tatil-sepeti
G. Amerika’nın nabzını Şili’den tutun

HABER: ADEM ORHUN Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, beraberinde iş adamları ve sektör temsilcileriyle Şili ve bölge ülkelerine yaptığı gezi, Türk firmalarının ve girişimcilerin dikkatlerini Latin Amerika’ya çevirdi. Başta bölgemize çok uzak gibi görünse de, son yıllardaki gelişmeler sebebiyle farklı pazarlar arayan firmalarımız için göz ardı edilemeyecek ülkeler pek de bilinmeyen fırsatlar barındırıyor. Pasifik kıyılarına yapılan bu ziyaretin ardından Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, ticaret ve yatırım imkanlarını, İstanbul Ticaret’e anlattı. Ekonomi Bakanı Elitaş, yaptığı açıklamada, “Şili ile Türkiye arasında diplomatik ilişki kurulmasının 90. yıldönümündeyiz. Ancak, ticaret açısından istediğimiz büyümeyi henüz gerçekleştiremedik. Bu ziyaret, ilişkilerimize güçlü bir ivme sağlayacak” dedi. İMKANLARDAN YARARLANACAĞIZ Türkiye’nin hızla gelişirken sanayisi için doğal kaynaklara olan ihtiyacının da arttığını belirten Elitaş, “Şili bakır gibidoğal kaynaklar bakımından çok zengin. Bu zemin işbirliğimizi kolaylaştıran, hatta teşvik eden oldukça önemli bir imkandır. Bu imkandan daha fazla yararlanmamız gerekiyor” şeklinde konuştu. Şili’nin Güney Amerika’nın en açık ticaret rejimine sahip ülkesi olduğunu belirten Bakan Elitaş, “Türkiye dahil 60’tan fazla ülke ile Serbest Ticaret Anlaşmaları bulunuyor. Bu sayede Şili 4.2 milyardan fazla nüfusa ulaşabiliyor. Ülkemiz açısından bakıldığında önemli ölçüde tüketim malı ithalatı yapan bir ülkedir” diye konuştu. HEDEF BÖLGE Türkiye’nin, yeni pazarları keşfetmek, ekonomik ilişkileri daha üst seviyelere taşımak ve ticareti çeşitlendirmek için 2006 yılında “Latin Amerika Stratejisi” uygulamaya koyduğunu hatırlatan Ekonomi Bakanı Elitaş, “Bu amaçla, bölge ülkelerinden Şili ile Haziran 2009 tarihinde imzaladığımız Serbest Ticaret Anlaşması (STA), 2011 yılı Mart ayında yürürlüğe girdi. Şili ile STA, Latin Amerika’daki ilk STA’mız. Şili, ihracatının ve ithalatının büyük bir kısmını STA imzaladığı ülkeler ile gerçekleştiriyor. Dolayısıyla, Şili ile STA imzalamak, ülkemizin bu ülke ile ticaretinde rekabet gücünü koruyabilmesi ve ikili ticaretini geliştirebilmesi açısından önem taşıyor. Bu STA’nın bölgedeki diğer ülkelere ulaşmamız açısından bir köprü vazifesi göreceğini düşünüyoruz” dedi. ÜRÜN ÇEŞİTLENDİRME Türkiye-Şili STA’sı ticari ilişkilerimize önemli bir ivme kazandırdı. 2004 yılında 200 milyon dolar olan Şili ile ticaret hacmimiz 2011-2013 döneminde 600 milyon dolar seviyesini geçti. Bölge ile ticaret yapımızın az sayıda ürüne dayalı ve derinlikten uzak olduğunu belirten Bakan Elitaş, “Özellikle ürün çeşitliliği yönünde hızlı adımlar atmalıyız. Mevcut STA’nın ticaretimize kazandırdığı ilk ivmeyi daha ileri taşıyacak adımlar atmalıyız” şeklinde konuştu. ÖNCELİKLİ ÜLKELER Şili’nin, ülkemizin Güney Amerika’da büyük önem atfettiği ülkelerden birisi olduğunu ifade eden Ekonomi Bakanı Elitaş, “Bu ülke ihracatımız açısından da büyük potansiyel taşıyor. Nitekim Şili, 2014-2015 ve 2016-2017 dönemlerinde ikili ekonomik ve ticari ilişkilerin yoğunlaştırılacağı öncelikli ülkeler listesinde yer almaktadır” dedi. Bakan Elitaş, açıklamasına şöyle devam etti: “Firmalarımızın işbirliği sayesinde özellikle Avrasya bölgesine yönelik ihracat olanakları geliştirilebilir. Bu noktada, ülkemiz Şilili firmalar için söz konusu pazara açılmada bir lojistik ve imalat üssü olarak değerlendirilebilir. Ülkemiz firmalarının Avrasya’da sahip olduğu dağıtım kanalları ve marka bilinirliği kullanılabilir.” YAKINDAN TANIYIN “İşbirliği alanlarının tespiti ve somut uygulamalara geçilebilmesini teminen öncelikle her iki ülke iş adamlarının diğer ülkeyi yakından tanıması elzemdir” diyen Bakan Elitaş “Bu amaçla, düzenlenen sektörel fuarlara katılım, sektörel ve genel nitelikli ticaret heyetleri ile alım heyeti programlarının karşılıklı olarak düzenlenmesinde fayda görüyoruz” diye konuştu. İŞTE GÜNEY AMERİKA FIRSATLARI “Şili ile ticari ilişkilerimizin henüz iki ülkenin sahip olduğu kaynaklar ve ekonomik büyüklük ile paralel olmadığını düşünüyoruz” diyen Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, “Ancak ticaret ve ekonomik işbirliğini geliştirmek için önemli bir zemin var. Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyareti sırasında yapılan İş Forumu fırsatlar ve bunları hayata geçirmek için nasıl hareket edeceğimiz konusunda bize rehberlik edecek” dedi. Ticaret ve yatırım alanında, iş yapmak yönünde Türkiye ve Şili’nin sunduğu fırsatları, güçlü potansiyeli paylaşmak, fırsatları açıkça gözler önüne sermek istediklerini söyleyen Bakan Elitaş, potansiyel alanlara dikkati çekti: KONUT PROJELERİ “Şili’de gerçekleştirilmesi tasarlanan büyük konut projeleri, hem müteahhitlik projeleri hem de inşaat malzemeleri konusunda önemli bir ihracat ve işbirliği potansiyeli sunuyor. Şili’nin de önümüzdeki dönemde planladığı 30 milyar dolar seviyelerine varan yatırım projeleri mevcut. ENERJİ VE SAĞLIK Türkiye olarak enerji, sağlık, ulaştırma gibi sektörlerde 100 milyar dolara varan değerde büyük altyapı projelerini yürütüyoruz. Bu tür yatırımları önümüzdeki dönemde sürdürecek politikaları uyguluyoruz. MÜTEAHHİTLİKTE İŞBİRLİĞİ Şili’de çok büyük altyapı yatırımları ile üst yapı yatırım projeleri olduğunu biliyoruz. Bu projelerde yer almaya ve başarı ile tamamlamaya hazırız. Bu çerçevede, iki ülke arasında müteahhitlik alanında işbirliği olanaklarının araştırılmasının yararlı olacağı kanısındayım. Bahar aylarında yapmayı tasarladığımız İş Konseyi toplantısının ana konularından birisinin müteahhitlik alanında işbirliği olabileceğini düşünüyoruz. MADENCİLİK VE PERAKENDE Şili’de gelişen iç pazar imkânları ve bu ülkeden gerçekleştirilecek çok çeşitli ihracat imkanlarının varlığı Türk yatırımcılarının madencilik, gıda, imalat sanayi ve perakende sektörlerine ilgisini artıracaktır. TARIMDA İŞBİRLİĞİ Türkiye ve Şili kendi bölgelerinde önemli tarım üreticisi. Her iki ülkede bu sektörde gerekli tecrübe, kapasite ve imkanlar var. Tarım ortak işbirliği alanı olarak değerlendirebiliriz. BİRBİRİMİZİ TAMAMLARIZ Tükiye hammadde ithalatçısı. Şili ise bakır gibi birçok madene evsahipliği yapıyor. Türkiye’nin bakır, kablo gibi alanlarda önemli üretim gücü var. Bu haliyle, Türk ve Şili ekonomileri ve üretim yapıları da birbirlerini tamamlıyor. Bu nedenle, işbirliği için geniş bir hareket alanı var. TÜKETİCİ ÜRÜNLERİ Şili’nin ithalatçı olduğu dayanıklı mallar gibi tüketici ürünlerindeTürkiye’nin önemli sanayi üretimi vardır. Özetle fırsatlar mevcut. Önemli olan, kaynakları harekete geçirmek, iş adamlarını harekete geçirmek, bir araya getirmek ve Serbest Ticaret Anlaşması gibi araçlar ile ticareti kolaylaştırmak. KOBİ’LERİ DESTEKLEYECEĞİZ Bu arada dinamik küçük ve orta ölçekli firmaları harekete geçirmek iki ülkeye çok fayda sağlayabilir. Bu alanda iki ülke kurumları arasındaki yakın temas ve somut projelerin teşvik edilmesi fayda sağlayacak. Bu, kısa ve orta vadede öncelikli konularımızdan birisi.” STA’NIN KAPSAMI GENİŞLETİLECEK Şili ile mevcut STA’mız kapsamında tesis edilen Ortak Komite’nin bugüne kadar üç defa toplandığını belirten Ekonomi Bakanı Elitaş, şöyle konuştu: “Bu toplantılarda taraflar mal ticaretini kapsayan mevcut anlaşmaya, yatırım ve hizmet ticareti konularının dahil edilmesi hususunda görüş alışverişinde bulundu. Her iki ülke bu ilişkilerin bir üst seviyeye taşınmasına olumlu yaklaşıyor. Bu çerçevede, Şili ile mevcut STA’mızın hizmetler ve yatırımlar gibi yeni alanlara genişletilmesi ile birlikte, STA’nın iki ülkenin ekonomik ilişkilerinin gelişimine ve yatırımlara daha fazla katkıda bulunacağına ve üçüncü ülkelere yönelik ortak yatırımlar ve işbirliği fırsatlarının en iyi şekilde değerlendirilebileceğine inanıyoruz.” PASİFİK AVANTAJINI KULLANALIM Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, Şili’nin çok sayıda Serbest Ticaret Anlaşması ve Pasifik İttifakı gibi bölgesel oluşumlardaki etkinliği ile oldukça geniş bir pazara hitap ettiğini söyledi. Elitaş, “Türkiye Ortadoğu, Orta Asya, Karadeniz Havzası ve Avrupa’nın merkezinde. Bir çok Amerikan firması bu konumu çok iyi değerlendiriyor. Şilili firmaların da kullanması için her türlü imkan mevcut” şeklinde konuştu. REKABET GÜCÜNÜ GÖSTERİYOR Geleneksel kalıpları içinde Şili’nin uluslararası doğrudan yatırımları, daha çok Brezilya, Kolombiya, Arjantin ve Peru gibi bölge ülkelerinde yoğunlaşmakla beraber özellikle son yıllarda ABD, Belçika ve Avustralya gibi ülkelerin de Şilili yatırımcılar tarafından tercih edildiği görülüyor. Bu da Şilili yatırımcıların uluslararası rekabet gücü anlamında güçlendiğini ve bölge ülkeleri dışında da yatırım fırsatlarına yöneldiğini gösteriyor.

21 Şubat 2016 Pazar

THY’nin başarısı Harvard’da ders oldu

Türk Hava Yolları’nın (THY) başarılı büyüme hikayesi, ABD’de dünyaca ünlü Harvard Business School’un işletme yüksek lisans programında çalışma konusu yapıldı. Boston’daki Harvard Business School’da (HBS) “Turkish Airlines: WidenYour World” adı altında düzenlenen durum çalışmasında (casestudy) sunum yapan THY Genel Müdürü Temel Kotil, THY’nin başarıya uzanan hikayesini, vizyonunu ve geleceğe dair planlarını, Harvardlı öğrencilerle paylaştı. Kotil, HBS’nin THY ile ilgili 2003-2013 yıllarındaki kapsamlı durum çalışmasının bir Türk şirketi adına ilk olduğunu belirtti. ONUR VERİCİ THY’nin akademik açıdan incelenmesini onur verici olarak değerlendiren Kotil, öğrencilerle paylaştığı şu bilgileri aktardı: “Harvardlı öğrencilerin yüzde 30’u daha önce THY’yi kullanmış. İstanbul’un coğrafi olarak Avrupa, Asya ve Afrika’yı birbirine bağlamada çok avantajlı bir konumda bulunduğunu söylediler. Atatürk Havalimanı’nın geçen yıl Frankfurt Havalimanı’nı geride bıraktığına ve yeni havalimanıyla İstanbul’un coğrafi avantajının çok daha artacağına işaret ettiler. Öğrenciler 6 kat büyümemizi sorduklarında, çok çalıştığımızı ve Türkiye ekonomisinin 3 kat büyümesinin ve Dışişleri Bakanlığı’nın Afrika’ya açılım politikasının bize büyük destek verdiğini söyledik.”

16 Şubat 2016 Salı

Yellen’den ‘gerekirse yavaşlarız’ mesajı

ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Janet Yellen, finansal ve uluslararası gelişmelerin Fed’in faiz artışını yavaşlatabileceğini ancak şimdiye kadar para politikasında kayda değer değişikliğe sebep olacak derecede kötüleşme yaşanmadığını belirtti. Yellen, ABD Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi’nde ülke ekonomisine ve para politikasına ilişkin bilgiler verdi ve Kongre üyelerinin sorularını yanıtladı. Yaklaşık 3 saatlik oturumda son dönemdeki finansal dalgalanmalar ve uluslararası gelişmelerin ABD ekonomisini olumsuz etkilediğini vurgulayan Yellen, “Eğer ekonomi hayal kırıklığı yaratırsa, faiz artışında daha yavaş bir yol izlenebilir” dedi. RESESYON RİSKİ Yellen, söz konusu finansal çalkantının resesyon tehlikesi oluşturup oluşturmadığının sorulması üzerine, “Belli bir resesyon riski her zaman var ve küresel finansal gelişmelerin ekonomiyi yavaşlattığını kabul ediyorum ancak ABD ekonomisinin geleceği hakkında prematüre yargılara varmaktan kaçınmalıyız” dedi. Küresel piyasalardaki volatilitenin Çin’in döviz kuru politikasına ve petrol fiyatlarına ilişkin belirsizliklerden kaynaklandığını anlatan Yellen, buna karşın finansal şartlarda Fed’in para politikasında kayda değer değişikliğe sebep olacak derecede kötüleşmediğini dile getirdi.

16 Şubat 2016 Salı

Mekke, İstanbul’u yatırıma davet etti

HABER: SOYHAN ALPASLAN Mekke Ticaret ve Sanayi Odası Heyeti, İstanbul Ticaret Odası’nda (İTO) İstanbullu firmalarla buluştu. Heyetteki Suudi işadamları farklı sektörlerde birlikte çalışabilecekleri partner firmaları araştırdı. Mekke Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Maher Saleh Jamal ve yönetim kurulu üyelerinin yer aldığı heyete 21 Suudi firma eşlik etti. İstanbul’u Mekke’ye ve Suudi Arabistan’a yatırım yapmaya davet eden heyeti, İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dursun Topçu ağırladı. 7 KENTE DİREKT UÇUŞ Topçu, konuk heyeti ağırlarken iki ülke arasında işbirliği alanlarına dikkat çekerek İstanbul’un ticari konumuna da değindi. Topçu, “Türk iş dünyasının Ortadoğu bölgesinin baş aktörleri arasında bulunan Suudi Arabistan’ın petrol dışındaki sektörler ile ekonomisi çeşitlendirmesini yakından ve ilgi ile izliyor” şeklinde konuştu. Türkiye ve Suudi Arabistan’ın özellikle gıda, tekstil, inşaat, ziraat, madencilik ve hizmet sektörlerinde işbirliğinin artmasını beklediklerini dile getiren Topçu, “Türk Hava Yolları’nın Suudi Arabistan’ın 7 şehrine direkt seferlerinin olmasını ülkelerimiz arasında ticari ve turizm ilişkilerini geliştirmeye yönelik çok olumlu bir adım olarak görüyoruz” açıklamasını yaptı. Suudi Arabistan’da Türk menşeli ürünlerin imajlarının hayli yüksek olduğuna da vurgu yapan Topçu, bunlara rağmen iki ülke ticaret hacminin var olan potansiyeli yansıtmadığı bilgisini verdi. İki ülke arasındaki ticaret hacminin 5,5 milyar dolar civarında olduğuna dikkat çeken topçu, sözlerini şöyle sürdürdü:”Türkiye ve Suudi Arabistan arasında pek çok sektör harekete geçirilebilir. Birçok potansiyeli birlikte fırsata çevirebiliriz. Bu görev de bizlere iş dünyasına düşüyor. Ülkelerimizin sağlam ilişkileri Orta Doğu’da ekonomik istikrar ve refah seviyesinin de artışı anlamına geliyor.” Toplantıda Mekke Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Dr. Abdullah Al-Ghalib Al Sharif hem odanın faaliyetleri hem de Mekke’deki yatırım imkânları ile ilgili bir sunum yaptı. 10 SEKTÖRDE YEREL PARTNER ARADILAR Mekke Ticaret ve Sanayi Odası heyetinde yer alan Suudi iş dünyası İTO’da Türk firmalarla ikili görüşmelerde bulundu. Gıda, inşaat, turizm, gayrimenkul, su üretimi, otelcilik, altın, mücevherat, etkinlik ve organizasyon, danışmanlık ofisi sektörlerinde faaliyet gösteren 21 Mekkeli firma 104 Türk firması ile görüştü. ORTAK TİCARET ANLAŞMASI YAPALIM Mekke Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Maher Saleh Jamal, iş dünyasına şu mesajı verdi: “Mekke ve İstanbul ticaret odalarının bu etkinliğinin iki ülke firmaları arasındaki birçok işbirliğini tetikleyeceğine inanıyorum. Odalarımız arasında ortak bir ticaret anlaşması yaparak ikili ilişkilerimize ivme kazandırabiliriz. Ülkelerimiz arasındaki işbirliklerinin inşaat başta olmak üzere diğer birçok sektörde de artırılması için elimizden geleni yapmaya hazırız.” HUBUBAT İHRACATINDA ÖNCELİK KOMŞULARIN Hububat ihracatçıları yeni yıla hızlı girdi. Yılın ilk 27 gününde 97 ülkeye 117 milyon 581 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildi. İhracatta ilk sırayı yüzde 59’luk oranla Irak’ın aldı. Bu ülkeyi Sudan, Suriye, Benin, Suudi Arabistan ve İran izledi. Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri’nden (GAİB) alınan bilgiye göre, Mahsum Altunkaya başkanlığında toplanan Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu, 2015 yılı verilerini değerlendirdi. 2016’DAN UMUTLUYUZ Geçen yılı 2 milyar 91 milyon 407 bin dolarlık ihracatla kapattıklarını belirten Altunkaya, 2016’dan umutlu olduklarını ifade etti. Altunkaya, şunları kaydetti: “İhracatçılarımız 2023 vizyonunu en büyük hedef olarak almış ve bu hedef doğrultusunda yoğun bir çalışma sergilediler. 2016, sadece bizim için değil bütün sektörler için yoğun şekilde çalışma yılı olarak geçmeli. Dünyanın bütün ülkelerini pazar olarak görüyoruz ve bu pazarların etkin aktörleri arasında yer almak istiyoruz.” Türkiye’de ihracat kültürünün geliştiğine ve ihracatçıların ürünleri pazarlayabilmek için dünyanın dört bir yanına dağıldığını ifade eden Altunkaya, her kesimden insanın sofrasına hububat, bakliyat ürünlerinin konulabilmesi için çaba gösterdiklerini bildirdi.

01 Şubat 2016 Pazartesi

Gürcistan ile ticarete E-TIR dopingi

Türkiye ile Gürcistan gümrükleri arasında taşıma maliyetlerini azaltmayı ve ticaret işlemlerini hızlandırmayı da amaçlayan E-TIR Projesi imzalandı. Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, “Hemen projemizi başlatmayı planlıyoruz. İnşallah, bu sene haziran ayı içerisinde projemizin pozitif sonuçlarını dünyaya rapor edeceğiz” dedi. Tüfenkci, Gürcistan Gümrüklerden Sorumlu Maliye Bakanı Nodar Khaduri ile bakanlıkta görüştü. İki bakan, görüşmenin ardından Türkiye ve Gürcistan gümrükleri arasında hayata geçirilecek “E-TIR Projesi”ni imzaladı. Bakan Tüfenkci E-TIR projeleri ile ulusal gümrük sistemleri arasında güvenli veri değişimini sağlamayı ve eşyanın ülkeler arası güvenli aktarımını mümkün kılmayı amaçladıklarını belirtti. TAKİP VE HIZ Tüfenkci, “Bu sayede, ön kargo bilgisi tedariki ve gerçek zamanlı veri aktarımı yöntemleriyle, TIR işlemlerinin hızlanması ve dolayısıyla uluslararası ticaretin artması sağlanmış olacak. 64. Hükümet Eylem Planımızda da bu sebeple E-TIR Projeleri’ne yer verdik. Büyük bir mutlulukla ifade etmek isterim ki E-TIR Sistemi’nin dünya çapında düzgün şekilde başlayabilmesine ve tam otomasyona geçilmesine öncülük ediyoruz” diye konuştu. Tüfenkci, “Hemen projemizi başlatmayı planlıyoruz. İnşallah, bu sene haziran ayı içerisinde projemizin pozitif sonuçlarını dünyaya rapor edeceğiz. Bu proje, gümrükten gümrüğe elektronik veri değişimini tesis etmek üzere hazırlanmıştır” değerlendirmesinde bulundu.

31 Ocak 2016 Pazar