tatil-sepeti
Haksız rekabette kurum ve kişi de taraf olabiliyor

Haksız rekabet davalarında, taraflar arasında dar anlamda bir ‘rekabet ilişkisi’ olması gerekmediği bildirildi. Konuyla ilgili makale, ticaret hukuku alanında hakemli bilimsel yayın Regesta’da (İstanbul Ticaret Odası, 2020/1) yayımlandı. Makaledeki bilgiye göre, rakip olmayanlar da haksız rekabet davalarının tarafı olabiliyor. Bu davalarda dava açabilecek kişiler yönünden üçlü bir ayrım yapılabiliyor. Buna göre, haksız rekabete maruz kalan kişiler, müşteriler ve odalarla sivil toplum kuruluşları dava açabiliyor. Dava ise haksız rekabet eylemini gerçekleştiren fail, faili çalıştıran kişi veya basın, yayın, iletişim ve bilişim kuruluşları aleyhine olabiliyor. MANEVİ ZARAR Haksız rekabetten kaynaklanan manevi zararın tazmini konulu makalede, “Kişinin itibarına zarar verebilecek haksız rekabet hallerini kötüleme ile sınırlı değildir” denildi. Buna göre, bazı hallerde kişinin itibarından yararlanma amaçlı eylemlerin de kişinin itibarına zarar verebileceği belirtildi. Verilen örnekte de şöyle denildi: “Bir teşebbüsün izni ve uygunluğu olmadığı halde TSE logosunu kullanması hem haksız rekabet teşkil eder hem de Türk Standardları Enstitüsü’nün toplumda oluşturduğu güven ve itibara zarar verir. Dolayısıyla bu tür izinsiz kullanımlar karşısında itibarı zarar gören enstitü, manevi tazminat talep edebilir.” Diğer yandan manevi tazminatın giderim biçiminin hakim tarafından takdir edileceği kaydedilirken, para ile tazminin şart olmadığı belirtildi. Yargıtay’ın 2018 yılındaki bir kararında, haksız rekabeti kınayan bir kararın ulusal bir gazetede yayımlanması ve buna ilişkin giderlerin davalıya yüklenmesi şeklindeki ilk derece mahkemesi kararını onamıştı.

07 Temmuz 2020 Salı

Yeni normalde ilk yüz yüze istişare

SÜMEYRA YARIŞ TOPAL Covid-19’la birlikte yaklaşık üç ay süren pandemi yasakları, 1 Haziran itibarıyla kısmen kaldırıldı. Yeni normalleşme sürecinde İstanbul Ticaret Odası da sektörel istişare toplantısını ilk kez meclis üyeleriyle yüz yüze gerçekleştirdi. İnşaat, enerji, iletişim ve teknoloji sektörlerini temsil eden İTO Meclis Üyeleri, pandemi yasaklarından sonra sosyal mesafe kurallarına uyarak bir araya geldi. Toplantıya, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç’in yanı sıra Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay, Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Ahmet Özer, Yönetim Kurulu Üyeleri Bahadır Yaşık, Levent Taş, Münir Üstün, Servet Samsama ve Yakup Köç ile Genel Sekreter Doç. Dr. Nihat Alayoğlu katıldı. ENERJİ FİYATLARI DÜŞECEK Enerji sektöründe faaliyet gösteren firmaların temsilcileri, önümüzdeki dönemde enerji fiyatlarının düşeceği müjdesini verdi. Enerji hammadde fiyatlarının düşüşünün hem sanayi hem hane tüketimlerine olumlu yönde yansıyacağı konuşulurken, uzun bir süre doğalgaz, petrol ve elektrik fiyatlarının bugünkü seviyesinin üzerine çıkmayacağı öngörüsü paylaşıldı. Yeni dönemde yenilenebilir enerjinin de önünün tamamen açıldığı ifade edilirken, ‘maliyetlerini düşürmek isteyen işletmeler, 4 yıl gibi bir sürede kendini amorti eden yenilenebilir enerji sistemine yatırım yapsın’ çağrısında bulunuldu. FAİZDEKİ DÜŞÜŞ OLUMLU Toplantıda inşaat sektöründen de temsilciler yer aldı. Son dönemde faizlerin düşürülmesinin konut satışlarını artırdığı anlatılırken, “Sektör, özlediği hareketliliğe kavuştu” denildi. Perakende de ciddi bir hareketlilik olduğu ve üç aylık olumsuz sürecin bir buçuk ay gibi bir sürede kapandığı bilgisi verildi. Ayrıca inşaat sektörünü yakından ilgilendiren deprem problemi de dile getirilirken, kentsel dönüşümün acilen hayata geçirilmesi gerektiği söylendi. Kredili satışlarda yaşanan artışın sektörü memnun ettiği konuşulurken, sektörün bu kredilerin ödenip ödenmemesi konusunda endişe içinde olduğu da belirtildi. KİPTAŞ ve TOKİ gibi devlet kurumlarının ucuza ev satmasının sektörle rekabet olduğu da dile getirildi. NOTEBOOK SATIŞLARI ARTTI Bilgi teknolojileri sektörünün bazı bölümlerinin pandemi boyunca çok iyi iş yaptığının anlatıldığı toplantıda, “Ancak sektörün iletişime hitap etmeyen tarafları olumsuz etkilendi” denildi. Özellikle uzaktan çalışma ve konferans sistemleri işi yapanların bu süreçte işlerini katladığı ifade edilirken, yıllardır düşen notebook satışlarının da yüzde 40 arttığı belirtildi. Bu sürecin dönüşüm için tam bir fırsat olduğu söylenirken, Türkiye’de dijital para ile de ilgili hazırlıkların olduğu ve firmaların buna göre pozisyon almaları gerektiği çağrısı yapıldı. Alacak sigortasının yeni dönemde önemine dikkat çekilirken, uzun vadede işsizlik problemi de olabileceği söylendi. KDV İNDİRİMİ KALICI OLMALI Toplantıda konuşan mobilya sektörü temsilcileri, kendi sektörlerinin bu süreçten olumsuz etkilendiğini ifade etti. Hafta sonu yasaklarının sıcak satışı engellediğini belirten konunun tarafları, ayrıca yurt dışı yasağının mobilya ihracatına da darbe vurduğunu kaydetti. Yapılan işlerin elde kaldığı ifade edilirken, bununla ilgili ödemelerin de alınamadığı söylendi. Mobilyada KDV’nin yüzde 8’e düşürülmesini büyük bir memnuniyetle karşıladıklarını anlatan sektör mensupları, bunun kalıcı olmasını istediklerini de vurguladı. Ayrıca sigorta ödemelerinin ertelenmesinin eylül ve ekim aylarında devam etmesini istediklerini söyleyen konunun tarafları, kalifiye eleman problemine de dikkat çekti. EK VERGİ YORDU Kağıt ve kırtasiye sektöründe faaliyet gösteren sektör mensupları, kırtasiye ayağında pandemi döneminde satışların çok iyi olduğunu söyledi. Özellikle oyuncak ve kitapta çok ciddi bir satış artışı olduğu, ithal kağıda gelen ek verginin ise sektörü yorduğu ifade edildi. Türkiye’de üretimi olmadığı için pek çok malzemenin hammaddesi konumunda olan kağıtta ek verginin bağlı diğer sektörleri de olumsuz etkilediği konuşuldu. MATBAA SEKTÖRÜ Matbaa sektöründe faaliyet gösteren firmalar da bu süreçte gıda ve temizlik sektöründeki firmalara hizmet eden konunun taraflarının işlerinin iyi gittiğini anlattı. Ancak tekstil gibi sektörler için çalışan matbaa sektörü temsilcilerinin zor durumda olduğu bildirildi. Kağıda gelen verginin matbaayı da olumsuz etkilediği konuşulurken dövizle malzeme alıp TL ile satıldığı, bunun da sektörü yaraladığı dile getirildi. REKLAM KISILDI Film ve reklam sektöründe faaliyet gösteren konunun tarafları, bu süreçte en çabuk vazgeçilen sektörün reklam olduğunu ifade etti. Çok önemsenmeyen bir sektör olmasına karşın Türkiye’nin tanıtımını sırtlanan sektörün film sektörü olduğunun altı çizilerek, dizilerin de eylül-ekim aylarında başlayacağı söylendi. İHRACAT EN ÖNEMLİ GÜNDEMİMİZ Toplantının oturum başkanlığını yürüten İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, pandemi yasaklarından sonra ilk yüz yüze toplantının mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, şöyle konuştu: “Bu dönemde hiç rehavete kapılmadık. Önümüzdeki dönemin hassas olmamız gereken bir süreç olduğu çok açık. Umutsuz değiliz. İkinci büyük pandemi dalgası olmazsa bununla beraber yaşamaya mecburuz. Artık dünyanın hiçbir ülkesinin kapalı kalmaya tahammülü olmadığını görüyoruz. Ticari Alacak Sigortası, İTO olarak özellikle gündemimizde. Yabancı şirketlerin hegemonyasından kurtulmamız lazım. Türkiye’nin ihracatının çok daha fazla artması gereken bir dönemdeyiz. İhracata verilen desteklerin yanında olacağız. Bankacılıkla ilgili önemli bir noktaya geldik. Üç kamu bankasına çok teşekkür ederiz. Özel bankalar da elinden geleni yaptı. En değerli hamlelerin başında ihracatın artırılması için yapılan çalışmalar geliyor. Bu dönem iş dünyası olarak yaşam tarzımızı da gözden geçirmemiz gereken bir dönem oldu.”

07 Temmuz 2020 Salı

DTÖ’den KOBİ’lere dijitalleşme ve şeffaflık reçetesi

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), Covid-19 salgınının KOBİ’lere etkisi üzerine bir rapor yayımladı. ‘Helping MSMES navigate the Covid-19 crisis’ başlığıyla yayımlanan raporda, dünya ekonomisini oluşturan şirketlerin yüzde 95’inin KOBİ’lerden oluştuğu hatırlatıldı. Küresel değer zincirlerine (Global Value Chain-GVC) entegrasyonun yüksek olduğu durumlarda tedarik zinciri aksamaları ya da talep şoklarının ithalatçı ve ihracatçı KOBİ’leri hayati derecede olumsuz etkileyebildiği kaydedildi. Rapora göre çok sayıda KOBİ’nin ürünü, doğrudan ya da dolaylı olarak ihraç edildiği veya üretim amacıyla ithal girdilere güvendikleri için uluslararası ticarete bağımlı. Kore’de yapılan bir araştırmaya katılan KOBİ’lerin yarısından fazlası Çin’deki fabrika kapanışları sebebiyle teslimatları yapamadı. Ayrıca KOBİ’ler, şoklar sebebiyle maliyetlerin getirdiği sonuçlarla başa çıkmada daha az dayanıklı; krizde hayatta kalmaları büyük firmalardan daha zor. FİNANSAL DESTEK Raporda, gelişmekte olan ülkelerde ticaret finansmanı eksikliğinin ticaret fırsatlarını ciddi şekilde engelleyebileceği kaydedildi. DTÖ verilerine göre, DTÖ üyesi 44 ülke nisan ayında KOBİ’ler için acil teşvik ve önlemleri uygulamaya başladı. Bu önlemler temel olarak likidite desteği, devlet kredileri, kredi garantileri, ücret sübvansiyonları ve vergi ödemelerinin ertelenmesini içeriyor. DEVLETTEN KOLAYLIK DTÖ üyesi bazı ülkeler, KOBİ’ler için mali desteğin ötesinde ticaret fırsatlarını genişletmek için önlemler aldı. Bu kapsamda, gümrük prosedürleri düzenlendi, vergiler azaltıldı. Ayrıca tıbbi malzeme ve tarımsal ürünler üzerinde gümrükle ilgili tedbirler alındı. Hükümetlerin bazısı belirli ürünler için nakliye hizmetlerinin verilmesini veya Covid-19 temel ürünleriyle ilgili standartlara erişimi destekliyor. Buna devletin kargo uçuşları da dahil. Bazı hükümetler ise aynı zamanda tüm ürünler için geçerli olan ticareti genişletici önlemler getirdi. Birçok hükümet de devlet alımları yoluyla KOBİ’lerin ticareti sürdürmesini destekledi. UZUN VADELİ DTÖ’ye göre internet destekli KOBİ’lerin yüzde 97’si ihracat yaparken, geleneksel KOBİ’lerin ihracat yapma oranı yüzde 2-28 arasında. e-ticaret gibi dijital teknolojileri kullanan KOBİ’lerin Covid-19 pandemisine uyum sağlamak için daha uygun olduğu kaydedildi. Malezya, Singapur, İngiltere ve Japonya, çöküşe karşı dayanıklılığı artırmak ve değer zinciri ortaklarını çeşitlendirmelerine yardımcı olmak için KOBİ’leri bilgi ve iletişim teknolojilerini benimsemeye teşvik edici önlemler aldı. Bu bağlamda DTÖ, KOBİ’leri desteklemek için bir forum sunuyor. DTÖ, KOBİ’ler için Resmi Olmayan Çalışma Grubu 90’dan fazla üyeye sahip. Grubun temel amacı, KOBİ’nin uluslararası ticarete katılımının önündeki engelleri ele almak. İŞLETMELERE İLAÇ ÖNERİLER DTÖ raporunda krizin, KOBİ’ler üzerindeki etkisini sınırlamak ve dayanıklılığı artırmak için gerekli olanlar şöyle sıralandı: * KOBİ’ler için uygun maliyetli ticaret finansmanı * Gümrük prosedürlerine kolay erişim * Düzenleyici kriterler ve piyasa bilgileri * Dijital araçlar * e-ticaretin daha fazla kullanılması HER SEKTÖRE ETKİSİ FARKLI Tedarik zinciri aksamalarının KOBİ’ler üzerindeki etkisi ekonomilere göre farklılık gösteriyor. Dünya Ticaret Örgütü raporuna göre; mevcut aksaklıklar, KOBİ’lerin GVC’lere yüksek oranda entegre olduğu sektörleri orantısız olarak etkiliyor. * Ofis ekipmanları, elektronik, kimya, petrol ve plastik sektörlerinde KOBİ’ler toplam girdilerin yüzde 60’ını ithal ediyor. * Otomotiv ve mobilya sektörlerinde KOBİ’ler (özellikle yabancı sermayeli olanlar) toplam satışlarının yüzde 40’ından fazlasını doğrudan veya dolaylı olarak ihraç ediyor. Az gelişmiş ülkelerdeki KOBİ’ler, mobilya sektöründe doğrudan ihracatın yüksek bir payına sahip. * Makina ürünleri, ekipman, yayıncılık ve baskı ürünleri, kağıt bazlı ürünler ve nakliye ekipmanlarını da içeren diğer imalat sektörlerinde KOBİ’ler GVC’ler aracılığıyla büyük firmalardan daha fazla ürün ihraç ediyor. HANGİ ÖNLEMLER FIRSAT DOĞURDU? KOBİ’ler için ticaret fırsatlarını genişletmek amacıyla yürürlüğe konulan önlemler: * Gümrük vergilerinin azaltılması * Kolaylaştırılmış gümrük prosedürleri * İthalat lisanslamasının geçici olarak kaldırılması * Taşımacılık hizmetlerinin sunumunu kolaylaştırmak * Standartlara erişimin kolaylaştırılması * Gümrükle ilgili ücretleri azaltmak * Piyasa bilgilerine erişim için devlet yardımı * Taşımacılık hizmetlerinin sunumunu kolaylaştırmak

07 Temmuz 2020 Salı

Maske kumaşı ithalatında vergi sıfırlandı

Maske kumaşı ithalatında yüzde 20 olan ilave gümrük vergisi oranı, 30 Eylül’e kadar sıfırlandı. Konuya ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. Kararla, Ticaret Bakanlığınca Covid-19 salgınıyla mücadelede kişisel maske kullanımının önemi dikkate alınarak, maske üretiminde girdi maliyetlerini düşürmek amacıyla düzenleme yapıldı. Buna göre, maske üretiminde girdi olarak kullanılan ‘melt blown’ kumaşlarda uygulanan ilave gümrük vergisi, 1 Ekim’e kadar yüzde 20’den yüzde sıfıra indirildi. Resmi Gazete’de yayımlanan İthalat Rejimi Kararına Ek Cumhurbaşkanı Kararı ile de sanayicinin girdi maliyetlerini azaltmak, rekabet gücünü desteklemek ve nihai ürün fiyatlarını düşürmek amacıyla Türkiye ve Avrupa Birliği’nde (AB) üretimi olmayan girdi mahiyetinde hammadde ve ara mamullerde uygulanan gümrük vergileri AB ile eş zamanlı düşürüldü. Bu kapsamda, Türkiye’de üretimi bulunmayan 125 özel tanımlı ürünün gümrük vergilerinin 1 Temmuz’dan itibaren düşürülmesi kararlaştırıldı.

07 Temmuz 2020 Salı

Gümrükte geri verme online yapılacak

Ticaret Bakanlığı, gümrük işlemlerini kolaylaştırmak için yaptığı uygulamalara bir yenisini daha ekledi. Buna göre ‘Geri Verme veya Kaldırma Başvurusu Formu’ artık elektronik ortamda ibraz edilebilecek. Geri Verme veya Kaldırma Talep Yönetimi Sistemi’ne www.ticaret.gov.tr adresi üzerinde yer alan e-İşlemler bölümünden BİLGE Sistemi kullanıcı kodu ve şifresiyle erişim sağlanabilecek. Söz konusu belge için elektronik ortamda başvuru yapıldıktan sonra sistemde oluşturulan başvuru çıktısı alınacak ve başvuru numarasını içeren bir dilekçe ile Gümrük Müdürlüğü’ne müracaat edilecek. Formun her beyanname, ek tahakkuk ve ceza kararı için ayrı ayrı düzenlenmesi gerekiyor. Ancak bir beyanname ve bu beyannameye bağlı ceza kararı ile bir ek tahakkuk ve buna bağlı ceza kararı için tek bir başvuru formu düzenlenebilecek. Ayrıca sistemle yükümlü tarafından onaylanan başvurularda onay işleminden önce, başvuru bilgilerinin silinerek, güncellenebilmesi mümkün olacak. Yükümlüsünce onaylanan başvurular üzerinde güncelleme yapılamayacak. Uygulama Tek Pencere Sistemi ile birlikte kullanılmaya başlanacak.

07 Temmuz 2020 Salı