tatil-sepeti
Katar, Formula 1 takvimine girdi

Formula 1'den yapılan açıklamada, Katar'ın ilk kez ev sahipliği yapacağı yarışın 19-21 Kasım tarihlerinde düzenleneceği kaydedildi. Katar'ın dahil edilmesiyle bu sezon yarış takvimi tamamlanmış oldu. Formula 1'de sezon Türkiye'nin ardından ABD, Meksika, Brezilya, Katar, Suudi Arabistan ve Abu Dabi yarışlarıyla sona erecek. Katar, yapılan anlaşmayla 2023 yılından itibaren 10 yıl boyunca Formula 1 takviminde yer alacak. Gelecek yıl FIFA Dünya Kupası nedeniyle grand prix yapılmayacak. Bu yılki yarış, 2004 yılında açılan 5,4 kilometre uzunluğundaki Losail Pisti'nde gerçekleştirilecek.

30 Eylül 2021 Perşembe

Karadeniz Ticaret ve Kalkınma Bankası bölge ülkeleri arasındaki iş birliğini geliştirmeyi hedefliyor

Karadeniz Ticaret ve Kalkınma Bankası (BSTDB) Başkanı Dmitry Pankin, Karadeniz Ticaret ve Kalkınma Bankası'nın Türkiye'de ve bölgedeki diğer ülkelerde hastane, havalimanı, geri dönüşüm tesisleri ve yenilenebilir enerji gibi çeşitli alanlardaki projelere finansman sağladığını söyledi. Türkiye'nin BSTDB'deki mevcut portfolyosu ile ilgili olarak çok mutlu olduğunu dile getiren Pankin, "Türkiye'de finanse ettiğimiz projelerle ilgili bir sorun olması durumunda, Türk hükümetiyle çok yakın bir şekilde çalışabilyoruz.Türk hükümeti bize sorunların çözülmesi noktasında hızlı bir şekilde yardımcı oluyor." şeklinde konuştu. Pankin, Karadeniz Ticaret ve Kalkınma Bankası'nda, Karadeniz Bölgesi etrafında bulunan 11 ülkenin (Arnavutluk, Ermenistan, Azerbaycan, Bulgaristan, Gürcistan, Yunanistan, Moldova, Romanya, Rusya, Türkiye ve Ukrayna) bulunduğu ve söz konusu yapının bu ülkeler tarafından kurulduğunu kaydederek, "Bankanın üç ana hissedarı yüzde 49,5'lik oranla Türkiye, Rusya ve Yunanistan. Diğer ülkeler ise daha küçük yüzdelere sahip." ifadesini kullandı. Bankanın finansman sağlayarak desteklediği farklı projelerle, bölge ülkeleri arasındaki işbirliğini geliştirmeyi hedeflediğini belirten Pankin, "Banka faaliyetlerine bölgesel iş birliğini artırmak düşüncesiyle, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü (KEİ) ile paralel olarak faaliyetlerine 20 yıldan daha uzun bir süredir devam ediyor. Bankanın kuruluşunun temelinde bölge ülkelerindeki projeleri destelemek ve iş birliğini geliştirmek fikri yatıyor." dedi. Pankin, bankanın gerçekleştirdiği faaliyetler açısından başarılı bir sicile sahip olduğuna vurgu yaparak, "Söz konusu 20 yıl içerisinde banka çok ciddi şekilde büyüme yaşadı. Genel anlamda üstesinden gelemediğimiz herhangi konu yaşanmadı." ifadesini kullandı. Hemen hemen artık her kuruluşun iklimle ilgili bir stratejisinin olduğunu belirten Pankin, şunları kaydetti: "Diğer uluslararası kuruluşlarda olduğu gibi bizim de iklim ve çevre konusuyla ilgili kendi stratejimiz var. Çevre dostu ve yenilenebilir enerji ile alakalı bazı projeleri finanse ediyoruz. Örnek olarak Türkiye'de jeotermal enerji projelerini, Ukrayna'da, Bulgaristan'da ve Yunanistan'da birçok solar enerji projesini destekliyoruz. Çevre dostu projeler bizim için çok önemli çünkü bu projeleri kullanarak para çekiyoruz. Şu anda farklı pazarlardan çevre dostu projelerle ilgili olan finansal enstrümanlara çok güçlü bir talep var." "KÖMÜRLE İLGİLİ PROJELERİ DE DESTEKLEYEBİLİYORUZ BU BİZİM İÇİN MÜMKÜN" Pankin, çevre dostu yeşil projeleri desteklemenin yanı sıra, kömür enerjisine dayalı bazı projeleri de desteklediklerini ifade ederek şunlara dikkati çekti: "Örnek olarak, Dünya Bankası gibi neredeyse bütün uluslararası kuruluşlar sadece yeşil projeleri finanse ediyor ancak bunlar kömürle ilgili olan hiçbir projeyi finanse etmiyor. Onlar için bu mümkün değil. Ancak biz kömürle ilgili olan projeleri de destekleyebiliyoruz bu bizim için mümkün. Bu da diğer kuruluşlardan olan farkımız olarak ön plana çıkıyor. Çünkü baktığınız zaman bizim Ukrayna, Bulgaristan, Rusya, Türkiye ve Yunanistan gibi paydaş ülkelerimizde kömür endüstrisi hala önemli. Birçok enerji üretimi, elektrik üretim istasyonları kömüre dayanıyor. Bunları çevre dostu istasyonlara döndürebilmek için biraz zamana ihtiyacımız var. Şu anda söz konusu tesislerle ilgili olarak ekipmanları modernize edebilecek ve kömür endüstrisinin çevreye olan olumsuz etkilerini azaltabilecek projeler geliştirmeye de ihtiyacımız var." Türkiye'nin banka için çok önemli bir ülke olduğuna vurgu yapan Pankin, "Ülkeler arasında bizim için en büyüğü Türkiye. 11 üye ülke arasında baktığınız zaman Türkiye bankamızda en büyük portfolyoya sahip olan ülke. Türkiye bizim için çok önemli bir ülke. Burada birkaç önemli altyapı projesini finansman sağlayarak destekliyoruz. Finansman sağladığımız projeler arasında farklı şehirlerde metro ve hastane gibi projeler bulunuyor. Örnek olarak İstanbul'da atık materyallerin geri dönüştürüldüğü bir fabrikayı da finanse ediyoruz. Bu fabrika da son derece yüksek teknoloji ve kaliteye sahip makineler kullanıyor ve burası çevre dostu bir fabrika." değerlendirmesinde bulundu.

29 Eylül 2021 Çarşamba

Türkiye ile Azerbaycan arasında gıda güvenliği konusunda 4 anlaşma imzalandı

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Azerbaycan Gıda Güvenliği Ajansı Başkanı Goshgar Tahmazli ve beraberindeki heyeti Orman Genel Müdürlüğünde (OGM) kabul etti. İkili görüşme sonrasında müzakereleri tamamlanan, Türkiye ile Azerbaycan arasında Gıda Güvenliği Alanında İşbirliği Anlaşması, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Azerbaycan Gıda Güvenliği Ajansı arasında Gıda Güvenliği Alanında İşbirliği Niyet Beyanı ve Gıda Güvenliği Alanında İşbirliğine İlişkin Ortak Eylem Planı ile Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) ile Azerbaycan Gıda Güvenliği Enstitüsü (AGGE) Arasında Bitki Sağlığı Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı anlaşmaları imzalandı. Pakdemirli, burada yaptığı konuşmada, savaşta ve barışta kardeş ülke Azerbaycan'ın yanında olduklarını belirterek, Karabağ zaferinin ardından bölgeye giderek tarım ve hayvancılık alanında yapılacak çalışmaları başlatan belki de ilk bakanlığın kendileri olduğunu söyledi. Türkiye'nin tarımsal hasılada 1'inci dünyada ise ilk 10'da bulunduğunu vurgulayan Pakdemirli, "Türkiye'nin bir dinamizmi ve başarısı var. Bakanlık olarak her zaman çiftçi ve üreticimizi destekliyoruz. Dost ve kardeş ülkelerle karşılıklı bilgi alışverişine önem veriyoruz." diye konuştu. Pakdemirli, bu anlamda Azerbaycanlı meslektaşlarıyla gerçekleştirdikleri çalışmalardan örnekler vererek, "Bu çalışmalar AB mevzuatına uyum açısından önem taşıyor. Bugün 4 anlaşma imzaladık. Bu anlaşmalar neticesinde bu çalışmalarımızın daha da gelişeceğine ve iş birliği alanlarımızın daha somut hale geleceğine inanıyorum. Azerbaycan ile gıda güvenliği alanında da her türlü iş birliğine hazırız." ifadelerini kullandı. "BİRLİKTE ATILACAK ADIMLAR ÖNEMLİ" Tahmazli de bugün iki ülke için çok önemli anlaşmaların imzalandığını belirterek, şunları kaydetti: "Bu imzalar, Türkiye ile Azerbaycan’ın emeğinin karşılığıdır. Gıda tehlikesi hakkında bilgi alışverişi yapıldı. Bundan sonra iki ülke bu konuda bilgi alışverişi sağlayacak. Hem hayvan hem bitki hem de gıda tehlikesine karşı, gıda ithal ihraç standartlarının belirlenmesinde de belli adımların atılması kararlaştırıldı." Tahmazli, dünyada koronavirüs salgınının sebep olduğu gıda tehlikesi karşısında da iki ülkenin birlikte atacağı adımların çok önemli olacağını sözlerine ekledi.

29 Eylül 2021 Çarşamba

Uluslararası hizmet ticareti istatistikleri

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2020 yılı uluslararası hizmet ticareti istatistiklerini açıkladı. Buna göre, seyahat hariç hizmet ihracatı 2019'da 32,9 milyar dolar iken 2020'de yüzde 23,4 azalarak 25,2 milyar dolara geriledi. Hizmet ithalatı ise aynı dönemde 24,6 milyar dolardan 22,9 milyar dolara düştü. Genişletilmiş ödemeler dengesi hizmetler sınıflamasına göre, taşımacılığın toplam ihracat içindeki payı 2019'da yüzde 71,1 iken 2020'de yüzde 64,6 oldu. İkinci sırada yer alan "diğer iş hizmetleri"nin 2019'da yüzde 9,7 olan payı 2020'de yüzde 11,6'ya çıktı. Hizmet ihracatında 2020'de üçüncü sırada yüzde 8,3 pay ile "telekomünikasyon, bilgisayar ve bilgi hizmetleri" sektörü yer aldı. Hizmet ihracatının önemli bir bölümünü oluşturan taşımacılık hizmetlerinde 2019'da yapılan ihracat 23 milyar 396 milyon dolar iken 2020'de bu rakam yüzde 30,4 azalışla 16 milyar 278 milyon dolar oldu. Telekomünikasyon, bilgisayar ve bilgi hizmetleri ihracatı 2020'de bir önceki yıla göre yüzde 43,1 artarak 2 milyar 92 milyon dolar olarak kayıtlara geçti. Taşımacılığın toplam ithalat içindeki payı 2019'da yüzde 39 iken 2020'de yüzde 35,3'e geriledi. "Diğer iş hizmetleri"nin payı ise 2019'da yüzde 22,4 iken 2020'de yüzde 21,2 oldu. Hizmet ithalatındaki payı yüzde 13,6 olan "telekomünikasyon, bilgisayar ve bilgi hizmetleri" sektörü, 2020'de üçüncü sırada yer aldı. AVRUPA BİRLİĞİ İHRACATTA İLK SIRADA Avrupa Birliği (AB) ülkelerine 2020'de yapılan hizmet ihracatı 9 milyar 789 milyon dolar, diğer Avrupa ülkelerine yapılan ihracat ise 3 milyar 946 milyon dolar olarak kayıtlara geçti. İthalatta 2020'de AB ülkelerinden yapılan ithalat 10 milyar 417 milyon dolar, diğer Avrupa ülkelerinden yapılan ithalat 3 milyar 256 milyon dolar oldu. AB ülkeleri 2020'de, Türkiye'nin hizmet ihracat ve ithalatında başı çeken ülke grubu oldu. AB ülkeleri, yüzde 38,8 ile toplam hizmet ihracatı içinde en büyük paya sahip ülke grubu olarak belirlendi. Toplam hizmet ithalatının ise yüzde 45,6'sı bu ülke grubuyla yapıldı. Geçen yıl hizmet ihracatının yüzde 26,8'i Almanya, ABD ve Birleşik Krallık'a​​​​​​​ yapıldı. Hizmet ihracatında yüzde 11,4'lük pay ve 2 milyar 878 milyon dolarla ilk sırayı Almanya aldı. Bu ülkeyi yüzde 9,7'lik payla ABD, yüzde 5,7'lik payla Birleşik Krallık izledi. İthalatta ise 2020'de yüzde 10,2'lik pay ve 2 milyar 321 milyon dolarla ilk sırada Almanya yer aldı. Bu ülkeyi 2 milyar 266 milyon dolar ve yüzde 9,9'luk payla İrlanda, yüzde 8,3'lük pay ve 1 milyar 886 milyon dolarla ABD takip etti.

28 Eylül 2021 Salı

Avrupa'da doğal gaz fiyatları arz sıkıntısı endişesiyle rekor tazeledi

Avrupa'da derinliği en fazla olan Hollanda merkezli sanal doğal gaz ticaret noktası TTF'de işlem gören vadeli doğal gaz kontratlarında bin metreküp doğal gazın fiyatı 1050 doları (megavatsaat başı 85 euro) aşarak rekor seviyeye ulaştı. Avrupa vadeli doğal gaz piyasasında fiyatların rekor seviyeye çıkmasına, kıtada yer altı doğal gaz depolama tesislerindeki doluluk oranlarının azalması, kış öncesi arzda azalış yaşanabileceği endişeleri ve ilgili piyasalardaki genel yukarı yönlü hareket neden oldu. Avrupa'da kuraklık nedeniyle hidroelektrik santrallerinde üretimin azalması, rüzgardan elektrik üretiminin gerilemesi ve artan elektrik talebini karşılamak için doğal gaz santrallerinden elektrik üretiminin yükselmesi de gaz tüketimini artırıyor. GAZPROM BAŞKANI MİLLER REKOR ARTIŞI ÖNGÖRMÜŞTÜ Rus enerji şirketi Gazprom'un Başkanı Aleksey Miller, 17 Eylül'de yaptığı açıklamada, Avrupa piyasalarında doğal gaz açığı yaşanacağı öngörüsünde bulunmuştu. Miller, "Avrupa'daki yer altı depolama tesislerindeki doğal gaz açığı 22,9 milyar metreküp düzeyinde. Bu çok büyük bir miktar. Avrupa ve Asya'daki tüm uzmanlar, Avrupa'daki yer altı gaz depolama tesislerinde yaşanan bu açığın telafi edilemeyeceğini söylüyor. Avrupa sonbahar-kış dönemine yer altı depolama tesislerinde açıkla girecek. Tek soru bu açık ne kadar olacak? Söz konusu durum doğal gaz fiyatlarını da etkiliyor. Avrupa'daki fiyatların olası tüm rekorları kırdığını görüyoruz ve belki de yakın gelecekte tekrar kıracağını düşünüyoruz." ifadelerini kullanmıştı. DOĞAL GAZ ELEKTRİK ÜRETİMİNDE BELİRLEYİCİ ROLE SAHİP Doğal gaz fiyatlarındaki artış elektrik fiyatlarını da etkiliyor. Avrupa'da rekor düzeyde artan elektrik fiyatları nedeniyle tüketicilerin faturaları yükselirken, siyasiler soruna çözüm bulmaya çalışıyor. Brüksel merkezli medya kuruluşu Politico'nun çalışmasına göre, İspanya ve Portekiz'de toptan elektrik fiyatları ortalama 175 avro/megavatsaat seviyesine çıktı. Böylece, söz konusu fiyatlar 6 ay öncesinin 3 katı yükselmiş oldu. İngiltere'de de elektrik fiyatları megavatsaat başına 183 avroyu aşarak Avrupa'nın en yüksek seviyeli fiyatı konumuna geldi. EKONOMİK TOPARLANMA TALEBİ ARTIRDI Kovid-19 salgını döneminde ekonomik toparlanmanın başlaması, küresel doğal gaz talebini artırdı ve doğal gaz arzının sabit kalmasıyla birlikte fiyatlar hızla yükseldi. Rusya'nın, Ukrayna üzerinden Avrupa'ya doğal gaz sevkiyatını kısması, kıtadaki doğal gaz arzını daha da azaltarak, Avrupa'nın özellikle kış aylarında kullanılmak üzere ayırdığı doğal gaz rezervlerinin normal seviyelerin çok altına inmesine neden oldu. Avrupa ülkelerinin, hızlı biçimde sıvılaştırılmış doğal gaz ithalatını boru hatlarıyla tedarike alternatif olarak artırması da mevcut kapasite sınırları nedeniyle kolay olmuyor. Geçen yıl AB elektrik üretiminin yüzde 40'ına yakınını sağlayan yenilenebilir kaynaklar ise talebi her dönem yeterli miktarda karşılayamıyor. Son dönemde yenilenebilir kaynaklardan sağlanan elektrik miktarının da gerilemesi kıtadaki enerji krizini körüklüyor. Bununla birlikte pek çok Avrupa ülkesinde nükleer santrallerin kapatılmış olması durumu daha da zorlaştırıyor. Ayrıca, AB içinde elektrik fiyatlarının artışında Avrupa'daki Emisyon Ticaret Sistemi de önemli bir rol oynuyor. Bu sistem, sera gazı emisyonlarının fiyatını belirliyor ve son dönemde fiyatlar, ton başına yaklaşık 5 avrodan 60 avroya kadar tırmanmış durumda bulunuyor. Kışın yaklaşmasıyla Avrupa ülkelerinin doğal gaz talebinin daha da artacağı öngörülüyor, ancak elektrik fiyatlarının kısa vadede hızlı bir düşüş göstermesi beklenmiyor.

28 Eylül 2021 Salı