Giriş: 20.09.2019 - 00:00
Güncelleme: 24.10.2022 - 13:58
MUHAMMET AKSAN

MUHAMMET AKSAN

Av. Muhammet Aksan

Arabuluculuk; dava yoluna gitmeden, kişilerin başvurabileceği alternatif bir çözüm yoludur. Ülkemizde de iş uyuşmazlıklarında uygulanan arabuluculuk, oldukça başarılı sonuçlar ortaya çıkardı ve çıkarmaya da devam ediyor. Bunun yanı sıra 1 Ocak 2019 itibariyle ticari uyuşmazlıklar bakımından arabuluculuk dava şartı olarak getirildi. Ancak bilinmelidir ki, halihazırda görülmekte olan ticari davalar, dava şartı arabuluculuk kapsamında sayılmayacak.

Neden zorunlu hale getirildi?

Ticari hayatta süreklilik önem arz ettiği için hızlı sonuçlar alınması gerekir. Arabuluculuk daha hızlı sonuçlar alınabilen bir yol olduğu için taraflar daha kısa sürede kârlı sonuçlara ulaşacak. Ayrıca, arabuluculuk dava yoluna kıyasla barışçıl bir çözüm yoludur. Ticari uyuşmazlıkların arabuluculuk yolu ile çözümlenmesi sonucunda, taraflar ilişkileri zedelenmeden işlerini devam ettirebilme seçeneğine sahip olacak. Arabuluculuğun bir diğer en önemli özelliği ise gizlilik sağlayabilmesi. Ticari hayatın içinde korunması gereken ticari sırlar taraflar arasında yönetilen arabuluculuk süresi ile korunmuş olacak.

Arabuluculuğa başvurma zorunluluğu

Ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuğa başvurmak zorunlu ancak arabuluculuk süreci tamamen iradi. Dolayısıyla taraflar süreci devam ettirmek, sonuçlandırmak veya süreçten vazgeçmek konusunda serbesttir.

Arabuluculuğun kapsamı

Dava şartı arabuluculuğun kapsamını örneklerle açıklamak gerekirse: Bütün ticari işletmeler ve şirketler ile ilgili uyuşmazlıklar, çek, bono gibi kıymetli evraktan, taşıma işlerinden, gemi ticaretinden, sigortacılıktan, bankacılıktan, ödünç işlerinden, rekabetten, fikri mülkiyetten kaynaklanan uyuşmazlıklar dava şartı arabuluculuğun kapsamı içerisinde.

Arabuluculuğun şartları

Uyuşmazlığın konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talebine ilişkin ticari davalar olmalı. Ayrıca uyuşmazlık konusu için özel kanunlarda tahkim veya başka bir alternatif uyuşmazlık çözüm yoluna başvurma zorunluluğu olmamalı veya taraflar arasında akdedilmiş herhangi bir tahkim sözleşmesi bulunmamalı. Bunun yanı sıra iflas hali, konkordato mühleti verilmesi, icra takibi, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talepleri doğrudan doğruya dava şartı arabuluculuk kapsamında sayılmayacak.

Ticari dava nedir?

Herhangi bir hak kaybına uğramamak adına uyuşmazlık konusunun ticari bir dava olup olmadığı düzgün tespitedilmeli. Ticari dava kendi içinde mutlak ticari dava ve nispi ticari dava olarak ayrılır. Mutlak ticari davalarda, tarafların sıfatına ve işin ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmaz. Bu davalarda önemli olan kanun tarafından ilgili dava türünün ‘ticari dava’ olarak akdedilmiş olmasıdır. Türk Ticaret Kanunu kapsamında sayılan tüm davalar mutlak ticari dava olarak kabul edilir. Bunun yanı sıra iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ise nispi ticari dava olarak sayılır. Bu tür davalarda davanın her iki tarafı da tacir olmalı.

ÖZEL DAVA TÜRLERİ

İtirazın iptali davası ve itirazın kaldırılması

İlamsız icra takibine itiraz eden takip borçlusu takibi durdurur ise bu durumda takip alacaklısının başvuracağı ve böylece takibin devam etmesini sağlayacağı iki farklı yol var. Bunlardan birincisi ‘itirazın kaldırılmasını’ talep etmektir. İtirazın kaldırılması talepleri dava olmayıp, takip hukuku bakımından alacaklıya bahşedilen hukuki bir yoldur. İkincisi ise takibe karşı getirilen itiraza karşı ‘itirazın iptali davası’ açmaktır. Genel mahkemelerde açılacak itirazın iptali davası sonunda verilecek hükmün niteliği kesin hükümdür. Bu nedenle itirazın iptali davaları, ticari dava niteliğine haiz ise dava şartı arabuluculuğa tabi olacak.

Sigorta davaları

Trafik sigortası hariç olmak üzere diğer sorumluluk sigortalarında zarar görenlerin dava açmadan önce dava şartı olarak arabuluculuk sürecini tüketmeleri gerekecek. Zorunlu trafik sigortasında ise trafik kanunu aynen uygulanmaya devam edecek. Buna göre, önce sigortacıya başvuru süreci tamamlanacak, fakat anlaşma olmaz ise akabinde arabulucuya başvurma dava şartı olarak varlığını koruyacak.

Tüketici davaları

Bir tarafın ‘ticari veya mesleki olmayan amaçlarla yapmış olduğu sözleşmeler tüketici işlemi/sözleşmesi’ sayılır. Tüketici işlemlerinden kaynaklanan davalar tüketici mahkemesinde görülür. Bir tarafın tüketici olduğu davalar nispi ticari davalar niteliğinde olmadığı için doğrudan dava şartı arabuluculuk kapsamında sayılmayacak.

Sonuç

Arabuluculuk, dava yoluna gitmeden kişilerin tercih edebileceği alternatif bir çözüm yoludur. Ancak dava şartı olarak düzenlenen ‘ticari davalarda zorunlu arabuluculuk’ konseptinde ise taraflar arabuluculuk yönetimine başvurmak zorundalar. Bu noktada önemli olan bahsi geçen davanın ticari dava olarak sayılıp sayılmayacağının tespit edilmesi. Ayrıca dava şartı olarak düzenlenen ticari davalarda arabuluculuk yönteminde, taraflar ilk aşamada arabulucuya başvurmak zorunda olmak ile arabuluculuk sürecini devam ettirmek ve dava konusu uyuşmazlığı arabuluculuk süreci içerisinde çözmek konusunda serbesttir.