İHKİB özel alım heyetleriyle küresel markaları firmalarla buluşturacak

İHKİB Başkan Yardımcısı Mustafa Paşahan, Türkiye’nin hazır giyimde global bir oyuncu olduğunu belirterek, 2026'da özel nitelikli alım heyeti programlarıyla daha çok küresel markayı firmalarla buluşturacaklarını söyledi. Paşahan, “Türkiye’de üretim yapan ve tedarik zincirini güçlendirmek isteyenlerin yanı sıra Kovid-19 salgını sonrasında yeniden Türkiye pazarına dönmeyi planlayanlar var" dedi.

Giriş: 16.10.2025 - 10:33
Güncelleme: 16.10.2025 - 10:38
İHKİB özel alım heyetleriyle küresel markaları firmalarla buluşturacak

İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkan Yardımcısı Mustafa Paşahan, gelecek yıl özel nitelikli alım heyeti programlarıyla daha çok küresel markayı firmalarla buluşturacaklarını belirterek, önümüzdeki yıl özellikle ABD merkezli markalara yönelik programlara ağırlık vereceklerini vurguladı. 


Bu yılı 20 fuar katılımı ve 25 heyet programıyla tamamlayacaklarını bildiren Paşahan,  hazır giyim ve konfeksiyon sektöründeki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.


Mustafa Paşahan, hazır giyim sektörünün katma değerli üretimi, istihdama katkısı ve ihracatıyla ülke ekonomisi için stratejik öneme sahip olduğunu vurguladı.


“TÜRKİYE HAZIR GİYİMDE GLOBAL BİR OYUNCU”
Türkiye'nin hazır giyimde aynı zamanda global bir oyuncu olduğuna dikkati çeken Paşahan, şöyle devam etti: "Hazır giyim ve konfeksiyon Türkiye'nin ihracatında yıllarca lider sektör oldu. Aynı zamanda katma değer yaratan bir sektörden söz ediyoruz. Türkiye'nin ihracatta ortalama kilogram değeri 1,5 dolar. Hazır giyimde ise ortalama 16,4 dolardan ihracat yapıyoruz. Dünyanın yedinci, Avrupa Birliği'nin (AB) üçüncü büyük tedarikçisiyiz. Küresel hazır giyim ihracatının yüzde 3,2’sini gerçekleştiriyoruz. 2022’de 21,2 milyar dolarlık ihracata imza attık. Kalitemizle, tasarım gücümüzle, lojistik avantajımızla, hızımızla rakiplerimizden ayrışıyoruz. Siparişten bir ay sonra rafta olacak şekilde ürünü müşteriye teslim edecek kapasiteye sahibiz. Sürdürülebilirlik ve sosyal uygunluk konusunda Avrupa standartlarında üretim yapıyoruz."


Son yıllarda yaşanan sorunlardan dolayı müşteri ve pazar kayıpları yaşandığını ifade eden Paşahan, "Hiçbir zaman karamsarlığa düşmedik, sektörün orta ve uzun vadeli hedefleri doğrultusunda çalışmaya devam ediyoruz." dedi.


"MARKALARIN ÜLKEMİZE İLGİSİNİ ÇOK ÖNEMSİYORUZ"
Paşahan, ikiz dönüşümün hazır giyim sektörünün rekabetçiliği için stratejik bir konu olduğunu vurguladı.


Hazır giyim sektörünün mevcut avantajlarına ikiz dönüşümü de eklemek için firmalara rehberlik yaptıklarını anlatan Paşahan, dönüşüm konusunda AB fonlarını etkili bir şekilde kullandıklarını bildirdi.


Paşahan, firmaları yeni müşteriler ve yeni pazarlarla buluşturmaya özel bir önem verdiklerini belirterek, "Kısa sürede Avrupa'nın en büyük hazır giyim ve moda fuarı haline getirdiğimiz IFCO'yu bugüne kadar 165 ülkeden 200 bini aşkın alıcı ziyaret etti. Aynı zamanda dünyanın en önemli sektörel fuarlarına milli katılım düzenliyor, ticaret ve alım heyeti programlarında firmalarımızı alıcılarla bir araya getiriyoruz. 2024'te 21 fuar katılımı ve 20 heyet programı gerçekleştirdik. Bu yılı ise 20 fuar katılımı ve 25 heyet programı ile tamamlayacağız." diye konuştu.


“DAHA ÇOK KÜRESEL MARKAYI FİRMALARLA BULUŞTURACAĞIZ”
İHKİB Başkan Yardımcısı Paşahan, bu yıl "özel nitelikli alım heyetleri" programı kapsamında ABD ve Avrupa merkezli 6 küresel markanın temsilcilerini İstanbul'da firmalarla buluşturduklarını aktararak, şunları kaydetti: "Toplamda yıllık 15 milyar dolarlık ciroya sahip markaların arasında halen ülkemizde üretim yapan ve tedarik zincirini güçlendirmek isteyenlerin yanı sıra Kovid-19 salgını sonrasında yeniden Türkiye pazarına dönmeyi planlayanlar var. Kayak kıyafetinden tişörte kadar hemen her kategoride alım gerçekleştiren bu markaların ülkemize ilgisini çok önemsiyoruz. Onlar da bizimle çalışmayı, Türkiye'den tedariklerini artırmayı arzu ediyorlar. Ancak yüksek maliyetler nedeniyle fiyatlarımızın yüksek kalması elimizi zayıflatıyor. Dolayısıyla bizim daha fazla zaman kaybetmeden rekabetçilikle ilgili sorunumuzu çözmemiz gerekiyor. 2026’da özel nitelikli alım heyeti programlarıyla daha çok küresel markayı firmalarla buluşturacağız. Önümüzdeki yıl özellikle ABD merkezli markalara yönelik programlara ağırlık vereceğiz."