Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Başkanı Mustafa Tan, Balıkesir'in Edremit ilçesindeki ofisinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'nin dünya zeytinciliğinin ana vatanı olduğunu vurguladı.
"BÜTÜN ZEYTİNLİKLER SULANMA İMKANINA SAHİP DEĞİL"
Türkiye'de bütün zeytinliklerin sulanma imkanına sahip olmadığını, dağlık ve engebelik arazilerde çok zeytin ağacı bulunmasının Türkiye zeytinciliğinin zayıf yönü olduğunu belirten Tan, şunları kaydetti:
"Bunun bir avantajı olduğu gibi çok önemli çeşitlerimiz var. Ama o bölgelerdeki şartlar zor. Özellikle kuraklık olduğu zaman ağaçlarda bazı noktalarda yani zeytinin etiyle çekirdeği birbirine yapışmış gibi hatta el tarakları var biliyorsunuz toplamada onları çektiğiniz zaman taraklara değmiyor bile arasından geçiyor."
İşçilik maliyetlerinin yüksek olduğuna da değinen Tan, "Şimdi bu yıl çok sevinçli bir yıl olmamız gerekirken sektörde maalesef büyük bir karamsar tablo var. Çünkü yağmur yağışları hiç bu kadar gecikmemişti. Önümüzdeki 20-25 gün içinde de bir defa, iki defa hafif yağış gösteriyor meteorolojide. Bu bizi tabii endişelendiriyor." diye konuştu.
Üreticilerin yağmur bekleyip hasada çıkmadıklarını kaydeden Tan, şöyle devam etti:
"Fakat her bekledikleri günde acaba daha kaybolur mu zeytin geriye gider mi diye bir endişe içinde. Burada dikkat çeken bir şey çok kaliteli bir sezon. Yani derdin içinden derman da oluyor. Çok kaliteli gerçekten. Çünkü zeytinler küçük kaldığı için zeytin sineği dediğimiz en önemli kaliteyi bozan zeytin zararlısı çok etkili olamıyor. Zeytin sineğinden dolayı olan zarar asit yükselmesi yaşanmıyor ve şu anda dizyem yağlar çıkıyor yani sızma dediğimiz."