tatil-sepeti
Türkiye nüfusu 83,6 milyonu geçti

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), "Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2020 Sonuçları"nı açıkladı. Buna göre, 2019 yılı itibarıyla83 milyon 154 bin 997kişi olan ülke nüfusu, 459 bin 365 kişi artarak geçen yıl 83 milyon 614bin 362 kişiye ulaştı. Erkek nüfusun oranı yüzde 50,1(41 milyon 915 bin 985 kişi), kadın nüfusun oranı yüzde 49,9 (41 milyon 698 bin 377 kişi) olarak kaydedildi. Yıllık nüfus artış hızı, 2019'da binde 13,9 iken 2020'debinde 5,5'egeriledi. İl ve ilçe merkezlerinde ikamet edenlerin oranı 2019'dakiyüzde 92,8'lik orandan2020'deyüzde 93'e yükseldi. Belde ve köylerde yaşayanların oranı ise yüzde 7,2'den yüzde 7'ye düştü. İstanbul'un nüfusu 2020'debir önceki yıla göre 56 bin 815 kişi azalarak 15 milyon 462 bin 452 kişiye düştü.Türkiye nüfusunun yüzde 18,49'unun ikamet ettiği İstanbul'u, 5 milyon 663 bin 322 kişiyle Ankara, 4 milyon 394 bin 694 kişiyle İzmir, 3 milyon 101 bin 833 kişiyle Bursa ve 2 milyon 548 bin 308 kişiyle Antalya izledi. Bayburt, 81 bin 910 kişi ile en az nüfusa sahipil oldu. Bayburt'u, 83 bin 443 kişi ile Tunceli, 96 bin 161 kişi ile Ardahan, 141 bin 702 kişi ile Gümüşhane ve 142 bin 792 kişi ile Kilis takip etti. YAŞLI NÜFUS ARTTI Doğurganlık ve ölümlülük hızlarındaki azalmaya bağlı olarak, yaşlı nüfusun arttığı ve ortanca yaşın yükseldiği görüldü. Türkiye'de 2019 yılında 32,4 olan ortanca yaş, 2020 yılında 32,7'ye yükseldi. Cinsiyete göre, ortanca yaş erkeklerde 31,7'den 32,1'e, kadınlarda ise 33,1'den 33,4'e yükseldi. İllere göre dağılımında, Sinop'un 41,4 ile en yüksek ortanca yaş değerine sahip olduğu belirlendi. Sinop'u 40,6 ile Balıkesir ve Kastamonu izledi. Diğer yandan 20,4 ile Şanlıurfa en düşük ortanca yaşa sahip il oldu. Şanlıurfa'yı 21,2 ile Şırnak ve 22,3 ile Ağrı takip etti. Cinsiyete göre dağılımına bakıldığında, erkeklerde 40,2 ile Sinop'un en yüksek ortanca yaşa sahip il olduğu görüldü. Şanlıurfa 20 ile en düşük ortanca yaşa sahipil olarak dikkati çekti. Kadınlarda 42,7 ile Sinop yine en yüksek ortanca yaş değerine sahip il olurken, Şırnak ve Şanlıurfa 20,9 ile en düşük ortanca yaş değerine sahip il olarak belirlendi. ÇALIŞMA ÇAĞI NÜFUSUN ORANI ARTTI Çalışma çağı olarak tanımlanan 15-64 yaş grubundaki nüfusun oranı, 2007 yılında yüzde 66,5 iken 2020 yılında yüzde 67,7 oldu.Çocuk yaş grubu olarak tanımlanan 0-14 yaş grubundaki nüfusun oranı yüzde 26,4'ten yüzde 22,8'e gerilerken, 65 ve daha yukarı yaştaki nüfusun oranı ise yüzde 7,1'den yüzde 9,5'e yükseldi. Çalışma çağındaki birey başına düşen çocuk ve yaşlı birey sayısını gösteren toplam yaş bağımlılık oranı, 2019 yılında yüzde 47,5 iken 2020 yılında yüzde 47,7'ye yükseldi. Ekonomik olarak aktif olan birey başına düşen çocuk sayısını ifade eden çocuk bağımlılık oranı, yüzde 34,1'den, yüzde 33,7'yegerilerken, çalışan kişi başına düşen yaşlı birey sayısını ölçen yaşlı bağımlılık oranı ise yüzde 13,4'tenyüzde 14,1'e yükseldi. Diğer bir ifadeyle, Türkiye'de 2020 yılında, çalışma çağındaki 100 kişinin33,7 çocuğa ve 14,1 yaşlıya baktığı hesaplandı. TÜRKİYE'DE KİLOMETREKAREYE 109 KİŞİ DÜŞTÜ Nüfus yoğunluğu olarak tanımlanan "bir kilometrekareye düşen kişi sayısı", Türkiye genelinde 2019 yılına göre 1 kişi artarak 109 kişiye yükseldi. Nüfus yoğunluğu en yüksek ilkilometrekareye düşen 2 bin 976 kişi ile İstanbul olurken, İstanbul'dan sonra 553 kişi ile Kocaeli ve 366 kişi ile İzmir nüfus yoğunluğu en yüksek iller oldu. Diğer yandan nüfus yoğunluğu en az il ise bir önceki yılda olduğu gibi kilometrekareye düşen 11 kişi ile Tunceli oldu. Tunceli'yi 20 kişi ile Ardahan ve Erzincan illeri izledi. Yüz ölçümü büyüklüğünde ilk sırada yer alan Konya'nın nüfus yoğunluğu 58, en küçük yüz ölçümüne sahip Yalova'nın nüfus yoğunluğu ise 326 olarak hesaplandı. YABANCI NÜFUS ORANI Öte yandan, Türkiye'de ikamet eden yabancı nüfus bir önceki yıla göre 197 bin 770 kişi azalarak 1 milyon 333 bin 410 kişi oldu. Bu nüfusun yüzde 49,7'sini erkekler, yüzde 50,3'ünükadınlar oluşturdu. Yabancı uyruklu nüfus kapsamında, ikamet veya çalışma iznine sahip kişiler, ikamet izni yerine geçen kimlik belgeleri ve adres beyanı olanlar, izinle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkan geçerli adres beyanı olan mavi kart hamili kişiler değerlendirildi. Kurs, turizm, bilimsel araştırma gibi nedenlerle 3 aydan kısa süreli vize veya ikamet iznine sahip yabancılar ile geçici koruma statüsüyle ülkede bulunan Suriyeliler nüfusa dahil edilmedi. 2019-2020 yılları itibarıyla illerin nüfusları şöyle: İller 2019 2020 Toplam 83.154.997 83.614.362 Adana 2.237.940 2.258.718 Adıyaman 626.465 632.459 Afyonkarahisar 729.483 736.912 Ağrı 536.199 535.435 Amasya 337.800 335.494 Ankara 5.639.076 5.663.322 Antalya 2.511.700 2.548.308 Artvin 170.875 169.501 Aydın 1.110.972 1.119.084 Balıkesir 1.228.620 1.240.285 Bilecik 219.427 218.717 Bingöl 279.812 281.768 Bitlis 348.115 350.994 Bolu 316.126 314.802 Burdur 270.796 267.092 Bursa 3.056.120 3.101.833 Çanakkale 542.157 541.548 Çankırı 195.789 192.428 Çorum 530.864 530.126 Denizli 1.037.208 1.040.915 Diyarbakır 1.756.353 1.783.431 Edirne 413.903 407.763 Elazığ 591.098 587.960 Erzincan 234.747 234.431 Erzurum 762.062 758.279 Eskişehir 887.475 888.828 Gaziantep 2.069.364 2.101.157 Giresun 448.400 448.721 Gümüşhane 164.521 141.702 Hakkari 280.991 280.514 Hatay 1.628.894 1.659.320 Isparta 444.914 440.304 Mersin 1.840.425 1.868.757 İstanbul 15.519.267 15.462.452 İzmir 4.367.251 4.394.694 Kars 285.410 284.923 Kastamonu 379.405 376.377 Kayseri 1.407.409 1.421.455 Kırklareli 361.836 361.737 Kırşehir 242.938 243.042 Kocaeli 1.953.035 1.997.258 Konya 2.232.374 2.250.020 Kütahya 579.257 576.688 Malatya 800.165 806.156 Manisa 1.440.611 1.450.616 Kahramanmaraş 1.154.102 1.168.163 Mardin 838.778 854.716 Muğla 983.142 1.000.773 Muş 408.809 411.117 Nevşehir 303.010 304.962 Niğde 362.861 362.071 Ordu 754.198 761.400 Rize 343.212 344.359 Sakarya 1.029.650 1.042.649 Samsun 1.348.542 1.356.079 Siirt 330.280 331.070 Sinop 218.243 216.460 Sivas 638.956 635.889 Tekirdağ 1.055.412 1.081.065 Tokat 612.747 597.861 Trabzon 808.974 811.901 Tunceli 84.660 83.443 Şanlıurfa 2.073.614 2.115.256 Uşak 370.509 369.433 Van 1.136.757 1.149.342 Yozgat 421.200 419.095 Zonguldak 596.053 591.204 Aksaray 416.367 423.011 Bayburt 84.843 81.910 Karaman 253.279 254.919 Kırıkkale 283.017 278.703 Batman 608.659 620.278 Şırnak 529.615 537.762 Bartın 198.249 198.979 Ardahan 97.319 96.161 Iğdır 199.442 201.314 Yalova 270.976 276.050 Karabük 248.458 243.614 Kilis 142.490 142.792 Osmaniye 538.759 548.556 Düzce 392.166 395.679 (Bitti)

04 Şubat 2021 Perşembe

Tüketici yıllık enflasyonundaki artışın sürükleyicisi temel mal ve enerji grupları oldu

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) ocakayında TüketiciFiyatEndeksi'nin (TÜFE) yüzde 1,68arttığını ve yıllık enflasyonun yüzde 14,97olduğunu açıklamasının ardından TCMB'nin OcakAyıFiyatGelişmeleriRaporudayayımlandı. Rapora göre,döviz kurunun birikimli yansımaları ve uluslararası fiyatların etkisiyle üretici fiyatlarındaki güçlü artış eğilimi devam ederken, bu dönemde tüketici yıllık enflasyonundaki artışın sürükleyicisi temel mal ve enerji grupları oldu. Giyim dışında kalan temel mallarda; birikimli döviz kuru etkileri, talep koşulları, bazı sektörlerde süregelen arz kısıtları ve uluslararası metal fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak fiyat artışları yüksek seyrini sürdürdü.Giyim enflasyonunda ise kısmi bir toparlanma gözlenmekle birlikte düşük düzeyler korundu. Enerji enflasyonu, petrol fiyatlarındaki artış ile elektrik, şebeke suyu, doğalgaz gibi yönetilen/yönlendirilen kalemlerdeki gelişmeler neticesinde yükseldi. Söz konusu dönemde yıllık enflasyon hizmetlerde sınırlı ölçüde gerilerken, gıda grubunda taze meyve ve sebze fiyatlarındaki düzeltmeyle düşüş kaydetti. Diğer taraftan, çiğ süt alım fiyatlarındaki artışın ve uluslararası tarımsal emtia fiyatlarının yansımalarıyla diğer gıda ürünlerinde enflasyon arttı. Bu görünüm altında, B ve C göstergelerinin yıllık enflasyonu ve eğilimleri yükseldi. Bu dönemde B ve C endekslerinin yıllık değişim oranları sırasıyla 1,48 ve 1,19 puan artarak yüzde 16,00 ve yüzde 15,50 olarak gerçekleşti. Kovid-19 salgınıyla birlikte 2020 yılında hane halkı tüketim kalıplarında önemli değişimler olurken, bu doğrultuda TÜFE sepetindeki ağırlıklar güncellendi. Salgından olumsuz etkilenen lokanta-otel, giyim-ayakkabı, eğitim, eğlence-kültür, ulaştırma gibi grupların sepet içerisindeki ağırlığı bir önceki yıla kıyasla geriledi. Buna karşılık, gıda, konut, ev eşyası gibi alt grupların ağırlığı yükseldi. En belirgin değişim gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yaşanırken, bu kalemin payı 3,17 puan artışla yüzde 25,94'e ulaştı. Bu dönemde temel mal grubunun ağırlığı yükselirken, salgından olumsuz etkilenen hizmet sektörünün payı geriledi. Alt grupların yıllık tüketici enflasyonuna katkıları incelendiğinde, bir önceki aya göre temel mal ve enerji gruplarının katkıları sırasıyla 0,63 ve 0,30 puan artmış, gıda, alkol-tütün-altın ve hizmet gruplarının katkıları sırasıyla 0,38, 0,10 ve 0,08 puan azaldı. ULAŞTIRMA HİZMETLERİNDEKİ YÜKSELİŞTE ŞEHİR İÇİ ULAŞIM FİYATLARINDAKİ DÜZENLEMELER BELİRLEYİCİ OLDU Hizmet fiyatları ocak ayında yüzde 1,87 oranında artarken, grup yıllık enflasyonu 0,14 puan düşüşle yüzde 11,52 oldu.Yıllık enflasyon, ulaştırmada yükselirken, kira, lokanta-otel ve haberleşme gruplarında sınırlı bir şekilde arttı, diğer hizmetler grubunda ise geriledi. Ulaştırma hizmetlerindeki yükselişte şehir içi ulaşım fiyatlarındaki düzenlemeler belirleyici oldu. Lokanta-otel yıllık enflasyonundaki artışta yemek hizmetleri öne çıkarken, bunda gıda fiyatları ve asgari ücret gelişmelerinin etkili olduğu değerlendirildi. Kira kaleminde aylık enflasyon hız kazanırken, yıllık enflasyon yukarı yönlü seyrini sürdürdü. Öte yandan, sağlık hizmetlerindeki artışlara rağmen, döviz kuru gelişmelerinin de desteğiyle, diğer hizmetler grubunda yıllık enflasyon geriledi. Haberleşme hariç tutulduğunda, mevsimsellikten arındırılmış hizmet enflasyonu eğiliminin yüksek seyrini koruduğu görüldü. YILLIK ENFLASYON TÜM ALT GRUPLARDA YÜKSELDİ Rapora göre, temel mal enflasyonu ocak ayında 2,94 puan artışla yüzde 20,18 olurken, bu dönemde yıllık enflasyon tüm alt gruplarda yükseldi. Döviz kuruna ve finansman koşullarına duyarlı olan dayanıklı tüketim malları fiyatları ocak ayında yüzde 1,45 oranındaki artış kaydederken, mobilya fiyatlarındaki yükseliş (yüzde 6,31) dikkati çekti. Bu dönemde elektrikli ve elektriksiz aletlerde de artışlar devam ederken, birikimli döviz kuru etkilerinin gözlendiği diğer temel mal grubunda aylık enflasyon yükselerek yüzde 2,03 oldu. Giyim ve ayakkabı grubunda sezon indirimi geçen seneki seviyesinin altında gerçekleşirken, yıllık enflasyon yüzde 1,91'e yükseldi. Enerji fiyatları ocak ayında yüzde 3,24arttı.Enerji grubunda yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki ayarlamaların etkileri gözlenirkenelektrik, şebeke suyu ve doğalgaz fiyatları sırasıyla yüzde 6,18, yüzde 7,15 ve yüzde 1,09 oranlarında yükseldi. Akaryakıt fiyatlarındaki artış oranı ise uluslararası petrol fiyatlarındaki yükselişe karşın Türk lirasındaki değerlenme ve eşel mobil uygulaması neticesinde yüzde 0,65 ile sınırlı kaldı. Böylelikle, enerji yıllık enflasyonu 2,22 puan artarak yüzde 7,86'ya yükseldi. YILLIK ENFLASYON İŞLENMİŞ GIDA GRUBUNDA YÜZDE 18,08'E GERİLEDİ Gıda ve alkolsüz içecek fiyatları ocak ayında yüzde 2,48 oranında artarken, grup yıllık enflasyonu ise baz etkisiyle 2,50 puan azalarak yüzde 18,11 oldu.Bu dönemde yıllık enflasyon işlenmiş gıda grubunda 2,59 puan artışla yüzde 18,11'e yükselirken, işlenmemiş gıda grubunda baz etkileriyle 8,26 puan azalarak yüzde 18,08'e geriledi. İşlenmemiş gıda grubunda mevsimsellikten arındırılmış veriler, sebze fiyatlarında oldukça belirgin olmak üzere taze meyve-sebze fiyatlarında aylık bazda önemli bir düşüşe işaret etti. Bu dönemde, diğer işlenmemiş gıda grubunda çiğ süt referans fiyatındaki ayarlamanın süt fiyatlarına (yüzde 14,52) yansıdığı gözlenirken, et fiyatlarındaki artışlar da dikkati çekti. Ocak ayında işlenmiş gıda fiyatları aylık yüzde 3,75 oranında arttı. Uluslararası yağ fiyatlarının etkilerinin görüldüğü katı-sıvı yağlar grubunda (yüzde 5,43) hızlı artışlar devam ederken, çiğ süt fiyat ayarlamasının dolaylı etkileri başta peynir ve diğer süt ürünleri (yüzde 10,48) olmak üzere ilgili gruplara geniş bir yayılımla yansıdı. Bu gelişmelerle, taze meyve-sebze dışı gıda grubu yıllık enflasyonu yüzde 19,89'a yükseldi. Ocak ayında alkollü içeceklerden alınan ÖTV, 2020 yılının ikinci yarısındaki yurt içi üretici enflasyonuna bağlı otomatik güncelleme mekanizmasıyla arttırıldı.Bu çerçevede, alkollü içecekler grubunun yıllık enflasyonu 11,73 puan artarak yüzde 18,48 oldu. TARIMSAL EMTİA VE PETROL FİYATLARI BELİRGİN BİR ARTIŞ KAYDETTİ Yurt içi üretici fiyatları(Yİ-ÜFE) ocak ayında yüzde 2,66 oranında yükselirken,yıllık enflasyon 1,01 puan artarak yüzde 26,16 oldu.Üretici fiyatlarında gözlenen bu yükselişte, döviz kurunun birikimli yansımaları ve uluslararası emtia fiyatlarında süregelen artışların yanı sıra bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve güçlü talep koşulları rol oynadı. Bu dönemde, özellikle tarımsal emtia ve petrol fiyatları belirgin bir artış kaydetti.Petrol ve ana metal hariç imalat sanayi fiyatlarının eğilimi bir miktar gerilemekle birlikte yüksek seviyesini korudu. Ana sanayi gruplarına göre incelendiğinde, yıllık enflasyon dayanıklı ve dayanıksız tüketim malları ile ara malı gruplarında yükselirken, enerji grubunda yatay seyretti.Sermaye malı grubunda ise geriledi.Aylık bazda ise dayanıklı ve dayanıksız tüketim mallarında daha belirgin olmak üzere bütün alt gruplarda fiyat artışları kaydedildi. Ara malları grubu fiyat artışında kağıt ürünleri, demir-çelik ve inşaat ara girdileri öne çıkarken, ana metal grubunda yıllık enflasyon yüzde 56,85'e ulaştı.Sermaye malı fiyatlarındaki yükselişte demiryolu taşıtları, kara taşıtlarının parça ve aksesuarları ile makineler etkili oldu. Birçok sektöre girdi teşkil eden kağıt ve kağıt ürünlerindeki fiyat artışları devam ederken, bu grupta yıllık enflasyon yüzde 42,55'e yükseldi. Dayanıklı tüketim malları fiyatlarındaki yükselişte mobilya, diğer ulaşım araçları ve ev aletleri fiyatlarındaki artışlar belirleyici oldu. Dayanıksız tüketim mallarında ise süt ürünlerindeki artışlar daha belirgin olmak üzere et ürünleri ve katı-sıvı yağlarda da fiyat artışları gözlendi.Bu gelişmelerle, tüketici fiyatları üzerindeki üretici fiyatları kaynaklı baskılar, temel mal ve gıda gruplarında belirgin olmak üzere, güçlü bir şekilde devam etti.

04 Şubat 2021 Perşembe

Meslek liselerinde denizcilik eğitimi için iş birliği protokolü imzalandı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı AdilKaraismailoğlu veMilli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk,The Ankara Gar Otel'de düzenlenen "Denizcilik Eğitimi Veren Ortaöğretim Kurum/Kuruluşlarına Yönelik İşbirliği Protokolü" imza törenine katıldı. Törende konuşan Karaismailoğlu, gemi inşa sanayinindevlet destekli olarak geliştirildiğini, tersaneler, balıkçı barınaklarısayısının her geçen gün arttığını ifade ederek, limanlarınçok modlu taşımacılık sistemine entegre edildiğini, demir yolları ve kara yollarınınlimanlarla bağlandığını kaydetti. Hedef odaklı adımlarla"mavivatan"denizlerde hakimiyeti giderek artırırkensiyasi, ekonomik ve ticari faaliyetleride etkin ve verimli hale getirdiklerini anlatan Karaismailoğlu, şöyle konuştu: "Bu başarıların sürdürülebilir olması, her şeyden önce denizcilerimizin, sürekli yenilenen eğitim kurumlarımızda giderek artan yetkinliklerle yetiştirilmesiyle mümkündür.Bu nedenledenizcilik sektörünün ihtiyacı olan eğitimli insan kaynağı yetiştirilmesi için bugün başlattığımız iş birliği son derece önemli.Projemiz kapsamında, ülke genelinde belirlenen 6 mesleki ve teknik anadolu proje okulunda, okul-sektör iş birliğinin güzel bir örneğini başlatıyoruz. Bu liselerimizde güncel mesleki bilgiyle donatılmış, yabancı dil bilen, öz güveni yüksek, kritik kararlar alabilen, mesleğin gerektirdiği psikolojik duyarlılık ve dayanıklılığa sahip gemi insanları yetiştireceğiz. Öyle kionlar sayesinde denizcilik sektörümüzün geleceğine güvenle bakacağız." Halen 13'ü lisans, 12'si ön lisans düzeyinde eğitim veren YÖK'e bağlı fakülte ve yüksekokullarda 1260'ı güverte, 760'ı makine bölümlerinde olmak üzere yaklaşık 2 binöğrencinin eğitim aldığını aktaran Karaismailoğlu, denizcilik meslek liselerinde de çok sayıda öğrencininemin adımlarla sektördeki kariyerlerine doğru ilerlediğine dikkati çekti. EĞİTİMİSEKTÖRİHTİYACINA GÖRE PLANLAYACAĞIZ Bakan Karaismailoğlu, bugün imzalananprotokolle Milli Eğitim Bakanlığına bağlı denizcilik eğitimi veren meslek liselerinde uygulanan eğitimi, sektörün ihtiyacını da dikkate alıp daha verimli ve çağa uygun bir şekilde planlayacaklarına işaret ederekşunları söyledi: "Bakanlığımızca yeterlilik belgesi için akreditasyonu yapılan meslek liselerimizi, kalite standartları sistemi yoluylaiki bakanlık olarak sürekli izleyecek ve periyodik olarak değerlendireceğiz. Bu okulların denizci eğitimci ihtiyaçları, liman başkanlıklarımızdaki denizcilik kökenli insan kaynağımızdan karşılanacak.Milli Eğitim Bakanlığımızın öğretmenlerimize sunacağı hizmet içi eğitimlere Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı personelimiz vasıtasıyla destek vereceğiz." Milli Eğitim Bakanlığıile proje okullarına sürekli olarak eğitim materyali sağlayacaklarını, atölye ve laboratuvarların geliştirilmesi için ayni destekler sunacaklarını anlatan Karaismailoğlu, "Bu okullardan yetişecek genç denizcilerimize mezun olduklarında, uluslararası denizcilik firmalarında da staj ve istihdam yollarını açacağız." ifadesini kullandı. Bu okullardan yetişecek Türk gemi insanlarının,küresel arenada ülkeyi başarıylatemsil edeceğini,yabancı bayraklı ve sahipli gemilerde de aranılan iş gücü haline geleceğinibelirten Karaismailoğlu, "Bugünden, Türk gemi insanlarının istihdam edilecekleri ülkeler arasına Danimarka ve Hong Kong'u da ekledik. Kısa zaman içinde bu ülkelerin sayılarını artıracağız." dedi. Karaismailoğlu, Türkiye'ninhemen her alanda bir dönüşümün ve fırsatların eşiğinde olduğunun altını çizerek, "Kalbinde bulunduğumuz Avrupa, Asya ve Afrika üçgeni giderek güç kazanıyor ve dünya ekonomisinde ağırlığını artırıyor. Coğrafi avantajlarımızı kazanıma dönüştürecek adımları bir an önce atmak için büyük bir gayret içindeyiz." değerlendirmesinde bulundu. YAKIN GELECEKTE MARKA ÜLKE OLACAĞIZ Türkiye'nin yakıngelecekte, teknolojisiyle, insan gücüyle, deneyimiyle "marka ülke" olacağına vurgu yapanKaraismailoğlu, "Bu nedenle üniversitelerimizle, liselerimizle, eğitimcilerimizle, özel sektörümüzle el ele vermemiz büyük bir önem taşıyor. Bugün olduğu gibi anlamlı iş birlikleriyle gençlere bu güveni biz vermeli, onlara ilham kaynağı olmalı ve liderlik etmeliyiz. Hayal kurmaktan korkmamalarını, hayallerin sınırları olmadığını göstermeliyiz."diye konuştu. Konuşmaların ardındanKaraismailoğlu ve Selçuk, "Denizcilik Eğitimi Veren Ortaöğretim Kurum/Kuruluşlarına Yönelik İşbirliği Protokolü"nüimzaladı.

04 Şubat 2021 Perşembe

Borsada hisse senedi yatırımcı sayısı 2 milyon 179 bini aştı

Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) verilerine göre Ocak sonu itibariyle pay senedi yatırımcı sayısı 179 bin 527 artışla toplam 2 milyon 179 bin 523 kişiye ulaştı. Halka arzların etkisiyle Ocak ayında da devam eden yatırımcı sayısındaki artışın 141 bin 876’sı tek günde, 26 Ocak’ta gerçekleşti. Böylece, Kasım 2005’den bu yana en yüksek günlük oransal ve sayısal artış kaydedilirken, aylık bazda ise yatırımcı sayısı yüzde 9 yükseldi. 26 Ocak'ta Borsa İstanbul'da Işık Plastik'in halka arzı gerçekleştirilmiş ve şirketten yapılan açıklamaya göre toplam 401 bin 153 gerçek ve tüzel kişi talepte bulunmuştu.

04 Şubat 2021 Perşembe

Dünya Bankası, Türkiye'ye 2020'de 2,5 milyar dolarlık kalkınma projesi için finansman kullandırdı

Dünya Bankası'ndan yapılan açıklamada, Banka'nın, 2020 yılını yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıve diğer gelişmeler karşısında sağlam bir yatırım performansıyla kapattığı aktarıldı. Açıklamada,Dünya Bankası'nın 2020'deTürkiye'ye rekor düzeydedestek sağlayarak toplam tutarı 2,5 milyar dolarıbulan 9 kritik kalkınma projesi için finansman kullandırdığı bildirildi. Söz konusu finansal desteğinDünya Bankası Grubu'nun Türkiye'nin 11'inci Kalkınma Planı'nın uygulanmasına katkıda bulunduğuna işaret edilen açıklamada,2020'deonaylanan yeni kredilerle birlikte Türkiye'deki aktif kredi portföyünün21 projeyi desteklemek için kullanılan 6,7 milyar dolar seviyesine ulaştığı kaydedildi. Dünya Bankası'nın, gelişmekte olan ülkelerin salgına geniş kapsamlı ve hızlı bir şekilde müdahale etme kapasitelerini desteklemek amacıyla şimdiye kadarki en büyük finansman ve bilgi kaynaklarını bir araya getirdiği anımsatılan açıklamada,ülkelerin halk sağlığı müdahalelerini güçlendirmek, yoksul ve kırılgan durumdaki insanları korumak, işletmeleri desteklemek ve ekonomik toparlanmayı hızlandırmak için 160 milyar dolarlık bir kaynağın harekete geçirildiği belirtildi. Banka'nınTürkiye'de de krize karşı acil durum müdahalelerini desteklemek için hızlı, esnek ve stratejik bir yaklaşım uyguladığı aktarılan açıklamada,2020 yılında krizin farklı yönlerine cevap verebilmek amacıyla hızlı bir şekilde 5 kalkınma projesinin hazırlandığı bildirildi. Açıklamada, Kovid-19 salgınına yönelik operasyonlara ek olarak, Ülke İşbirliği Çerçevesi (CPF) doğrultusunda, Dünya Bankası'nın düzenli destek programının Türkiye'nin krizden daha güçlü bir şekilde toparlanarak çıkmasını sağlamaya odaklanarak daha adil ve sürdürülebilir büyüme doğrultusunda işlemeye devam ettiği kaydedildi. Açıklamada görüşlerine yer verilen Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Auguste Tano Kouame, "Dünya Bankası, 2021 yılında da finansmanın harekete geçirilmesine, bilgi çalışmalarına ve küresel deneyim paylaşımına ve böylelikle Türkiye'nin sosyal ve ekonomik kalkınmasının sürdürülebilmesi için ihtiyaç duyulan kurumların güçlendirilmesine katkıda bulunmaya devam edecektir." ifadesini kullandı.

04 Şubat 2021 Perşembe