Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Bingöl'deki temasları kapsamında Vali Ahmet Hamdi Usta’yı ziyaret ederek sektör paydaşlarıyla toplantı yaptı. Yumaklı, toplantıda yaptığı açıklamada, ülkede ilk kez görülen SAT-1 serotipi şap hastalığının yayılmasını önlemek için hızlıca önlem aldıklarını ifade etti.
Bakan Yumaklı, “Hayvan pazarlarını kapattık, hayvan hareketini kısıtladık. Şap Enstitümüzde aşıyı geliştirdik. Şu ana kadar 8,5 milyon doz aşıyı sahaya gönderdik.” dedi.
Yumaklı, tarım ve orman sektörünün dünyada stratejik bir sektör olduğunun artık bütün ülkeler tarafından kabul edildiğini vurguladı.
"Küresel iklim değişikliği, ısınma ve farklı faktörler bizi çok önemli sınamalarla karşı karşıya bırakmış durumda. Malumunuz 1 Haziran'dan bu zamana kadar orman yangınlarıyla mücadele ediyoruz. Havanın sıcak olması, nemin düşük olması, çok şiddetli ve kararsız rüzgarlar yeşil vatanımızı tehdit ediyor." diyen Yumaklı, sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada bununla mücadele edildiğini ifade etti.
Yumaklı, "Dikkatsiz bir şekilde çıkartılan ya da çıkan bir kıvılcım maalesef koskoca bir ekosistemi yok edecek güce ulaşabiliyor. Orman kahramanlarımızdan, tüm kurumlarımızdan, tüm bakanlıklarımızdan bizlere destek olan vatandaşlarımızdan Allah razı olsun. Bu uğurda şehit olan tüm kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Onların, uğruna hayatlarını verdiği bu yeşil vatanı korumaya devam edeceğiz." diye konuştu.
"SUYUMUZU VERİMLİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KULLANMAK İÇİN GEREKLİ ADIMLARI ATMAMIZ GEREKİYOR"
Bakan Yumaklı, küresel ısınmanın yanı sıra önemli bir diğer konunun da su olduğunu belirterek, son 5 yıl ele alındığında su konusunun ülkenin yanı sıra dünyadaki ülkelerde de büyük bir problem olmaya doğru gittiğinin açık olduğunu vurguladı.
Yumaklı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Suyumuzu verimli ve sürdürülebilir kullanmak için gerekli adımları atmamız gerekiyor. Bu kapsamda özellikle sulama projelerine çok ciddi bir şekilde eğilmiş durumdayız. Yapay zeka destekli sulama sistemleri ki Adana'da başlamıştı şimdi diğer 4 ilimize de yaygınlaştırıyoruz, atık suları ileri biyolojik arıtmayla arıtarak tekrar kullanımının sağlanması gibi pek çok projeyi uygulamak, suyun bir damlasını dahi zayi etmemek için var gücümüzle çalışıyoruz. En önemlisi de geçtiğimiz yılın eylül ayından itibaren uygulamaya başladığımız suyu merkeze alan üretim planlaması. Bitkisel üretim için artık bizim üretim planlaması konusunu bir teoriden pratiğe dönüştürme zorunluluğumuz olmuştu ki 40 yıldır konuşulan bir konuydu. Hamdolsun hem bitkisel hem de hayvansal üretimde artık bu konu uygulamaya alındı ve büyük oranda da üreticilerimiz tarafından sahiplenildi. Bu vesileyle ülkemizde tüm üreticilerimize canı gönülden teşekkür ediyorum."
Bitkisel üretimle alakalı en önemli konulardan birinin de zirai don olduğuna işaret eden Yumaklı, bir taraftan kuraklığı konuşurken diğer taraftan ısı değişimlerinin zirai don olayını beraberinde getirdiğini aktardı.
Yumaklı, "Bu yılın şubat ayında olmuştu bir de nisan ayında oldu. Burada birçok ilimiz farklı ürünlerde, farklı oranlarda etkilendi. Bingöl'de de ceviz, erik ve kayısı gibi ürünleri üreten üreticilerimiz etkilendi. Bunların arasında TARSİM sigortası olanlar ödemelerini aldılar ama olmayanlarla ilgili de malumunuz çiftçi kayıt sistemine kayıtlı olmayanların hasar tazminatlarının ödenmesi ile ilgili süreç çok kısa bir zamanda da tamamlanmış olacak." dedi.
"BESİ VE SÜT BÖLGELERİNDE TEMEL HEDEF EN DOĞRU YATIRIMI EN DOĞRU YERDE YAPMAK"
Geçen yıl hayvancılıkla ilgili de yol haritası açıkladıklarını ifade eden Yumaklı, bu kapsamda da çok yoğun bir çalışma başlattıklarını kaydetti.
Özellikle anaç hayvan sayısının arttırılması, aile işletmelerinin güçlendirilmesi, kadın ve genç girişimcilerin üretim sektöründe var olması ile ilgili konuların en önemli hedeflerinden olduğunu vurgulayan Yumaklı, üretim planlaması kapsamında besi ve süt bölgeleri ilan ettiklerini belirtti.
Yumaklı, "Buradaki temel hedefimiz en doğru yatırımı en doğru yerde yapmak. Yani bütün kaynaklarınızı göz önüne alarak üretimi nerede yapacağınıza karar vermiş olmanız gerekiyordu. Biz de bunu yaptık. Bu planlama kapsamına giren illerde yapılacak yatırımlara ekstra teşvik ve destek vereceğimizi söylemiştik. Bingöl hem besi hem süt hem de kanatlı üretim merkezi olması açısından her üçünün de birleşim noktası olan iki ilimizden biri oldu." diye konuştu.
"ŞU ANA KADAR 8,5 MİLYON DOZ AŞIYI SAHAYA GÖNDERDİK"
Serotip SAT-1 şap hastalığına da değinen Yumaklı, şunları söyledi:
"Türkiye'de yeni bir serotip SAT-1 şap hastalığı görüldü. Bunu pandemi gibi düşünün. Nasıl orada insan hareketleri kısıtlanmıştı aynı şekilde bunun ülkemizde yayılmasını engellemek için hızlıca hayvan pazarlarını kapattık, hayvan hareketlerini kısıtladık. Şap Enstitümüz bunun aşısını üretti. Şu ana kadar 8,5 milyon doz aşıyı sahaya gönderdik. Aşılamalar devam ediyor. Önümüzdeki hafta da 2,5 milyon doz aşıyı daha sahaya göndereceğiz. Aşılama yüzde 85'e ulaştığında bütün illerimizde peyderpey hayvan pazarlarını açmaya başlayacağız. Tüketicilerimiz açısından et tedariki perspektifinde herhangi bir sorun olmadığını belirtmek istiyorum."
"BİNGÖL'ÜN TARIMSAL HASILASI 34 KAT ARTIŞLA 5,1 MİLYAR LİRAYA ÇIKMIŞ DURUMDA"
Geleceğe yönelik hedefleri "Türkiye Yüzyılı" perspektifine uygun şekilde revize ettiklerini belirten Yumaklı, bu hedeflerden en önemlisinin tarım ve orman sektörü olduğunu söyledi.
Yumaklı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Güçlü Türkiye'nin yolunun güçlü tarımdan geçer." ifadesinin kendilerine çok önemli bir yol ve vizyon çizdiğini ifade eden Yumaklı, sektörün rekabet gücünü artırmanın yolunun şehirlerin altyapısını güçlendirmekten geçtiğini söyledi.
Bingöl'ün düzenli şehirleşme yapısıyla son derece önemli bir kent olduğunu, aynı zamanda önemli bir tarım kenti olduğunu dile getiren Yumaklı, kentin bu özellikleri ile bölgenin hayvansal üretim merkezlerinden biri olduğunu vurguladı.
Yumaklı, Bingöl'ün üretimini de bu manada markalaştırarak ürünlerini satar hale geldiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Eğer bir ürünü üretip satamıyorsanız ya da katma değerli bir halde satamıyorsanız, marka konusunu göz ardı ediyorsanız maalesef burada sürdürülebilirlikten bahsetmek çok da mümkün olmuyor. Bingöl balı Türkiye sınırlarını da aşıp Avrupa Birliğinden tescil alan tek bal. Dolayısıyla bu anlamda da son derece kıymetli. Süt üretimi ve süt ürünleriyle ilgili işleme tesisleri var burada. Bingöl'ün bu manada çehresi de değişmiş durumda. Bugün Bingöl'ün topraklarının yarısında 6 bin çiftçimiz tarafından büyük bir emekle, gayretle üretim devam ediyor. Bingöl'ün ürettikleriyle toplamda bir marka şehri olması açısından bütün katkıyı yapmaya devam edeceğiz. Bu doğrultuda son 23 yılda Bingöl'e yapılmış olan yatırımın yaklaşık 133 milyar lira olduğunu da tekrar ifade etmek istiyorum. Su ve sulama alanında 164 tesis var devreye alınan. Hizmete aldığımız sulama tesisleriyle 112 bin dekarlık arazi sulamaya açıldı. Bunların ekonomiye katkısı yıllık yaklaşık 1 milyar lira civarında. Yine ORKÖY kapsamında hibe ve krediler var. Burada da yaklaşık 2 bin 231 proje desteklenmiş durumda."
Su, toprak ve yeşil vatanı koruma hedeflerinin olduğunu belirten Yumaklı, bu hedeflere yönelik her konuya ağırlık verdiklerini söyledi.
Yumaklı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bingöl özelinde birkaç istatistikten bahsetmek istiyorum. Özellikle bitkisel üretim miktarımızın 6,5 kat artarak 613 bin tona yükseldiğini, büyükbaş hayvan varlığımızın yüzde 109 artışla 132 bine çıktığını, küçükbaş hayvan varlığımızın potansiyelini korumaya devam ettiğini, bal üretiminin ise yüzde 82 artışta 1450 tona ulaştığını söylemek istiyorum. Bingöl'ün tarımsal hasılası ise 34 kat artışla 5,1 milyar liraya çıkmış durumda."
"MİLLİ AĞAÇLANDIRMA GÜNÜ'NDE VATANDAŞLARIMIZI FİDAN DİKMEK İÇİN SAHALARA BEKLİYORUM"
Bingöl'ün yeşiline daha da yeşil katılması amacıyla 9 milyon fidanın toprakla buluşturulduğunu belirten Yumaklı, son yaşanan yangınlardan sonra da bir fidanın, bir ağacın ne kadar önemli olduğu çok ciddi şekilde anlaşıldığını söyledi.
Yumaklı, "Özellikle 'Terörsüz Türkiye' süreciyle de bu topraklar sektörümüzün bölgede gelişimiyle ilgili önemli fırsatlar tanıyor. Buradan 11 Kasım Milli Ağaçlandırma Günü'nde bütün vatandaşlarımızı şimdiden birer fidan dikmek için sahalara bekliyorum." dedi.
Merkez ilçeye hizmet verecek 700 milyon lira maliyetli Bingöl İçme Suyu Arıtma Tesisi'nin ihalesinin yapıldığını belirten Yumaklı, Bingöl'e orman parkı ve iki bal ormanı kuracakları müjdesini verdi.
Bakan Yumaklı, "Tarım sayımında, malumunuz TÜİK olarak başlattığımız süreçte ikinci aşamaya geçmiş durumdayız. Bu aşamada bütün bakanlık çalışanlarımız ve TÜİK personeli çalışmalarını birlikte yürütüyorlar. Tarım sayımında görevli arkadaşlarımız sahada mutlaka zaman zaman sizleri ziyaret edecekler. Bütün üreticilerimiz için söylüyorum bunu, görevli arkadaşlarımızın doğru verilere ulaşması için onlara destek olursanız şimdiden sizlere minnettarlığımı ifade etmek istiyorum." ifadelerini kullandı.
Toplantıya, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ahmet Gümen, AK Parti milletvekilleri Feyzi Berdibek ile Zeki Korkutata, Belediye Başkanı Erdal Arıkan, Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdal Çelik, DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta, AK Parti İl Başkanı Yılmaz Seven, İl Genel Meclisi Başkanı Nihat Doğu, MHP İl Başkanı Osman Zeki Baran, Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Fatih Aktay, Ziraat Odası Başkanı Haşim Bürkek, vali yardımcıları ve kurum müdürleri katıldı.
Bakan Yumaklı, toplantının ardından AK Parti İl Başkanlığını ziyaret etti, burada partililerle görüştü.
"TÜRKİYE'DE SON 23 YILDA 342 İÇME SUYU TESİSİ KAZANDIRILDI"
Bakan Yumaklı, kentteki temasları kapsamında Bingöl Belediyesini ziyaret etti, Belediye Başkanı Erdal Arıkan ile görüştü.
Bingöl Üniversitesi Arıcılık Kompleksi'ni ziyaret eden Yumaklı, daha sonra Devlet Su İşleri (DSİ) 9. Bölge Müdürlüğü tarafından Şehitlik Anıtı mevkisinde inşası süren 5 bin metreküp kapasiteli içme suyu deposunda incelemelerde bulundu.
Yumaklı, burada yaptığı açıklamada, Bingöl'ün hem tarımsal üretimi hem de çevre illerin kavşak noktasında olması nedeniyle çok önemli bir konumda bulunduğunu söyledi.
Bingöl'de 2036-2040 yıllarına kadar içme suyu sorununun olmaması için yatırım yaptıklarını ifade eden Yumaklı, şöyle devam etti:
"Su ve sulama yatırımları elbette son derece önemli ve stratejik öneme sahip, bunu hep söylüyoruz. Bingöl'e 23 yılda 164 eser kazandırıldı, 127 milyar liralık da yatırım yapıldı. Yeni eserlerin de Bingöl'e kazandırılacağını buradan tekrar ifade etmek istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın sözünden ilham alarak 'Su hayattır' diyoruz. Hem sulama suyu hem içme suyu konularında Bingöl'ün ihtiyacı olan yatırımları yapmaya devam ediyoruz. 81 ilimizin su ihtiyacını çözmek üzere 2040, 2050 ve 2071'i baz alarak çalışmalar yürütüyoruz. Türkiye'de son 23 yılda 342 içme suyu tesisi kazandırıldı."
"HER BİR DAMLA SUYA İHTİYACIMIZ VAR"
İçme suyu meselesine uzun süreli çözüm bulmak adına "Bingöl İçme Suyu İsale Hattı Projesi"ni de incelediklerini anlatan Yumaklı, proje hakkında bilgi aldıklarını belirtti.
Bakan Yumaklı, şunları kaydetti:
"Bingöl'ün içme suyu ihtiyacı saniyede 600 litre. İnşaatı devam eden ve 13,5 kilometre uzunluğu olan bu isale hattının büyük bir kısmı tamamlanmış durumda. Bir de arıtma tesisi gerçekleşecek. Bu arıtma tesisine mevcuttaki su gelecek. Proje kapsamında su depoya gelip daha sonra da buradan bütün şehre dağılmış olacak. 1,5 milyar liralık bir yatırımdan bahsediyoruz. Şehrin 2036-2040 yıllarına kadar bu aralıkta içme suyu problemi bu şekliyle çözülmüş olacak. Halihazırda mevcutta bir su veriliyor. Bu tarihe kadar da herhangi bir problem olmayacak. Bu da son derece önemli. Her bir damla suya ihtiyacımız var. Bütün dünyada iklim değişikliğinin etkisinin yakıcı bir şekilde hissedildiği bu dönemde sahip olduğumuz bu kaynakları en iyi şekilde değerlendirmemiz gerekir."
"SULAMA YATIRIMLARI DEVAM EDECEK"
Tesisin tamamlanmasının planlamaya göre aralık ayında olması gerektiğini dile getiren Yumaklı, tarihi öne çekerek 15 Eylül'de tesisi Bingöl'ün hizmetine sunacaklarını söyledi.
Yumaklı, tüm ülkede su ve sulama yatırımlarına devam edeceklerini belirterek, "Kuraklığın etkisini hepimiz hissediyoruz. Bundan sonraki yıllarda da öngörüler çok farklı bir şey söylemiyor. Bu nedenle hem yatırımlarımıza devam edeceğiz hem de kaynaklarımızı en etkin, en verimli bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz." diye konuştu.