FATİH OKTAY
Çin’de dilenciler ve sokak satıcılarını, tahsilatlarını QR kodu ile cep telefonları üzerinden yaparken gösteren fotoğraflarla hemen herkes karşılaşmıştır. Bunların yansıttığı gibi nakit, Çinlilerin yaşamından hızla çıkıyor; ne tüketiciler ne de satıcılar nakit ile uğraşmak istemiyor, ödemelerinin elektronik olarak, büyük ölçüde cep telefonlarıyla gerçekleştirilmesini tercih ediyor. Öyle ki, 2020 sonlarında ülke merkez bankası, herkesin ülke parasını fiziksel olarak kabul etmek zorunda olduğu ve buna uymayan bazı kuruluşlara ceza verildiği yönünde bir açıklama yapmak zorunda kaldı.
SATIŞLARIN YÜZDE 30’U İNTERNETTEN
Ödeme alışkanlık ve tercihlerindeki bu değişimin kökeninde internet ve e-ticaret yatıyor. Ülkedeki internet kullanıcılarının sayısı, geçtiğimiz yılın ortası itibariyle 1 milyarı aştı. Bu kullanıcıların sayıları 800 milyonu aşan bir bölümü internet üzerinden alışveriş yapıyor. Ülkenin merkez bankasının verilerine göre, internet üzerinden yapılan perakende alışverişlerin tutarı 2 trilyon ABD dolarını buluyor.
Bu, ülkedeki toplam perakende satışların yüzde 30’unu oluşturuyor. Karşılaştırılırsa, dünyanın ikinci büyük e-ticaret pazarı ABD’de internet üzerinden yapılan satışlar 1 milyar doları bulmuyor ve toplam perakende satışların ancak yüzde 13’ünü oluşturuyor.
NAKİT ÖDEME DIŞLANIYOR
Çin’de internet üzerinden satışlar, ağırlıklı olarak kredi kartı değil, banka hesapları üzerinden çalışan cep telefonu uygulamaları ile gerçekleştiriliyor.
Bu ödemelerin çok büyük bölümü, Alibaba’nın AliPay ve Çin’in Facebook ve WhatsApp uygulamalarındakiler yanında birçok diğer işlevi bir araya getiren WeChat uygulaması bünyesindeki WeChat Pay ile gerçekleştiriliyor. Bu şekilde gelişen ödeme uygulamalarının fiziksel alışverişlere de geçiş yapmasıyla Çin, belirttiğimiz gibi nakit ödemenin dışlanmaya başladığı bir dünya haline geldi.
Nakit dışlansa da bu gelişmeler Çin’de para sisteminin değişmesi anlamına gelmiyor; yeni ödeme uygulamaları nakit ile olmasa da bankalardaki mevduat hesapları üzerinden çalışıyor. Ülke merkez bankasının üzerinde çalıştığı dijital para ise bundan farklı olarak paranın kökten değişmesi anlamına geliyor.
MERKEZ BANKASI DİJİTAL PARASI
Merkez Bankası Dijital Parası, fiziki olarak kağıt üzerine basılı bilgi değil, şifreleme teknikleri ile korunan dijital bilgi dizilerinden oluşuyor. Bu bilgilerin bilgisayarlar, cep telefonları, akıllı kartlarda saklanması, işlenmesi ve iletişimiyle, tasarıma göre bir banka hesabına da gerek olmadan, alışveriş yapmak, başkalarına kaynak aktarmak olanaklı hale geliyor. Bu, ödeme işlemlerinin daha etkili ve güvenli yapılması, bankacılık sistemine erişimi olmayanlara ulaşabilmenin sağlanması gibi yararlar yanında, merkez bankalarına ekonomideki para akışını izleme, yasa dışı işlemleri belirleme, hatta para politikalarının etkisini artırma yönünde olanaklar getiriyor. Bu nedenle günümüzde 80’den fazla ülkenin merkez bankası bu konuda çalışma sürdürüyor. Çin merkez bankası da bu konuda araştırmalara 2014 yılında başladı. Bu araştırmalara dayanılarak 2017 yılında sistem geliştirme faaliyetlerine başlandı ve sistem, 2019 yılında birkaç kent ile başlayıp giderek genişleyen bir alanda pilot uygulamaya girdi. Bu, Çin’i bu alanda büyük ekonomiler arasında öncü konuma getirdi.
Merkez bankaları dijital para sistemleri geliştirebilirler ama bu sistemlerin ülke insanlarınca benimsenmesini sağlayamazlar. Çin, halihazırda nüfusunun büyük bölümünün elektronik ödemeleri benimsemiş olmasıyla bu konuda şanslı bir konumda bulunuyor. Ülkenin etkili bir dijital para sistemi kurması, birçok alanda avantaj elde etmesini sağlayabilir. Bu nedenle başta ABD olmak üzere diğer ülkeler gelişmeleri dikkatle izliyor.
28 Ocak 2022 Cuma