tatil-sepeti
Hedef pazarlara birlikte girelim

HABER: FEDAİ YILDIRIM Sırbistan Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Zoran Markoviç, Türk yatırımcıların Sırbistan’ı ziyaret ederek, fırsatları yakından görmesi gerektiğini söyledi. Başkonsolos Markoviç, “Başta Rusya ve çevre pazarlar olmak üzere diğer ülkelere birlikte ihracat yapabiliriz. Sırbistan’ı bu konuda tramplen olarak kullanın” dedi. Diplomatlığa özel sektörde çalıştıktan sonra adım attığını hatırlatan Başkonsolos Markoviç, dolayısıyla iş dünyasının sıkıntılarını çok iyi anlayabildiğini belirtti. İşlere bakış açısını ‘net, hızlı, tam ve gerçek’ olarak tanımlayan Başkonsolos Markoviç, “Başbakanımızın ‘1 dolar altını vereceğiz’ ifadesi, iyi niyet ve dostluk göstergesindeki arzu ve temennimizi özetliyor. Ben de Türk girişimcilere, sorunlarını 7 ila 10 gün içinde çözme garantisi veriyorum” dedi. Başkonsolos Markoviç, İstanbul Ticaret’in sorularını yanıtladı. İŞ ADAMLARINA KULAK VERİN Belgrad’daki Türkiye-Sırbistan İş Forumu’nda her iki Başbakan da destek mesajları verdi. Bu mesajlardan girişimciler ne anlamalı? İki ülke ilişkilerine kısa bir dönem ara verilmişti. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ziyareti her şeyden önce bu aranın kapanması açısından çok önemli. Başbakanlarımızın mesajları oldukça pozitifti. Bu tür ziyaretlerin devamı gelmeli. Çünkü ziyaret esnasında iki ülke iş adamları birbirlerini daha yakından tanıma ve fırsatları yerinde görme imkanı elde ediyor.Ayrıca eskiden tüccar, siyasetçileri dinler ve siyasi duruma göre şekil alırdı. Ancak artık siyasetçiler iş adamlarına ve ekonomistlere kulak veriyor. Bence de olması gereken buydu. Çünkü ticari ilişkileri iyi olan ülkeler arasında politik sorunlar da yaşanmıyor. İş adamları arasındaki iyi ilişkiler siyasetçilere de topluma da aynı derecede olumlu yansıyor. GÖREVİM ÇÖZÜM BULMAK Başkonsolosluk olarak sizin yaptığınız çalışmalar neler? Başkonsolosluk olarak hem Sırbistan’daki hem de Türkiye’deki ilgili kurumlarla irtibat halindeyiz. Benim görevim iş dünyasının sorunlarına çözüm bulmak. Sırbistan’a yatırıma giden bir girişimcinin sıkıntısı benim de üzüntümdür. Türk iş adamlarına, sorunlarını 7 ila 10 gün içinde çözmeyi garanti ediyorum. Sorunlardan kaçmıyor, onlarla yüzleşiyoruz. Türk girişimcisine tavsiyem; Sırbistan’a gidin, araştırın ve döndüğünüzde diğer yatırımcılara da gördüğünüz fırsatları anlatın. KARŞILIKLI ZİYARET OLMALI Bu alanda İTO ile nasıl bir işbirliği yapılabilir? Bu noktada İstanbul Ticaret Odası ile Sırbistan’daki muhatap kurum, karşılıklı ticaret heyetleri organize edebilir. Çünkü Türk iş adamlarının Sırbistan’da tanıyacağı imkanlar var. Aynı zamanda şirket kuruluşları, vergi avantajları ve yatırım teşvikleri ile ilgili ayrıntılı bilgileri bizzat benden ya da bünyemizdeki ilgili birimden alabilirler. Şu an tarih net değil ancak yılın ilk 6 ayında olabilir, Sırbistan Başbakanı Vuçiç de beraberindeki siyasetçi ve iş adamlarıyla birlikte Türkiye’ye gelecek. Bu ziyarette ticaret de konuşulacak. 1 MİLYAR DOLAR HEDEFİ Türkiye ile Sırbistan arasındaki ticaret hacmini 1 milyar dolara çıkarma hedefi konuldu. Bu hedefe ulaşmak için neler yapılmalı? Özellikle STA imzalandıktan sonra iki ülke arasındaki ticaret hacmi yılda ortalama yüzde 20 büyüyor. Dolayısıyla 1 milyar dolar zaten beklenilen bir rakam. Şu anki 780 milyon dolarlık dış ticaret hacmi tatmin edici değil. Artırmak için öncelikle iş adamları birbirlerini daha iyi tanımalı. Yoğun bilgi akışı olmalı. Özellikle Türk iş adamalarına Sırbistan’ın sunduğu fırsatlar çok fazla. Türkiye, ihracatını artırmak istiyor. Sırbistan, nüfusu bakımından büyük bir pazar değil, fakat üçüncü bir ülkeye ürün satma konusunda merkez konumunda. Sırbistan ile Türkiye birlikte üretip, birlikte ihracat yapmalılar. Örneğin yüzde 51’i Sırbistan’da üretilip, ‘Made in Serbian’ olarak Rusya’ya ihracat yapılmak istenirse, ürün Rusya’ya gümrüksüz girebiliyor. Bu sayede ciddi potansiyeli olan büyük bir bölgeye Sırbistan aracılığı ile ulaşma imkanı var. Yatırımda hangi sektörleri tavsiye ediyorsunuz? Tekstil, oto yedek parçaları ve bisküvi-şekerleme gibi üretilmiş hazır gıda alanındaki Türk girişimcileri Sırbistan’da görmek isteriz. Bu alanda Türk girişimciler doğru yönlendirilmeli. Kalıcı, uzun vadeli yatırımlarla çocuklarımıza da yatırım yapmış olacağız. İYİ NİYET GÖSTERGESİ Yatırımcıya teşvik var mı? Yatırımın maliyeti nedir? Sırbistan’ı yatırımda tramplen olarak kullanın. Başbakanımızın söylediği gibi, yatırımcıya kim ne veriyorsa, biz 1 dolar altını vereceğiz. Bu sözümüzü kesin tutacağız. İyi niyet ve dostluk göstergesindeki arzu ve temennimizi göstermek için bunu söylüyoruz. Yatırımcılar, Sırbistan’da kalifiye işgücü bulmakta zorlanmaz. Sıradan vatandaş bile İngilizce konuşabilir. Üretimin her alanında yeni teknolojiye açıklar. İşe çok çabuk adapte olabiliyorlar. Örneğin tekstilde gömlek üretiminde A plus ve üstü üretim yapan küresel firmalar mevcut. Ayrıca bürokraside zaman kaybedilmiyor. İş adamı yatırıma karar verip bizden de ihtiyacı olan bilgileri aldıktan sonra emin olsun ki, Sırbistan’da zaman kaybetmeden gerekli işlemler başlayacak. Bu noktada işlere bakış açımı ‘net, hızlı, tam ve gerçek’ olarak tanımlayabilirim. Örneğin şirket kuruluşu için başvuru yapılacak. Tek bir bina içerisinde çok kısa sürede evrak işlemi başlatılıp bitecek. Konsoloslukta da ihtiyacı olan geri çevrilmiyor. ‘Mesai saatimiz bitti, artık yardımcı olamayız’ denmiyor. Peki, Sırbistan’daki Türk girişimcilerin mevcut durumu nedir? Net bir rakam söyleyemiyorum ancak gururla ifade edebileceğim bir rakama ulaşmadı. Disiplinli bir hazırlık sonrasında uzun vadeli yatırımlar yapabiliriz. Fakat Sırbistan’da yatırım yapıp küresel ticarette etkili bir Türk tekstil firması da var tabi. Ayrıca Halk Bankası’nın Sırbistan’da şube açması da hem Türk hem de Sırbistanlı girişimci için çok faydalı olacak. TURİZMDE DAHA ÇOK İŞ VAR Türkiye’deki organik tarıma Sırbistanlı firmaların ilgi duyduğunu belirten Başkonsolos Zoran Markoviç, “İki ülke arasında çalışılması gereken alanlardan biri de turizm” dedi. Markoviç, şöyle devam etti: “Belgrad’a gelen Türk turistler, şehri daha yakından tanıyınca memnun olduklarını dile getirdiler. Yemeklerin, tarihi yerlerinin ve eğlence mekanlarının çok güzel olduğunu söylediler. Sırbistan, kış sporlarında da çok gelişmiş durumda. Doğası da bu alandaki yatırımlara çok uygun. Fiyatlar da çok cazip. Sadece yılbaşı tatilinde Belgrad’ı 4 bin Türk turist ziyaret etmiş. Sırbistanlı turistlerin de Türkiye’ye olan ilgisi artıyor. Özellikle Türk otellerindeki ‘her şey dahil’ sistemi bu ilgide etkili oluyor.” ÇOCUKLUK HAYALİM GERÇEKLEŞTİ “İstanbul’da kendimi evimde gibi hissediyorum. Burada hiçbir şeyin özlemini çekmiyorsunuz. Eşim ve oğlumla birlikte Boğaz’da çay ya da kahve içip yürüyüş yapmak gibisi yok. Küçük bir çocukken, yaşadığım yerde hep deniz olsun isterdim. Böylece çocukluk hayalim gerçekleşmiş oldu.” FAVORİM BALIK “Sırbistan mutfağı ile Türk mutfağı tarihten gelen birliktelikten ötürü çok benziyor. Ancak Türkiye’de deniz ürünleri favori yemeğim. Sırbistan’a gideceklere ise kırmızı eti öneririm. Benim her günkü klasik kahvaltı menüm, peynirli börek ve ayran.”

18 Ocak 2016 Pazartesi

Küresel ekonomide iklim değişikliği riski

Dünya Ekonomi Forumu’nun (WEF) raporunda, küresel iklim değişikliğini azaltmada ve uyum sağlamada başarısızlık riski, 2016 yılındaglobalriskler listesinin en başında gösterildi. WEF’ten yapılan açıklamaya göre, farklı sektörlerden 750 uzmana sorularak gerçekleştirilen anket sonucunda, Küresel Riskler Raporu hazırlandı. İLK KEZ EN BAŞTA İklim değişikliği konusu, 2006’dan beri ilk defa küresel risk raporunda listeninen üst sırasına yükseldi. Küresel riskler içerisinde “kitlesel imha silahları” ikinci, “su krizi” üçüncü, “büyük çaplı zorunlu göç” dördüncü ve “enerji fiyatlarındaki şiddetli şok riski” debeşinci sırada yer aldı. İHTİMAL LİSTESİ Raporda, bu yılki küresel riskler, sıralamaya tabi tutuldu. Bu liste şöyle sıralandı: Büyük çaplı zorunlu göç Sert iklim koşulları İklim değişikliğine uyum sorunu Devletler arası gerilim ve bölgesel sonuçları Büyük doğal afetler

18 Ocak 2016 Pazartesi

Çağlar: Türkiye, İran’ın en güçlü partneri olacak

İstanbulTicaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar, İran’la ticari ilişki sürecini uzun zamandır yakından izlediklerini belirterek, buna uygun olarak proaktif girişimlerde bulunduklarını açıkladı. Çağlar, İran’ın özellikle bankalarına ve ana endüstrilerine uygulanan ambargonun kalkmasının dünya barışı ve Türkiye-İran ekonomik ilişkilerinde yeni bir şafak vakti olduğunu söyledi. MAYISTA TÜRK ÜRÜNLERİ FUARI Geçtiğimiz ay İran Odalar Birliği Başkanı ve beraberindeki 50 iş adamını İTO’da ağırladıklarını hatırlatan Çağlar, “Oda olarak uzun zamandır İran’ı mercek altına aldık. Ambargonun kalkacağını öngörerek bir yıl önce Tahran’da büyük ses getiren hazır giyim ve konfeksiyon fuarı düzenledik. İran Ekonomi Bakanı’nın katıldığı bir yuvarlak masa toplantısı yaptık. Her iki tarafın iş adamlarının da katıldığı üç ayrıca seminer gerçekleştirdik. Önümüzdeki mayıs ayında da İran’da genel ticaret alanında bir Türk Ürünleri Fuarı (Expo Turkey in Iran) organize etmekteyiz. İnanıyorum ki bu fuar, yatırımcılarımız için önemli bir imkan oluşturacak” dedi. ORTAK ÜRETİM YAPALIM Türkiye’nin İran ile ticaretini her zaman sürdürdüğünü belirten Çağlar, şunları söyledi: “İran’la bugüne kadar devam eden ticaretimizi ve karşılıklı işbirliğimizi yeni bir boyuta taşımalıyız. İran’ın şu anda en önem verdiği konu, kendi ülkesine yatırım yapılması. İran Cumhurbaşkanı Sayın Ruhani gelecek yıllarda 50 milyar dolarlık uluslararası yatırım çekmeyi hedeflediklerini açıkladı. İran’ın 32.6 milyar dolarlık varlıklarının da serbest bırakılması söz konusu. Türkiye’nin İran’la hem tarihi hem ekonomik ilişkileri düşünüldüğünde en güçlü iş ortağının Türkiye olacağını düşünüyoruz. İstanbullu tüccar olarak hedefimiz İran’a hem mal satmak hem de o ülkenin girişimcisiyle ortak üretim yapıp, üçüncü ülkelere açılmak. Her iki tarafın da kazanacağı birçok fırsat önümüzde. İran’da ortak yatırım alanları belirleyip üretime başlamak için bir an önce kolları sıvamamız gerekiyor.” 2015’TE İRANLI 240 YENİ FİRMA KURULDU İstanbul Ticaret Odası kayıtlarına göre İstanbul’da 2015’te İranlı yatırımcılar tarafından 240 yeni firma kuruldu. İstanbul’da halen İTO’ya üye İran sermayeli 1.715 firma faaliyet gösteriyor. Bu firmalar içinde geçtiğimiz yıl kurulan 240 firmanın en fazla ilgi gösterdiği sektör 48 firma ile ‘toptan ve dış ticaret’ oldu.

17 Ocak 2016 Pazar

Küresel yatırımcı riske rağmen Türkiye dedi

Deloitte Türkiye, ‘2015 Yılı Birleşme ve Satın Almalar Raporu’nu yayınladı. Türkiye’de birleşme ve satın almaların genel görünümünü ortaya koyan rapora göre, politik belirsizliğin damga vurduğu 2015 yılında 245 adet işlem gerçekleşirken, toplam işlem hacmi ise yaklaşık 16.4 milyar dolar oldu. Bu tutar özelleştirmeler hariç tutulduğunda son 3 yılın en yüksek işlem hacmine işaret etti. İşlem hacminde bir önceki yıla oranla yaklaşık yüzde 9’luk bir düşüş olurken, işlem adedinin son yıllara benzer seviyede gerçekleştiği görüldü. Rapora göre, yabancı yatırımcıların ilgisi ve orta ölçekli işlemler pazarındaki hareketlilik, birleşme ve satın almalar piyasasını zor bir yılda ayakta tuttu. Yabancı yatırımcıların toplam işlem hacmine katkısı yüzde 70 gibi yüksek bir seviyede gerçekleşirken, işlem hacmi 2014’e göre yüzde 44 arttı ve 11.5 milyar dolara ulaştı. GÜVENİN İŞARETİ Deloitte Türkiye Ortağı ve Finansal Danışmanlık Bölümü Başkanı Başak Vardar rapora ilişkin olarak, “Politik belirsizlik, jeopolitik riskler, Türk Lirası’ndaki değer kaybı gibi nedenlerle çok zorlu bir yılı geride bıraktık. Buna rağmen yatırımcılar Türkiye’ye olan ilgilerini kaybetmediler. Hem büyük hacimli işlemler gerçekleşti, hem de küçük ve orta ölçekli işlemler piyasası hareketliydi. Geçmiş yılların aksine özelleştirmelerin işlem hacmine neredeyse hiç katkı yapmadığı bir yılda, bu seviyede bir M&A aktivitesi gerçekleşmesini, Türkiye’nin uzun vadeli potansiyeline olan güvenin bir işareti olarak görüyorum” dedi. YATIRIMCI ORİJİNLERİ Yerli ve yabancı yatırımcıların işlem adedine katkısı neredeyse eşit olmakla birlikte, işlem hacminde yabancıların ağırlığı hissedildi ve yabancı yatırımcıların toplam işlem hacmindeki payı yüzde 70’e ulaştı. İşlem sayısı bakımından en aktif yabancı yatırımcılar; Avrupa (62), Kuzey Amerika (28), Uzak Doğu (19) ve Körfez Bölgesi (14) yatırımcıları olarak sıralandı. İşlem hacmi bakımından ise birkaç büyük ölçekli işlem nedeniyle Katar’ın başı çektiği Körfez Bölgesi yatırımcıları yabancılar arasında ilk sırada yer aldı (yüzde 39). Üretim ve enerji sektörleri işlem adedine göre yerli ve yabancı yatırımcıların en aktif olduğu sektörler olarak öne çıktı. 500 milyon dolar seviyesini aşan işlem sayısı bir elin parmaklarını geçmezken, ortalama işlem hacmi önceki yıllara paralel olarak, 67 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. En büyük 10 işlem dışında kalan işlemlerde oluşan ortalama büyüklük ise 35 milyon dolar oldu. İşlem sayısının yüzde 79’unu oluşturan 50 milyon doların altında işlem büyüklüğüne sahip 193 işlem, toplam işlem hacminin sadece yüzde 12’sini oluşturdu. Enerji ve üretim sektörleri, son iki yılda olduğu gibi, en çok işlemin görüldüğü sektörler oldu. Hizmetler, gıda, teknoloji ve finansal hizmetler sektörlerindeki hareketlilik devam etti. 2016 TAHMİNLERİ Raporu değerlendiren Vardar, “Jeopolitik riskler, FED kararlarının gelişmekte olan piyasalar üzerindeki baskısı ve içerideki politik tartışmalar tahminde bulunmayı güçleştiriyor. Türkiye’nin yeni bir büyüme hikâyesine ihtiyacı var. Her şeye rağmen, yatırımcıların Türkiye pazarında cazip yatırım fırsatları gördüğünü ve bunları kovalamaya devam edeceklerini düşünüyoruz” dedi.2016 yılında işlemlerin; üretim, enerji, yiyecek-içecek ve hizmetler sektörlerinin başı çektiği geniş bir sektör dağılımında gerçekleşmesi bekleniyor. Durgun geçen bir yılın ardından, özelleştirme işlemlerinde de hareketlilik görülebileceği ve gerçekleşmeleri halinde, Milli Piyango, köprü ve otoyollar, TPPD ve çeşitli elektrik santrallerinin ihalelerinin önemli bir işlem hacmi oluşturabileceği belirtiliyor. Yabancı yatırımcıların ve özel sermaye fonlarının Türk şirketlerine olan ilgisinin 2016 yılında da sürmesi bekleniyor. PETROL 12 YILIN DİBİNİ GÖRDÜ Petrol fiyatları artan arz endişelerinin İran ve Suudi Arabistan gibi üreticiler arasında yaşanan gerginliğe baskın gelmesiyle kazançlarını geri vererek 12 yılın en düşük seviyelerine indi. ABD Enerji Bakanlığı’nın haftalık stok verilerinin, ham petrol stoklarında artışa işaret edeceği beklentileri, uluslararası piyasalarda petrol fiyatlarını aşağı çekiyor. Brent ham petrolünün varil fiyatı 6 Ocak’ta yüzde 2.30 kayıpla Temmuz 2004’ten bu yana görülen en düşük seviye olan 35.64 dolara indi. Geçen ay 35.98 dolara düşerek 11 yılın en düşük seviyesini gören Brent petrolü,İran - Suudi Arabistan gerginliği sonrasında hızlı bir yükselişle 39 dolar seviyelerine çıkmıştı.NYMEX’de Batı Teksas petrolü ise yüzde 1.28 düşüşle 35.51 dolar/varil seviyesinde. DÜNYA NÜKLEERDEN VAZGEÇMİYOR Türkiye nükleer enerji konusunda henüz gelişme sağlamaya çalışırken, dünya genelinde 442 nükleer santral faaliyet gösteriyor, 64 nükleer santralin ise inşası devam ediyor. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı verilerine göre, dünyadaki 442 nükleer santralin kurulu gücü 382 bin 451 megavat olarak hesaplanıyor. Dünyada en fazla nükleer santral ABD’de yer alıyor. Bu ülkede 98 bin 708 megavatlık 99 nükleer santral faaliyet gösteriyor. ABD’yi 58 santralle Fransa, 43 santralle Japonya, 35 nükleer santralle Rusya izliyor. ÇİN’DEN ATAK Çin, 31 nükleer santralle Rusya’dan sonra beşinci sırada yer alıyor. Dünya genelinde halen 64 nükleer santralin ise inşası sürüyor. İnşası devam eden nükleer santrallerin 21’i Çin’de bulunuyor. Yapımı süren nükleer santrallerin 8’i Rusya’da, 6’sı Hindistan’da, 5’i ABD’de, 4’er adedi Güney Kore ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde, 2’şer adedi Belarus, Tayvan, Japonya, Pakistan, Slovakya ve Ukrayna’da yer alıyor. Arjantin, Brezilya, Finlandiya ve Fransa’da da 1’er adet nükleer santralin yapımı devam ediyor. Bölgelere göre sıralandığında ise her iki nükleer santralden biri Asya’da inşa edilirken, 64 yeni santralden 29’u Asya ve Uzak Doğu’da yapılıyor. Bu bölgeyi, 14 yeni santralle Avrupa, 12 santralle de Ortadoğu izliyor. Nükleer enerji santralleriyle ilgili çalışmalar, Türkiye’de 50 yıl önce başladı. 2022’DE DEVREDE Bu alanda ilk olacak Mersin’deki Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi’ne ilişkin anlaşma 2010 yılında Rusya ile imzalandı. Toplam 4 bin 800 megavat kurulu güçle 4 reaktörden oluşacak santralin, en geç 2022 yılında devreye girmesi planlanıyor. Türkiye’nin ikinci nükleer santrali, 4 bin 480 megavat kapasiteli olan Sinop’ta ise ilk nükleer reaktörün2023 yılında devreye girmesi planlanıyor. Üçüncü nükleer santral için de fizibilite anlamında teknik ve coğrafi bölge çalışmaları devam ediyor. KÜRESEL SUKUK İHRACI 55 MİLYAR DOLAR OLACAK Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor’s(S&P) raporunda, uluslararası sukuk ihracının 2016’da 50-55 milyar dolara ulaşacağı öngörüldü. Kredi derecelendirme kuruluşunun “Küresel Sukuk Piyasası: Düzeltme devam edecek”başlıklı raporunda, sukuk piyasasının 2016 yılında, zirve noktasının altında kalmayı sürdüreceği belirtildi.Raporda, “S&P, sukuk ihracının bu yıl 50-55 milyar dolara ulaşmasını beklemektedir. Sukuk ihracı hacmi 2014 yılında 116.4 milyar dolar, 2015 yılında ise 63.5 milyar dolar seviyesindeydi” bilgilerine yer verildi. MALEZYA’DAN SONRA S&P raporunda, en büyük sukuk ihracatçısı durumundaki Malezya Merkez Bankası’nın, geçen yıl sukuk ihracınıdurdurma kararı almasıyla piyasalarda düzelmeninbaşladığı kaydedildi. Raporda ayrıca, “Fed’in faiz artışlarının, düşük petrol fiyatlarının ve sukuk ihracındaki karmaşıklığın piyasa faaliyetlerine etkisi olacağı düşünülmektedir.Avrupa Merkez Bankası’nın parasal genişleme programı, İran’a karşı yaptırımların kaldırılması ve yeni ihracatçıların piyasaya girişi, ihraç hacimlerini destekleyebilir” ifadeleri de kullanıldı.

12 Ocak 2016 Salı

Sırbistan’dan ‘kolay ticaret’ teminatı

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 100’ü aşkın bir işadamı grubuyla Sırbistan’ı ziyaret etti. Başbakan Davutoğlu ile Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da Belgrad’a gitti. Başbakan Davutoğlu, Sırbistan Başbakanı Aleksandar Vuçiç ile her iki ülke iş adamlarının katıldığı ortak bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya İstanbul Ticaret Odası’nın yönetimini ve meclisini temsil eden bir heyet de katıldı. Heyete İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dursun Topçu Başkanlık etti. İTO Yönetim Kurulu’nu Sayman Üye Hasan Erkesim, üyeler Adil Coşkun, Ebubekir Koyuncu ve Hakan Orduhan temsil etti. 100’ü aşkın iş adamının 40’ı İTO Meclis üyelerinden oluştu. Başbakan Davutoğlu, toplantıda yaptığı konuşmada “Balkanlar’da bütün ikili ilişkiler önemlidir ancak Türkiye ile Sırbistan ilişkilerinin iyi olması Balkanlar’da istikrar için hayati derecede elzemdir” dedi. 100 TÜRK İŞADAMI BELGRAD’DA Davutoğlu, Belgrad’a 100’ü aşkın işadamıyla birlikte geldiğine işaret ederek iki ülke arasındaki dostluğun artmasının iki ülke ekonomilerine de büyük katkı yapacağına, bölgeye ve özellikle Balkanlara dostluk ve istikrarın yayılmasına da katkı sağlayacağına dikkat çekerek, “Ulaştırma ve enerji gibi birçok projeleri konuştuk. Sırbistan ile bütün bunlarda birlikte çalışmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz” dedi. TÜRKİYE’YE UYGUN KOŞUL Türk iş adamlarının Sırbistan’da her zaman memnuniyetle karşılanacağını ifade eden Sırbistan Başbakanı Vuçiç, “Sırbistan’da yeterince işsiz ve yeterince kalifiye iş gücü var. Biz hepinizin Sırbistan’a gelmesini istiyoruz. Çevrenizdeki her kimse size ne teklif ederse Sırbistan size1 dolar altını, yüzde 1 altını teklif edecek. Bunu garanti ediyorum. Her zaman ve her koşulda rekabete, yarışmaya ve bu yarışı kazanmaya hazırız. Bizim için kazanmak, daha çok Türk yatırımcıyı ülkemize çekmek, daha çok istihdam sağlamaktır” şeklinde konuştu. Vuçiç, iki ülke arasındaki siyasi ilişkilerin son derece iyi olduğunu ancak ekonomik ilişkilerin geliştirilmesini düşündüklerini belirterek, “Daha çok Türk yatırımcıyı ülkemize çekmekistiyoruz” dedi. YÜKSEK DÜZEYLİ İŞBİRLİĞİ KONSEYİ Başbakan Davutoğlu, Türkiye ile Sırbistan arasında Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi kurulmasına karar verdiliğini açıkladı. Daha önce Yunanistan ve Bulgaristan ile başlayan bu Konsey mekanizmasını Sırbistan ile gerçekleştirmekten büyük mutluluk duyacaklarını belirtenBaşbakan Davutoğlu, “Ulaştırmadan enerjiye, ekonomiden sağlığa, çok değişik alanlarda ortak hükümet toplantısı şeklinde, iki başbakan eş başkanlığında toplantılar gerçekleştireceğiz” dedi. VUÇİÇ: SORUNU OLAN OFİSİME GELSİN Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Sırbistan Başbakanı Aleksandar Vuçiç, Belgrad’da düzenlenen Türkiye-Sırbistan İş Forumu’nun kapanış yemeğinde konuştu. Davutoğlu konuşmasında, “Her sene mutlaka ya Ankara’da ya Belgrad’da ya da başka iki şehirde ama her sene iki hükümetin en önemli bakanları bir araya gelip iki başbakanın eş başkanlığında toplanacak” mesajını verdi. Sırbistan Başbakanı ise Türk yatırımcılarına özel bir önem vereceklerini belirterek, “Buradaki Türk yatırımcılar bunu iyi biliyor. Sorunu olan herkes, doğrudan ofisime gelebilir. Sorununa çözüm bulabiliriz. Buradaki iş adamlarının yatırımlarıyla ilgili sorun yaşamasına izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

05 Ocak 2016 Salı