tatil-sepeti
Antalya ve İstanbul yatırıma doymadı

Türkiye Otelciler Birliği'nden(TÜROB) yapılan açıklamaya göre, konaklama sektörü 2020 yılında salgınnedeniyle tarihinin en kötü dönemini yaşamasına rağmen yatırımlar açısından cazibesini kaybetmedi. Otel yatırımları, 2020 yılında da yatırımcıların en fazla ilgi gösterdiği alanlardan biri olmaya devam etti. TÜROB'un, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın "Yatırım Teşvik Belgeleri"ne ilişkin verilerinden hareketle hazırladığı 2020 yılı yatırım raporuna göre, geçen yıl toplam teşvik değeri 4 milyar 65 milyon TL olan, toplam 31 bin 98 yataklı 137 otel projesi için teşvik başvurusu yapıldı. Geçen yıl teşvik belgesi başvurularının parasal tutarı bir önceki yıla göre yüzde 7 gerilerken, proje sayısı yüzde 19, yatak kapasitesi yüzde 1,2 artış gösterdi. 2019 yılında toplam 30 bin 727 yatak kapasiteli 115 otel projesi için 4 milyar 353 milyon TL tutarında teşvik başvurusu yapılmıştı. TEŞVİK BELGESİ ALAN PROJELERİN 24’Ü ANTALYA’DA, 18’İ İSTANBUL’DA YER ALDI Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından açıklanan "2021 Yılı Turizm Tesisleri Birim Maliyetler Listesi"hesabına göre,bu dönemde yapılan otel yatırımlarının oda başına maliyetinin 183 bin 404 TL, toplam yatırım maliyetinin ise 5 milyar 704 milyon TL olduğu hesaplandı. Öte yandan TÜROB’un raporuna göre, geçen yıl 41 şehirde yeni projeler planlandı. Yeni yatırımlarda Antalya ve İstanbul’un ezici ağırlığı devam etti. Anadolu’nun ise yavaşladığı gözlendi. Özellikle son yılların gözde bölgesi Karadeniz’de yatırım furyasının yavaşlaması dikkati çekti. Hayata geçirilecek yeni yatırımlarda Antalya ve İstanbul’un ezici ağırlığı da sürüyor. Teşvik belgesi alan projelerin 24’ü Antalya’da, 18’i İstanbul’da yer aldı. En fazla başvuru yapılan Antalya’daki 24 otel projesinde 9 bin 208 yatak yer alıyor. 18 başvuru olan İstanbul’daki projelerin toplam yatak kapasitesi ise 4 bin 308. Yani yatak kapasitesine bakıldığında, geçen yılki projelerin hemen hemen yarısı Antalya ve İstanbul’da yer aldı. Muğla 7, Mardin 6, Nevşehir ve Balıkesir 5'er, İzmir, Hatay, Sakarya ve Şanlıurfa 4’er projeyle ilk 10’da yer alan diğer iller oldu. Uzun süre en fazla yatırım alan ilk üç il arasında yer alan Trabzon’da geçen yıl proje sayısı 2’de kaldı. 2020yılında teşvik belgesi alan oteller içerisinde kapasite bakımından 33 otelde 15 bin 447 yatak ile 5 yıldızlılar ilk sırada yer aldı. Otel sayısında ise en fazla başvuru 49 proje ile 3 yıldızlı oteller için oldu. YATIRIMLARIN DEVAM ETMESİ UMUT VE GÜVENİN GÖSTERGESİ Raporda yer alan TÜROB değerlendirmesinde, “Pandeminin sektörde olumsuz etkileri ve birçok alanda yatırımların ertelendiği bir dönemde dahi yatırımcılar, 2020 ve öncesinde başlattıkları otel yatırımlarını, duran yatırım maliyetinin daha yüksek olduğu gerçeğinden hareketle tamamlamak üzere çalışmalarını sürdürmüştür. Bu durum yatırımcıların sektöre yönelik umudunun ve güveninin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.” denildi.

05 Şubat 2021 Cuma

Afganistan, Türkiye'nin ulaşım ve transit tecrübesinden yararlanmak istiyor

Afganistan Ulaştırma Bakanı Kudretullah Zeki, Türkiye ziyaretinin ardından açıklamalarda bulundu. Türkiye Cumhuriyeti'nin son zamanlarda özellikle ulaşım, transit alanlarında çok büyük tecrübeye sahip olduğunu ve bayağı bir ilerleme kaydettiğini dile getiren Zeki, Afgan halkı ve Afganistan Ulaştırma Bakanı olarak bu tecrübelerden, burada yapılan işlerden yararlanmak istediklerini söyledi. Afganistan'ın da transit ülke olup bağlantı yollarından yararlanmak istediğini vurgulayan Zeki, bu doğrultuda Türkiye'nin Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu tarafından davet aldıklarını aktardı. Zeki, "Her alanda bir muvaffakiyete ulaştık, en kısa zamanda heyetler tekrar görüşecek, güzel bir toplantı oldu. Bundan eminim ki, Afganistan olarak altyapı ve üstyapılarda da bu tecrübelerden istifade edeceğiz." diye konuştu. Türkiye ziyareti kapsamında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile de görüştüğünü dile getiren Zeki, şöyle devam etti: "Afganistan-İran ve Türkiye arası bizim en hızlı, en kısa, en ucuz transit yolumuz. Biz eğer Afganistan'dan Avrupa'ya açılmak istiyorsak, en uygun yol, Afganistan-İran-Türkiye arasındadır. Biz bunu Ulaştırma Bakanı ile de görüştük. Afganistan ile Türkiye arasında bu üçlü transit yolu için bir muvaffakiyete vardık. Ama İran ile de irtibata geçeceğiz. Bu hem bizim için hem İran için hem de Türkiye için en uygun yoldur. Biz bunu talep ettik." TEK TARAFLI BARIŞ, AFGANİSTAN SORUNUNU ÇÖZMEZ Zeki, Afganlar arası barış görüşmesine değinerek, şu ifadeleri kullandı: "Her Afgan barış istiyor. Afganistanlılar 40 yıldır barış talep ediyor ama nasıl bir barış? Bu çok önemli. Yani barışta Afganistan'ın bütün taraflarını, partilerini, aşiretlerini, hukukunu göz önüne almadan tek taraflı barış gelirse, bu Afganistan'ın sıkıntılarının, sorunlarının çözümü değildir. Bütün tarafların bir anlaşma üzerinde bir araya gelmesi lazım. Cumhurbaşkanımız Eşref Gani, şu an görüşmelere devam ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la özel görüşmemizde, Cumhurbaşkanımızın selamını ilettik ve barış için destek istedik. Biz barış istiyoruz ve barışa karşı değiliz, lakin barışın gelişi için şartlar var. Bu şartlar yerine gelmezse tek taraflı barış, Afganistan sorununu çözmez. Katar'da müzakereler devam ediyor. Afgan halkı artık güven içinde ve birbiriyle kardeşlik içinde yaşasın istiyoruz. Bunun için dua ediyoruz. Birçok platformdan destek talep ettik." AFGAN HALKI VE HÜKÜMETİ TÜRKİYE'DEN GELEN FİRMALARA HEP DESTEK VERDİ Ankara'daki görüşmelerini tamamladıklarını kaydeden Zeki, "Afganistan ve Türkiye, iki devlet tek millettir. Görüşmeler, inşallah her zaman devam edecek. Bundan eminim ki, yakında çok güzel gelişmeler olacak." değerlendirmesinde bulundu. Zeki, Afganlar arası müzakerelerin Türkiye'de devam etmesi gibi bir planın olup olmadığına ilişkin bu ziyaretlerinde bu yönde bir konuşmanın gerçekleşmediğini ancak konunun dışişleri bakanları arasında konuşulacağını belirtti. Afganistan Ticaret ve Dışişleri Bakanlarının Türkiye'yi ziyaret etme ihtimallerinin bulunduğuna işaret eden Zeki, söz konusu bakanların ziyaretinde, bu konular üzerinde bir mutabakata varabileceklerini vurguladı. Zeki, bu ziyaretlerinde ana gündem maddesini ulaşımın oluşturduğunu belirterek, Afganistan'ın Türkiye'yle 2 transit yol güzergahı olduğunu söyledi. Bu güzergahlardan birincisinin, Afganistan-İran ve Türkiye olduğunu aktaran Zeki, diğerinin de Afganistan, Türkmenistan, Azerbaycan ve Gürcistan'dan Türkiye'ye ulaşan "Lapis Lazuli" olduğunu anlattı. Görüşmelerde daha çok bu iki transit güzergahla teknik ekipman ve kapasite artırımı konusunu ele aldıkları bilgisini veren Zeki, "İnşallah bu konularda da gelecekte güzel gelişmeler olacak. Zamanı gelince sizinle paylaşacağız." dedi. Zeki, Türk şirketlerinin Afganistan'ın yeniden inşa sürecinde ülkeye davet edilmesiyle ilgili şunları kaydetti: "Zaten davete gerek yok. Afganistan'la Türkiye'nin tarihine ve kültürüne bakarsak, iki ülke tek millettir. Orada daha önce çalışan çok firma var. Şu anda devam eden firmalar da var. Bundan sonra da her zaman kapımız açık. Afgan halkı ve hükümeti, Türkiye'den gelen firmalara hep destek verdi ve bu desteğimiz devam edecek."

05 Şubat 2021 Cuma

Yerel zincir marketlerde çalışan sayısı 100 bini aştı

Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) Başkanı Ömer Düzgün, yerel market zincirlerinin geçen yılki faaliyetlerine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada,Türkiye genelinde 5 ve üzeri toplam 5 bin 500 markette hizmet verdiklerini bildirdi. Gıda perakendesinde sektörün neferi olmaya devam ettiklerini kaydeden Düzgün, 2020 sonu itibarıyla 8 bin kişiye daha iş imkanı sağladıklarını ve istihdamda 100 bin barajını aştıklarını, cirolarının ise 40 milyar liraya ulaştığını vurguladı. Düzgün, 2 yıldırgıda perakendesinde ciddi sınav verildiğini,son 12 aydır da salgınla mücadele edildiğini belirterek, yerel zincirler olaraksalgının Türkiye'degörüldüğü ilk günden beri üst düzey hijyen ve güvenlik önlemleriyle vatandaşlarınihtiyaçlarınıen sağlıklı ve eksiksiz biçimde karşılamak için çalışmalarını sürdürdüklerini anlattı. Perakende yasasındaki eksikayaklar nedeniyle yaşadıkları zorluklardan bahseden Düzgün, "Hacmin küçülmesi, marketlerin küçülmesine, market birleşmelerine ya da işletme sahibininsektörden çekilmesine neden oluyor. Buna rağmen yerel zincirler olarak ülkemize pek çok açıdan katma değer sağlamaya devam ettik." ifadelerini kullandı. 2021 HEDEFİMİZ YÜZDE 15 BÜYÜMEK Ömer Düzgün, marketlerin açılış-kapanış saatlerine ilişkin halen süren kısıtlamalara değinerek,geçen yıl müşteri sayısında 2019'a göreyüzde 30 azalma yaşandığını vurguladı. Vatandaşlarınhafta sonu dışarı çıkmak yerine alışverişlerini toplu yapmaya başladığını kaydeden Düzgün, "Müşteri sayısında yüzde 30 azalma yaşarken, sepet ortalamasıyüzde 40 arttı. 2021'de bu göstergeleri dikkate alarak,müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentilerine cevap verecek şekilde planlamalar yaparak vesektörümüzün gelişmesine katkı sağlayarak yüzde 15 büyümeyi hedefliyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Düzgün, salgınla birlikte değişen alışveriş alışkanlıkları kapsamında Türkiye'nin tüm bölgelerinde üyelerinyüzde 50'sinin internet üzerinden satışa başladığını kaydederek şunlara dikkati çekti:"Diğer üyelerimiz de en kısa sürede hizmet vermeye başlayacak. 2020'de dijital ve teknoloji alanında yaptığımız yatırımlar bize yeni şube açmada ekstra gider kalemlerine gerek duymadan fiziki büyüme sağlama olanağı tanıdı. Bu yıl e-ticaret yatırımının haricinde teknoloji, mobil uygulama, dijitalleşme, fayda odaklı yatırımlara devam edeceğiz. Mağaza içi dekorasyon, demirbaş yenileme yatırımlarımız devam edecek. Üyelerimiz arasında grossmarket alanında dönüşüm yapmaya hazırlananlar var. Verimlilik odaklı, maliyetleri düşürücü projeler geliştirmeye devam edeceğiz." SAYISAL BÜYÜMEYE ODAKLANANLAR ESNAFA ZARAR VERİYOR TPF Başkanı Düzgün, yerel zincirlerin 2021'de de Perakende Yasasındaki eksik ayakların giderilmesi için öneride bulunmaya, ilgili makamlara hatırlatma yapmaya devam edeceğini belirterekşu açıklamalarda bulundu: "Ülkemizde market mağaza enflasyonu hızla artmaya devam ediyor. Mağazada sayısal büyümeye odaklananlar bu yıl da tutumlarıyla sektörümüze, küçük esnafa, üreticiye zarar vereceğini düşünüyoruz. Yasadaki eksik ayaklardan faydalananlar yan yana market açmaya devam ediyor. Kısa sürede önlem alınmazsa sektörü çok büyük tehlikeler bekliyor. Yerli ve milli gıda perakendesinin yerini tekelleşmiş ve hatta yabancılaşmış bir perakende alma ihtimali yüksek. Yasadan bir diğer beklentimiz ise marketlerde satılan tüm ürünlerin gramajlarının standartlaştırılması. Aynı pakette yapılan farklı gramaj uygulanması vatandaşlarımızı yanıltıyor, haksız rekabet oluşturuyor." Düzgün,KDV eşitlemesiyle hem dar gelirli vatandaşlarınaile bütçesine katkı sağlanabileceğinihem de enflasyon rakamlarını düşürmek adına önemli bir hamle yapılmış olacağını bildirdi. Özel marka (privatelabel) ürünlerindeki hızlı artışa değinen Düzgün, "Bu tarz ürünleri satan marketlerin raflarında bu ürünlere yönelik düzenleme yapılması gerekiyor. Başta istihdam olmak üzere birçok açıdan değer yaratan milli ve yerli üreticilerin, tedarikçilerin, tüm iş ortaklarının geleceği tehdit altında. Bu konuda da ivedi adımlar atılmalı." yorumunu yaptı.

05 Şubat 2021 Cuma

Merkez Bankası rezervleri 95 milyar 536 milyon dolar oldu

Türkiye CumhuriyetMerkezBankası(TCMB) tarafından Haftalık Para ve Banka İstatistikleri yayımlandı. Buna göre, 29Ocak'taMerkezBankasıbrütdövizrezervleri 2 milyar 856milyondolarartışla53milyar 367milyondolara çıktı.Brütdövizrezervleri, 22Ocak'ta 50milyar 511milyondolarseviyesindeydi. Söz konusu dönemde altınrezervleri,649milyondolargerileyerek 42milyar818milyondolardan 42milyar169 milyondolara indi. BöyleceMerkezBankası'nın toplamrezervleri, geçen hafta bir önceki haftaya kıyasla 2milyar 207milyondolarartarak93milyar 329milyondolardan95milyar 536milyondolara yükseldi. TCMB rezervleri tarihler itibarıyla şöyle (milyon dolar): Tarih AltınRezervleri BrütDövizRezervleri ToplamRezervler 25.01.2019 19.862 73.470 93.332 22.02.2019 20.549 79.122 99.671 29.03.2019 20.834 75.408 96.242 26.04.2019 20.432 73.284 93.716 31.05.2019 20.517 75.038 95.555 28.06.2019 22.853 73.544 96.397 26.07.2019 23.417 74.971 98.388 29.08.2019 25.709 75.796 101.505 27.09.2019 26.051 75.655 101.706 25.10.2019 26.481 78.504 104.985 29.11.2019 26.475 78.274 104.749 27.12.2019 25.079 81.240 106.319 31.01.2020 27.520 74.856 102.376 28.02.2020 30.411 77.414 107.825 27.03.2020 31.325 64.081 95.406 30.04.2020 34.786 51.457 86.243 29.05.2020 36.667 54.360 91.027 26.06.2020 38.821 51.417 90.238 30.07.2020 43.572 46.673 90.245 28.08.2020 43.042 41.594 84.636 25.09.2020 41.097 42.420 83.517 23.10.2020 43.265 45.086 88.351 27.11.2020 40.299 43.899 84.198 31.12.2020 43.241 49.965 93.206 08.01.2021 43.887 48.677 92.564 15.01.2021 42.179 47.902 90.081 22.01.2021 42.818 50.511 93.329 29.01.2021 42.169 53.367 95.536

05 Şubat 2021 Cuma

Yeryüzü Doktorları, karanlıkta kalana ışık olacak

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada 2 milyar 200 milyon göz rahatsızlığı olan insan var. Bu rakamın 65 milyon 200 bini ise katarakt rahatsızlığından oluşuyor. Türkiye’de kolayca tedavi edilebilen katarakt, tedavi olunmaması halinde görme kaybına neden oluyor. Yeryüzü Doktorları (YYD), ihtiyaç sahibi bölgelerde önlenebilir görme kayıplarını engellemek ve dünyadaki katarakt rahatsızlığına dikkat çekmek için“Karanlıkta Kalana Işık Olunur, Biz Böyle Gördük” adı ile bir kampanya başlatıyor. Yeryüzü Doktorları, 2006 yılından itibaren gerçekleştirdiği göz sağlığı projeleri kapsamında, Nijer, Kenya, Pakistan, Lübnan, Somali, Yemen, Afganistan,Moritanya, Tanzanya, Kongo DC, Sudan, Çeçenistan, Uganda, Kamerun, Mali ve Bangladeş’te göz hastalıkları ile mücadele etti. Dernek, 14 yılda 150 bin 800 göz muayenesi, 22 bin 262 göz ameliyatı gerçekleştirirken, 51 bin 731 kişiye de gözlük dağıttı. KATARAKT HASTALIĞI, ÜLKEMİZDE SADECE BİR OPERASYON İLE TEDAVİ EDİLEBİLİYOR Kampanyaya dair açıklamalarda bulunan Yeryüzü Doktorları Yönetim Kurulu Başkanı Uzm. Dr. Yahyahan Güney, “Bugün dünyada milyonlarca kişide önlenebilir bir görme bozukluğu olan katarakt rahatsızlığı görülüyor. Yaşlanma, diyabet, güneş ışığına uzun süre maruz kalma, göz yaralanması, iltihap gibi nedenlerden oluşan katarakt hastalığı, ülkemizde sadece bir operasyon ile tedavi edilebiliyor. Fakat ihtiyaç sahibi bölgelerde maddi ve teknik yetersizlikler sebebiyle tedavi edilemeyen yüz binlerce insan, katarakt hastalığı yüzünden görme kaybı yaşıyor. Bizler de 2006 yılından beri bağışçılarımızın desteği ile katarakt ameliyatları gerçekleştiriyor, göz sağlığı için mücadele ediyoruz. Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz bütün faaliyetlerimizde bu toprakların iyiliğini yeryüzüne yayma gayesi ile hareket ettik. Çünkü biliyoruz ki doğduğumuz, büyüdüğümüz bu topraklar bize darda kalana el uzatmayı, karanlıkta kalana ışık olmayı öğretti. Bu amaçla başlatmış olduğumuz “Karanlıkta Kalana Işık Olunur, Biz Böyle Gördük” adlı kampanyamıza halkımızın desteklerini bekliyoruz” dedi.

05 Şubat 2021 Cuma