tatil-sepeti
Suç gelirlerinin aklanmasının ve terörün finansmanının önlenmesine ilişkin yönetmelikte değişiklik yapıldı

Resmi Gazete'nin 2. mükerrersayısında yer alanyönetmelikdeğişikliğine göre,yönetmeliğin 4'üncü maddesindeki"yükümlü" tanımına, "savunma hakkı bakımından diğer kanun hükümlerine aykırı olmamak ve Avukatlık Kanunu'nun 35.maddesinin birinci fıkrası ile alternatif uyuşmazlık çözüm yolları kapsamında ifa edilen mesleki çalışmalar nedeniyle edinilen bilgiler hariç olmak üzeretaşınmaz alım satımı, sınırlı ayni hak kurulması ve kaldırılması, şirket, vakıf ve demek kurulması, birleştirilmesi ile bunların idaresi, devredilmesi ve tasfiyesi işlerine ilişkin finansal işlemlerin gerçekleştirilmesi, banka, menkul kıymet ve her türlü hesaplar ile bu hesaplarda yer alan varlıkların idaresi işleriyle sınırlı olmak üzere serbest avukatlar" ibaresi eklendi. Yönetmelikte bulunan "Gerçek kişilerde kimlik tespiti" maddesine "Gerçek kişilere uzaktan kimlik tespiti" ibaresi dahil edildi. Buna göre, yükümlülüğün asli faaliyet alanı ile ilgili mevzuatta müşteri ile yüz yüze gelinmeksizin kimliğinin doğrulanmasına imkan verecek yöntemlerle sözleşme kurulmasına izin verilmiş olması halinde, gerçek kişilerle sürekli iş ilişkisi tesisinde müşteri kimliğinin doğrulanması amacıyla uzaktan kimlik tespiti yöntemleri kullanılabilecek. VERİLEN SÜREDE YÜKÜMLÜLÜKLERE UYMAYANLARA 500 BİN LİRA PARA CEZASIVERİLECEK Ayrıca, Bakanlığıneğitim, iç denetim, kontrol ve risk yönetim sistemleri oluşturulması konusundaişletme büyüklükleri ve iş hacimlerini de dikkate alarak usul ve esasları belirleme yetkisini düzenleyen maddedeki yükümlülüklere aykırı hareket edilmesinin tespiti halinde yükümlülere yazılı ihtar yapılarak 30 günden az olmamak üzere süre verilecek.Bu süre sonunda eksikliklerin tamamlanmaması halinde 500 bin liraidari para cezası uygulanacak. İdari para cezasının tebliği ile birlikte yazılı ihtar yapılarak 60günden az olmamak üzere yeni bir süre verilecek. Bu süre sonunda da eksikliklerin tamamlanmaması halinde verilen ilk idari para cezasının iki katı idari para cezası daha uygulanacak. İkinci idari para cezasının tebliğinden itibaren 30gün içinde eksikliklerin tamamlanmaması halinde yükümlünün faaliyetlerinin belli bir süre durdurulması, kısıtlanması veya faaliyet izin belgesinin iptaline yönelik tedbirlerin alınması için durum, ilgili kuruma bildirilecek. Yükümlülüklere uymayan sorumlu yönetim kurulu üyesine, yoksa üst düzey yöneticisine belirtilen ihtarlar yapılmak ve sürelere uyulmak koşuluyla yükümlüye verilen idari para cezasının dörtte biri uygulanacak. Yönetmelik, 1 Mayıs'ta yürürlüğe girecek.

25 Şubat 2021 Perşembe

Analistlerden kripto paralar için yatırımcılara temkinli ve mesafeli olunması uyarısı

Blok zincir teknolojisini kullanan kripto para birimlerifinansal piyasalarda gün geçtikçe daha çok konuşulurken, fiyatlardaki sert dalgalanmalar söz konusu araçların riskli yapısını ortaya koyuyor. Analiz şirketi Coinmarketcap'in verilerine göre, en eski dijital para birimi olan Bitcoin'in piyasa değeri geçen günlerde 1 trilyon doları aştı. Geçen yıl yüzde 304 yükselenBitcoin'in fiyatı, bu yıl da yukarı yönlü hareketine devam ederek yılbaşından bu yana yaklaşık yüzde 78 arttı. Bitcoin, 21 Şubat'ta 58 bin 319 dolarla tarihi zirvesini görmesinin ardından, 23 Şubat'ta yaklaşık yüzde 23 gerileyerek 44 bin 889 dolara kadar düştü. Bu seviyeden tekrar yükselen Bitcoin'in fiyatı, bugün 51 bin dolar seviyelerindeişlem görüyor. Analistler,spekülatif varlıklar arasında bulunanBitcoin'in fiyatında yaşanan bu dalgalanmaların devam edebileceğini belirterek, yatırımcıların dijital paralarda yaptıkları işlemlerde temkinli davranmaları gerektiğini vurguladı. Bitcoin'inardından "alt coin" olarak adlandırılanLitecoin, Ethereum ve Ripple gibi birçok dijital para biriminin de yaygınlaştığına işaret eden analistler,söz konusu varlıkların en önemli özelliğinin herhangi bir otoriteye bağlı bulunmaması ve iki kişi arasında aracısız transfer yapılmasına olanak sağlaması olduğunu söyledi. Analistler, iki kişi arasındaki transferlerin denetlenememesi sebebiyle dijital paraların kara para aklama operasyonlarında kullanılabileceğine dair endişelerin de bulunduğuna dikkati çekerek,küresel bazda bir regülasyon ihtiyacının gittikçe arttığını ifade etti. OLDUKÇA SPEKÜLATİF BİR VARLIK Dijital para fiyatlarındaki sert dalgalanmalar, küresel çapta birçok kurum ve kuruluşun yanı sıra ekonomi yetkililerinin de dikkatini çekti. Yatırımcıların mağdur olmaması için çağrıda bulunan yetkililere,ABD Hazine Bakanı Janet Yellen veAvrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagardedekatıldı. Yellen, Bitcoin'i"oldukça spekülatif bir varlık" olarak tanımlarken, "Bence insanlar aşırı derecede oynak olabileceğinin farkında olmalı.Yatırımcıların yaşayabileceği potansiyel kayıplar konusunda endişeliyim." ifadeleri ile endişelerini dile getirdi. Bitcoin'in bir işlem mekanizması olarak yaygın kullanıldığını düşünmediğini belirten Yellen,"Korkarım çoğu zaman yasa dışı finansman için kullanılıyor.İşlemleri gerçekleştirmenin son derece verimsiz bir yolu vebu işlemlerin gerçekleştirilmesinde tüketilen enerji miktarı şaşırtıcı." dedi. ECBBaşkanı Christine Lagardeda Bitcoin'i"spekülatif bir yatırım aracı" olarak nitelendirerek,Bitcoin ve diğerkriptovarlıklara yeni bir düzenleme getirmeyi planladıklarını belirtmişti. ELON MUSK'INYORUMU BİTCOİN FİYATLAMALARINDA ETKİLİ OLDU Analistler, yetkililerin yatırımcılara çağrılarına karşınbazı büyük şirketlerin dijital para birimlerini destekleyici adımları ve açıklamalarınınkripto para birimlerine yönelimi artırdığını belirterek, bu durumun fiyatlardaki yükselişte etkili olduğunu kaydetti. Son olarak ABD'li elektrikli otomobil üreticisi Tesla'nın 1,5 milyar dolarlık Bitcoin alması ve Mastercard ile Bank of New York Mellon'un isekriptopara birimlerinin kullanımını kolaylaştıracak adımlar atmasının ardından kripto para birimlerindeki yükseliş dikkati çekti. Öte yandan Tesla'nın kurucusu ve Üst Yöneticisi (CEO) Elon Musk daTwitter hesabından yaptığı açıklamada, çocuklarının gelecek fonu için alt coinlerden Dogecoin aldığını duyurdu. Musk'ungeçen haftalardaTwitter'da profil açıklamasına Bitcoin etiketi koyması sonucu da Bitcoin'de yaklaşık yüzde 10'luk bir yükseliş yaşanmıştı.

24 Şubat 2021 Çarşamba

Salgın sürecinde sosyal ilişkiler akıllı telefonlarla sürdürüldü

Türkiye'de 27 yıl önce kullanılmaya başlanan ve zamanla günlük hayatın bir parçası haline cep telefonları, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde zayıflayan sosyal ilişkilerin sürdürülmesinde önemli rol oynuyor. Online istatistik portalı Statista'nın verilerinen göre, 2020 itibarıyla dünyada toplam 3,5 milyar akıllı telefon kullanıcısının olduğu tahmin ediliyor. 2015 yılında 1,86 milyar olan akıllı telefon kullanıcı sayısı, 5 yıl içinde yaklaşık 2 kat artış gösterdi. Teknolojik gelişmelerle birlikte özellikleri çeşitlenen ve sosyal hayattaki etkisini artıran akıllı telefonlar, ilk süreçte sadece arama ve kısa mesaj aracılığıyla iletişim imkanı sunarken, günümüzde dijital bankacılıktan görüntülü görüşmeye, eğitim hizmetlerinden online alışverişe kadar geniş bir yelpazede hizmete ulaşma imkanı sağlıyor. Akıllı telefonlar, Kovid-19 sürecinde de çeşitli amaçlarla yoğun olarak kullanıldı. ABD'deki Baylor Üniversitesi'nden bir grup araştırmacının çalışmasına göre, sosyal izolasyon nedeniyle salgın sürecinde olumsuz etkilenen sosyal ilişkiler, akıllı telefonlar aracılığıyla sürdürüldü. TÜRKİYE, EN ÇOK AKILLI TELEFON KULLANICISINA SAHİP 13. ÜLKE Kovid-19 sürecinde evden çalışma ve uzaktan eğitim uygulamalarıyla birlikte teknolojik araçların kullanımı da yükseliş kaydetti. Bu araçlar arasında öne çıkan akıllı telefonlar, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de günlük hayatın her alanında yoğun olarak kullanılıyor. Türkiye, Statista'nın 2019 verilerine göre, dünyada en çok akıllı telefon kullanıcısına sahip 13. ülke konumunda bulunuyor. Sağlık Bakanlığınca; vatandaşların Kovid-19 hakkında bilgilenmesine ve tedbirlerin önemine ilişkin farkındalığın oluşmasına katkı sağlamak için hayata geçirilen Hayat Eve Sığar (HES) mobil uygulaması, 56 milyon 230 bin kişi tarafından indirildi. Kovid-19'a karşı "dijital duvar" görevi gören uygulama ile toplam 106 milyon 372 bin HES kodu üretildi. Bu veriler, Türkiye'de 27 yıl önce kullanıma başlanan cep telefonlarının, günlük hayatta ve özellikle salgın sürecinde aktif olarak kullanıldığını ortaya koyuyor. ORTALAMA MOBİL KONUŞMA SÜRESİ SALGINLA BİRLİKTE YÜZDE 55 ARTTI Öte yandan, İngiliz medya denetim kuruluşu Ofcom tarafından yapılan araştırmada, karantina uygulamaları sebebiyle akıllı telefonlarla geçirilen sürenin salgın öncesine göre arttığı vurgulandı. Geçen yıl mart ayının sonunda kısıtlamaların başlamasından önceki haftalarda, ortalama mobil konuşma süresi yaklaşık 3,40 dakika iken, kısıtlamaların ardından bu süre yüzde 55,8 artışla yaklaşık 5,30 dakikaya yükseldi. Deloitte'un "Dijital Kullanım ve Kovid-19" başlıklı araştırmasına göre ise teknolojik cihaz çeşitliliğinin artmasına rağmen akıllı telefonlar, "en çok kullanılan günlük cihaz" olarak öne çıkmayı sürdürüyor. Kullanıcıların üçte biri telefonlarına günde 50'den fazla kez bakıyor. Bu oran, 18-24 yaş arasındaki kullanıcılar arasında dörtte üçe yükselirken, bu yaş aralığındaki kullanıcıların yüzde 17'si telefonlarında günde 200'den fazla kez göz atıyor. Ayrıca, akıllı telefon kullanıcılarının yüzde 87'si, uyandıktan sonraki ilk bir saat içinde telefonlarını kontrol ederken, üçte biri ise ilk 5 dakika içinde telefonlarına bakıyor. Akıllı telefonlar, iletişim sağlamanın yanı sıra bankacılık işlemleri ve alışveriş için de aktif kullanılan bir cihaz olarak öne çıkıyor. Kullanıcıların yüzde 62'si telefonlarını düzenli olarak dijital bankacılık için kullanırken, yaklaşık yarısı da alışveriş uygulamalarına bakıyor ve ürün satın alıyor.

24 Şubat 2021 Çarşamba

Moody’s, Türkiye’nin büyüme tahminlerini yükseltti

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s tarafından yayımlanan “Küresel Ekonomik Görünüm” şubat ayı güncelleme raporunda, daha önce kuruluşun Türkiye ekonomisinin 2020 yılında yüzde 5 daralması yönündeki öngörüsü 1,1 büyüme olarak revize edildi. Raporda ayrıca Türkiye ekonomisinin 2021 yılına ilişkin büyüme tahmininin yüzde 3,5’ten4’e, 2022 yılına ilişkin büyüme tahminin ise yüzde 4’ten yüzde 5’e yükseltildiği belirtildi. “G-20 ekonomileri büyümeye geri dönecek. Fakat 2021 yılında iyileşme tek tip olmayacak. Tüm G-20 ülkelerindeGSYH'ningeçen yıla göre artmasını bekliyoruzancak bazı ülkelerin tam kapasiteye dönmesi diğerlerinden daha uzun sürebilir. Bunda salgın yönetimi kadar mali ve parasal politika tepkisi de önemli bir rol oynayacaktır.” ifadelerine yer verilen rapordaG-20 ülkelerinin 2021 yılında yüzde 5,3, 2022 yılında ise yüzde 4,5 seviyesinde büyüme kaydetmesinin beklendiği, Avro Bölgesi’nde ise büyümenin bu yılyüzde 3,7, gelecek yılyüzde 3,9 seviyesinde gerçekleşmesinin öngörüldüğüne vurgu yapıldı. Avro Bölgesi’nde2020 yılında daralmanın yüzde 7,1 seviyesinde gerçekleşmiş olmasının tahmin edildiği belirtilen rapordaABD ekonomisinin 2021 yılında yüzde 4,7, 2022 yılında ise yüzde 5 büyüme kaydetmesinin beklendiğinin altı çizildi. Almanya ekonomisinin 2021 yılında yüzde 3, 2022 yılındayüzde 4 büyümesinin beklendiğini belirtildiği raporda, İngiltere’nin 2021 yılında yüzde 4,7, 2022 yılında ise 4,8 seviyesinde büyüme göstermesinin öngörüldüğü kaydedildi. Ayrıca,Çin’in 2021'de 7,5, 2022'deyüzde 5,5,Hindistan’ın 2021'de13,9, 2022'deyüzde 5, Brezilya’nın 2021'de3,3, 2022'deyüzde 2,6 büyümesinin beklendiği hatırlatıldı Raporda, Rusya’nın ise 2021 yılında yüzde 2,3, 2022 yılında yüzde 2,1, Meksika’nın 2021 yılında yüzde 5,5, 2022 yılında yüzde 2,6 büyüme kaydetmesinin öngörüldüğü de bildirildi.

24 Şubat 2021 Çarşamba

TCMB, zorunlu karşılık oranlarını Türk lirası yükümlülükler için artırdı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğ (Sayı: 2013/15)'de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, Türk lirası zorunlu karşılık oranları; mevduat/katılım fonu (yurt dışı bankalar mevduatı/katılım fonu hariç) vadesiz, ihbarlı, 1 aya kadar ve 3 aya kadar (3 ay dahil) vadeli yüzde 6'dan yüzde 8'e, 6 aya kadar (6 ay dahil) vadeli yüzde 4'ten yüzde 6'ya, 1 yıla kadar vadeli yüzde 2'den yüzde 4'e, 1 yıl ve 1 yıldan uzun vadeli yüzde 1'den yüzde 3'e, müstakrizlerin fonları için yüzde 6'dan yüzde 8'e, diğer yükümlülükler (yurt dışı bankalar mevduatı/katılım fonu dahil) 1 yıla kadar (1 yıl dâhil) vadeli yüzde 6'dan yüzde 8'e, 3 yıla kadar (3 yıl dahil) vadeli yüzde 3,5'ten yüzde 5,5'e ve 3 yıldan uzun vadeli yüzde 1'den yüzde 3'e çıkarıldı. Zorunlu karşılıkların tesis edilmesine ilişkin maddede de düzenlemeye gidildi.Bu kapsamda, Türk lirası yükümlülükler için tutulması gereken zorunlu karşılıkların en fazla yüzde 20'si, 1 katsayısı ile çarpılmak suretiyle bulunan toplam tutar üzerinden dolar ve/veya avro cinsinden bloke hesaplarda tesis edilebilecek. Türk lirası yükümlülükler için tutulması gereken zorunlu karşılıkların en fazla yüzde 15'i, 1,6 katsayısı ile çarpılmak suretiyle bulunan toplam tutar üzerinden standart altın cinsinden bloke hesaplarda tesis edilebilecek. Tebliğ, 19 Şubat 2021'den geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi. Yeni tebliğe göre, Türk lirası yükümlülükleri içinzorunlukarşılıkoranları şu şekildeuygulanacak: Mevduat/katılım fonu (yurt dışı bankalar mevduatı/katılım fonu hariç) Önceki Oran (%) Yeni Oran (%) a) Vadesiz, ihbarlı, 1 aya kadar ve 3 aya kadar (3 ay dahil) vadeli 6 8 b) 6 aya kadar (6 ay dahil) vadeli 4 6 c) 1 yıla kadar vadeli 2 4 b) 1 yıl ve 1 yıldan uzun vadeli 1 3 Müstakrizlerin fonları 6 8 Diğer yükümlülükler (yurt dışı bankalar mevduat/katılım fonu dahil) a) 1 yıla kadar (1 yıl dahil) vadeli 6 8 b) 3 yıla kadar (3 yıl dahil) vadeli 3,5 5,5 c) 3 yıldan uzun 1 3

24 Şubat 2021 Çarşamba