tatil-sepeti
İTO'dan öğrencilere 1.366 adet klavyeli tablet

İstanbul Ticaret Odası’ndan (İTO) yapılan açıklamaya göre, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) öncülüğündeki Küçük Parmaklar Projesi kapsamında sağlanan tabletler, İTO Başkanı Şekib Avdagiç tarafından İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı'ya teslim edildi. Açıklamada tabletlerin teslimi törenindekikonuşmasına yer verilenİTO Başkanı Avdagiç, İTOolarak TOBB öncülüğündeki Küçük Parmaklar Projesi'ne büyük destek verdiklerini aktardı. Avdagiç, yatırımların en güzelinin, insana yapılan yatırım olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Bilhassa salgın şartlarında çocuklarımızın eğitimden ayrı kalmamaları ve bilgiyi erişebilmeleri çok önemli. Özellikle teknolojiyi kullanan ve üreten bir nesil yetiştirmek için elimizdeki her türlü imkanı kullanmak zorundayız. Bu amaçla İTO olarak okul yapımından meslek liselerinin himaye edilmesine kadar birçok projeyi yürütüyoruz. Bugün deMilli Eğitim Bakanlığımızın ve TOBB'un öncülüğünde, çocuklarımızı teknolojiyle buluşturmak için attığımız adım, ülkemizin geleceğine duyduğumuz umudu da ileri taşıyor. 1.366 adet tablet, inanıyorum ki sadece eğitim için değil, aynı zamanda insan kalitesini ileri taşıma noktasında da yapılmış önemli bir katkı olacaktır. İTO olarak içinden çıktığımız şehrin çocuklarına yönelik sosyal sorumluluk projelerimizi artırarak sürdüreceğiz." HER TABLET, ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞE AÇILAN KAPISI OLACAK İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı da "Milli Eğitim Bakanlığımız ve tüm eğitim camiası olarak hedefimiz, güncel ve ileri teknolojiyi eğitimle bir araya getirmek. Okulların dört duvar arasından çıkıp hayatın her alanına yayıldığı bu çağdaher tablet, çocuklarımızın geleceğe açılan kapısı olacaktır. İTO'nun verdiği bu desteği de çok önemsiyor ve İstanbul iş dünyasına teşekkür ediyoruz" ifadelerini kullandı.

03 Şubat 2021 Çarşamba

Yeşil sahaların devleri ocakta yatırımcısına kaybettirdi

Dünyanın önde gelen halka açık futbol kulüpleri, ocak ayında hisse senedi piyasalarında yatırımcısına kaybettirdi. Dünyanın önde gelen 7 futbol kulübü ocak ayında hisse senedi piyasalarında yatırımcısının yüzünü güldürmedi. Futbol kulüplerinin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle 2020-2021 sezonunda gelir kaybı yaşayacağına dair öngörüler ve salgın nedeniyle bazı liglerde bazı maçların ertelenmesi külüplerin hisse performanslarını etkiledi. Analistler, kulüplerde görülen Kovid -19 vakalarının da hisselerinin olumsuz etkilenmesine neden olduğunu aktardı. Ocak ayında İngiliz ekibi Manchester United'ın hisseleri yüzde 13,9 azaldı. Fransız Olympique Lyonnais de söz konusu dönemde yatırımcısına yüzde 8,6 kaybettirdi. İtalyan ekibi Juventus'un hisseleri ise yüzde 5,7 geriledi. Alman Borussia Dortmund da geçen ay yatırımcısına yüzde 5,5 kaybettirdi. Analistler, Kovid-19 kaynaklı etkilerin yanında Borussia Dortmund'un Bundesliga'da da zirveden uzakta bulunduğunu belirterek, kulübün yeşil sahalardaki performansının hisselerine de yansıdığını ifade etti. İTALYAN EKİBİ SS LAZİO HİSSELERİ DE GERİLEDİ Diğer İtalyan ekibi SS Lazio da hisse senedi piyasalarında yatırımcısına kaybettirdi. Kulübün hisseleri ocak ayında yüzde 4,8 geriledi. Analistler, SS Lazio'nun da İtalya Birinci Futbol Liginde (Serie A) zirveden uzakta bulunduğuna dikkati çekti. Portekiz ekibi SL Benfica'nın hisseleri de yüzde 2,4 kaybettirdi. Benfica'da teknik direktör Jorge Jesus'un yeni tip koronavirüs (Kovid-19) testi pozitif çıkmıştı. Hollanda ekibi AFC Ajax ise ocak ayında yüzde 1,2 kaybettirdi.

03 Şubat 2021 Çarşamba

İhracat yapılan ülkelerdeki kapanmalara rağmen hazır giyimin yıldızı parlıyor

Türkiye İhracatçılar Meclisi(TİM) verilerine göre, bu yılın ocak ayında Türkiye’nin ihracatı, salgına rağmen geçen yılın aynı ayına göre, yüzde 2,5’lik artışla 15 milyar 48 milyon dolara ulaşarak Cumhuriyet tarihinin en yüksek ocak ayı ihracat rakamını yakaladı. Geçen yılın ocak ayında 1 milyar 490 milyon 276 bin dolar ihracat yapanhazır giyim ve konfeksiyon sektörü, bu yılın ocak ayında 1 milyar 523 milyon 136 bin dolarla en fazla ihracat gerçekleştiren üçüncü sektör oldu. Sektörün geçen ay yaptığı ihracatın 1 milyar 30 milyon 279,72 bin dolarlık önemli bir kısmı İstanbul’dan yapılırken, onu 124 milyon 72,95 bin dolarla Bursa, 116 milyon 411,87 bin dolarla İzmir izledi. Hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe geçen ay en fazla dış satım yapılan ülke, 303 milyon 861,51 bin dolarla Almanya oldu. Bu ülkeyi 172 milyon 584,94 bin dolarla İspanya, 140 milyon 128,18 bin dolarla Birleşik Krallık izledi. AB’YE İHRACATIMIZDA YÜZDE 4,7, ABD PAZARINDA İSE YÜZDE 34,1’LİK BİR ARTIŞA İMZA ATTIK Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili ve İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Mustafa Gültepe, hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün, salgının tüm olumsuz etkilerine rağmen 2020’de başarılı bir performans sergilediğini belirtti. 2020’yi önceki yıla göre sadece yüzde 3,1 ekside, 17 milyar 143 milyon dolar ihracatla kapattıklarını anımsatan Gültepe, şunları kaydetti: “İHKİB olarak biz sektörel ihracatımızı her yıl yüzde 10 büyütme hedefi ile başlıyoruz. Avrupa ve ABD başta olmak üzere dünyada kitlesel aşı uygulamalarının devam etmesi ve 2021’e girmeden İngiltere ile serbest ticaret anlaşmasının (STA) imzalanması bizi ilerisi için umutlandırdı. En büyük pazarlarımız arasında yer alan Almanya ve İngiltere gibi ülkelerde kapanmaların devam etmesine rağmen ocak ayını 1 milyar 523 milyon dolar ihracatla kapattık. Geçen yıla göre iki iş günü eksik olduğu halde ocak ayında yüzde 2,2’lik artış kaydettik. Ocakta Türkiye genel ihracatının yüzde 10,1’ine imza atarak sektör bazında yine ilk 3’te yer aldık. Ocak ayında kapanmalar olmasına rağmen AB’ye ihracatımızda yüzde 4,7, ABD pazarında ise yüzde 34,1’lik bir artışa imza attık.” Gültepe, firmaların şubat ve mart dönemi siparişlerinin istenen düzeye çıkmadığını aktararak, “Avrupa’da kapanma önlemlerinin uzaması ilk çeyrek hedeflerimizi yakalayamayabileceğimizi gösteriyor. Pazarlarda canlanmanın ikinci çeyrekte başlayacağını yılın ikinci yarısı ile birlikte normale dönülebileceğini öngörüyoruz.” diye konuştu. Ham madde maliyetlerinde dolar bazında yüzde 20-25 artış olduğuna işaret eden Gültepe, işçilik maliyetlerinin de yüzde 20’nin üstünde arttığı bir dönemde, dolar kurunun 7,20’nin de altına inmesinin ihracatçıyı rekabetçi fiyat oluşturma konusunda zorladığını söyledi. OCAK AYINDA 91 MİLYON DOLARLIK MASKE VE KORUYUCU GİYSİ İHRAÇ ETTİK Mustafa Gültepe, maske ve koruyucu giysinin geçen yıl 1 milyar 340 milyon dolarlık katkısıyla sektör için önemli bir ihracat kalemi olduğunu anımsatarak, “Ocak ayında da 91 milyon dolarlık maske ve koruyucu giysi ihraç ettik. Bu rakamı en az üç katına çıkarabiliriz. Ancak maske ve medikal kıyafetler konusunda hibe şartının devam etmesi ihracatçılarımız için ayrı bir sıkıntı oluşturuyor. Rekabet gücümüzü olumsuz etkileyen hibe şartının bir an önce kaldırılmasını talep ediyoruz. Maskede hibe şartı kaldırılır ve kur yeniden rekabetçi bir seviyeye çıkarsa 2021’i yüzde 8-10 ihracat artışı ile kapatabiliriz.” diye konuştu. Kapasite artırımı ve teknolojiyi yenilemek için yatırıma ihtiyaç olduğunu vurgulayan Gültepe, firmaların 2020 koşullarında bile ara vermedikleri yatırımlarına devam etmek istediğini, ancak yüzde 20’lerdeki kredi faizlerinin yatırımı cazip olmaktan çıkardığını, kamu otoritesinin bu konuda sektöre pozitif ayrımcılık yapmasını beklediklerini kaydetti.

03 Şubat 2021 Çarşamba

Enflasyonda düşüş eğiliminin nisandan sonra başlaması bekleniyor

Tüketici Fiyat Endeksi(TÜFE), ocakta aylık bazda yüzde 1,68 ile piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşirken,yıllıkenflasyontüketici fiyatlarında yüzde 14,97 oldu. Nisandan sonra enflasyonda düşüş eğiliminin başlaması beklenirken, uzmanlar, enflasyonla mücadelede Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) sıkı para politikası duruşunun yılın ikinci yarısında da devam edebileceğini belirtiyor. AA Finans Analisti ve ekonomistHalukBürümcekçi, enflasyonun geçen yıla göre yükselmesinde gıda dışı gruplardaki fiyat artışlarının ana etken olduğunu belirterek,TCMB'nin, ocak ayındaki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı ve Enflasyon Raporu'ndaki öngörülerine göre beklemede kalacağınısöyledi. Bürümcekçi, TÜİK'in hesaplamasına göre geçen yıl ocakta işlenmemiş gıda fiyatlarının aylık yüzde 8,2 artarken, bu yılın aynı dönemindeyüzde 1,15 artış gösterdiğini kaydederek,"Gıda fiyatlarının yıllık artış hızı yüzde 18,1'e inse deEnflasyon Raporu gıda fiyatı yeni varsayımının çok üzerinde kaldı." dedi. Bürümcekçi, 2021'de TCMB'nin gıda fiyatları enflasyonunun yüzde 11,5 olarak gerçekleşmesinin beklendiğini, bu gruptaki değişimlerin yıl sonu enflasyon hedefi olan yüzde 9,4'ten olası sapmalarda önemli belirleyicilerden biri olacağını vurguladı. Manşet enflasyonda yükselişin nisana kadar devam edebileceğini belirten Bürümcekçi, şunları kaydetti:"Önümüzdeki dönem seyri açısından ise gıda fiyatlarının belirsizliği ve oynaklığı dışında, ham petrol ve diğer emtia fiyatlarının görünümü, döviz kuru hareketleri ve kamu fiyat/vergi ayarlamaları enflasyon üzerindeki risklerin yönünü belirleyecektir. Kısa vadede, küresel çapta gıda fiyatlarının yüksek seyri, petrol ve emtia fiyatlarının tırmanışını sürdürmesinin olumsuz yansımaları görülebilirken, kamunun belirlediği fiyatlarda enflasyon hedefi dikkate alınarak ayarlamalar yapılması bu kanaldan gelecek yukarı yönlü baskıyı bertaraf etmişe benziyor. Son dönemde TL'de gözlenen değerlenmeyle beraber kur sepetinin yılbaşından bugüne yüzde 3,5 gerilemesi ve yıllık değişiminin yüzde 25 civarına inmesi bu faktörün yukarı yönlü etkisinin zamanla azalabileceğine işaret etmektedir." Bürümcekçi, mevcut büyüme ve enflasyon görünümü altında TCMB'nin son çeyrekten önce bir faiz indirimine gitmesininerken göründüğünü,özellikle ilk 4ayda enflasyonun kalıcı düşüş kriterlerine uyumunu takip ederek bir sonraki adıma karar verebileceğini söyledi. ŞUBAT VE MARTTA DA ENFLASYONDAKİ YÜKSELİŞ DEVAM EDEBİLİR GCM Yatırım Araştırma Müdürü Dr.TuğberkÇitilci detalep enflasyonu tarafında yükseliş sürerken, üretici ve çekirdek enflasyon yükselişlerinin şubat ve mart ayları içinde de enflasyonda yukarı yönlü baskıya neden olmasının beklenebileceğini kaydetti. Bu bağlamda TCMB'nin, şubat toplantısını da pas geçmesi, para politikasına ilişkin "şahin" politikasını ve ileriye dönük yönlendirmesini beklediklerini ifade eden Çitilci,enflasyon baskısında şubat ve martta en kötünün görülebileceğini, TCMB'nin para politikası yol haritasının buna endeksli olmasının ise Türk lirası ve Borsa İstanbul tarafında negatif baskı oluşturmadığını söyledi. Çitilci, "TCMB'nin para politikası enflasyon referanslı olduğundan dolayı ocak ayı enflasyon verisininsıkı duruşta herhangi bir şoka neden olmayacağı varsayımında, faiz artışları yerine para politikasının uzun müddet sıkı kalacağı şeklinde şahin söylemlerin frekansı artabilir." dedi. Enflasyonda şubat ve martta olası şokların yaşanması halinde Merkez Bankasından tekrar sıkı duruş ve kur oynaklığını azaltıcı, ölçülü faiz artışı aksiyonları görülebileceğini ifade eden Çitilci, "Enflasyonda göreceli kontrol sağlandıktan sonra TCMB'nin önem sırasında kredi aktarım mekanizması bağlamında büyüme olacağından piyasa, faiz indirim döngüsünün hangi şart ve ne zaman başlayacağına ilişkin yönlendirmesini merak etmektedir." dedi. Piyasanın en erken yılın ikinci yarısından itibaren indirim döngüsünün başlayabileceğine ilişkin beklentisininsürdüğünü aktaranÇitilci, TCMB'nin "uzun müddet"açıklamasının, bunu ötelediğini ancak devreden çıkarmadığını söyledi. RİSKLER YUKARI YÖNLÜ OLMAYI SÜRDÜRÜYOR Tera Yatırım EkonomistiEnverErkan ise Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ve TÜFE makasının, ÜFE'ninyüzde 26,16'yayükselmesiyle açık olmayı sürdürdüğünü belirterek, gıda enflasyonunun yıllık bazda yüzde 18,1'egerilemesine karşın ocakta aylık bazda yüzde 2,48 ile manşet enflasyonun üzerinde bir artış daha gerçekleştirdiğini kaydetti. Enflasyon açısından zorlu geçecek bir dönemin içinden geçildiğini ifade eden Erkan, "ÜFE'den TÜFE'ye yansıyan maliyet etkisi, emtia fiyatlarının artışı ve enflasyonda bir dönem için görülecek yapışkanlık etkisi enflasyonunbir süre yüzde 15 üzerinde devam etmesine neden olacaktır." değerlendirmesinde bulundu. Erkan, enflasyonun, mevcut görünüm ve eğilim çerçevesinde nisanda tepe noktasını bulabileceğini, yılın ikinci yarısıyla beraberTL'nin değer kazancının etkisiyle kur baskısının hafiflemesi, mevsim değişikliğiylegıda enflasyonunun hafiflemesi ve lehe işleyecek baz etkisi ile beraber enflasyonda düşüşün başlayabileceğini aktardı. Dezenflasyon süreci ve yıl sonu beklentilerine dair risklerin hala yukarı yönlü olduğunu belirten Erkan, şunları kaydetti: "Merkez Bankası, yüzde 9,4 olan 2021 ara dönem beklentisini değiştirmemeyi tercih etti. Ancakbuna rağmen para politikasını dezenflasyon sürecine destek verecek şekilde sıkı tutmayı da taahhüt etti. Merkez Bankası, bunu belli bir dönem için değil,2023'te öngördüğü orta vadeli yüzde 5 hedefine varıncaya kadar uygulamayı planlıyor. Yılın ilk yarısındapolitika faizi mevcut seviye veya biraz üzerinde (enflasyonun olası tepe noktası durumuna göre bir faiz artırımı opsiyonu daha olabilir) olacaktır, sonrasında ise enflasyon düştükçe uyumlu bir şekilde faizler gerileyebilir."

03 Şubat 2021 Çarşamba

Teknoloji geliştirme bölgelerinde vergilerden istisna süresi uzatıldı

Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, başvuruları değerlendirmek üzere Sanayi veTeknolojiBakanlığı temsilcisi başkanlığında, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, YÖK Başkanlığı, TÜBİTAK, TOBB, KOSGEB,Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından belirlenecekteknolojikonusunda faaliyet gösteren, en az biri özel kuruluş olmak şartıyla iki kurum veya kuruluştan birer temsilcinin katılımıyla Değerlendirme Kurulu oluşturulacak. Değerlendirme Kurulu toplantılarına, genel müdür dışında yöneticiler de başkanlık edebilecek. Bölge ilanından sonra kurulacak yönetici şirketin, belirtilen yükümlülüklere uygun faaliyet göstermesini temin için esas sözleşmesiilebu sözleşmede yapacağıdeğişikliklerin izlenebilmesi amacıyla Sanayi veTeknolojiBakanlığı izni şartı getirilecek. Teknoloji geliştirme bölgesi yönetici şirketi tarafından bölge alanları dışında Değerlendirme Kurulunun kararı üzerine Bakanlıkça izin verilmesi halinde kuluçka merkezi açılabilecek. Bölgelerde altyapı, idare binası, Ar-Ge binası, atölye ve kuluçka merkezi inşasıyla atölyelerde kullanılacak makine, ekipman ve yazılımlarla Ar-Ge ve yenilik faaliyetleriyle tasarım faaliyetlerini desteklemeye yönelik yönetici şirketçe yürütülen veya yürütülecek kuluçka programları, teknoloji transfer ofisi hizmetleri veteknolojiiş birliği programlarıyla ilgili giderler, yardım amacıyla Bakanlık bütçesine konulan ödenekle sınırlı olmak üzere karşılanabilecek. Bölgelerde yer alan firmalara, istihdam ettikleri doktora öğrencisi Ar-Ge personeli için 2 yıl süreyle ve stajyer istihdam edenlere, Bakanlık bütçesine konulacak ödenekle sınırlı olmak üzere destek sağlanacak. 1 Ocak 2022'den itibaren yıllık beyanname üzerinden istisna edilen kazançlarının tutarı 1 milyon lira ve üzerinde olan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından, bu tutarın yüzde 2'si pasifte geçici bir hesaba aktarılacak.Aktarılması gereken tutar yükümlülüğü, yıllık bazda 20 milyon lirayla sınırlı olacak. Bu tutarın, geçici hesabın oluştuğu yılın sonuna kadar Türkiye'de yerleşik girişimcilere yatırım yapmak üzere kurulmuş girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması veya girişim sermayesi yatırım ortaklıkları ya da bukanunkapsamındaki kuluçka merkezlerinde faaliyette bulunan diğer girişimcilere sermaye olarak konulması şart olacak. TEŞVİKLERİN SÜRESİ UZATILIYOR Yönetici şirketlerinelde ettikleri kazançlarilebölgede faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerininmünhasıran bu bölgedeki yazılım, tasarım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları, 31 Aralık 2028'e kadar gelir ve kurumlar vergisinden müstesna olacak. Söz konusu süre daha önce 31 Aralık 2023 olarak belirlenmişti. Gelir vergisi stopajı ve sigorta primi işveren hissesine ilişkin teşviklerden yararlanacak destek personeli sayısı, Ar-Ge ve tasarım personeli sayısının yüzde 10'unu aşamazken, toplam personel sayısı 15'e kadar olan bölge firmaları için bu oran yüzde 20 olarak uygulanacak. Elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı, nitelikli sertifika verdiği kişilerin kimlik bilgilerini Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartı vasıtasıyla uzaktan güvenilir bir biçimde tespit etmişsenitelikli sertifikayı kimlik kartına uzaktan güvenilir bir biçimde yükleyebilecek. Elektronik mühür oluşturma amacıyla ilgili mühür sahibinin rızası veya talebi dışında, mühür oluşturma verisi veya mühür oluşturma aracını elde eden, veren, kopyalayan ve bu araçları yeniden oluşturanlarileizinsiz elde edilen mühür oluşturma araçlarını kullanarak izinsiz elektronik mühür oluşturanlar 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 50 günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılacak. Suçun elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı çalışanları tarafından işlenmesi halinde, bu cezalar yarısına kadar artırılacak. Sanayi veTeknolojiBakanlığı bütçesindenteknoloji,teknolojik üretim ve yenilik faaliyetlerini desteklemek amacıyla girişim sermayesi fonlarına destek bütçesi aktarılabilecek.

03 Şubat 2021 Çarşamba