tatil-sepeti

Hikmet Baydar

Türkiye İstatistik Kurumu, enflasyonla ilgili iki önemli veriyi açıkladı. Birincisi kasım ayı tüketici fiyat endeksi, diğeri de yurt içi üretici fiyat endeksi. Bu verileri birlikte incelediğimizde gelecek dönem fiyatlamaları ile ilgili önemli sinyaller veriyor.

Şimdi tüketici fiyat endeksiyle başlayalım. TÜFE’de (2003=100) baz yıl olarak alındığında, 2020 yılı kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 2.30, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 13.19, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14.03 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 12.04 artış gerçekleştiğini görüyoruz. Ekim 2020’de yıllık bazda TÜFE yüzde 11.89 iken, bir ay sonra bu veri 14.03 olarak gerçekleşmiş.
Artış oranı oldukça yüksek. Kasım 2018’de yıllık artış yüzde 21.62, Kasım 2019’da yüzde 10.56 ve son olarak da Kasım 2020’de yıllık artışı yüzde 14.03 olan enflasyon oranı, son 3 yılda yüzde 53.33 olarak gerçekleşmiş. Pandemi nedeniyle yaşanan talep daralması emtia fiyatlarını vurmasaydı bu oran çok daha yüksek olacaktı.

Pandemi nedeniyle daralan talep başta petrol olmak üzere birçok girdide fiyat düşüşlerine yol açmış durumda. Bu enflasyon, yurt dışı fiyat düşüşlerine rağmen gerçekleşmiş fiyat artışıdır.

Yıllık bazda enflasyona baktığımızda ise gıda enflasyonunun yüzde 21 olarak gerçekleştiğini görüyoruz.

YURT İÇİ ÜRETİCİ FİYAT ENDEKSİ

Şimdi gelelim diğer bir enflasyona. Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE), belirli bir referans döneminde ülke ekonomisinde üretimi yapılan ve yurt içine satışa konu olan ürünlerin üretici fiyatlarını zaman içinde karşılaştırarak fiyat değişimlerini ölçen fiyat endeksidir. Kısacası, yurt içi tüketime konu yerli üretim diyebiliriz. Bu veri vatandaşın enflasyonu nasıl hissettiğinin de önemli bir göstergesidir.

Yİ-ÜFE (2003=100) 2020 Kasım’da bir önceki aya göre yüzde 4.08, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 22.26, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 23.11 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 10.69 artış gösterdi.

Son 3 yıla baktığımızda; Kasım 2018’de yüzde 38.54, Kasım 2019’da yüzde 04.26 ve Kasım 2020’de yüzde 23.11 yıllık bazda artışlar gerçekleştiğini görüyoruz. Dolayısıyla son 3 yıllık Yİ-ÜFE toplamı yüzde 77.82 olarak gerçekleşmiş durumda. Yurt içerisinde de hissedilen enflasyon da budur.

LİKİDİTE YÖNETİMİNİN ÖNEMİ

Sebep olarak neler var diye baktığımızda, maliyetler düşük talep nedeniyle düşmüş, enerji ve petrol fiyatları global anlamda düşmüş, ancak kurlar ciddi ataklar göstererek Türk Lirası’nı değersizleştirmiştir. Şimdi dolar 2 TL iken müşterilere çekilen dolar bazlı fiyatı çekmek hâlâ mümkün mü? Gayrimenkullerde bile döviz bazlı ciddi indirimler gelmiş.

Genel olarak baktığımızda kurların ekonomiye ne kadar zarar verdiğini açıkça görüyoruz. Bu durum tamamen kurdan kaynaklanan maliyet enflasyonudur. Kurlar yükseldikçe hem enflasyonu desteklemiş hem de satınalma gücümüzü yitirmemize sebep olmuş. Son 3 yıl içerisinde gelirini yüzde 78’den fazla artıramayan herkes 2017 yılına göre daha az kazanıyor diyebiliriz.

Son sözümüz; talep daralması ve gelen yüksek maliyet ile fiyatlara karşı senaryosunu iyi hazırlayamayanlar ve tedbirini almayanlar, gelecekte ciddi sorunlarla karşı karşıya kalabilirler. 2021 yılı likidite yönetiminin en önemli olduğu yıl olacaktır.

11 Aralık 2020 Cuma

Etiketler : Köşe Yazısı

AHMET KARATAŞ


 

Ticaret Bakanlığı, teknik müşavirlik şirketlerinin yurt dışındaki harcamalarının bir bölümünü, Fiyat İstikrar ve Destekleme Fonu’ndan (FİDF) sağlanan kaynakla destekliyor. Şirketlere sunulan destekler şöyle:

 

Proje desteği: Yurt dışı ihalelerde imzalanan sözleşmelerde teknik müşavirlik şirketleri;

 

a. Sözleşme bedeli 2 milyon ABD Doları’na kadar olan projeler için yüzde 20 oranında, en fazla 300 bin ABD Doları,

 

b. Sözleşme bedeli 2 milyon ABD Doları’ndan 5 milyon ABD Doları’na kadar olan projeler için yüzde 15 oranında, en fazla 500 bin 

ABD Doları,

 

c. Sözleşme bedeli 5 milyon ABD Doları’ndan 10 milyon ABD Doları’na kadar olan projeler için yüzde 10 oranında, en fazla 750 bin 

 

ABD Doları,

 

ç. Sözleşme bedeli 10 milyon ABD Doları ve üzerinde olan projeler için yüzde 7.5 oranında, en fazla 1 milyon ABD Doları tutarında destekleniyor.

 

Yurt dışı ofis desteği: En fazla 7 yurt dışı ofis için

 

a. Kira desteği: Yıllık en fazla 40 bin ABD Doları kira bedelinin yüzde 50’si,

 

b. İstihdam desteği: T.C. vatandaşı yönetici personel için yıllık en fazla 60 bin ABD Doları brüt maaşın yüzde 50’si, büro personeli için yıllık en fazla 36 bin ABD Doları brüt maaşın yüzde 50’si,

 

c. Danışmanlık desteği: Yıllık en fazla 30 bin ABD Doları harcamaların yüzde 50’si, en fazla 6 yıl süreyle karşılanıyor.

 

Reklam, tanıtım ve pazarlama desteği: Yıllık en fazla 100 bin ABD Doları harcamaların yüzde 50’si en fazla 6 yıl süreyle destekleniyor.

 

Pazar araştırması desteği: Yılda en fazla 5 adet olmak üzere, yüzde 70 oranında ve yurt dışı pazar araştırması gezisi başına en fazla 5 bin ABD Doları karşılanıyor.

 

Yurt dışı fuar desteği: Sektörel nitekli uluslararası fuar katılımlarında, metrekare üzerinden ödenen stant kirası (ilave stand hizmetleri dâhil), tanıtım etkinlikleri, ulaşım (ekonomi sınıfı uçak) ile konaklama giderleri (oda ve kahvaltı) yüzde 50 oranında, fuar başına en fazla 15 bin ABD Doları’na kadar destekleniyor.

 

Seminer ve konferans katılım desteği: Yurt dışında düzenlenen sektörel nitelikli uluslararası seminer ve konferanslara katılım halinde, en fazla iki şirket çalışanının, yol, konaklama (oda ve kahvaltı) ve katılım bedelleri yüzde 50 oranında, organizasyon başına en fazla 5 bin ABD Doları’na kadar karşılanıyor.

 

Teknik müşavirlik ve teknik müşavirlik heyet programı desteği: Müteahhitlik ve teknik müşavirlik heyeti programları kapsamında; her bir firmadan iki temsilcinin ulaşım ve konaklama giderleri yüzde 50 oranında karşılanıyor. Bakanlık tarafından hedef ülkelere yönelik organize edilen teknik müşavirlik heyeti programlarında destek oranı yüzde 90 olarak uygulanıyor.

 

Yurt dışı eğitim desteği: Firmaların teknik personelinin yurt dışı teknik eğitim programlarına katılımı halinde, program başına iki çalışanın yol, konaklama ve katılım giderleri yüzde 50 oranında, yıllık en fazla 50 bin ABD Doları’na kadar karşılanıyor.

 

Yazılım desteği: Bilgisayarlı tasarım kapsamında satın alınan veya kiralanan yazılım ürünlerinin lisanslarına ilişkin harcamalar yüzde 50 oranında, yıllık en fazla 50 bin ABD Doları destekleniyor. 

 

Mesleki sorumluluk sigortası desteği: Yurt dışında üstlenilen teknik müşavirlik projeleri kapsamındaki mesleki sorumluluk sigortası yükümlülüklerinden kaynaklanan poliçe alım giderleri yüzde 50 oranında, yıllık en fazla 50 bin ABD Doları karşılanıyor. 

 

Uluslararası mesleki yarışmalara katılım desteği: Uluslararası mesleki yarışmalara katılımlar yol, konaklama, katılım bedeli, dosya satın alma, yer görme bedeli giderleri yüzde 50 oranında, organizasyon başına azami 10 bin ABD Doları destekleniyor.



ahmetkaratas1453@gmail.com

30 Eylül 2024 Pazartesi

HİKMET BAYDAR


 

Güven endeksleri piyasa aktörlerinin geleceğe yönelik düşüncelerini, karamsar olup olmadıklarını, yatırım iştahının olup olmadığı gibi birçok önemli bilgileri edinmemizi sağlar. Güven endeksleri 0-200 aralığında değer alabilir. Endeksin 100’den büyük olması sektörün mevcut ve gelecek döneme ilişkin iyimserliğini, 100’den küçük olması ise kötümserliğini gösterir.

 

Şimdi mevsimsel etkilerinden arındırılmış hizmet, perakende, ticaret ve inşaat güven endekslerinin verdiği ipuçlarına bakalım.

 

HİZMETTE TALEP ARTIŞI

 

Hizmet sektöründe güven endeksi, ağustos ayında 111.8 seviyesine yüzde 2 düşerek gelmişken, eylül ayında yüzde 0.6 artışla 112.6 seviyesine yükseldi. Dolayısıyla geleceğe yönelik iyimser beklentilerin arttığını görüyoruz. Bu durumda yatırım iştahı artar ve sektörel büyüme ivme kazanabilir. Daha detaya baktığımızda, son 3 aylık dönemde iş durumu hemen hemen değişmezken, hizmetlere olan talep endeksinde eylül ayında yüzde 1.3 artış olduğunu görüyoruz. Bu gelişme bize, sektöre talep konusunda iyimser bir tablonun daha da pekiştiğini söylüyor. Gelecek 3 aylık dönemde hizmetlere olan talep beklentisinde yüzde 0.9 artış olması, gelecekte de iyimser tablonun haklılığını ortaya koyuyor. Çünkü gelecekte müşteri talebinde artış bekleniyor. Bu arada körfezde savaşın yayılma riskinin artmasının bölgeden girişleri de tetikleyebileceğini unutmamak lazım.

 

PERAKENDEDE İYİMSERLİK

 

Perakende ticaret sektörüne baktığımızda, endeksin yüzde 2.5 yükselerek 110.6 seviyesine yükseldiğini görüyoruz. Yani iyimser hava ve geleceğe olumlu bakış daha da pekişmiş görünüyor.

 

Şimdi detaylara bakalım.

 

Son 3 aylık dönemde iş hacmi-satışlar endeksi yüzde 2.4 artarak 117.8 seviyesine yükseldi. Hem iyimserliği pekiştirmiş hem de işler yolunda mesajı vermiştir. Mevcut mal stok seviyesinin azalması da bunu teyit ediyor. Ancak gelecek 3 aylık dönemde iş hacmi-satışlar beklentisi endeksinin 121.3 ile yüzde 2.5 artması (bir önceki ay da yüzde 4 artmıştı), geleceğe yönelik iyimserliğin ne kadar güçlü olduğunu bize gösteriyor. 

 

KONUT KREDİLERİNE KOLAYLIK

 

Şimdi inşaat sektörüne bakalım. Endeks, konut piyasasında alınan tedbirler nedeniyle kredili satışların yüzde 50 olarak ocak-ağustos döneminde düşüşünden etkilenmiş olacak ki, 2024 Eylül ayında 87.8’e yüzde 0.2 düştü. Gerek alınan siparişlerin mevcut düzeyi 82.4 ile gerekse gelecek 3 aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi 93.2 ile karamsar bir tablo çiziyor. 

 

BDDK, son aldığı kararla risk gruplarında değişikliğe gittiğinden konut sektöründe canlılık söz konusu olabilir. BDDK, 20 Eylül 2024 günü yaptığı açıklamayla bireysel ve konut kredilerinde risk ağırlığını değiştirdi. Bu durumda bankaların konut kredisi kullandırmasına da kolaylık gelmiş oldu. Kaldı ki, bir kamu bankası da konut kredi faizinde indirim kampanyası düzenleyerek, düşük faizle konut kredisi müracaatları almaya başladı. Bu gelişmeler önümüzdeki dönemde inşaat sektöründe de güven endeksinin yükselmesine destek verebilir. Ancak bu gelişmeyle konut fiyatlarında yükselişe yol açma riskinin de bulunduğunu unutmamak lazım.



hikmetbaydar@3-goz.com

30 Eylül 2024 Pazartesi