yüzde 51.7’sini tek başına gerçekleştirerek en çok kömür kullanan ülke oldu. Ülkede kömür tüketimi, bir önceki yıla kıyasla yüzde 2.3 artışla 1 milyar 950 milyon ton petrol eş değerini buldu. Bu ülkeyi, kömür tüketimini yüzde 0.3 artıran Hindistan takip etti. Hindistan’da kömür tüketimi, 444 milyon 731 bin ton petrol eş değeriyle 2001’den bu yana en düşük seviyesinde gerçekleşti. Hindistan’ın ardından dünyada en fazla kömür tüketen ABD’de ise kömür kullanımı 2019’da bir önceki yıla göre yüzde 14.6 azaldı ve 270 milyon 851 bin ton petrol eş değeri oldu. Petrol ve doğal gaz zengini sayılan Türkmenistan, Irak, Katar, Trinidad ve Tobago’da geçen yıl kömür tüketilmedi. ‘PETROLDE ÜRETİM KISINTISINI UZATMAYA GEREK YOK’ OPEC (Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü) ve OPEC dışı üretici ülkeler, 9.7 milyon varillik ham petrol üretim kesintisinin süresini 30 Haziran’dan 31 Temmuz’a kadar uzatma kararı almıştı. Söz konusu miktarda üretim kesintisinin ağustos için de uzatılması tartışılırken Rusya’dan kritik bir açıklama geldi. Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) CEO’su Kirill Dmitriev, global ekonomilerin ve petrol talebinin toparlanmakta olduğunu belirterek, OPEC ve müttefiklerinin üretim kısıntısını uzatmalarının bir anlamı olmadığını söyledi. Dmitriev açıklamasında, “Ekonomilerin koronavirüsün etkisinden çıkmaya başladıklarını ve piyasaların toparlandığını görüyoruz. Bunlar talebi destekliyor. Bu nedenle üretim kısıntısını bir aydan fazla, temmuz sonrasına uzatmanın anlamı yok” dedi. Rusya Enerji Bakanı Alexander Novak da dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Varil başına 40 dolar aralığındaki mevcut petrol fiyatlarının dünya petrol piyasasının reel durumunu yansıttığını belirten Novak, dünya petrol piyasasının 2020’nin sonu veya 2021’in ortalarında, dünyadaki ortalama 5 yıllık ticari petrol rezervlerinin değer düzeyine bağlı olarak dengelenebileceğini söyledi.

01 Temmuz 2020 Çarşamba