tatil-sepeti
Milli yüksek hızlı treni TÜRASAŞ üretecek

Milli yüksek hızlı treni üretecek iktisadi devlet teşekkülü TÜRASAŞ’ın kurulmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete’de yayımlandı. TÜRASAŞ, raylı sistem araçlarının yerli ve milli üretimiyle tasarımının yanı sıra kritik bileşenlerindeki yerlilik oranının artırılması görevini de üstlenecek. ULAŞTIRMA ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, TCDD Genel Müdürlüğü’nün bağlı ortaklıkları olan Türkiye Vagon Sanayii AŞ (TÜVASAŞ), Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayii AŞ (TÜLOMSAŞ) ve Türkiye Demiryolu Makinaları Sanayii AŞ’nin (TÜDEMSAŞ) birleştirilmesiyle iktisadi devlet teşekkülü olarak Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayii AŞ’nin (TÜRASAŞ) kurulmasının mart ayında kararlaştırıldığını ve konuya ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı’nın 3 Haziran’da Resmi Gazete’de yayımlandığını söyledi. YERLİLİĞİN ARTIRILMASI Motordan vagona, bojilerden tren setlerine kadar yerli ve milli üretim gerçekleştiren TÜVASAŞ, TÜLOMSAŞ ve TÜDEMSAŞ’ı bütün haline getirecek TÜRASAŞ’ın Milli Yüksek Hızlı Tren’i yapacağı bilgisini veren Karaismailoğlu, firmanın ‘ana statü’sünün de Resmi Gazete’de yer aldığını bildirdi.Karaismailoğlu, şirketin raylı sistem araçlarının yerli ve milli üretimiyle tasarımının yanı sıra kritik bileşenlerindeki yerlilik oranının artırılması görevini üstleneceğine işaret ederek, “Yeni kurduğumuz şirketin görevleri arasında ayrıca yerli sanayinin Ar-Ge, tasarım ve üretim kabiliyetlerinin geliştirilmesi, her türlü raylı sistem araçlarının ve alt bileşenlerinin imalatı, bakım ve onarımının yapılması ile yaptırılması da yer alıyor” değerlendirmesinde bulundu. MERKEZİ ANKARA TÜRASAŞ’ın merkezinin Ankara’da olacağını belirten Karaismailoğlu, “TÜRASAŞ’ın yönetim organizasyonunu bir an önce kuracağız. Böylece Milli Yüksek Hızlı Trenimizi üretecek TÜRASAŞ, yapım çalışmalarına hızla başlayacak. Hedefimiz, milli YHT ile bölgenin en önemli üreticisi haline gelmek” dedi. Karaismailoğlu, milli ve yerli demiryolu sanayinin oluşturulması noktasında TÜRASAŞ’ın kümeleşme çalışmaları yapacağını ve uluslararası birliklere katılacağını bildirdi. Çok yönlü üretim yapılacak Raylı sistem altyapısının bakımı, onarımı, yenilenmesi ve yapımı için gerekli çeken ve çekilen araçların da artık TÜRASAŞ tarafından üretileceğini vurgulayan Bakan Karaismailoğlu, “TÜRASAŞ’ın kurulması ve demiryollarının yerlileştirilmesi noktasında büyük öneme sahip 3 firmamızın birleştirilmesi ile milli demiryolu sanayimiz çok daha hızlı gelişecek. Milli ve yerli yüksek hızlı tren gibi hedeflerimize de çok daha hızlı bir şekilde ulaşacağız” dedi. Karaismailoğlu, milli ve yerli YHT ile ilgili çalışmaların daha önce 3 firma arasında kurulan koordinasyonla yürütüldüğünü anımsatarak, her firmanın milli YHT’nin ayrı bir bölümüyle ilgili çalışma yaptığını hatırlattı. ‘Ana statü’sü belirlenen TÜRASAŞ’ın yönetim organizasyonunu bir an önce kuracaklarının altını çizen Karaismailoğlu, “Böylece Milli Yüksek Hızlı Trenimizi üretecek TÜRASAŞ, yapım çalışmalarını hızlandıracak. TÜRASAŞ ile Milli Yüksek Hızlı Trenimizi üretmekle kalmayacağız. İnanıyorum ki, en yakın zamanda da bölgenin en önemli üreticilerinden biri olacağız” dedi.

08 Haziran 2020 Pazartesi

Şimdi sıra yatırımcı olmak isteyenlerde

Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi, geleneksel ekonomide yer alan önemli isimlerin birer startup yatırımcısı ve mentoru olması amacıyla başlattığı ‘Yatırımcı Kulübü Programı’nın ikincisi için start veriyor. 2 Temmuz’da başlayacak programda hedef, 50 mezun melek yatırımcı. Başvurular için son tarih ise 28 Haziran. ECEM ÇUHACI KÜÇÜK SADECE ekosistemde bulunan girişimcilere değil, aynı zamanda yatırımcılara yönelik de önemli çalışmalar yürüten Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM), ‘Yatırımcı Kulübü Programı’nın ikincisi için start veriyor. Hedef, 50 mezun melek yatırımcı. Geleneksel ekonomide yer alan önemli isimlerin birer startup yatırımcısı ve mentoru olması için açılan program, 2 Temmuz’da başlayacak. Programın son başvuru tarihi ise 28 Haziran. 10 HAFTA SÜRECEK Pandemi sürecinde de yatırım ekosisteminin bağışıklığını güçlendirmeye devam eden BTM’de, ikincisi başlayacak olan ‘Yatırımcı Kulübü Programı’ için başvurular alınmaya başlandı. Yeni dönemde daha da güçlü bir program hazırlayan BTM, Şirket Ortağım, Keiretsu Forum, Startupfon, 500 Istanbul, StartersHub, TOBB İGGK ve Mentor Effect ile partnerlik üzerine anlaşmalar sağladı. Programda 10 hafta boyunca çeşitli eğitimler alacak yatırımcı adayları, programa katılmak için de hiçbir ücret ödemeyecek. ONLINE EĞİTİM Tamamen ücretsiz olan bu program, pandemi sebebiyle bu dönem online olarak yapılacak. Program, geleneksel ekonomideki başarısını yeni dünya düzenindeki startup yatırımcılığında denemek isteyen herkese açık. Programa başvurmak için BTM’nin www.btm.istanbul web sitesini ziyaret ederek ‘Yatırımcı Kulübü’ başvuru formunu doldurmak gerekiyor. Başvurular için son gün 28 Haziran olarak açıklandı. BTM FAALİYETLERİ HIZ KESMEDİ COVID-19 salgını sebebiyle birçok sektörün dijitale pivot ettiği bu süreçte, BTM de tüm hizmet ve faaliyetlerini mart ayı itibariyle online platforma taşıdı. Bir süredir online mecralara ağırlık vererek alt yapı çalışmaları yapan BTM, pandemi döneminde hızlı bir şekilde sürece entegre olarak girişimcilerine hiç ara vermeden destek olmaya ve projelerini geliştirmeye devam etti. BTM tarafından düzenlenen online eğitim ve söyleşilere çok yüksek oranda katılım sağlandı. Nisan ve mayıs aylarında toplam 40 saatten fazla eğitim, 600’e yakın kişinin katılımıyla gerçekleştirildi. Instagram üzerinden yapılan canlı yayın söyleşilerine ise 10 bine yakın kişi izleyici olarak katıldı. Türkçe ve İngilizce olmak üzere girişimcilere fayda sağlayacak iş planı, pazar analizi, marka ve patent gibi konuların yer aldığı ve toplamda 10 modülden oluşan online eğitim sistemi ise 700’e yakın aktif kullanıcı ile girişimcilere hizmet veriyor. Bunun yanı sıra BTM ekipleri online olarak her hafta girişimcilere danışmanlık sunarken, mentorluk hizmetleri ve yatırımcı görüşmeleri de online ortamda sürdürülüyor. BTM yerleşkesi, 1 Haziran itibariyle 08.30-23.00 arası girişimcileri ağırlamaya devam ediyor. Eğitim ve söyleşiler ise bir süre daha online olarak gerçekleştirilecek ve bundan sonraki yeni normal süreçte de online kanallardan eğitimler ve söyleşiler devam edecek. Eğitim, söyleşi ve etkinlikler btmistanbul sosyal medya hesapları üzerinden takip edilebilir. STARTUP YATIRIMCILIĞINI TANIYORLAR Yatırımcı Kulübü Programı, eğitimler, söyleşiler ve atölye çalışmalarından oluşuyor. Programın ilkinde, startup ekosisteminden önemli isimler, startuplar, risk sermayesi şirketleri ve melek yatırımcılık gibi konularda eğitimler verdi. Program kapsamında startup ekosisteminde bulunan önemli yatırımcılarla söyleşiler gerçekleştirildi. Bu söyleşilerde geleneksel ekonomiyi temsil eden katılımcılar, startup yatırımcılığı dünyasını daha yakından tanıma fırsatı elde etti. Atölye çalışmaları kapsamında düzenlenen ‘Kaçan Trenler’ konulu çalışmada, çok fazla bilinmeyen unicornlar ile girişimleri başarısızlıkla sonuçlanan startuplar hakkında bilgi verildi. Bunun yanı sıra iş modeli fazla bilinmeyen startuplar üzerinden geleneksel yatırımcılara startup yatırımcılığı uygulamalı olarak anlatıldı.

08 Haziran 2020 Pazartesi

Beklenenden daha hızlı normale döneceğiz

İstanbul Ticaret Odası’nda (İTO) yeni kurulan şirket sayısı, 1 Haziran'da başlayan normalleşmenin ilk haftasında bir önceki haftaya göre yüzde 109 artarak 1.017'ye yükseldi. İTO'da firmalardan önceki hafta 7 bin 57 faaliyet belgesi talebi gelirken, 1 Haziran haftası yüzde 65 artışla 11 bin 665 faaliyet belgesi verildi. Geçen hafta İTO Çağrı Merkezi'ne ulaşan arama sayısı da yüzde 98 artarak 16 bini geçti. KONTROLLÜ NORMALLEŞME SÜRECİNE MORALLİ BAŞLADIK İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sonrası kontrollü normalleşme sürecinin ilk hafta sonuçlarını değerlendirdi. Avdagiç, "Yeni normalin başladığı 1 Haziran'dan bu yana geçen bir hafta, iş dünyasının pandemi korkusunu güçlü bir şekilde geride bırakmaya başladığını ve dört elle işine sarıldığını ortaya koyuyor. Hem yılın yeni yarısına hem de kontrollü normalleşme sürecine moralli başladık" diye konuştu. Ertelenen iç ve dış talebin güçlü şekilde devreye girdiğini gözlemlediklerini aktaran Avdagiç, hükümetin açıkladığı paketlerin de bu talebin finansmanında büyük katkısı olduğunu kaydetti. Avdagiç, "Rakamlara yansıyan telafi ve toparlanma, daha birinci haftadan 'nerede kalmıştık' dedirtti. İlk hafta İTO'dan faaliyet belgesi talebi yüzde 65 arttı. Dolar kuru geriledi, CDS iyileşti. 51 bin esnaf, kepenklerini yeniden açtı. Sadece kamuda 300 binden fazla memur işbaşı yaptı. Hatta İstanbul trafiği de iş yoğunluğuna döndü" dedi. İkinci yarıda toparlanma sürecinde hızlanma beklediklerini ifade eden Avdagiç, "Üretimin devamını sağlayan paketler ve rekor düşük faizli kredilere İstihdam Kalkanı da eklenince beklenenden çok daha hızlı şekilde normale döneceğiz. Pandemi sonrası Türkiye'nin en iyi çıkış yapan ülke olma yolundaki büyük hamlesi böylece gerçekleşecek" şeklinde konuştu. MEGAKENT, NORMAL MESAİYE BAŞLADI Şekib Avdagiç, Kovid-19 sonrası normalleşmenin geride kalan birinci haftasında piyasada ve reel sektörde yaşanan gelişmelere ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: "TCMB verilerine göre, 1 Haziran Pazartesi günü 6,82 TL olan dolar kuru, 5 Haziran Cuma günü 6,78 TL'ye geriledi. Türkiye'nin risk primini gösteren CDS'ler, ekonomimizin hak etmediği şekilde aşırı yüksek dahi olsa, bir hafta öncesine göre yüzde 7'lik iyileşme gösterdi. BIST 100, ilk haftayı yüzde 3'ün üzerinde bir artışla kapattı. Bir başka işaret de şüphesiz İstanbul trafiği... Geçen hafta sabah trafiği yoğunluğu, pandemi öncesindeki gibi yüzde 30'u geçti. Mesai saati bitiminde ise hareketlilik yüzde 60'ı buldu. Öte yandan, İstanbul'da 230 bin esnaf var. 51 bin esnaf, 1 Haziran itibariyle 2,5 ay sonra işbaşı yapma heyecanı yaşadı. Bununla birlikte 300 binden fazla kamu personeli, 1 Haziran itibarıyla megakentte normal mesailerine başladı." Avdagiç, iş dünyasının yeni dönem beklentilerine ilişkin de "Kısa çalışma kapsamındaki maaş ödemelerinin, son başvuru tarihi olan 30 Haziran'dan itibaren ikinci bir 3 ay süreyle uzatılmasının çok faydalı olacağını düşünüyoruz. Ayrıca, biriken ve ertelenen SGK ödemelerine de bir vadelendirme getirilmesi işvereni ve dolayısıyla istihdamı rahatlatacaktır. Öte yandan, koronavirüsün iş kazası ve meslek hastalığı kapsamından çıkarılması için yasal anlamda yapılması gerekenler var" diye konuştu.

08 Haziran 2020 Pazartesi

Kuluçkadan büyük işler çıkıyor

Savunma sanayinin inovasyon merkezi olan Teknopark İstanbul, üniversitelerin araştırma kabiliyetlerini, eğitimli işgücünü ve bölge sanayisinin tecrübesini özellikle savunma sanayine entegre ediyor. Havacılık ve savunma sanayi Ar-Ge çalışmalarını yürüttüğü teknoloji üssündeki kuluçka merkezi, genç girişimciler için de fırsat yuvası oldu. DEĞERLİ PROJELER Teknoloji üssündeki kuluçka merkezi ‘Cube Incubation’, 95 girişime ev sahipliği yapıyor. Kuluçka merkezinden şimdiye kadar 200’ü aşkın girişim de mezun oldu. Savunma sanayi başta olmak üzere havacılık, uzay, denizcilik, enerji, sağlık bilimleri gibi kritik alanlarda projeler yürüten girişimciler, Türkiye’nin yerli ve milli üretim kapasitesini artıracak çalışmalar yürütüyor. PROTOTİPLEME MERKEZİ Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu, girişim hikayelerinin kuluçka merkezleri ve teknoparkların desteğiyle katlanarak büyüdüğüne dikkat çekti. Cube Incubation’da girişimcilere sunulan imkanlardan bahseden Topçu, genç girişimcilerin Biyoküp Laboratuvarı’ndan, Temiz Odalar’dan, Post Kuluçka Alanı’ndan ve 400 metrekarelik alana kurulması planlanan Prototipleme Merkezi’nden ücretsiz ya da çok düşük bir maliyet karşılığında yararlanabildiğini ifade etti. SAĞLANAN İMKANLAR Teknopark İstanbul’un kuluçka merkezi ‘Cube Incubation’da girişimciler; iş planı hazırlama, başarılı sunum teknikleri, pazarlama, finans gibi konularda eğitim ve mentorluk imkanlarından sıfır maliyetle yararlanıyor. Ayrıca girişimciler, mali desteklere ulaşma konusunda ücretsiz danışmanlık hizmeti alıyor ve yatırımcı buluşmalarından faydalanarak işlerini nasıl büyüteceklerine dair bilgi edinebiliyor. Kuluçka merkezindeki girişimciler, ofis alanı, açık çalışma alanları, toplantı odaları, internet ve telefon hizmetlerinden 18 ay boyunca ücretsiz olarak faydalanabiliyor. KADIN GİRİŞİMCİLER Genel Müdür Bilal Topçu, Teknopark İstanbul’da 2010-2019 arasında kurulan teknoloji girişimlerinin yüzde 16’sında kadın girişimcilerin yer aldığını ve Türkiye’nin bu ortalama ile Avrupa’daki en yüksek orana sahip dördüncü ülke olduğunu belirtti. MEZUNLARIN ARKASINDAYIZ Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu, “Cube Incubation’da geçen yıl faaliyete başlayan Ortak Çalışma Alanı’yla kuluçka merkezinden mezun olan girişimcileri ofis kurana kadar destekliyoruz. Böylece teknopark firması olarak ticari ve Ar-Ge faaliyetlerini sürdürüyorlar. Ayrıca kuluçkadan çıkan girişimciler post kuluçka olarak adlandırılan dönemde düşük kira bedeli ödeyerek Teknopark İstanbul’da kalabiliyor” dedi. ROKET PROJELERİ İLE ŞİRKET KURDULAR İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi öğrencisi üç gencin 2015’te İTÜ PARS Roket Grubu’na katılmasıyla başlayan ortaklık, Teknopark İstanbul’da yükselen bir girişim oldu. Türkiye’nin ilk hibrit yakıtlı roketini uçuran ekip, Teknofest Roket Yarışması’nın yazılmasına da katkı sağladı. Teknopark İstanbul’daki Cube Incubation’a, Haziran 2019’da roket motoru geliştirme ve roket simülasyonu projesiyle giren genç mühendisler, ocak ayında TÜBİTAK BİGG desteği alarak ‘Novart Savunma ve Uzay Teknolojileri’ni kurdu. TEKSTİLDE VERİMLİLİĞİ ARTIRACAKLAR Teknopark İstanbul’daki girişimci ekiplerden biri de tekstil endüstrisi kumaş üreticileri için yapay zeka destekli bir görsel kalite kontrol sistemi hazırladı. Tekstil sanayinde verimliliği artıran Tuvis ekibi, TÜBİTAK 1512 teşvik programı kapsamında fonlanıyor. Bursalı girişimcilerin çalışmaları üretim hızını artırırken, kalitesizlik maliyetini de azaltıyor. Tekstil endüstrisinin dinamiklerini değiştirmeyi hedefleyen Tuvis; makina öğrenmesi ve derin öğrenme teknolojilerini kullanarak geliştirdiği yaklaşımlarla görüntü ve analiz üzerinde çalışıyor. ZEMİN KAPLAMADA ACİL AYDINLATMA Cube Incubation’da yer alan Hümeyra Ergin, karanlıktan korkanlar ve doğal afet anında kullanılacak bir çözüm ile dikkatleri çekiyor. Hümeyra Ergin çalışmalarında, özellikle deprem anlarında yaşanan paniğin en aza indirilmesini hedefliyor. Kendini ışıktan ve gün ışığından şarj edebilen, karanlık ortamda elektriksiz 8 saat aydınlatma sağlayan zemin kaplama çalışmalarına yoğunlaşan Ergin, aynı zamanda elektriksiz gece lambası üzerinde de çalışmalarını sürdürüyor.

05 Haziran 2020 Cuma

Avrupa, Çin bağımlılığından Türkiye ile uzaklaşabilir

- "AB, tedarik zincirinde pandemi ile su üstüne çıkan Çin bağımlılığından Türkiye ile uzaklaşabilir" - "En büyük ticaret ortağımız Almanya'nın bugün başlayan AB Dönem Başkanlığı bunun için büyük bir fırsat olabilir" - "AB'nin 1,9 trilyon avroluk ithalatında Çin'in yüzde 19, Türkiye'nin yüzde 4 payı var. Pandemi sonrasında Türkiye, yüzde 4'ü en az ikiye katlayacak endüstriyel kapasiteye sahip" İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Almanya'nın bugünden itibaren 6 aylığına üstleneceği Avrupa Birliği (AB) Dönem Başkanlığı'na ilişkin, "AB, tedarik zincirinde pandemi ile su üstüne çıkan Çin bağımlılığından Türkiye ile uzaklaşabilir. En büyük ticaret ortağımız Almanya'nın bugün başlayan AB Dönem Başkanlığı bunun için büyük bir fırsat olabilir." değerlendirmesinde bulundu. Avdagiç, yaptığı yazılı açıklamada, Almanya'nın AB Konseyi Dönem Başkanlığı'nın Türkiye'nin küresel tedarikte Çin'e alternatif pozisyonuna olumlu katkıda bulunabileceğini kaydetti. Avdagiç, "AB, küresel tedarik zincirindeki pandemi engelini en yakınındaki Türkiye'nin sanayi kapasitesi ile kırabilir. AB'nin 1,9 trilyon avroluk ithalatında Çin'in yüzde 19, Türkiye'nin yüzde 4 payı var. Pandemi sonrasında Türkiye, yüzde 4'ü en az ikiye katlayacak endüstriyel kapasiteye sahip." ifadelerini kullandı. "GÜMRÜK BİRLİĞİ’NİN GÜNCELLENMESİ İÇİN İYİ BİR FIRSAT" Almanya'nın dönem başkanlığında AB'nin küresel tedarik zincirlerini yeniden yapılandıracağı yönünde bir beklenti olduğunu anımsatan Avdagiç, 27 üyeli blokun, kilit sektörlerde Çin'den tedarikinin bir bölümünü hemen yanı başındaki Türkiye'den sağlayabileceğini aktardı. Çok yönlü ilişkilerin bulunduğu Almanya'nın AB Dönem Başkanlığı'nda, AB ve Türkiye ilişkilerinde birçok yapıcı adım atılmasını beklediklerini belirten Avdagiç, şunları kaydetti: "AB, Çin ve ABD arasındaki ticaret savaşlarında daha korunaklı ve güvenli bir ekosistem oluşturmak istiyor. Türkiye, burada yeni bir rol üstlenebilir. Bu dönem Gümrük Birliği ortaklık konseyi kararının zaman kaybetmeden güncellenmesi için de iyi bir fırsat taşıyor. Tam 24 yıl geçti. 1996'nın şartları değişti, farklılaştı. Gümrük Birliği'nde revizyon, Türkiye ile AB arasında ekonomik açıdan daha geniş bir entegrasyon oluşturacaktır. Ayrıca Gümrük Birliği'nin işleyişinde var olan sorunların aşılmasını sağlayacaktır." "AVRUPA, ARZ ZİNCİRİ BAĞIMLILIĞINDAN TÜRKİYE İLE UZAKLAŞABİLİR" İTO Başkanı Avdagiç, pandeminin küreselleşme oyununu yeniden kurduğunu aktararak, "Yeni tip koronavirüs (Kovid-19), AB'nin ürün arz zincirini kısaltmak için üretimi son kullanıcıya daha yakın olduğu yere taşıyacağı ‘nearshoring’ adı verilen süreci gündeme getiriyor. Bir kez daha vurgulamak isteriz ki, global üretim sisteminin kırılganlığına karşı Türkiye'nin iş gücü ve birikimi önemli bir açılım sunmaktadır. Avrupa, arz zinciri bağımlılığından Türkiye ile uzaklaşabilir. Bunun için yapmamız gereken karşılıklı olarak daha çok gayret göstermektir." değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'nin AB'nin ithalatında yüzde 4 payla 6'ncı sıradaki ülke olduğunu belirten Avdagiç, "AB, en yakın mesafedeki üyesinden 6 bin 500 kilometre uzakta bulunan Çin'den geçen yıl 361 milyar avroluk ithalat yaparken, Türkiye'den ithalatı ise 70 milyar avro oldu." bilgisini paylaştı. Avdagiç, Türkiye'nin AB'nin hem ithalatında hem ihracatında en büyük ortağı olduğunu vurgulayarak, "AB'nin otomotiv, tekstil, beyaz eşya, demir-çelik, züccaciye, gıda ve mobilya sektörlerinde en büyük tedarikçisi Türkiye'dir. Buna rağmen AB'nin ithalatında Çin'in yüzde 19, Türkiye'nin yüzde 4 payının olması, bu yönde önemli bir değişim yaşanabileceğini de gösteriyor. Salgın sürecini hem Türkiye hem AB iyi değerlendirebilir." ifadelerini kullandı.

01 Temmuz 2020 Çarşamba