tatil-sepeti
Belçika'da haftalık çalışma gününün 4'e düşürülmesi tartışılıyor

Liberal görüşlü siyasetçiler ve milletvekilleri tarafından yapılan teklif, haftalık çalışma saatinin değişmemesini ancak gün sayısının düşürülmesini öngörüyor. Teklifte, sektöre göre 38 veya 40 olan haftalık çalışma saatinin 4 güne yayılması isteniyor. Liberallerin teklifi birçok siyasi parti tarafından destekleniyor. Belçika'nın Flaman bölgesindeki Yeşiller Partisinin Başkanı Meyrem Almacı, 4 çalışma günü önerisine desteğini dile getirdi. Almacı, basına yaptığı açıklamada, "Prensipte bu önerinin çalışanların özgürlüğü bakımından iyi olduğunu düşünüyoruz ama tabii karar çalışana bırakılmalı." dedi. Yeşiller Partisi, ayrıca bir karara varılmadan önce sendikalar ve işverenler dahil tüm sosyal ortakların görüşlerinin alınmasını istedi. Sosyalist sendikalar ise öneriye karşı çıktı. Sendika temsilcileri, sadece çalışma günlerinin değil, çalışanların iş saatlerinin genel olarak düşürülmesi gerektiğini savundu. Federal hükümetin teklifin hangi sektörlerde uygulanabileceğini gelecek hafta ele alması bekleniyor.

08 Ekim 2021 Cuma

ABD ve İspanya'ya ihracatta tarihi zirve

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye'nin ihracatı geçen ay 2020'nin aynı dönemine kıyasla yüzde 30 artarak 20 milyar 783 milyon 227 bin dolara yükseldi. Türkiye'nin eylül ayında ABD'ye yaptığı ihracat 1 milyar 251 milyon 955 bin dolarla, İspanya'ya ihracatı ise 920 milyon dolarla aylık bazda tarihi zirveye ulaştı Türkiye'nin eylül ayında ABD'ye ihracatı böylece geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 45,6, İspanya'ya dış satımı ise yüzde 39,3 artış kaydetti. ABD ve İspanya ayrıca bu dönemde Türkiye'nin en fazla dış satım yaptığı ilk 5 ülke arasında yer aldı. Eylül ayında Türkiye'nin en fazla ihracat gerçekleştirdiği ilk 5 ülke sırasıyla Almanya, ABD, Birleşik Krallık, İtalya ve İspanya oldu. Türkiye, Almanya'ya 1 milyar 555 milyon 48 bin dolar, Birleşik Krallık'a 1 milyar 234 milyon 62 bin, İtalya'ya 953 milyon 62 bin dolar tutarında ihracat gerçekleştirdi. ABD ayrıca eylül ayında Türkiye'nin değer bazında ihracatını en fazla artırdığı ülke oldu. İspanya'da değer bazında ihracat artışında üçüncü sırada yer aldı. Türkiye'nin eylül ayında ihracatını değer bazında en fazla artırdığı ilk 5 ülke sırasıyla 392 milyon 277 bin dolarla ABD, 267 milyon 200 bin dolarla Belçika, 259 milyon 448 bin dolarla İspanya, 206 milyon 657 bin dolarla Almanya, 200 milyon 48 bin dolarla İtalya olarak gerçekleşti. ABD'DEN EN FAZLA ÇELİK SEKTÖRÜNE, İSPANYA'DAN EN FAZLA HAZIR GİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNE TALEP ABD'ye geçen ay en fazla ihracatı çelik sektörü gerçekleştirdi. Sektör ABD'ye geçen ay 203 milyon 850 bin dolar tutarında dış satım yaptı. Çelik sektörünün ardından ABD'ye otomotiv endüstrisi 115 milyon 783 bin dolar, kimyevi maddeler ve mamulleri 108 milyon 358 bin dolar, hazır giyim ve konfeksiyon 96 milyon 318 bin dolar, halı sektörü 91 milyon 664 bin dolar tutarında ihracat gerçekleştirdi. Bu dönemde ABD'ye değer bazında en fazla ihracat artışı sırasıyla çelik, mücevher, demir ve demir dışı metaller, otomotiv endüstrisi, savunma ve havacılık sanayii sektörlerinde gerçekleşti. Çelik ve otomotiv endüstrisinin ABD'ye ihracatı eylül ayında sırasıyla 158 milyon 610 bin dolar, 21 milyon 485 bin dolar artış kaydetti. Ülkeye mücevher sektörünün ihracatı 39 milyon 997 bin dolar artarak 84 milyon 934 bin dolara, demir ve demir dışı metallerin ihracatı 26 milyon 277 bin dolar yükselerek 59 milyon 911 bin dolara, savunma ve havacılık sanayisinin ihracatı 18 milyon 641 bin dolar artışla 80 milyon 687 bin dolara çıktı. İspanya'ya ise en fazla dış satımı 294 milyon 979 bin dolarla hazır giyim ve konfeksiyon sektörü yaptı. Bu sektörü, 171 milyon 918 bin dolarla çelik, 137 milyon 882 bin dolarla otomotiv endüstrisi, 79 milyon 444 bin dolarla kimyevi maddeler ve mamulleri, 43 milyon 183 bin dolarla demir ve demir dışı metaller sektörleri izledi. Eylül ayında İspanya'ya değer bazında en fazla ihracat artışı çelik, hazır giyim ve konfeksiyon, demir ve demir dışı metaller, tekstil ve hammaddeleri, madencilik ürünleri sektörleri tarafından gerçekleşti. Ülkeye çelik sektörünün ihracatı 138 milyon 262 bin dolar, hazır giyim ve konfeksiyon 31 milyon 197 bin dolar, demir ve demir dışı metaller 28 milyon 308 bin dolar artış kaydetti. Eylül ayında İspanya'ya tekstil ve ham maddeleri sektörünün dış satımı 12 milyon 475 bin dolar artarak 35 milyon 343 bin dolara, madencilik ürünlerinin dış satımı da 12 milyon 426 bin dolar yükselerek 32 milyon 366 bin dolara ulaştı. ABD VE İSPANYA'YA EN FAZLA İSTANBULLU ŞİRKETLER DIŞ SATIM YAPTI İl bazında bakıldığında eylül ayında ABD ve İspanya'ya en fazla İstanbullu şirketler dış satış yaptı. Söz konusu dönemde İstanbul'dan ABD'ye 515 milyon 273 bin dolar, İspanya'ya ise 427 milyon 151 bin dolar tutarında ihracat gerçekleştirildi. İstanbul'un ardından ABD'ye Gaziantep 100 milyon 615 bin dolar, Kocaeli 92 milyon 912 bin dolar, Bursa 92 milyon 491 bin dolar, İzmir 92 milyon 435 bin dolar tutarında ihracatta bulundu. İspanya'ya ise Bursa 122 milyon 898 bin dolarlık, İzmir 69 milyon 919 bin dolarlık, Hatay 63 milyon 558 bin dolarlık, Kocaeli 59 milyon 448 bin dolarlık dış satım yaptı.

06 Ekim 2021 Çarşamba

Avrupa'da kömür fiyatı tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü

Yeni tip koronavirüs salgınına karşı alınan önlemler nedeniyle azalan kömür talebi, ekonomilerin yeniden toparlanmaya başlamasıyla artışa geçti. Avrupa'da yaşanan arz ve talep dengesizliği nedeniyle doğal gazın yanı sıra kömür fiyatları da rekor tazelemeye devam ediyor. API2 Rotterdam Kömürü Vadeli İşlemler Piyasası'nda kasım vadeli kontratlarda kömürün ton fiyatı 275 dolara çıkarak rekor kırdı. Geçen yıl kasım kontratlarında ton başı 55 dolar seviyesinde olan kömür fiyatındaki artış yüzde 400'ü buldu. Kömür fiyatları son bir ayda ise yüzde 70'e yakın artmıştı.

06 Ekim 2021 Çarşamba

Küresel piyasalarda, ham madde fiyatlarındaki artışa ilişkin endişeler devam ediyor

Küresel piyasalarda petrol başta olmak üzere ham madde fiyatlarındaki artış ve bu paralelde enflasyondaki yükselişin beklenenden daha uzun süreceği endişeleri, ABD'de temerrüt olasılığı ve Çin'de borç krizi gibi süregelen faktörler, yatırımcıların risk iştahını negatif etkilemeye devam ediyor. Tedarik zinciri ve enerji arzındaki problemlerin sürmesi ile dün Brent petrolün varil fiyatı 82,9 dolarla Ekim 2018'den, Batı Teksas türü ham petrolün varil fiyatı da 79,6 dolarla Kasım 2014'ten bu yana en yüksek seviyeyi gördü. Petrol başta olmak üzere ham madde fiyatlarındaki artışın enflasyonist kaygıları desteklemeye devam etmesi sonrası para politikası yapıcılarından gelen açıklamalar da önem kazandı. Chicago Fed Başkanı Charles Evans, dün yaptığı açıklamada varlık alımlarının azaltılacağı zamanın yakın olduğunu belirtirken, Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva da ihtiyaç halinde merkez bankalarının adım atmaya hazır olmaları gerektiğini, 2022'de birçok ülkede enflasyon baskısının azalmasını beklediklerini söyledi. Küresel ekonomik büyümenin bu yıl yüzde 6'nın biraz altına düşmesinin beklendiğini aktaran Georgieva, büyümedeki ayrışma, enflasyon ve borçların; toparlanmanın önündeki zorluklar olduğunu ifade etti. ABD'nin borç limiti konusundaki tartışmalar da gündemde kalmaya devam ederken, ABD Hazine Bakanı Janet Yellen Kongre'nin 2 hafta içinde borç limitini ele almaması halinde, ABD'nin resesyonla karşı karşıya olacağını söyledi. Makro ekonomik tarafta ise dün ABD'de Tedarik Yönetim Enstitüsü (ISM) imalat dışı endeksi eylülde aylık 0,2 puan artışla 61,9'a yükselerek beklentilerin üzerinde geldi. Ülkede hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) 54,4'ten 54,9'a revize edilirken, dış ticaret açığı ağustosta 73,3 milyar dolara yükselerek rekor seviyeye ulaştı. Dün New York borsasında yatırımcıların, mevcut riskleri göz ardı ettiği ve pozitif verilerin de desteğiyle önceki günkü sert düşüşün ardından alıma geçtikleri görüldü. Bu gelişmelerle Dow Jones endeksi yüzde 0,92, S&P 500 endeksi yüzde 1,05 ve Nasdaq endeksi yüzde 1,25 değer kazandı. Dolar endeksi dün yüzde 0,2'lik yükselişle 94 sınırının hemen altından kapanmasının ardından bugün yüzde 0,1'lik artışla 94,1 seviyelerinde bulunuyor. ABD'nin 10 yıllık tahvil faizleri ise dün güne başladığı yüzde 1,48 seviyelerinden yükselişe geçerek yüzde 1,54 seviyesini test ederken, bugün de yüzde 1,57'nin üzerini gördü. ABD'nin endeks vadeli kontratlarının ise yeni güne negatif bir seyirle başladığı görülüyor. Avrupa'da doğal gaz arzına yönelik haber akışı yakından izlenmeye devam ederken, dün bölge genelinde hizmet sektörü PMI verilerinin eylülde önceki aya göre artış kaydetmesi pay piyasalarını destekledi. İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,94, Almanya'da DAX 30 endeksi yüzde 1,05 ve Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 1,52 değer kazanırken, avro/dolar paritesi dün 1,16'nın hemen altından kapanmasının ardından bugün yatay hareket ediyor. Avrupa endeks vadeli kontratlarında bugün satış ağırlıklı bir seyir izleniyor. Asya tarafında ise Çin'de emlak sektöründeki borç krizine yönelik haber akışı ve Japonya'da siyasi gelişmeler gündemin üst sıralarında kalmayı sürdürüyor. Japonya'da yapılan anket sonuçları, yeni Başbakan Kişida Fumio ve kabinesine yönelik kamuoyu desteğinin yüzde 55,7 olduğunu ortaya koyarken, desteğin önceki başbakanlara kıyasla ılımlı kalması seçim öncesi gelişmelerin önemini artırdı. Öte yandan Kişida Fumio hükümetinin, ülkede geçen hafta sona eren olağanüstü hal (OHAL) sonrası Aralık 2020'de durdurulan "seyahate çık" kampanyasını yeniden devreye almayı planladığı bildirildi. Bu gelişmelerle Asya tarafında güne pozitif başlayan endekslerin petrol fiyatlarındaki yükselişin etkisiyle kazançlarını geri verdiği görülürken, kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,9, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 0,5 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 1 düşüşle seyrediyor. Yurt içinde, dün Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi yüzde 0,19 değer kaybederek günü 1.391,65 puandan tamamladı. Dolar/TL ise dün 8,84-8,90 bandında hareket etmesinin ardından bugün bankalararası piyasanın açılışın 8,8850 seviyelerinde bulunuyor. Analistler, yatırımcı fiyatlamaları açısından mevcut risklerin devam etmesinin oynaklığın gündemde kalmasına neden olduğunu belirterek, cuma günü ABD'de açıklanacak istihdam verisi öncesi bugün ABD Merkez Bankası yetkililerinden gelecek açıklamaların önem taşıdığını söyledi. Bugün yurt içinde veri gündeminin sakin olduğunu, yurt dışında ise ABD'de ADP özel sektör istihdamı, Almanya'da fabrika siparişleri, Avro Bölgesi'nde perakende satışların izleneceğini aktaran analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 1.390 ve 1.370 seviyelerinin destek, 1.420 puanın direnç olarak öne çıktığını bildirdi. Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle: 09.00 Almanya, ağustos ayı fabrika siparişleri 12.00 Avro Bölgesi, ağustos ayı perakende satışlar 15.15 ABD, eylül ayı ADP özel sektör istihdamı

06 Ekim 2021 Çarşamba

DTÖ, küresel ticarette 2021-2022 büyüme tahminini yükseltti

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), küresel ticaretin görünümüne ilişkin ekim ayı raporunu yayımladı. Raporda, küresel mal ticaretine ilişkin büyüme tahmininin, ekonomik faaliyetlerin yılın yarısında ivme kazanmasıyla 2021 için 2,8 puanlık artışla yüzde 10,8'e çıkarıldığı, 2022 için de yüzde 4'ten yüzde 4,7'ye yükseltildiği bildirildi. Kovid-19 salgını ve tedarik zinciri sorunlarından kaynaklanan aşağı yönlü riskler konusunda uyarıların yer aldığı raporda, "Yarı iletken kıtlığı ve limanlardaki iş yoğunluğu gibi arz yönlü sorunlar, tedarik zincirlerini zorlayabilir ve belirli alanlarda ticaret üzerinde baskı oluşturabilir. Ancak bunların küresel arzlar üzerinde büyük etkileri olması pek olası değildir. En büyük aşağı yönlü riskler Kovid-19'dan kaynaklanmaktadır." denildi. Raporda, DTÖ'nün, küresel GSYH büyüme tahminini ise bu yıl için yüzde 5,1'den yüzde 5,3'e, 2022 için de yüzde 3,8'den yüzde 4,1'e çıkardığı bildirildi. DTÖ Genel Direktörü Ngozi Okonjo-Iweala, rapora ilişkin değerlendirmesinde, küresel ticaretin Kovid-19'la mücadelede kritik bir araç olduğunu belirterek, "Bu güçlü büyüme, ticaretin küresel ekonomik toparlanmayı desteklemede ne kadar önemli olduğunu altını çizerek gösteriyor." ifadesini kullandı. Kovid-19'a karşı aşılara adaletsiz erişimin bölgeler arasındaki ekonomik farklılıkları artırdığını vurgulayan Iweala, "Aşı adaletsizliğinin devam etmesine ne kadar uzun süre izin verilirse Kovid-19'un daha da tehlikeli varyantlarının ortaya çıkma şansı o kadar artar ve bugüne kadar sağlık ve ekonomideki kazanımlar baltalanır." değerlendirmesinde bulundu. Iweala, daha hızlı aşı üretimi ve aşının adil dağıtımı çağrısında bulundu.

05 Ekim 2021 Salı