Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da elektrik talebi artıyor

Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesinde elektrik talebi, özellikle soğutma ve tuzdan arındırma ihtiyaçları nedeniyle hızla artarken, ülkeler enerji arzlarını çeşitlendirme yolunda ilerliyor.

Giriş: 18.09.2025 - 11:34
Güncelleme: 18.09.2025 - 11:34
Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da elektrik talebi artıyor

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) raporuna göre, bölgenin elektrik tüketimi önümüzdeki yıllarda da keskin bir yükseliş gösterecek ve bu durum enerji dengelerini önemli ölçüde değiştirecek.


IEA'nın "Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da Elektriğin Geleceği" başlıklı raporu, bölgenin elektrik sektörüne dair detaylı ülke bazlı analizler sunuyor. Rapora göre, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da elektrik talebi 2000 ile 2024 yılları arasında nüfus ve gelir artışıyla birlikte üç katına çıktı. Mevcut politika ayarları temel alındığında, bölgenin elektrik tüketiminin 2035 yılına kadar %50 daha artarak Almanya ve İspanya'nın mevcut toplam talebine eşdeğer bir büyüme göstermesi bekleniyor.


Bölgenin aşırı sıcak ve su kıtlığıyla karakterize edilen iklimi göz önüne alındığında, önümüzdeki on yılda beklenen elektrik talebi artışının en büyük kısmı (yaklaşık %40'ı) soğutma ve tuzdan arındırma ihtiyaçlarından kaynaklanacak. Bölgede elektrik tüketimini artıran diğer önemli faktörler arasında kentleşme, sanayileşme, ulaşımın elektrifikasyonu ve veri merkezleri gibi dijital altyapının genişlemesi yer alıyor.


Bugün bölgenin elektrik üretim karışımına doğal gaz ve petrol hakim olup, toplam üretimin %90'ından fazlasını oluşturuyor. Ancak rapor, Suudi Arabistan ve Irak da dahil olmak üzere birçok ülkenin, petrolün enerji sistemlerindeki rolünü azaltmaya ve onu daha yüksek değerli kullanımlara veya ihracata yönlendirmeye yönelik politikalar izlediğini belirtiyor.


Mevcut politika ayarları doğrultusunda, doğal gazın 2035 yılına kadar Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki elektrik talebi artışının yarısını karşılaması bekleniyor. Bu durum, petrolle çalışan üretimin bugünkü %20 seviyesinden sadece %5'e düşürülmesine yardımcı olacak. Aynı zamanda, bölgedeki güneş enerjisi (PV) kapasitesinin 2035 yılına kadar on kat artarak yenilenebilir enerjinin bölgenin elektrik üretimindeki payını yaklaşık %25'e çıkarması öngörülüyor. Nükleer enerjinin de güçlü bir şekilde genişlemesi ve kapasitesinin üç katına çıkması bekleniyor.


IEA İcra Direktörü Fatih Birol, "Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da elektrik talebi, hızla artan klima ve su tuzdan arındırma ihtiyacının yanı sıra büyüyen nüfus ve ekonomilerle birlikte yükseliyor. Bölge, yüzyılın başından bu yana küresel olarak elektrik tüketiminde Çin ve Hindistan'dan sonra üçüncü en büyük artışı yaşadı. Bu talebi karşılamak için önümüzdeki 10 yıl içinde güç kapasitesinin 300 gigavattan fazla artırılması planlanıyor; bu, Suudi Arabistan'ın mevcut toplam üretim kapasitesinin üç katına eşdeğer" dedi.


Birol ayrıca, "Orta Doğu ve Kuzey Afrika'daki hükümetlerin politika planlarına göre, bölge önümüzdeki on yıl içinde elektrik üretiminde petrolden doğal gaza, güneşe ve nükleer enerjiye doğru istikrarlı bir geçiş yapacak. Bu, enerji karışımını önemli ölçüde değiştirecek ve küresel enerji dengeleri ile emisyonlar üzerinde etkileri olacak." şeklinde konuştu.


Bölgedeki enerji sektörü yatırımları 2024 yılında 44 milyar dolara ulaştı ve 2035 yılına kadar %50 daha artması bekleniyor. Bu harcamanın yaklaşık %40'ının şebekelere yönlendirilmesi, bölgenin şu anda küresel ortalamanın iki katı olan iletim ve dağıtım kayıplarını ele almasına yardımcı olacak.


Rapor, şebeke modernizasyonunun ve bölgesel ara bağlantıların genişletilmesinin Orta Doğu ve Kuzey Afrika ekonomilerinde elektrik güvenliğini desteklemek için kritik öneme sahip olacağını belirtiyor. Yenilenebilir enerjinin dengeli bir şekilde entegrasyonu da, değişken güneş veya rüzgar tedarikini yönetmek için enerji depolama, talep tarafı esnekliği ve yeterli sevk edilebilir doğal gazla çalışan kapasitenin birleştirilmesini içeriyor.


Enerji verimliliği de bölgenin elektrik talebi eğilimlerinde önemli bir rol oynayacak. Rapora göre, bölgedeki klimaların ortalama verimlilik derecesi şu anda Japonya'daki ortalama seviyenin yarısından az. Yalnızca klima verimliliğini artırmak bile, zirve elektrik talebi büyümesini Irak'ın bugünkü toplam güç kapasitesine eşdeğer bir miktarda azaltabilir.


Rapor, bölgedeki elektrik sistemlerinin belirlenen hedeflere göre daha yavaş çeşitlenmesi durumunda ne olacağını da değerlendiriyor. Böyle bir senaryoda, elektrik üretimi için petrol ve gaz talebi 2035 yılına kadar dörtte birden fazla artacak. Bu durum, petrol ve gaz ihracat gelirlerinde 80 milyar dolarlık bir azalmaya ve ithalat faturalarında 20 milyar dolarlık bir artışa yol açacak.