Ekonomi Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, müzakereleri 2005’te başlayan, Aralık 2013’e kadar devam eden ve Kasım 2014’te DTÖ’de kabul edilen Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşması’nın Türkiye tarafından onaylanmasının TBMM tarafından uygun bulunduğu belirtildi. Resmi Gazete’de 5 Mart’ta yayımlanan Bakanlar Kurulu kararıyla anlaşmanın Türkiye tarafından onaylandığı ifade edilen açıklamada, DTÖ’ye onaya ilişkin resmi bildirimin ise 16 Mart’ta DTÖ’ye iletildiği kaydedildi. İŞLEMLERİ KOLAYLAŞTIRACAK Söz konusu anlaşmanın müzakerelerine Türkiye tarafından aktif katılım sağlandığı ve kaleme alınmasına büyük katkıda bulunulduğu vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bu anlaşma hem yurt içinde hem de dış pazarlarda ticaret erbabımızın ve ihracatçılarımızın işlemlerini kolaylaştıracak ve ticaret maliyetlerini aşağı çekecektir. Anlaşma, başta Ortadoğu ve Orta Asya olmak üzere çevre coğrafyamızda, ihracatta karşılaştığımız pazara giriş engellerinin ortadan kaldırılması yönünde önemli bir araç olacaktır. Bu anlaşma ayrıca ülkemizin bizzat kaleme aldığı transit serbestisi hükümleriyle, taşımacılık sektörümüzün önemli bir sorunu olan transit geçişlerdeki sıkıntılara çözüm bulma yolunda hukuken elimizi kuvvetlendirecektir.” MALİYETİ YÜZDE 9.6 AZALTACAK Anlaşmanın getireceği somut ekonomik faydaya da değinilen açıklamada, anlaşmanın, ülkelerin gelişmişlik düzeylerine göre ticaret maliyetlerini yüzde 9.6 ile 23.1 arasında azaltmasının beklendiğine işaret edildi. Gelişmekte olan ülkelerin toplam ihracatını yıllık 170 ile 730 milyar dolar arttıracağı öngörülen anlaşmanın, ortalama ihracat süresini yaklaşık 2 gün, ortalama ithalat süresini ise 1.5 gün azaltacağının tahmin edildiği vurgulanan açıklamada, “Küresel ölçekte ihracatın 750 milyar dolar ile 1 trilyon dolar arasında artması beklenmektedir” görüşüne yer verildi. YAKINDA YÜRÜRLÜĞE GİRECEK Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşması’na ilişkin DTÖ üyelerinin onay süreçlerinin devam ettiği bildirilen açıklamada, Türkiye ile halihazırda 71 DTÖ üyesi ülkenin anlaşmayı onayladığı belirtildi. Açıklamada, onaylayan ülke sayısı, toplam üye sayısının üçte ikisi olan 108’e ulaştığında, anlaşmanın resmen yürürlüğe gireceği, yılın ilk yarısında anlaşmanın işlerlik kazanmasının beklendiği kaydedildi.

17 Mart 2016 Perşembe

Çin Halk Cumhuriyeti Başbakanı Li Kıçiang, Çin Ulusal Kongresi'nin yıllık toplantısında, beş yıllık ekonomik kalkınma planı hakkında çalışma raporu sundu. Li'nin sunduğu rapora göre, ülkede altyapı yatırımları yüzde 10.5 artacak. Çin, ekonomik yavaşlamayı önlemek için bu yıl karayolu altyapı yatırımlarına 1.65 trilyon yuan (253 milyar dolar), demiryolları için de yaklaşık 800 milyar yuan (122 milyar dolar) harcama yapacak. Ayrıca 20 su koruma projesi ve 50 yeni havalimanı yapılması da ekonomik planda yer aldı. Ulaşım sektörüne yönelik altyapı yatırımlarının açıklamasından sonra Hong Kong Borsası'nda işlem gören Çinli lojistik şirketlerinin hisse fiyatları yaklaşık yüzde 5 arttı.

09 Mart 2016 Çarşamba

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, iş adamları ile birlikte Batı Afrika ülkelerine gerçekleştirdiği ziyaret, Türkiye’nin kıtadaki siyasi ve ekonomik ilişkilerine yeni bir ivme kazandıracak. 28 Şubat-3 Mart tarihlerinde Fildişi Sahili, Gana, Nijerya ve Gine’deki temaslarda, ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel ve uluslararası konular ele alındı, çeşitli alanlarda anlaşmalar imzalandı. Fildişi Sahili ve Gine’ye yapılan ziyaret, bu ülkelere Cumhurbaşkanı düzeyinde Türkiye’den gerçekleştirilen ilk ziyaret oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ocak ayında da Etiyopya, Cibuti ve Somali’yi ziyaret etmişti. Geçen hafta, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) üyesi dört ülkeye yapılan ziyaretler, ECOWAS’la Türkiye’nin ilişkilerini geliştirme yönünde ciddi bir adım oldu. 200 MİLYAR DOLARLIK FİLDİŞİ 2016-2020 yılları arasında 200 milyar dolarlık bir yatırım hacmi hedefleyen Fildişi Sahili’nde, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından Türkiye-Fildişi Sahili İş Forumu gerçekleştirildi. Forumda konuşan Fildişi Sahili Cumhuriyeti Başbakanı Daniel Kabian Duncan, ülkelerinde özel sektörü her alanda desteklemeye hazır olduklarını belirterek, “Yatırım hedefimiz ortada. Burada özel sektör için büyük bir potansiyel var ve Türk yatırımcıları için de fırsatlar sunuyor” dedi. Başbakan Duncan, Fildişi Sahili’nin kakao, kahve, sebze ve meyve üretiminde, Türkiye’nin tarım sanayisi alanındaki KOBİ işletmeciliği denetimlerinden faydalanmak istediklerinin altını çizerek, bu alanlarda da özel sektörü desteklemeye hazır olduklarını vurguladı. LOJİSTİK MERKEZİ Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş da Türkiye ve Fildişi Sahili’nin birçok açıdan birbirine benzediğini ve bölgelerinde siyasi ve ekonomik bakımdan bir güç ve lojistik merkezi konumunda bulunduklarını belirtti. Elitaş, ”Bugün gıda, enerji, petrol ürünleri, inşaat malzemeleri ve tekstil üretimi Fildişi Sahili’nin başlıca üretim alanları arasında geliyor. Araç yedek parça, metal levha ve elektrik kablosu başta olmak üzere benzeri alanlara ihtiyaç artıyor” dedi. MÜSİAD Başkanı Nail Olpak ise MÜSİAD’ın Fildişi Sahili’nde de bir temsilciliği olacağını söyledi. HEDEF 1 MİLYAR DOLAR Bölgedeki temaslarını değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2015 yılında ikili ticaret hacminin yüzde 17.5’lik bir artışla 390 milyon dolara çıktığını hatırlatarak, şunları söyledi: “Ülkedeki yatırımlarımız 100 milyon doları buldu. Fildişi Sahili, Sahraaltı Afrika’daki en büyük altıncı ticaret ortağımız. Şimdi kendimize yeni bir hedef koymamızın gereğine inanıyorum. 2020 yılında 1 milyar dolar hedefini yakalayabiliriz. Bu hedefe odaklanmalıyız.” TÜRK ÖZEL SEKTÖRÜ İÇİN Fildişi Sahili Devlet Başkanı Alassane Vattara ise “Bu ziyaret bizler için çok önemli. İmzaladığımız anlaşmalar ilişkilerimizi, ortaklığımızı daha da güçlendirecek. Fildişi Sahili, ticari anlamda Türkiye’nin Sahraaltı Frankafon ülkelerdeki en güçlü ortağıdır. 2012’den bu yana yüzde 9’luk büyüme oranıyla çalışmalarımızı sürdürdük. Hem Türk hükümeti hem de Türk şirketleri için önemli bir ufuk açtık” dedi. Vattara, “Özellikle altyapı, enerji, yap-işlet-devret, tarım, gıda sanayi ve başka alanlarda çalışmalarımız var. Tabii sosyal ve kültürel alanlar ile cami inşaatlarında da. İlişkileri güçlendirmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu. GANA KAPILARI AÇTI Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gezisinin ikinci durağı Gana’da Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK) organizasyonunda İş Forumu gerçekleştirildi. Forumda konuşan Gana Devlet Başkanı John Dramani Mahama, bakanların ve iş adamlarının ikili görüşmelerinin yanı sıra imzalanan anlaşmalarla Türkiye ve Gana arasındaki ticari ilişkilerin daha da pekişeceğini kaydetti. Mahama, bu bağlamda Türkiye ve Gana arasındaki ticarette çifte vergilendirmeyi kaldırmak için fikir birliğine vardıklarını aktardı. Mahama, Gana’nın yatırım çekmek için birçok cazip sektörü olduğunu ve Türk özel sektörüne kapılarını sonuna kadar açtıklarını ifade etti. Mahama, “Gana gaz ve petrol yatırımı yapılabilecek en önemli alanlar arasında yer alıyor. Batı Afrika piyasasının merkezinde bulunuyor. Ayrıca, petrol rafinerisi için de fırsatlar mevcut. Nijerya’dan gelecek petrolü burada işleyip diğer ülkelere gönderebiliriz. Ekonomilerimiz büyüdüğü için elektrik ihtiyacımız da artıyor. Gana’yı bu anlamda da bir merkez haline getirmek istiyoruz” dedi. ENERJİ VE İÇME SUYU Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Gana Devlet Başkanı John Dramani Mahama’nın Gana’yı sanayileşmiş bir ülke haline getirmeyi hedeflediğini aktardı. Erdoğan, “Türk firmalarının enerji ve içme suyu gibi Gana’nın geleceğini şekillendirecek altyapı projelerinde mevcut çalışmaların yanında çok daha büyük sorumluluklar üstleneceklerine inanıyorum. Gana ile ticaret hacmimiz 400 milyon dolar. Hedef, 2020’de 1 milyar dolar. Bunu sizler yapacaksınız, beraber yapacaksınız. Bazı anlaşmalar, mutabakat muhtıraları imzaladık. Bunları takip edersek netice alırız” dedi. NİJERYA’DA DA İŞ FORUMU Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki heyet daha sonra Nijerya’nın başkenti Abuja’ya geldi. Nijerya Devlet Başkanı Muhammed Buhari ile baş başa ve heyetler arası görüşmeler yapıldı. Erdoğan, “Türk iş adamlarının Nijerya’da bir çok yatırımlara girmesini özellikle teşvik ediyorum” dedi. KAZAN KAZAN “Tarım ve sulama yöntemleri başta olmak üzere bu alandaki tecrübe ve birikimlerimizi buradaki kardeşlerimizle paylaşmaya hazırız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Savunma sanayi alanındaki imkan ve kabiliyetlerimizi sizlerin istifadesine sunmak istiyoruz. İki ülkenin nüfusu toplam 260 milyon. Bu çok önemli bir pazar” dedi. TÜRKİYE- FİLDİŞİ SAHİLİ YENİ ANLAŞMALAR Çifte vergilendirmeyi önleme Vergi kaçakçılığına karşı işbirliği Yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması Savunma sanayi işbirliği anlaşması Sağlık ve tıp bilimleri alanlarında işbirliği Dışişleri Bakanlıkları işbirliği mutabakat muhtırası Hükümetler arası işbirliği mutabakat zaptı (TİKA protokolü) İletişim Teknolojisi Telekomünikasyon Düzenleme Kurumları mutabakat zaptı TÜRKİYE- GANA ANLAŞMALAR Yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması anlaşması Gençlik ve spor alanında işbirliği anlaşması Bilgi teknolojileri alanında mutabakat zaptı Enerji alanında mutabakat zaptı TÜRKİYE- NİJERYA ANLAŞMALAR Ticaret ve ekonomi işbirliği mutabakat zaptı Sanayi alanında işbirliği mutabakat zaptı YENİ TEMSİLCİLİKLER AÇILDI Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, beraberinde bakanlar ve 150 iş adamıyla birlikte Batı Afrika ülkelerine yaptığı ziyaret sırasında MÜSİAD, Fildişi Sahili’nde ve Nijerya’da temsilcilik açtı. Bu temaslara İTO Başkanı İbrahim Çağlar da katıldı.

06 Mart 2016 Pazar

Dünyanın en zengin ülkeleri arasında yer alan Katar, özellikle Avrupa’da yaptığı yatırımlarıyla dikkat çekiyor. Katar eş-Şark Gazetesi’nin yayınladığı bilgilere göre Katar, Körfez ülkeleri arasında yurtdışında en fazla yatırım yapan ülke oldu. Katar Yatırım Otoritesi, 2005’ten bu yana toplam yatırım değerinin 450 milyar dolar olduğunu açıkladı. Katar’ın yurtdışında yaptığı yatırımlar ve satın almaların arkasında 2005’te kurulan devlet kuruluşu Katar Yatırım Otoritesi (QIA) geliyor. TOPLAM 37 ÜLKE Katar’ın, Avrupa başta olmak üzere Afrika, Asya ve Avustralya kıtalarında, toplam 37 ülkede yatırımı bulunuyor. Ayrıca, Katar Yatırım Otoritesi (QIA), 2014’te dünyadaki yatırım fonları arasında ilk sırada yer aldı. Yatırım konusunda daha çok Batı Avrupa ülkelerine yönelen Katar, İngiltere’de 35 milyar dolar, Fransa’da 25 milyar dolar, Almanya’da 20 milyar dolar değerinde yatırıma sahip. TÜRKİYE 4’ÜNCÜ Medyadan tekstile, bankacılık ve gayrimenkulden enerjiye kadar Türkiye’de birçok sektöre yatırım yapan Katar, en son 2.94 milyar dolara bir bankayı satın aldı. Bu satışla beraber son beş yılda Katarlı firmaların Türkiye’deki yatırımları toplamda 5 milyar doları aştı. Türkiye, 20 milyar dolara yakın yatırım değeriyle Katar’ın dış yatırımlarında 4’üncü sırada geliyor. Katar’ın 2015’te Türkiye yaptığı yatırımların ise 3 milyar dolar olduğu belirlendi.

01 Mart 2016 Salı

Gayrimenkul hizmetleri ve yatırım yönetimi alanında hazırlanan ‘Dünya Sahnesinde İstanbul’ başlıklı raporun Türkçe özeti kamuoyu ile paylaşıldı. Rapora göre İstanbul, güvenilir bir finans merkezi olarak gelişim göstermesi, inovasyon ile ticarete ev sahipliği yapması ve altyapı iyileştirmeleriyle Gelişen Dünya Şehirleri Ligi’nin son 5 yıl içinde en çok ilerleme kaydeden kenti oldu. ‘HAVA’DA DA MERKEZ İstanbul’un küresel çaptaki rekabetçiliğinden ticari gayrimenkul ortamına kadar pek çok farklı açıdan incelendiği raporda, İstanbul’un ekonomik göstergelerinin birçok küresel benzerinden güçlü olduğu da kaydedildi. Raporda öne çıkan önemli bulgular ise şu şekilde sıralandı: “Güvenlik konusundaki soru işaretlerine karşın benzersiz kültürel kimliği ve sıra dışı enerjisi, İstanbul’un dünyanın ilk beş turist destinasyonu arasındaki konumunu destekleyen unsurlar olarak öne çıkıyor. Küresel bağlantıları hızla artan şehir, şu an dünyanın en hızlı büyüyen havayolu taşımacılığı aktarma merkezi konumunda bulunuyor. Şehrin altyapısındaki gelişme, İstanbul’u dönüştürüyor ve ekonomik dinamizminde anahtar rol oynuyor. Metro hatlarının uzaması, üçüncü köprü ve Üçüncü Havalimanı gibi altyapı çalışmaları, gelecekteki büyüme için pozitif sinyaller verirken, aynı zamanda gelişimin şekillenmesi ve yayılması anlamına da geliyor.” SÜRDÜRÜLEBİLİR BAŞARININ ANAHTARI Gayrimenkulün, başarının bir bileşeni olduğuna dikkat çeken raporda, İstanbul’da kültürel kimlik korunurken yaratıcılık, inovasyon ve girişimciliği destekleyecek uygulamalar için gereken altyapı ve ortam sağlanması gerektiği kaydedildi. Raporda, bu durumun, piyasa takibi, performans ölçümü, mevzuat gözetimi ve ticari işlem süreçleri gibi şeffaf gayrimenkul uygulamaları, likit ve uluslararası sermayeye açıklık, İstanbul’un eşsizliğini korumak, inovasyonu ve toplum bilincini teşvik etmek, daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre ihtiyacına yanıt vermek, yüksek kaliteli, ekonomik ve erişilebilir konutlar sunmakla olabileceği vurgulandı. TEMELDEN DEĞİŞİM Dünya Sahnesinde İstanbul raporunda, gelişen yeni altyapı projelerinin İstanbul gayrimenkul pazarının mekansal yerleşimini temelden değiştirdiği kaydedildi. Raporda ayrıca mevcut geliştirme süreci tamamlandığında şehrin dünya standartlarında alışveriş merkezlerini de içeren 5 milyon metrekarenin üstünde modern perakende alanı, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi gibi yeni iş bölgelerini de kapsayan 7 milyon metrekareye yakın A sınıfı ticari ofis alanı, yaklaşık 9.5 milyon metrekare modern lojistik alanı (Kocaeli’yi de kapsayan Geniş İstanbul Havzası), 500 lisanslı otelde, 56 bini aşan oda sayısına sahip olması beklendiği de ifade edildi. GÜCÜ 400 MİLYAR DOLAR İstanbul’un, satın alma paritesine göre hesaplanan ekonomik büyüklüğü 400 milyar dolara ulaştı. Kent ayrıca, Ticari Cazibe Endeksi’ne göre ise dünyanın en önemli 20 iş merkezi arasında yer aldı.

01 Mart 2016 Salı