Bu yılın başlarında, Türkiye’nin Hidrojen Teknolojileri Strateji ve Yol Haritası açıklandı. Ondan 10 ay kadar önce de Çin’in Hidrojen Enerjisi Sanayisi Orta ve Uzun Vade (2021-2035) Planı açıklanmıştı. Her iki rapor da bir yandan Paris Anlaşması çerçevesinde verilmiş sıfır karbon hedefini yakalama, bir yandan da iklim krizi ile beraber stratejik konuma gelen yeşil teknolojiler sektörünün bu önemli bölümünde teknoloji ve üretim kapasitesini geliştirme, pazardan iyi bir pay alma hedeflerini güdüyor. Sıfır karbon salımı için Türkiye’nin taahhüt ettiği tarih 2053, Çin’inki ise 2060.
Çin, günümüzde dünyanın en büyük hidrojen üreticisi; yılda 33 milyon ton ile dünya üretiminin üçte bir kadarını gerçekleştiriyor. Bu üretim de ağırlıklı olarak sanayi girdisi olarak kullanılıyor. Ancak bunun küçük bir kısmını yeşil hidrojen, yani atmosfere karbon salmayan temiz yöntemlerle üretilmiş hidrojen oluşturuyor. Planda, 2025’e kadar Çin’in yeşil hidrojen üretiminin 100-200 bin ton olması öngörülüyor. Öte yandan plan, o tarihte yollarda üretilen hidrojenin bir kısmını kullanacak 50 bin hidrojen yakıt hücreli otomobil olmasını öngörüyor.
HALİHAZIRDA 120 PROJE
Çin, yeşil hidrojen alanına bu planla adım atmıyor. Merkezi yönetim uzunca bir zamandır bu alandaki bilimsel ve teknolojik çalışmalara kaynak akıtıyor. Son yıllarda da bir taraftan büyük devlet şirketleri, bir taraftan da yerel yönetimler bu alanda giderek artan boyutlarda yatırım yapıyor. Plan açıklandığında ülkede 120 kadar yeşil hidrojen üretim projesi yürüyordu. Bunların bir kısmı pilot nitelikli küçük çaplı projelerken, aralarında dünyanın en büyük yeşil enerji üretim tesisi de olan mega projeler de bulunuyor. Öte yandan, ülke eyalet yönetimlerinin birçoğu, merkezi yönetimden önce kendi hidrojen planlarını açıklamıştı. Bunların bazılarının hedefleri ulusal plandakilerden çok daha iddialı. Örneğin, güneş ve rüzgar enerjisi üretiminde önemli bir yeri olan İç Moğolistan’ın 2025 yeşil hidrojen üretim hedefi yılda 500 bin ton ile ulusal plandakinin 2.5 katı düzeyinde. Ulusal plan, ülkenin yeşil hidrojen üretim kapasite artışını hızlandırmak değil, yeni pazardan pay kapma yarışındaki yerel yönetimlerin verimsiz, mükerrer, riskli yatırımlarını önlemek, yatırımlara bir çeki düzen vermek hedefini önceliyor görünüyor.
Yeşil hidrojen günümüzde yaygın olarak, suyu hidroliz yöntemiyle hidrojen ve oksijene ayrıştırarak üretiliyor. Çin, günümüzde bu iş için kullanılan alkalin elektroliz cihazları ve bunların bileşenlerinde dünya üretiminin üçte birini gerçekleştiriyor. Bu üretimde büyük ölçüde ülke teknolojisine dayanılıyorsa da dışarıdan sağlanan bazı parçalar da var.
Öte yandan, şimdilik daha pahalı ama daha verimli polimer elektrolit zar tipi hidroliz cihazları teknolojisinde ülke üreticileri aynı düzeyde teknik yeterliliğe sahip değil. Yeşil hidrojen üretiminde kullanılabilecek gelişmekte olan başka yöntemler de var.
Öte yandan, yeşil hidrojenin sanayideki fosil yakıta dayalı enerji kullanımının yerini almasını sağlamaya yönelik teknolojiler de gelişme süreci içinde. Ulusal plan, önce bu alanlarda araştırma ve pilot projelerle teknolojinin belli bir düzeye getirilmesi ve ticari fizibilitenin belirlenmesi, ancak bundan sonra büyük boyutlu yatırımlara girilmesini öngörüyor.
ABD VE AB POZİSYON ALDI
Çin, geçmiş yıllarda büyük boyutlarda devlet destekli yatırımlarla yeşil teknolojinin diğer alanlarında kısa süre içinde dünya liderliğine oturdu. Bu politikalar sonucunda Çinli şirketler bugün güneş enerjisi modülü, elektrikli otomobil bataryası gibi ürünlerde dünyada lider konumundalar ve yüzde 70-80’ler düzeyinde pazar payına sahipler. Ancak bu sefer ABD ve AB, aynı gelişmelerin olmaması için pozisyon almış durumda. ABD’de ‘Enflasyonu İndirme Yasası’, aslında Çin ile yeşil teknolojiler alanında mücadele yasası. Yasa, ülke yöneticilerinin büyük boyutlarda kaynak ile desteklenmesi ve başta Çin’den, dış rekabete karşı korunmasını öngörüyor. AB’nin Yeşil Sanayi Planı da yeşil teknoloji alanında ülke üreticilerinin desteklenmesi ve hem Çin’e hem de ABD’nin yeni yasasına karşı korunması için büyük boyutlu kaynak tahsisi ve önlemler içeriyor.
Kısacası, Çin’in işi yeşil hidrojen sektöründe daha zor olacak, Çinli üreticilerin büyük yatırımlarla kısa süre içinde pazarın hakimi haline gelmesinin önüne zorlu engeller çıkacak. Ulusal plan, onun için daha tedbirli bir yaklaşım öngörüyor olsa gerek.
10 Nisan 2023 Pazartesi