tatil-sepeti
Faizsiz ve vadesiz kaynağa yatırımcı akını

Şirketlere faizsiz ve vadesiz finansman sunan Borsa İstanbul’da 2020 yılında 8 yeni halka arz işlemiyle yaklaşık 1 milyar 124 milyon lira kaynak sağlandı. Halka arzlarda dikkat çeken başka bir husus ise bu işlemlerde 1 milyon 22 bin yatırımcının pay alması oldu. Borsa İstanbul, 1.9 milyona ulaşan yerli yatırımcı sayısıyla da tüm yılları geride bırakmayı başardı. İşlem gören şirketlerin toplam piyasa değeri ise 1 trilyon 909 milyar lira oldu. Yine 2020 yılında 377 hisse değer kazanırken, 19 hisse değer kaybetti. HABER: ŞEREF KILIÇLI Şirketlerin faizsiz ve vadesiz finansa erişim konusunda önemli alternatifleri arasında yer alan Borsa İstanbul, 2020 yılında hem BIST 100 endeksiyle hem de yatırımcı sayısındaki artışla rekorlar kırdı. Yerli yatırımcı sayısı 2020 başından itibaren her ay ortalama 62 bin artarak 1.9 milyon kişiye ulaşırken, 25 yaş altı yatırımcıların sayısının aynı dönemde yaklaşık 4 katına çıkması da dikkat çekti. Borsa İstanbul’da geçtiğimiz yıl 8 yeni halka arz işlemiyle şirketlere yaklaşık 1 milyar 124 milyon lira kaynak sağlandı. Yeni halka arz işlemlerinde 1 milyon 22 bin yatırımcının pay alması da ilgiyi gözler önüne serdi. HİSSELER REKOR KIRDI Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin toplam piyasa değeri 1 trilyon 909 milyar lira oldu. Hisse senedi fiyat değişimlerine bakıldığında, yine 2020 yılında 377 hisse değer kazanırken, 19 hisse değer kaybetti. İşlem gören 9 hisse, yüzde 1000’in üzerinde değer kazancı yaşarken, 105 hisse yüzde 100, 42 hisse yüzde 200, 30 hisse yüzde 300, 15 hisse yüzde 400, 15 hisse yüzde 500, 6 hisse yüzde 600, 17 hisse ise yüzde 700 ve daha fazla yükseldi. KATILIM KRİTERLERİ Şirketler, Borsa İstanbul’da, Yıldız Pazar, Ana Pazar ve Alt Pazar kategorilerinde işlem görebiliyor. Başvurunun kabul edilmesi için niteliksel ve niceliksel kriterler var. Niteliksel kriterler arasında finansal durum, faaliyetler ve hukuki durumla ilgili şartlar var. Niceliksel kriterlere bakıldığında ise halka açık kısmın piyasa değeri; Yıldız Pazar’da asgari 200 milyon lira, Ana Pazar’da asgari 50 milyon lira, Alt Pazar’da asgari 20 milyon lira olmalı. Halka açıklık oranı; Yıldız Pazar’da yüzde 15, Ana Pazar’da yüzde 20, Alt Pazar’da yüzde 25 olmalı. Dönem kârı konusunda her üç pazarda da son iki yıla bakılıyor. Özsermaye / sermaye oranı kriterinde ise Yıldız Pazar ve Ana Pazar’da 1’den büyük, Alt Pazar’da 1.25’ten büyük olma şartı aranıyor. İŞTE O ŞİRKETLER Borsa İstanbul’da 2020 yılında halka arzı yapılan 8 şirketin listesi şu şekilde: ARD Bilişim, Bayrak EBT Taban, Fade Gıda, Dinamik Isı Makina Yalıtım, Esenboğa Elektrik, Kontrolmatik Teknoloji, Kervan Gıda, Arzum Ev Aletleri. VERGİ İNDİRİMİ DE BAŞLADI 2020 yılında, halka açılmayı ve kurumsallaşmayı teşvik etmek amacıyla önemli bir kanuni düzenleme yapıldı. Düzenlemeye göre, payları Borsa İstanbul Pay Piyasası’nda ilk defa işlem görmek üzere en az yüzde 20 oranında halka arz edilen kurumlara, kurumlar vergisi 2 puan indirimli uygulanacak. Bu uygulama, payların ilk defa halka arz edildiği hesap döneminden başlamak üzere beş hesap dönemine ait kurum kazançları için geçerli olacak. HALKA ARZ SÜRECİ NASIL İŞLİYOR? Şirketlerin halka arz sürecinde şu çalışmalar gerçekleştiriliyor: * Bağımsız denetim raporu çalışmaları * Aracı kuruluş seçiminin yapılması * Genel kurul kararı ve esas sözleşme değişikliği * Halka arz fiyatının belirlenmesi * SPK ve Borsa’ya başvuru (Belgelerin ve izahnamenin hazırlanması) FİRMALARA SAĞLADIĞI AVANTAJLAR Halka arz şirketlere şu faydaları sağlıyor: * Finansmana erişim: Şirketler kapasitelerini artırma, yenileme ve Ar-Ge yatırımları yapma, şirket satın alma, dış pazarlara açılma, markalaşma gibi iş planlarını hayata geçirmek için ihtiyaç duydukları kaynakları elde edebiliyorlar. * Kurumsallaşma: Türkiye’de şirketlerin yaklaşık yüzde 95’ini aile şirketleri oluşturuyor. Yapılan araştırmalara göre, aile şirketlerinin ortalama yaşam süresi 25-27 yıl civarında. Aile şirketlerinin yüzde 30’u ikinci kuşağa, yüzde 3’ü de dördüncü kuşağa geçebiliyor. Halka arz suretiyle gerek şirket yönetim ve organizasyonunun gerekse şirket ortaklık yapısının kurumsallaşması da sağlanıyor. * Likidite: Halka arz edilen payların organize bir pazarda, istenildiği anda, piyasa arz ve talebine göre oluşan fiyatlardan şeffaflık içerisinde alınıp satılmasının mümkün kılınması, paylara likidite kazandırıyor. Böylece şirketlerin mevcut ortakları ihtiyaç olması halinde kısa sürede nakde ulaşmada önemli bir imkan elde edebiliyor. * Kredibilite: Şirketlerin paylarının halka arzı ve Borsa İstanbul’da işlem görmesi, şirketlerin bankacılık ve para piyasası nezdindeki kredibilitelerini de artırıyor. Daha kolay ve uygun maliyetlerle kredi bulma imkanı kazanmalarını sağlıyor. * İkincil halka arz imkanı: Şirketler sadece birincil halka arz ile değil, payları Borsa İstanbul’da işlem görürken de yatırım ve diğer ihtiyaçları nedeniyle ortaya çıkan ek kaynak gereksinimlerini, mevcut ortaklarının rüçhan haklarını kısıtlamak suretiyle daha sonra da gerçekleştirebilecekleri bir ikincil halka arz ile karşılayarak yeniden finansman imkanı oluşturabiliyorlar. * Tanıtım ve reklam: Payları Borsa İstanbul’da işlem gören şirketler hakkındaki çeşitli bilgiler, sermaye piyasalarının şeffaflık ve kamuyu aydınlatma işlevi çerçevesinde başta Kamuyu Aydınlatma Platformu olmak üzere çeşitli veri yayın kuruluşları, basın ve yayın kuruluşları ile diğer görsel yayın kuruluşları vasıtasıyla yurt içi ve yurt dışı yatırımcılara sürekli olarak ulaştırılıyor. Söz konusu bilgi dağıtımı, şirketlerin hem yurt içinde hem de yurt dışında tanınmalarını da sağlıyor. * Globalleşme: Paylarının halka arzı ve Borsa İstanbul’da işlem görmeye başlaması ile birlikte şirketler, yabancı ülkelerde de kolayca sermaye piyasası aracı ihraç edebilir ve yabancı bir ülke de sermaye piyasası araçlarını kote ettirerek işlem görmesini sağlayabiliyorlar. Böylece yurt dışı piyasalara da ulaşabiliyorlar. HALKA ARZIN ORTALAMA MALİYETİ NE KADAR? Halka arzın maliyeti, toplam halka arz gelirinin ortalama yüzde 5’i seviyesinde. Halka açılmanın şirketlere maliyetinin başlıca unsurlarını 5 başlık altında toplamak mümkün. * Aracı kuruluşa ödenen ücretler: İhraçcı kuruluş, halka arz tutarının büyüklüğüne, verilen aracılık hizmetinin türüne göre değişen oranlarda, halka arzın toplam tutarı üzerinden halka arza liderlik eden aracı kurum ile varsa diğer konsorsiyum üyesi aracı kurumlara aracılık komisyonu ödüyor. Söz konusu ücretler ihraççı kuruluş ile aracı kurum arasında yapılan aracılık sözleşmesi ile tespit ediliyor. * Sermaye Piyasası Kurulu’na ödenen ücretler: Ortaklıklar ya da halka arz edenler, satışı yapılacak payların, nominal değerinden aşağı olmamak üzere, ihraç değerinin binde ikisi tutarında ücreti izahnamenin Kurulca onaylanarak ortaklığa veya halka arz edene teslimi öncesinde Kurul adına açılan hesaba yatırıyor. Ancak payların ilk halka arzında, payların halka arz fiyatı ile nominal değeri arasındaki farka ilişkin kısmı için hesaplanan Kurul ücreti binde bir olarak uygulanıyor. Yine payların ilk halka arzında, ayrıca ortaklığın satışı yapılmayacak paylarının nominal değeri üzerinden binde iki tutarında Kurul ücreti alınıyor. * Borsa İstanbul’a ödenen ücretler: Payların ilk kotasyonunda Borsa İstanbul tarafından herhangi bir ücret alınmıyor. Borsa İstanbul’da işlem görmek üzere yapılacak başvurularda alınacak ücretlerin ise hesaplanacak ilk kotta kalma ücretinden mahsup edilmesi imkanı sağlanmış. * Merkezi Kayıt Kuruluşu’na ödenen ücretler: Merkezi Kayıt Kuruluşu A.Ş., halka açılan şirketlerden çıkarılmış / ödenmiş sermayenin binde biri (Yüzde 0.1, 2 bin TL’den az, 50 bin TL’den çok olmamak şartıyla) tutarında üyelik giriş aidatı alıyor. * Diğer maliyet unsurları: İhraççı şirketin halka arz işlemleri sırasında yukarıda belirtilen ücretlere ek olarak, bağımsız denetim kuruluşuna bağımsız denetim raporları için ödenen ücretler ile yurt içi / yurt dışı tanıtım masrafları söz konusu olabiliyor.

04 Ocak 2021 Pazartesi

Potansiyelini yansıtan yeni nesil startuplar

* Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi, üçüncüsünü düzenlediği Sahne XL’de, girişimcilerle yatırımcıları online ortamda bir araya getirdi. ‘Potansiyelini Yansıt’ temalı etkinlikte, toplam 16 girişimci, kendilerine ayrılan 3’er dakikalık sürede projelerini yatırımcılara anlatma olanağı buldu. * İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Dijital çağın bu evresinde, ülkeler arasındaki rekabetin en belirleyici unsuru, girişimcilik ekosistemleri arasındaki rekabettir. Bir ülkeye değer katacak projeler, BTM gibi girişimcilik ekosistemlerinden yükselecek” diye konuştu. HABER: BARIŞ CABACI Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM), Covid-19 salgınının tüm dünyayı etkisi altına aldığı 2020 biterken, yılın üçüncü Sahne XL’ını gerçekleştirdi. Pandemi nedeniyle online düzenlenen etkinlik, alanında bir ilk oldu. Sahne XL için BTM Fulya Yerleşkesi 3 boyutlu modellenerek birebir olarak sanal ortama taşındı. Böylece katılımcılar tıpkı BTM’ye geliyormuş gibi sanal ortamdan giriş sağladı, kaydını yaptırdı. BTM’yi katılımcıların evlerine getiren bu etkinlik ile dileyen katılımcı, kendisi için ayrılan yere oturarak, sahnedeki sunumları izlerken, dileyen katılımcı da BTM’yi gezerek stand açan 16 girişim hakkında bilgi alma olanağı buldu. GİRİŞİMCİ TOPLUM Girişimci ile yatırımcının bir araya getirildiği en büyük etkinlik olan BTM Sahne XL’in açılış konuşmasını İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç yaptı. Konuşmasına ünlü Alman iktisatçı Sombart’ın toplumları ‘tüccar toplumlar’ ve ‘asker toplumlar’ olarak ikiye ayırmasına atıfta bulunarak başlayan Avdagiç, “Eskiden güçlü ve büyük ülke olmanın ölçütü, asker toplum olmaktan geçiyordu. Mevlana’nın ‘Dünle beraber gitti cancağızım / Ne kadar söz varsa düne ait / Şimdi yeni şeyler söylemek lazım’ sözlerinde olduğu gibi, bu tanımlama da dünde kaldı. Artık güçlü toplum ve ülke olmanın yolu, girişimci toplum olmaktan geçiyor” dedi. İstanbul Ticaret Odası’nın bunun öneminin farkında olan 440 bin üyeli bir meslek örgütü olduğunun altını çizen Avdagiç, “Biz, ­üç yıl önce kurduğumuz Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’yle, Türkiye’de girişimcilik ekosistemine yeni bir soluk getirdik” dedi. ROL MODEL OLDU “BTM olarak, pandemi sürecinde de çalışmalarımıza hız kesmeden devam ettik ve yeni nesil hibrit girişimcilik merkezleri arasında rol model görevi üstlendik. Pandemide çok ciddi projeler hayata geçirdik” diyen Avdagiç, “Aklınıza ‘BTM ve BTM gibi merkezler ne yapıyor da bu kadar hayati bir rol üstleniyorlar?’ diye bir soru gelebilir. Hemen belirtmeliyim ki, bizim yaptığımız en önemli iş, sağladığımız imkanlarla ‘inovatif fikirlerin gelişip büyümesine, hayata geçmesine, ölçeklenmesine, globalleşmesine ve ülke ekonomisinin kalkınmasına’ katkıda bulunmasını sağlamaktır. Yani fikirlerin önünü açmaktır, onları unutulup gitmekten kurtarmaktır. Özetle, dijital çağın bu evresinde, ülkeler arasındaki rekabetin en belirleyici unsuru, ülkelerin girişimcilik ekosistemleri arasındaki rekabettir. Bir ülkeye değer katacak projeler, BTM gibi girişimcilik ekosistemlerinden yükselecek” dedi. Avdagiç,BTM’nin üç yılda dört binden fazla girişimciye ev sahipliği yaptığını, BTM girişim-cilerinin bugüne kadar aldığı yatırım miktarının 160 milyon lira değerlemeyi geçtiğini ve toplam satış rakamının ise 60 milyon lirayı aştığını sözlerine ekledi. DEĞER VE NİTELİK ODAKLI ÇÖZÜMLER GELİŞTİRİYORUZ Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nin, Milli Teknoloji Hamlesi doğrultusunda geliştirdiği faaliyetlerle ülkesine, milletine ve geleceğe hizmet eden çok yönlü bir kalkınma argümanı sunduğunu belirten BTM Direktörü İbrahim Elbaşı, açılışta yaptığı konuşmada, “Bunu da girişimcilik konseptiyle ve sürdürülebilir değer yaklaşımlarıyla yapıyor. Girişimcilerimiz gibi bizler de değer ve nitelik odaklı çözümler geliştiriyoruz, geliştireceğiz. Çok yakın zamanda bilgiyi ticarileştiren, değerlendiren ve uygulayan topluluklar, girişimciler; ülkemizin refahına, küresel rekabetine ve ekonomik kalkınmasına etki edecek yegane sermaye teşkil edecekler. BTM, bu sürecin merkezinde yer almaya bugün olduğu gibi yarın da devam edecek. Nesiller, BTM’den edindiği yöntemlerle girişimci toplumlar oluşturmamıza yardımcı, birer elçi gibi çalışacak. Böylece gelişmiş ülkeler arasında Türkiye, girişimcilik kapasitesiyle ve ekosistemiyle yer almış olacak” dedi. WRİGHT KARDEŞLER VE GİRİŞİMCİLİĞİN SIRRI BTM Sahne XL etkinliğine katılan teknoloji yazarı Serdar Kuzuloğlu, girişimcilere tavsiyelerde bulundu. Bugünkü girişimci neslini önceki girişimci nesillerden ayıran önemli farklar olduğunu belirten Kuzuloğlu, şöyle konuştu: “Bugünkü avantajlar arasında yatırımcıların maddi desteğinin yanı sıra bilgi ve tecrübelerini de aktarması var. Girişimcilik uzun bir yoldur. İşte bu uzun yolda çoğu zaman kendinizle yüzleşeceksiniz. Bunu iyi yapanlar fırtınalara karşı daha dayanıklı olacak. Hepimiz yarının yapı taşlarıyız. Her nesil yarınları kuruyor. Mesela, ilk defa motorlu uçak uçuran Wright Kardeşler’in hikayesinden alınacak dersler var. Wright Kardeşler uçağı icat etti fakat kurdukları Wright Havayolları şirketi iki yıl sonra rakipleri tarafından satın alındı. Bir şeyi icat etmekle, işletmek ayrı şeylerdir. İşte, girişimciliğin sırrı burada. Hiçbir şey icat etmemiş biri, çok iyi bir işletmeci olabilir.” E-SPOR MÜSABAKASINI 23.4 MİLYON SEYİRCİ İZLEDİ Etkinlikte ayrıca e-spor girişimciliği üzerine bir panel düzenlendi. Huzeyfe Maralceylan’ın moderatörlüğündeki panelde, spor yazarı Kaan Kural, milli basketbolcu Sinan Güler ve girişimci Engin Sever konuşma yaptı. e-sporun takım oyunu olması yönüyle geleneksel spora benzediğini belirten Kural, “Ancak e-sporun önemli bir avantajı var. e-spor oyunları sosyal fırsat eşitliği sunuyor” dedi. Melek yatırımcı olarak girişim ekosistemine de katkıda bulunan Sinan Güler, profesyonel sporculara e-spor girişimlerini destekleme çağrısı yaptı. e-sporun yakaladığı global başarıya dikkat çeken Sever de, “Markalar artık e-spora pazarlama bütçesi ayırıyor. Anlık 23.4 milyon kişi tarafından izlenen e-spor müsabakaları var” dedi. 16 GİRİŞİM SUNUM YAPTI Ana teması ‘Potansiyelini Yansıt’ olan etkinliğin sunumunu, teknoloji yazarı Ahmet Can Şit gerçekleştirdi. Girişimci ile yatırımcıyı buluşturan etkinliğin en önemli bölümünü ise BTM girişimcilerinin yaptığı sunumlar oluşturdu. Toplam 16 girişimci kendilerine ayrılan 3’er dakikalık sürede yatırımcılara projelerini anlatma fırsatı buldu. İŞTE O PROJELER * Noticy: Su, enerji ve para tasarrufu sağlarken, çocuklarımızın da bilinçli bireyler olarak yetişmesine yardımcı olan akıllı ev aletleri. * Arche Robotics: Pandemi ile önem kazanan halka açık alanlarda ve toplu taşıma çözümlerindeki hijyen problemine otonom çözüm sunan bir platform. * Işın: Kısa ve uzun mesafelere uygun olarak tasarlanmış trafiğe takılmadan, hızlı, güvenli, çevreci ve tek başına seyahat edebilme kolaylığı sağlayan elektrikli bisiklet paylaşım uygulaması. * Vaveyla: Yapılan görevlerle puan kazanılan ve bu puanlarla uygulama içerisindeki dükkandan kültürel etkinlikler ve kitaplar için alışveriş yapılabilen uygulama. * Freek Steam Key: İnsanların oyun oynayarak yeni oyunlar alabileceği oyunlaştırılmış e-ticaret platformu. * Law Podcast: Hukuk odaklı podcast yapımlarının barındırıldığı ve paylaşıldığı online bir podcast servisi. * Social Hunters: Bireysel kullanıcılarına ve işletme hesaplarına Instagram özelinde hikaye, takipçi ve medya analizleri sunan platform. * Wogusearch: Coğrafi arama yöntemini kullanarak, mevcut internet yapısında, kullanıcının günlük hayatta ulaşamadığı, dergi haberi gibi yayınlanmış 200 milyondan fazla değerli bilgiye dayalı büyük veriden güç alan, geleceğin yeni tip arama motoru. * Exhibin: Canlı yayın ve dijital fuar deneyimi sunan altyapı platformu. * Argist: Firmaların satış öncesi ve sonrası süreçleri otomatize etmek ve süreci buluta taşımak üzere kurulmuş platform. * Let’s Steps: Doğasından koparak hareketsizliği alışkanlık haline getiren bireyleri oyun dinamikleri ile motive eden, sürdürülebilir davranış değişikliği ile sağlıklarında pozitif değişim sağlamayı amaçlayan platform. * Sanayidebul.com: Sanayi sektöründe, endüstriyel ve ticari faaliyetlerin her aşamasında; gerek kurumsal gerekse bireysel olarak, pazarlama ve satın alma ihtiyaçlarını; hızlı, kolay, çok alternatifli ve ekonomik olarak sonuçlandırmaya yarayan bulut platformu. * Halal Travels: Müslüman seyahat severlerin tüm seyahat ihtiyaçlarını teknoloji ile buluşturarak tek bir çatı altında sunan platform. * Classest: Öğrenciler için akademik ve pedagojik bakımdan en uygun öğretmenlerin belirlendiği, sadece yüksek imaja ve profesyonel başarılara sahip öğretmenlerin bulunduğu, kendi geliştirdiği sanal ortamda canlı ders, sınav ve eğitim koçluğu programlarıyla uzun soluklu eğitimlerin verildiği online eğitim platformu. * Hamilinden.com: İşletmelerin aynı anda finans kurumlarından faturalı çek, vadeli fatura, ihracat finansmanı ve KOBİ kredileri için teklif alabilecekleri online finansman portalı. * Lukwise: Kurumsal eğitim sektöründe hizmet arayan ve hizmet verenleri buluşturan platform.

21 Aralık 2020 Pazartesi

Küresel ekonomide kademeli iyileşme

OECD, aşılama kampanyaları, uyumlu sağlık politikaları ve hükümetlerin mali desteğinin devam etmesiyle 2021’de küresel gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 4.2 artmasını bekliyor. OECD, aşılamanın hızlı bir şekilde yapılması halinde iyileşmenin daha güçlü olacağını da vurguluyor. IMF; dünya ekonomisinin 2021’de yüzde 5.2, gelişmiş ülke ekonomilerinin yüzde 3.9 büyüyeceğini öngörüyor. Gelişmekte olan ülkeler için büyüme beklentisi ise yüzde 6. Avrupa’daki yüksek oranlı büyüme öngörüsü, Türkiye’nin en önemli ihracat pazarı olması yönüyle de önemli. HABER: ŞEREF KILIÇLI Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), aralık ayındaki raporunda, küresel ekonomide 2021 yılı beklentilerini de açıkladı. OECD, küresel gayri safi yurt içi hasılanın 2021’de yaklaşık yüzde 4.2, 2022’de yüzde 3.7 artacağını öngörürken, bu artışın Covid-19 aşılarının yaygınlaştırılması ve hükümetlerin mali politikalarıyla gerçekleşeceğini de vurguladı. Küresel ekonomideki toparlanmanın öncülüğünde, yüzde 8 büyüyeceğini tahmin ettiği Çin’in olacağına da dikkat çekti. OECD, küresel ekonominin 2020 yılında yüzde 4.2 küçüleceğini de tahmin etti. Yani, 2021 yılı küresel ekonomi için bir yönüyle 2020 yılında kaybettiğini geri alma yılı olacak. DESTEKLER DEVAM ETMELİ OECD, raporunda toparlanmanın ülkeler arasında eşit olmayacağı konusunda uyarırken, aşıların hızlı bir şekilde uygulanacağı ülkelerin daha iyi bir performans göstereceklerini de belirtti. OECD, 2020 yılında hükümetler ve merkez bankaları tarafından uygulamaya alınan destek paketleriyle küresel ekonominin desteklendiğinin, aşı konusundaki ilerlemelere rağmen 2021 yılında da destek paketlerinin devam etmesi gerektiğinin altını çizdi. Raporda, hükümetlerin halk sağlığı önlemlerini almaya devam ederken, kısıtlamalar kaldırıldığında daha hızlı bir toparlanma sağlamak için firmaları ve işletmeleri desteklemeyi sürdürmesi gerektiği de vurgulandı. OECD, koronavirüse karşı mücadelede aşıların dağıtımı, yoksul ülkelerin borç indiriminin genişletilmesi gibi konular da dahil olmak üzere daha fazla işbirliği çağrısında bulundu. AVRUPA’DA TOPARLANMA Uluslararası Para Fonu (IMF) Dünya Ekonomik Görünüm Öngörüleri’ne Genel Bakış Raporu’nda ise dünya ekonomisinin 2021 yılında yüzde 5.2, gelişmiş ülke ekonomilerinin yüzde 3.9, gelişmekte olan ülkeler ekonomilerinin yüzde 6 oranında büyüyeceği tahmin edildi. IMF raporunda, 2021 yılında, Avrupa Bölgesi’nin yüzde 5.2, Çin’in yüzde 8.2 büyüyeceği de öngörülüyor. Avrupa Bölgesi’ndeki büyüme öngörülerinde İspanya yüzde 7.2, Fransa yüzde 6.0, İngiltere yüzde 5.9, Almanya yüzde 4.2 oranlarıyla dikkat çekiyor. Avrupa’daki toparlanma tahminleri Türkiye’nin en önemli ihracat pazarı olması yönüyle de önemli. Raporda, dünya ekonomisinin 2020 yılında yüzde 4.4 oranında daralması beklenirken, gelişmiş ülke ekonomilerindeki daralmanın yüzde 5.8 seviyesine ulaşması da öngörülüyor. IMF: SAĞLIK HARCAMALARI VE YOKSULLARA ÖNCELİK VERİN IMF raporunda; 2020 yılında uygulanan 12 trilyon dolara yakın küresel mali destek paketlerinin, merkez bankalarının kapsamlı faiz indirimlerinin, likidite aktarımının, varlık alımlarının insanların geçim kaynaklarını kurtarmasına yardımcı olduğu ve daha büyük bir mali felaketi önlediği savunuluyor. IMF hükümetlere, doğru hedeflenmiş nakit transferlerine, ücret sübvansiyonlarına ve işsizlik sigortası yoluyla gelir desteği sağlamaya devam etmelerini de öneriyor. Yine hükümetlere, firmalara karşı vergi ve borç ertelemeleri, özsermayelerine likidite bolluğu yoluyla desteğe devam etme tavsiyesinde de bulunuyor. Yeşil altyapı yatırımlarının ve düşük faiz oranlarının toparlanmayı hızlandırabileceğine de vurgu yapıyor. Raporda, yükselen piyasa ve gelişmekte olan ekonomilere, kritik sağlık harcamalarına ve yoksullara yapılan gelir transferlerine öncelik vermesi tavsiyesinde de bulunuyor. AB İLE İNGİLTERE’NİN ANLAŞMASI NEYİ ÖNLEDİ? AB ile İngiltere arasında Brexit sonrasında ticaret anlaşmasının imzalanmış olmasının da küresel ekonomiye olumlu yansıması bekleniyor. AB’den resmi olarak 31 Ocak 2020’de ayrılan İngiltere ile AB arasında 1 Ocak 2021’den itibaren geçici uygulanacak olan Brexit sonrası ticaret anlaşması ile taraflar arasında gümrük vergisi ve kota olmadan ticaret devam edecek. IHS Markit’in raporuna göre, eğer Brexit sonrası ticaret anlaşmasız bir dönem başlasaydı, İngiltere ekonomisinde Covid-19 şokundan sonra yeni bir resesyonu tetikleyecekti. Yine rapora göre, ticaret anlaşması olmasaydı İngiltere ekonomisi 2021’de yüzde -1.4, 2022’de yüzde -0.4 küçülecekti. Bir başka araştırmaya göre ticaret anlaşması olmasaydı, AB’nin İngiltere’ye ihracatında 33 milyar Euro maliyeti olacaktı, İngiltere’ye ihracat yapan AB şirketlerinde 700 binden fazla işçi işini kaybedecekti. Yine araştırmaya göre, AB içinde en sert darbeyi Almanya, Fransa, Hollanda alacaktı. EN BÜYÜK EKONOMİLERDEKİ KITASAL DEĞİŞİM Her ne kadar koronavirüs salgınına karşı sağlık ve ekonomi alanında verilen mücadele küresel ekonomi için ana gündem gibi görünse de madalyonun bir yanında da dengelerin değişmesi var. Dünya Ekonomik Forumu (WEF), Dünya Bankası ve IMF’nin verilerinden hareketle 2024 yılında Çin’in dünyanın en büyük ekonomisi olabileceğine dikkat çekiyor. Dünya Ekonomik Forumu’na göre 2024 yılında ilk beşteki ekonomilerden dördü Asya ülkelerinden olacak. Dünyanın en büyük 10 ekonomisi sıralamasındaki değişimin sebeplerinden biri de Asya’daki yükselen orta sınıf gösteriliyor. Asya’nın küresel çokuluslu şirketlerinin bu yüzyılda ortaya çıktığına da dikkat çekilerek, küresel sahnede daha fazla görünmelerinin beklendiğine de vurgu yapılıyor. ABD’NİN ÇİN VE AB İLE İLİŞKİLERİ BELİRLEYİCİ 2021 yılında global ekonominin parametrelerinden biri de Joe Biden’ın ABD Başkanlık görevini Donald Trump’dan devralması olacak. Biden döneminde ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşlarının nasıl şekilleneceği de önemli. Bazı ABD’li uzmanlar, Biden’ın Trump yönetimi tarafından Çin’e uygulanan yüzde 25’lik faz 1 gümrük tarifelerini hemen kaldırmayı düşünmediğini savunuyor. Söz konusu gümrük tarifeleri ABD’nin Çin’den yaklaşık 370 milyar dolarlık ithalatını kapsıyor. Moody’s Analytics Direktörü Ryan Sweet, Biden’ın, Dünya Ticaret Örgütü ile çalışacağına ve Çin’e karşı kolektif bir baskı uygulayacağına işaret ediyor. Biden dönemi, Trump’la, İran’dan Çin’e, Paris İklim Anlaşması’ndan gümrük vergilerine kadar birçok konuda anlaşmazlık yaşayan Avrupa Birliği için de pekçok konunun yeniden şekilleneceği bir süreç olacak.

04 Ocak 2021 Pazartesi

Büyük İstanbul ekonomi istişaresi

İstanbul’daki sanayi siteleri, kooperatifler, ticaret merkezleri, büyük çarşılar ve organize sanayi bölgelerinin başkanları, İTO Yönetim Kurulu Üyeleri ile bir araya geldi. Toplantıda genel kurul, mevzuat, hammadde, tanıtım ve pazarlama gibi öncelikli sorunlar gündeme taşındı. Katılımcılar, birçok konuda İTO çatısı altında adım atılmasının sorunların daha hızlı çözümünde etkili olacağını vurguladı. HABER: ADEM ORHUN İstanbul’da belirli sektörlerin kümelendiği ticaret merkezleri, büyük çarşılar, kooperatifler, sanayi siteleri ve organize sanayi bölgeleri, on binlerce firma ile yüz binlerce kişiyi istihdam ediyor. İmalat ve ticaret hacimleriyle ekonominin çarklarını barındıran bu sitelerin, yıllardır çözülmeye çalışılan sorunlarına pandemi sebebiyle yenileri eklendi. Sanayinin kalbinin attığı sitelerin ve ticaret merkezlerinin yöneticileri, İstanbul Ticaret Odası’nın düzenlediği istişare toplantısında bir araya geldi. Site ve kooperatiflerin başkanları hem ortak sorunlara dikkat çekti hem de çözüm önerilerini paylaştı. Pandemi şartları sebebiyle online yapılan toplantıya İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, Başkan Yardımcısı Dr. İsrafil Kuralay, Yönetim Kurulu Üyeleri Levent Taş ve Münir Üstün de katıldı. Toplantıda en yoğun şekilde dile getirilen konu mevzuat oldu. Kooperatiflerin yönetilmesine dair yasaların 30-40 yıllık olduğunu kaydeden başkanlar, günün ihtiyaçlarını karşılayan güncel bir mevzuata ihtiyaç duyduklarını vurguladı. KOOPERATİF YASASI Toplantıda söz alan Giyimkent Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Cevizli, “Yeni bir yasa için örnek olacak metin çalışması yaptık. Bu çalışmamızın Ticaret Odası kanalıyla bakanlıklara ve ilgili kurumlara iletilmesini talep ediyoruz” dedi. E-TİCARET DESTEĞİ Giyimkent’teki küçük ve orta ölçekli firmalar için e-ticaretin çok önemli hale geldiğini kaydeden Cevizli, şunları söyledi: “Firmalarımız, e-ticaret sitesi kurarak veya e-ticaret platformlarına dahil olarak yurt dışında faaliyet gösterme noktasında desteğe ihtiyaç duyuyor. Bu konuda da İTO’nun öncülüğünde rehberlik ve uzman desteği sağlanırsa üyelerimiz e-ticaretle büyüyebilir.” HAMMADDE İHTİYACI Beylikdüzü Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Adnan Keleşoğlu, üretimde yaşanan hammadde sıkıntısına dikkat çekti. Keleşoğlu, “Çelik ve plastik fiyatları anormal şekilde arttı. Çoğu sanayici yeni iş alamıyor; çünkü hammadde yok, fiyatı da belirsiz. İTO’dan bu konuda bir çalışma yapmasını bekliyoruz” diye konuştu. KURUL MALİYETİ İMES Başkanı Kemal Akar da sitedeki 1.100 firmanın 15 bin çalışanla üretim halinde olduğunu kaydetti. Akar, “Hafta sonları bile üyelerimizin yarıya yakını faaliyette. Ancak firmalarımız hammadde temininde sıkıntı yaşıyor” dedi. Yapı kooperatiflerinin başka, işletme kooperatiflerinin başka bakanlığa bağlı olduğunu belirten Akar, bunun da mevzuat gibi çeşitli problemlere sebep olduğunu dile getirdi. Akar, “Bir kısım kooperatif genel kurul yaparken, diğer bir kısım yapamıyor. Bunun belirli masrafları ve maliyeti oluyor” dedi. BASKI İŞİ AZALDI Topkapı 2. Matbaacılar Sitesi Başkanı Bayram Sarıkaya, pandeminin olumsuz etkilerinin, zincirleme şekilde baskı sektörüne de ulaştığını söyledi. Sarıkaya, “Her yılın son üç ayında baskı, reklam, promosyon işleri çok yoğun olurdu. Fakat bu yıl bırakın işi büyütmeyi, eldeki işçiyi ve makinaları korumak için uğraşıyoruz. Sigorta primleri, kiralar, vergiler için bu dönemin etkilerini aşacak desteğe ihtiyacımız var” diye konuştu. GENEL KURULLAR İkitelli Çorapçılar Sanayi Sitesi Başkanı Kazım Özeren de pandemi sebebiyle genel kurulların toplanamamasının çok büyük sıkıntı doğurduğuna dikkat çekti. Özeren, “Yerinde komisyonlar kurularak yerinde çözüm üretmek gerekiyor. Bu tespitler için küçük bir komisyon kurulabilir. Mevcut istihdama destek olacak projeler üretmek durumundayız. Küçük komitelerle Ticaret Odası’nın başkanlığında bakanlıklara iletmeliyiz” dedi. TAKLİT ÜRÜNLER AYMAKOOP Ayakkabıcılar Sanayi Sitesi Başkanı Murat Göl ise sektörde uzun vadelere yayılan ödemelerin ardından yaşanan konkordatoları hatırlatarak, pandeminin sektörü iyice sıkıntıya soktuğunu belirtti. Göl’ün vurguladığı diğer bir konu ise taklit ürünler oldu. “Taklit ürün, sektörümüz için Covid dışında ayrı bir virüs oldu” diyen Göl, şöyle devam etti: “İmitasyon da denilen taklit ayakkabı, adeta ayrı bir sektör haline geldi. Taklit ürün yapanlar fabrika bile kuruyor. Instagramdan çifti 70 liraya ünlü markaların taklit ürünleri vergisiz, kayıtsız satılıyor. Tüketici de ucuz diye bunları tercih ediyor. Markalar da bu konuda gerekli baskıyı kurmuyor. Onların satışlarından olumsuz etkilenen köklü üreticiler işlerine son veriyor. Kurumsal firmalar ya yok oluyor ya da fasoncu durumuna düşüyor. Bu gelişmeler katma değerli ürün imal etme, markalaşma, istihdam üretme çabalarına da engel oluyor. Bu duruma devlet kanalıyla engel olunmasını bekliyoruz.” Göl, site içinde tanıtım ve fuar benzeri bir etkinlik düzenleyeceklerini duyurarak, şunları söyledi: “Kendi sitemizde üretim yapanlarla yabancı alıcıları bir araya getirmek istiyoruz. Bu amaçla mayıs ayında bir etkinlik yapacağız. İnşallah salgın da o zamana kadar dizginlenirse, üyelerimizin yeni dönemde daha hızlı çıkış yakalamasına destek olur diye ümit ediyoruz.” YER İHTİYACI İstanbul Oto Yedek Parçacıları Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi YEDPA Başkanı Salih Sami Atılgan, Taksim, Sirkeci ve Aksaray’daki yedek parçacıların kümelendiği bir ticaret merkezi olduklarını belirterek, 2 bin 250 işyerinde 14 bin çalışan olduğunu söyledi. Hem mevzuat hem gündelik hayatla ilgili ortak problemler yaşandığını kaydeden Atılgan, “Bu süreçte İstanbul Ticaret Odası’nın belki de en çok fayda sağlayabileceği konunun mevzuat çalışmaları olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca çok daha büyük depo ve lojistik ihtiyaçlarımız var. İTO’nun desteğiyle yer tahsisi için bir yol bulabileceğimizi ümit ediyoruz” diye konuştu. DİJİTAL ÇALIŞTAYI Anadolu Sanayiciler Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi ASKOOP Başkanı İbrahim Doğan Salman ise projesi hızla ilerleyen site hakkında bilgi verdi. Salman, “2021’in ilk yarısında altyapısını tamamlayıp modern bir sanayi sitesi olarak hizmete sokacağız. Plastik, kozmetik, döküm, tekstil gibi birçok sektörden firmamız var. 6-7 yıl önce yola çıktık. Ancak kooperatif yönetimiyle ilgili mevzuat, güncel ihtiyacı karşılamıyor. Endüstri bölgeleri, OSB’ler ve kooperatifler için mevzuat çalışması yapabiliriz. Dijital dönüşüm ve çevre için teknik toplantılar ve çalıştay yapmalıyız” diye konuştu. Avdagiç: Gereken adımları atıyoruz İTO Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, üretimin, ticaretin ve istihdamın merkezi olan sanayi siteleri ve kooperatiflerin sorunlarının birçoğu için gerekli çalışmaları yaptıklarını söyledi. İTO’nun düzenlediği online toplantıya katılarak, paylaşılan sorunları ve çözüm önerilerini dinleyen Avdagiç, “Genel kurullarla ilgili sorunları ve talepleri üç bakanlığa da ilettik. Ayrıca mevzuat güncellemesini önemli buluyoruz. Bu konuda Muzaffer Cevizli güncel bir metin hazırladıklarını ifade etti. Bu taslak bize ulaştığında yazım desteği de dahil olmak üzere gerekli mercilere ulaştırma imkanımız da olacak” diye konuştu. İMKANLARI KAÇIRMAYIN Dünya Covid’den kurtulamadığı halde Uzakdoğu’nun öngörülemeyen talebiyle arzın talebe yetişemez hale geldiğini belirten Avdagiç, “Hammadde sıkıntısı demir çelikten plastiğe birçok sektörde yaşanıyor. Sac demirden plastiğe kadar her yerde fiyatlarda artış var. Piyasalar, ‘malzemeyi kaça bulursanız alın’ durumunda. Özellikle seri üretim yapanların hiçbir imkanı boş çevirmemesi gerekiyor” dedi. VERGİ VE PRİMLER Vergi, prim ve kira konusundaki talepleri yoğun şekilde ilgili mercilere aktardıklarını anlatan Avdagiç, şöyle devam etti: “İlettiğimiz konuları da yakından takip ediyoruz. İTO olarak Anti-Covid önlemleri başlığında 8 maddelik bir deklerasyon yayımladık. Özellikle kamu kararıyla kapatılan işletmeler için pozitif ayrımcılık yapmak gerektiğini ifade ettik. Kısa Çalışma Ödeneği’yle (KÇÖ) ilgili çok yoğun temaslar yürütüldü. İTO’nun yanı sıra TOBB ve İSO da destek verdi. KÇÖ’de çerçeve genişletildi. Beklentilerin önemli bir kısmı kapsama alındı. İşe yeni girenler için de KÇÖ imkanı geldi. Ayrıca çıkarılanlardan tekrar işe alınanlar için teşvikler de devreye girdi.” TEŞVİKLERE DÜZENLEME Avdagiç, bunların yanı sıra istihdamla ilgili teşviklerde karmaşık yapının, firmalara ek maliyet oluşturduğunu belirterek, “Sigorta ve istihdam teşvikleri konusunun basit bir çerçeveye oturtulması yönünde çalışma yapılmasını talep ettik” dedi. Avdagiç, kiranın özel hukuk meselesi olsa da kamu kararıyla kapatılan yerlerde ayrı bir sıkıntı olduğuna dikkat çekti. Avdagiç, “Kapalı olan yer para kazanamıyor, kira sahibinin de bu gelire ihtiyacı var. Ödeme zincirinin kopmaması için bir uzlaşma gerekiyor. İndirim olmasa bile kiracıya pandemi sonrası döneme yayılacak şekilde kira desteği finansmanı uygun olacaktır” dedi. YER TAHSİSİ Sanayicilere yer tahsisi konusunda sıkıntı olduğunu ifade eden Avdagiç, “Bakanlık, son yerlerin Hadımköy civarında olduğunu bildirmişti. Orada da 5 ayrı gruba yer tahsis edildi. Maalesef Anadolu yakasında kamu elinden tahsis edilecek yer görünmüyor. Sektörlerin yer ihtiyacı düşünüldüğünde gelişmelerin Trakya’ya doğru yapılması uygun görünüyor. Özellikle İkitelli’deki sanayiciler biraz daha şehir dışındaki alanlara gitmek durumunda” diye konuştu. İTO Başkanı Avdagiç konuşmasında, önceki yıl kayıtsız Suriyeli işçilere yönelik olarak başlatılan uygulamayı hatırlatarak, “Devletin beklentisi yine ikamet izni olan yabancıların çalıştırılması ve kayıtlı olarak çalıştırılması yönünde” dedi. Genel kurullar zora soktu İTO’nun düzenlediği online toplantının moteratörlüğünü yapan PERPA Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Demir, “Ticaret merkezlerinde ve sektörlerde yaşanan sorunları tartışmak, ortak sorunlara İTO üst çatısı altında çözüm aramak için toplandık. Hepimiz için gündemdeki en büyük sorun genel kurullar” dedi. İTO’nun girişimiyle Ticaret Bakanlığı’nın bir uzatma yaptığını kaydeden Demir, şunları söyledi: “Her tür için uzatma yapılmadı. Çünkü farklı bakanlıklara bağlı olanlar var. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı olan yapı kooperatifleri için uzatma olmadı. Genel kurul yapmak da oldukça emek ve maddi harcama gerektiriyor. 40 gün öncesinden hazırlıklar başlıyor. O süreçte üyelere ve ilgililere bildirimler yapılıyor, 30-40 bin liralık posta masrafı oluşuyor.”

21 Aralık 2020 Pazartesi

Aşı morali 2021 için doping olacak

HABER: ADEM ORHUN Şirketler, pandemi etkisinde geçirdiği bir yılın ardından, fırtınayı atlatmış gemiler gibi 2021’e ulaştı. Covid-19 salgını, yılın ikinci çeyreğinde bütün sektörlerde şok etkisi yaptı. Fakat ani daralmayı aşmak için uyuyan reflekslerini devreye sokan işletmeler, duruma uygun adımlar atmayı başardı. Kamunun sahaya sürdüğü finansal destek unsurları da eklenince, işletmeler yılın son aylarındaki toparlanmayla normallerine yaklaştı. Şirketleri, fırtınanın içinden geçirip limana ulaştıran ise şüphesiz ‘dijitalleşme’ oldu. Her türlü e-ticaret çözümü, online networking, B2D* (Business-to-digital) bir kurtarıcı olarak girdiği mecralardan artık çıkmayacak. KİMLER AVANTAJLI? Çoğu uzmanın ifade ettiği gibi iş süreçlerinin dijitalleşmesinde yıllar alacak aşamalar birkaç ay içinde geçildi. Pandemi öncesinde dijitalleşme çalışmalarını başlatmış olanlar, hem salgın dönemini daha az hasarla atlattı hem de aşı yılı diye nitelendirilen 2021’e iki adım önde girdi. Artık tüketiciler de şirketler de dijitale daha bağımlı. İş süreçlerini dipten başa kurumsal kaynak kullanım programları ile disipline edenler, girdi ve çıktıyı takip edilebilir hale getirenler, kısıtlı bütçelerle sosyal medya üzerinden profesyonel reklam çözümlerini kullananlar, meşhur e-pazaryeri platformlarına dahil olanlar, masrafları kıstı, iş hacimlerini büyüttü. Ayrıca kendi online satış web sitelerini kuranlar, hatta pazarlamada yapay zeka (AI) çözümlerine başvuranlar hem yılı kurtardı hem de önümüzdeki birkaç yılın trendini yakalamış oldu. İşletmelerin de dijital kazanımlarını geliştirmesi büyük önem taşıyor. AŞIYA ENDEKSLİ Peki, yılın ilk haftasından bakıldığında, 2021 nasıl görünüyor? En önemli unsur, virüse karşı hazırlanan aşılar. Önümüzdeki aylarda, yüz milyonlarca kişinin aşılanmasıyla birlikte yılın ikinci yarısında işlerin yoluna gireceği tahmin ediliyor. Türkiye’nin en büyük ihracatçı firmalarının yöneticileri tarafından yapılan değerlendirmeler de bu yönde. Birçok üst yönetici, “Aşının yaygınlaşmasıyla küresel ekonomi toparlanacak, yurt içinde de üretim ve ticaret daha kolay ve güvenli hale gelecek. Aşılamada elde edilecek başarıyla 2021’in ikinci yarısı çok iyi olacak” görüşünü ifade etti. İHRACAT VE TURİZM Aşının, öncelikli ve yaygın olarak Avrupa Birliği ülkelerinde uygulanacağına dikkat çeken yöneticiler, dış ticaretinin yarısını AB ile yapan Türkiye için bölgedeki iyileşmenin, işlerin toparlanması anlamına geleceğini kaydetti. AB ülkelerindeki aşı uygulamasının sadece ihracat değil, turizm için de ciddi bir iyileşme oluşturacağı belirtiliyor. 2020’nin kayıp yıl olduğunu belirten turizm yatırımcıları, 2021’in ikinci yarısında sektörde büyük bir geri dönüş beklediklerini ifade ediyor. YENİLEME SÜRECEK İnşaat sektörü, kredi faizlerinin yükselmesiyle yeni projelerde bekleme moduna geçti. Ancak tadilat ve yenileme alanında yoğunlaşan iş hacminin bu yıl da devam edeceğine dikkat çekiliyor. Konutlardaki yenileme, aynı zamanda inşaat malzemeleri, mobilya ve ev tekstili alanında da yeni satışları beraberinde getirecek görünüyor. Pandemiye rağmen ihracatını yüzde 2 artırmayı başaran mobilya sektörü, yeni yıldan umutlu. İtalya’da ve ABD’de dahi İstanbul mobilyasının tercih edilir hale geldiği belirtilirken, sektörde moraller iyi. Ancak dikkat çekilen nokta, özellikle dış pazarda ölçek sorunu. ABD gibi ülkeler katma değerli ürün ihracı konusunda büyük potansiyel barındırırken, mobilya sektörünün işbirliği kültürü içinde hareket etmesi gerektiği vurgulanıyor. PAHALI FİNANSMAN Sanayide ise faiz, döviz kuru ve finansmana erişim imkanlarının çok yakından izleneceği bir yıl olacak. CEO’ların ifadelerine göre, 2021’de finansman hem daha pahalı hem daha zor olacak. Sektörde birçok üst yönetici, faiz politikasının yukarı yönlü devam etmesi halinde döviz kurunun aşağı ineceğini ifade etti. Sanayicilerin, ekonomide büyüme tahmini yüzde 1-3 arasında değişirken, 2021’de 2019’u yakalayacaklarını belirttiler. BÜYÜME TAHMİNLERİ Türkiye’de kamu kesiminden yapılan açıklamalarda, büyüme öngörüsü yüzde 4-4.5 arasında yoğunlaşırken, reel sektör yöneticileri sektörel olarak ayrıştı. Yüzde 1-2 arasında büyüme beklediklerini ve bunu dahi olumlu bulduklarını belirtenlerin yanı sıra çoğu sektörde yüzde 3-4’lük büyüme beklentisi öne çıkıyor. TCMB’nin para politikası da büyüme, enflasyon, faiz gibi yakından takip edilecek. Merkez’in 2021 yıl sonu enflasyon hedefi yüzde 9.4. HUKUK REFORMU Ekonominin, 2021’de ne olacağı konusunda hem CEO’lar hem de akademisyenler tarafından dikkat çekilen bir diğer husus, ekonomi ve hukuk alanında konuşulan reformların yapılması. Avrupa Birliği ile ticaret ve yatırımlar anlamında da reformların seyrinin sektörleri etkileyeceği belirtiliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dile getirdiği reformların zamanında ve ihtiyaçlara cevap verecek seviyede yapılması halinde doğrudan dış yatırım ve döviz kuru konularında olumlu beklentinin gerçekleşeceği ifade ediliyor. HAMMADDE KISITLI BULDUĞUNUZ YERDE ALIN İş dünyası, zor geçen 2020’yi duruma göre hamlelerle kapatırken, İstanbul Ticaret Odası’nın art arda düzenlediği sektörel istişare toplantılarında 2021 öngörüleri tartışıldı. İTO Başkanı Şekib Avdagiç de bu online toplantılarda, yeni yılla ilgili tespitlerini paylaştı. “Finansman ve para politikası konusunda beklenti, sıkılaştırma politikasının devam edeceği yönünde” diyen Avdagiç, şunları söyledi: “Para kıymetli olacak, elinizi buna göre hazırlayın. 2021’in ilk yarısında faizde indirim beklenmiyor. 3 aylık performans ve dünyada aşı ile elde edilebilecek bir başarıya göre olumlu yansımalar başlayabilir. Diğer yandan hammadde bulmak zorlaştı. Hem Çin’deki öngörülemeyen talep sebebiyle arz yetmiyor hem de fiyat artışı sürüyor. Hammaddeyi bulduğunuz yerde alın durumundayız.” SIFIR GÜMRÜK KONTENJANI Ticaret Bakanlığı, sıfır gümrük vergili hammadde tarife kontenjanlarına başvuru alınacağını duyurdu. Türkiye’de yetersiz olan hammadde ve ara mamul niteliğinde 22 kimyasal ve elektronik eşyada sıfır gümrük vergisiyle açılan tarife kontenjanına dair başvurular bakanlığın web sitesinden yapılıyor. YERLİ OTOMOBİLE YERLİ PİL Türkiye’nin elektrikli otomobilinin üretileceği TOGG Mühendislik, Tasarım ve Üretim Tesisleri’nin inşaatında yeni bir aşamaya geçildi. 18 Temmuz 2020’de gerçekleştirilen temel atma töreninin ardından tedarikçi çalışmalarını gerçekleştiren Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu; batarya modülü ve paketinin Türkiye’de üretilmesi için Farasis ile anlaştı. TOGG, şimdi de önemli bir adım daha olan TOGG Gemlik Tesisi üst yapı inşaat şirketini de belirledi. LİTYUM TESİSİ Zemin iyileştirme çalışmalarının son aşamaya geldiği tesiste, bu ay Yapı Merkezi tarafından üst yapı çalışmaları başlatılacak. Bir yılda tamamlanması planlanan üst yapı çalışmalarının ardından TOGG Tesisi, akıllı, çevre dostu ve Avrupa’nın en temiz tesisi olacak. Tesis, metrekarede 5 gramdan az ‘uçucu organik bileşen’ salımı ile Türkiye’deki dokuzda biri Avrupa’daki yasal sınırın ise yedide biri ile çalışacak. Öte yandan; yerli elektrikli otomobil için gerekli lityum tesisi de hizmete girdi. Eskişehir’de Eti Maden Tesisleri’ndeki ‘lityum karbonat üretim tesisi’, geçtiğimiz hafta törenle açıldı. TOGG başta olmak üzere elektrikli otomobillerin, mobil telefonların, elektrikli araçların bataryalarında kullanılan lityum, Türkiye’de ilk defa yerli olarak bordan üretilecek. Bu pilot tesiste ilk yıl 10 tonluk üretimin ardından yıllık 600 ton kapasiteye ulaşılacak. Böylece yıllık 1.200 ton lityum ithalatının önemli bir kısmı karşılanacak. PİL DE YAPILACAK Bu arada Türkiye’nin ilk ‘lityum iyon pil üretim tesisinin’ temeli ekim ayında Kayseri’de atılmıştı. Aspilsan Enerji tarafından yapılan tesisin inşaatı bir yıl içinde tamamlanacak. Tesisteki üretimle Türkiye’nin savunma sistemlerinin, sanayisinin ve endüstrisinin önemli bir ihtiyacı yerli, milli ve katma değeri yüksek olarak yurt içinde giderilecek. 2022 SONUNDA BANTTAN İNECEK * 2022 yılının son çeyreğinde ilk seri otomobil banttan inecek. * 175 bin/yıl kapasiteye ulaşıldığında 4 bin 300 kişi istihdam edilecek. * Üretim başlangıcında yerlilik yüzde 51 oranında olacak. * 2025 yılında yerlilik oranı yüzde 68’e kadar ulaşacak. * 2030 yılına kadar 1 milyon adet TOGG hattan indirilecek. SADE PARA POLİTİKASI TCMB’nin 2021 para ve kur politikasında uygulama sade ve anlaşılır çerçevede olacak. Merkez’in sunumunda dikkat çeken diğer noktalar ise şunlar: * Para politikası kararları fiyat istikrarı önceliği korunarak alınacak. * TCMB’nin nominal ya da reel bir kur hedefi olmayacak. * Dalgalı döviz kuru rejimi devam edecek. * TCMB döviz rezervlerinin güçlendirilmesi amaçlanacak. * TCMB kurların yönünü belirleme amaçlı döviz alım-satım işlemi yapmayacak. Bu sunumun ardından birçok akademisyen, yorumlarında yeni yılda sıkılaştırma uygulanacağını, fiyat istikrarı sağlamanın öncelik olacağını, fakat enflasyonun da bir sonuç olarak beklenmesi gerektiğini ifade etti. VARLIK BARIŞINI KAÇIRMAYIN Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını 30 Haziran 2021’e kadar Türkiye’deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek ve tüzel kişiler, bu varlıklarını serbestçe tasarruf edebilecek. Bu varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacak. SEKTÖRLERİN GÜNDEMİNDE NELER VAR? 1) Hammadde temini 2) Vergi ve krediler 3) Enerji maliyeti 4) İnsan kaynağı temini

04 Ocak 2021 Pazartesi