tatil-sepeti
Bankacılık sektörü kredi hacmi geçen hafta 3 trilyon 509 milyar liraya geriledi

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayımlanan haftalık bültene göre, sektörün kredi hacmi 19 Şubat ile biten haftada 4 milyar 278 milyon lira azaldı. Söz konusu dönemde toplam kredi hacmi 3 trilyon 512 milyar 933 milyon liradan 3 trilyon 508 milyar 655 milyon liraya geriledi. Bankacılık sektöründeki toplam mevduat (bankalararası dahil), geçen hafta 9 milyar 237 milyon lira azaldı. Söz konusu haftada yüzde 0,3 gerileyen bankacılık sektörü toplam mevduatı, 3 trilyon 359 milyar 509 milyon lira oldu. TÜKETİCİ KREDİLERİ AZALDI Verilere göre, tüketici kredileri tutarı, 19 Şubat ile biten haftada 1 milyar 68 milyon lira azalarak 678 milyar 801 milyon liraya indi.Söz konusu kredilerin 276 milyar 399 milyon lirası konut, 12 milyar 168 milyon lirası taşıt ve 390 milyar 234 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu. Söz konusu dönemde taksitli ticari kredilerin tutarı 334 milyon lira düşerek 579 milyar 785 milyon lira oldu. Bankaların bireysel kredi kartı alacakları iseyüzde 1,8 gerileyerek 145 milyar 260 milyon liraya indi. Bireysel kredi kartı alacaklarının 62 milyar 467 milyon lirası taksitli, 82 milyar 793 milyon lirası taksitsiz oldu. YASAL ÖZ KAYNAKLAR ARTTI BDDKhaftalık verilerine göre, bankacılık sektöründe takipteki alacaklar, 19 Şubat itibarıyla bir önceki haftaya göre 251 milyon lira azalarak 150 milyar 674 milyon liraya geriledi. Söz konusu takipteki alacakların 113 milyar 333 milyon lirasına özel karşılık ayrıldı. Aynı dönemde bankacılık sisteminin yasal öz kaynakları 3 milyar 799 milyon lira yükselerek 773 milyar 641 milyon lira oldu.

25 Şubat 2021 Perşembe

Tarım ve Orman Bakanlığı bireysel sulama sistemi yatırımlarına destek verecek

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan Kırsal Kalkınma Destekleri Kapsamında Bireysel Sulama Sistemlerinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Tebliğle tarımsal faaliyetler için geliştirilen modern basınçlı bireysel sulama sistemlerinin üreticiler tarafından kullanımınıyaygınlaştırarak,daha kaliteli ve pazar isteklerine uygun üretim yapılmasını vekırsal alanda üreticilerin gelir düzeyinin yükseltilmesini sağlamak amacıyla bireysel sulama sistemlerinin desteklenmesine ilişkin usul ve esaslarbelirlendi. Bu kapsamda, tarla içi damla, mikro yağmurlama, yüzey altı damla sulama ileyağmurlama sulama,lineer veya center pivot sulama, tamburlu sulama, güneş enerjili sulama sistemlerinin kurulmasına yönelik yatırımlar desteklenecek. Bakanlık tarafından oluşturulan güncel Çiftçi Kayıt Sistemi'ne (ÇKS) kayıtlı olmak şartıylabelirtilen yatırım konularında başvuru yapılabilecek. ŞARTLARI UYAN TARIMSAL ŞİRKETLER, KOOPERATİFLER VE BİRLİKLERDE BAŞVURABİLECEK Türk Ticaret Kanunu'nda tanımlanan kolektif şirket, limited şirket ve anonim şirket şeklinde kurulmuş işletmeler, ana sözleşmelerinde tarımsal üretim yapabileceklerinin belirtilmesi şartıyla tüzel kişilik olarak başvuruda bulunabilecek. Sulama, tarımsal kalkınma ve tarım kredi kooperatifleri ile sulama birlikleri de ana sözleşmelerinde tarımsal üretim yapabileceklerinin yer alması şartıylakendilerine ait arazilerde veya kamu arazilerinden 10 yıl ve üzeri kiralama yaparak tüzel kişilik olarak başvuru yapabilecek. YATIRIMDA MAL ALIM TUTARININ YÜZDE 50'Sİ DESTEKLENECEK Tebliğ kapsamında kabul edilen başvurularda, hibe sözleşmesinde belirlenen hibeye esas mal alım tutarının KDV hariç yüzde 50'sine hibe yoluyla destek verilecek. Hibeye esas mal alım tutarı 1 milyon lirayı geçemeyecek. Başvuru sahipleri, müracaatlarının kabulü halindehibeye esas mal alım tutarının yüzde 50'si oranındaki katkı payını, ayni katkıyı, referans fiyat farkını ve toplam mal alım tutarına ait KDV'nin tamamını kendi öz kaynaklarından temin etmekle yükümlü olacak. Başvurular, bu yıl için 1 Mart'tan başlayarak 30gün içinde, diğer uygulama yıllarında ise 1 Ocak'tan başlayarak 60 gün içinde, son başvuru tarihi mesai bitimine kadarbaşvuru sahipleri tarafından dosya halinde tek nüsha olarak elden Tarım ve Orman Bakanlığı il müdürlüklerine teslim edilerek yapılacak.

25 Şubat 2021 Perşembe

Türkiye'de geçen yıl Kovid-19'un da etkisiyle evlenme ve boşanmalar azaldı

Türkiye İstatistik Kurumu,2020 yılına ilişkinevlenmeveboşanmaistatistiklerini yayımladı. Buna göre, geçen yıl evlenen çiftlerin sayısı 2019'a göreyüzde 10,1 azalarak 487 bin 270'e geriledi.Kabaevlenmehızı binde 5,84 olarak gerçekleşti. Geçen yılboşanmasayısı da bir önceki yıla göre yüzde 13,8 azalışla135 bin 22'ye düştü. Kababoşanmahızı binde 1,62 oldu. Ortalama ilkevlenmeyaşı, geçen yıl erkekler için 27,9, kadınlar için 25,1 olarak kaydedildi.Boşanmaların yüzde 35,3'ü evliliğin ilk 5 yıllık döneminde, yüzde 20,7'si ise 6-10 yılında gerçekleşti. EN YÜKSEK KABAEVLENMEHIZI ADIYAMAN'DA En yüksek kabaevlenmehızı binde 7,14 ile Adıyaman'da görüldü. Bu ili binde 7,13 ile Şanlıurfa, binde 7 ile Kilis izledi. Kaba evlenme hızının en düşük olduğu il ise binde 4,14 ile Gümüşhane oldu. Bu ili binde 4,18 ile Tunceli, binde 4,58 ile Artvin takip etti. Geçen yıl kababoşanmahızı en yüksek il binde 2,47 ile Antalya olarak kayıtlara geçti. Bu ili binde 2,45 ile İzmir, binde 2,40 ile Muğla izledi. Kaba boşanma hızının en düşük olduğu il ise binde 0,24 ile Hakkari oldu. Bu ili binde 0,25 ile Muş, binde 0,29 ile Şırnak izledi. YABANCI GELİNLERDE İLK SIRA SURİYELİLERİN Yabancı gelinlerin sayısı 2020'de 18 bin 909 olarak kaydedilirkentoplam gelinlerin yüzde 3,9'unu yabancılar oluşturdu. Uyrukları dikkate alındığındayabancı gelinler arasında yüzde 14,8 ile Suriyeliler birinci sırada yer aldı. Suriyeli gelinleri yüzde 10,5 ile Azerbaycanlılar ve yüzde 9,4 ile Almanlarizledi. Yabancı damatların sayısı geçen yıl 3 bin 828 olurkenbu rakam toplam damatların yüzde 0,8'ini oluşturdu. Yabancı damatlar uyruklarına göre incelendiğindeyüzde 27,6 ile Almanlar birinci sırada yer aldı. Alman damatları yüzde 19,2 ile Suriyeliler ve yüzde 5,6 ile Avusturyalılar takip etti. EVLENME VE BOŞANMALARDA SALGIN DOLAYISIYLA ÖNEMLİ FARKLILIKLAR GÖRÜLDÜ Özellikle Kovid-19 salgınının yayıldığı ve kısıtlamaların yoğunlaştığı 2020'nin nisan ve mayıs aylarında evlenme ve boşanmalarda büyük düşüş gerçekleşti. Evlenme sayısı Nisan 2019'da 53 bin 155 iken yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkisiyle yüzde 68,7 azalarak2020'nin aynı ayında 16 bin 657 oldu. Evlenme sayısı Mayıs 2019'da 30 bin 376 iken 2020'nin aynı ayında hem salgın hem de ramazanın etkisiyle yüzde 61,6 azaldı ve 11 bin 666 olarak gerçekleşti. Diğer taraftan evlenme sayısında 2020'nin temmuz ve ağustos aylarında bir önceki yıla göre artış görüldü. Evlenme sayısı Temmuz 2019'da 66 bin 932 iken yüzde 8,2 artarak 2020'nin aynı ayında 72 bin 402 oldu. Evlenme sayısı Ağustos 2019'da 66 bin 987 iken yüzde 15,1 artışla 2020'nin aynı ayında 77 bin 86 olarak belirlendi. Boşanma sayısı aylara göre incelendiğinde 2020'nin nisan ve mayıs aylarında salgın dolayısıyla önemli azalma görüldü. Boşanma sayısı Nisan 2019'da 14 bin 496 iken 2020'nin aynı ayında yüzde 96,1 azalarak 562, Mayıs 2019'da 14 bin 555 iken geçen yılın aynı ayında yüzde 96,2 düşüşle 548 olarak gerçekleşti. Diğer taraftan boşanma sayısında Temmuz 2020'debir önceki yılın aynı ayına göre artış görüldü. Boşanma sayısı Temmuz 2019'da 13 bin 555 iken yüzde 69,9 artışla 2020'nin aynı ayında 23 bin 25 oldu. Boşanma sayısının adli tatil nedeniyle 2019 ve 2020 yıllarının ağustos aylarında azaldığı görüldü. SON BİR YILDA BOŞANMA OLAYLARINDAN 124 BİN 742 ÇOCUK ETKİLENDİ Kesinleşen boşanma davaları sonucu 2020'de 124 bin 742 çocuk velayete verildi. Bunlarınyüzde 75,8'inin anneye, yüzde 24,2'sinin babaya verilmesi kararlaştırıldı. Velayete verilen çocuklara 18 yaş altı çocuklar ile 18 yaş üstü engelli çocuklar da dahil ediliyor.

25 Şubat 2021 Perşembe

Analistlerden borsa yatırımcılarına temkinli olunmalı uyarısı

Emtia fiyatlarındaki yükseliş küresel piyasalarda enflasyon endişesini ortaya çıkarırken, artan risk algısı bir çok varlık fiyatında oynaklığa sebep oluyor. Analistler, söz konusu durumun özellikle ABD tahvil faizlerinde yükselişe ve tarihi yüksek seviyelerde bulunan pay piyasalarında dönem dönem kar realizasyonlarına sebep olduğunu belirtiyor. Son bir haftada artan küresel dolar talebinin özellikle gelişmekte olan ülke para birimlerinin dolar karşısında değer kaybetmesine neden olduğunu dile getiren analistler, yatırımcıların artan risk ortamına uygun pozisyon almalarının önemine dikkati çekiyor. İnfo Yatırım Genel Müdür YardımcısıMertYılmaz, "Dünyada borsalar daha yukarı gidecek bir hikaye bulmaktazorlanıyorlar. Bir patinaj çekme hali yavaş yavaş kendini gösterirken, primli hisse senetleri başta olmak üzeredüzeltmelerin yaşanması beklenen bir gelişme." ifadelerini kullandı. PİYASALARDA DÜZELTME BEKLENTİSİ BİR SÜREDİR VARDI Dünyada yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka artış hızındaki yavaşlama veaşının olumlu sonuç verdiği yönündeki istatistiklerin kar satışlarının derinleşmesinin önündeki engel olarak görüldüğünü kaydeden Yılmaz, değerlendirmesine şöyle devam etti: "Ne zaman ki ABD'de yüksek sesle tartışılmaya başlanan enflasyon kaygısı ve ABD 10 yıllık tahvil faizlerindeki yükseliş ciddi manada bir tedirginliği, tüm borsalarda ve özellikle gelişmekte olan ülke para birimlerinde dönem dönem etkili olan satış baskılarının da daha güçlü olmasınıberaberinde getirdi. Bizim açımızdan bakıldığında ise 1.550-1.560 bölgesinde zorlanan BIST 100 endeksi, yavaş yavaş düşmeye başladı. Son iki günde ise gün sonuna doğru ciddi bir satış baskısı oldu." Yılmaz, BIST 100 endeksinin 50 günlük ortalamasının geçtiği 1.510 seviyelerinin yakından izlenmesi gerektiğini, endeksin bu seviyenin altında kaldığı sürece 1.475 desteğine doğru kısa vadeli bir geri çekilmenin çok sürpriz olmayacağını söyledi. Özellikle yeni gelen yatırımcılar açısından zorlu bir sürecin başladığını söyleyen Yılmaz, "Yeni gelen yatırımcıların önemli bir kısmı düşen piyasa görmediler, böyle bir tecrübeleri yok. Panikleme ihtimalleri çok yüksek. Onun için paniğe kapılmadan, özellikle kredili pozisyonlarını gözden geçirmelerinde fayda olduğunu düşünüyorum." dedi. Yılmaz, yukarı yönlü hareketlerin hala kar realizasyonu için bir fırsat olduğunu düşündüğünü,hisse senetlerinde gün içinde yüzde 3'lere varan bir marj görüldüğünü, herkesin pozisyonunu gözden geçirmesi vebir miktar kar realizasyonu için fırsat kollanabileceğini ifade etti. Dolar/TL'de 6,90 seviyesinin şimdilik dip olarak teyit edilmiş göründüğünü kaydeden Yılmaz,"Dolar/TL'deki son birkaç günde görülen yükselişte özellikle ABD tahvil faizlerindeki yükselişin etkili olduğu görünüyor. Şimdilik 6,96-6,97 seviyesinin altına inmediği sürece 7,30'lara doğru bir hareketin olması mümkün." değerlendirmesine bulundu. ABD 10 YILLIK TAHVİL FAİZLERİNDEKİ DEĞİŞİM PİYASALARDAKİ GİDİŞATTA ETKİLİ OLDU AA Finans Analisti vestratejistCüneytPaksoyda,küresel piyasalarda son günlerde teşvik paketi beklentileri ve salgın sürecine dair pozitif haber akışı özellikle ABD borsaları önderliğinde küresel borsaları ılımlı tonda tutar gibi görünse de, ABD 10 yıllık tahvil faizlerindeki yukarı yönlü hareketin arka planda piyasaları rahatsız etmeye başladığını belirtti. Şimdilik teşvik paketi beklentileriyle ABD 10 yıllık tahvil faizlerindeki yükselişin sert bir şekilde fiyatlanmadığını ifade eden Paksoy,"Ancak yaşanan yükseliş hız kesmez ve 10 yıllık tahvillerin faizi yüzde 1,50-1,65'e doğru gitmeye devam ederse, hem borsa hem emtia tarafında daha sert hareketler görme riskini göz ardı etmemek gerekli." diye konuştu. Paksoy, ABD 10 yıllık tahvil faizlerinde yükseliş devam ederken, dolar endeksinin şimdilik sakin ve 90 üzerindekinötr seyrininılımlı havaya destek verdiğini ancak, 90'ın altına kalıcı inilmedikçe yukarı yönlü hareket ihtimaline karşı temkinli olunması gerektiğini bildirdi. ABD Hazine Bakanı Janet Yellen ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde'ın sürece dair izlemede olduklarını bildirdiğini aktaran Paksoy, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell’ın son konuşmasının enflasyon beklentileri dışında çok fazla detay içermese de, Fed'in mart ayı toplantısının şimdiden çok önemli hale geldiğini ifade etti. Paksoy, teknik açıdan küresel pay piyasalarında yukarı yönlü hareketin devam edebilmesi için kısa vadede S&P 500 endeksinin olası satışlarda 3.650-3.800 bandının içinde veya üzerinde tutunarak 4.000 puan üzerine kalıcı şekilde geçmesi gerektiğini söyledi. Gelişen ülke pay piyasaları için daha belirleyici olan Almanya'da DAX endeksi tarafında ise 14.000 puanın hemen altındaki seyrin ve teknik sıkışmanın uzayabileceğini kaydeden Paksoy, olası satışlarda 13.300-13.700 bandının destek olarak öne çıktığını, yukarı yönlü hareketler için 14.000-14.150 üzerinde kalıcı kapanışların gelmesi gerektiğini bildirdi. KÜRESEL PİYASALARA PARALEL YURT İÇİNDE DE DÜZELTME YAŞANIYOR Paksoy, Borsa İstanbultarafında da global piyasalarda yaşanan ılımlı düzeltme sürecine paralel düzeltmelerin devam ettiğini belirterek, "İki gündür Dolar/TL tarafında yaşanan yukarı yönlü tepkiye paralel bankacılık sektörü hisseleri ve primli sanayi şirket hisselerindeki satışların etkisiyle BIST 100 endeksinin kritik destek eşiklerine yaklaştığını görmekteyiz." ifadelerini kullandı. Düzeltmenin bitmesi ve yükselişin devamı adına temel hikayede global borsaların yukarı yönlü hareket etme potansiyellerini korumasıgerektiğini kaydeden Paksoy, bununla birlikte martta hızlanması beklenen ABD-Türkiye iletişim süreci ile bu gelişmelerin kur ve faiz tarafına yansımalarının da takip edileceği kaydedildi. Paksoy, teknik olarak olası satışların devam etmesi halinde 50 günlük ortalamayı da barındıran 1.480-1.500 seviyelerinin altında kalınması halinde 1.400-1.450 seviyelerinin ilk önemli destek bölgesi olacağını aktararak, "Bu bölgenin de destek olarak çalışmaması halinde 200 günlük ortalamayı içine alan 1.200-1.350 bandının hedef olmaya başlama riskine karşı temkinli olunması gerektiğini hatırlatalım." değerlendirmesinde bulundu. Yukarı yönlü hareketin devamı için 1.530-1.550 seviyelerinin üzerinde kalıcı kapanışlarla güç kazanılması gerektiğini vurgulayan Paksoy, şunları kaydetti: "Son rekor tepe olan 1.580-1600 bandının kalıcı geçilme gücüne konsantre olacağız. Burası kalıcı geçildiği ve destek olmaya başladığı andan itibaren düzeltme süreci bitecek ve yukarda 1.650-1.750 bandı yeni rekorlar görebilme adına hedef potansiyel bölge haline gelebilecektir. Bunlar olmadıkça temkinli olunması gerektiğini düşünüyorum."

25 Şubat 2021 Perşembe

Ekonomik güven endeksi şubatta azaldı

Türkiye İstatistik Kurumu, şubat ayına ilişkinekonomikgüvenendeksiverilerini açıkladı. Endeks,ocakta 96,2 iken şubattayüzde 0,5 azalarak, 95,8değerine düştü. Ekonomik güven endeksindeki düşüş,reel kesim (imalat sanayisi), hizmet ve inşaat sektörü güven endekslerindeki düşüşlerden kaynaklandı. Reel kesim güven endeksi geçen aya göreşubattayüzde 0,3azalarak 108,7,hizmet sektörü güven endeksi yüzde 1,4 gerileyerek 100,4, inşaat sektörü güven endeksi yüzde 1,3düşerek83,1 değerini aldı. Tüketici güven endeksiyüzde 1,5artarak 84,5, perakende ticaret sektörü güven endeksi de yüzde 0,4yükselişle 108,9 değerine çıktı.

25 Şubat 2021 Perşembe