Yan sanayide karbon dönüşümü başlıyor

Avrupa Birliği’nin 2026’da yürürlüğe girecek düzenlemeleriyle birlikte sürdürülebilirlik artık yalnızca çevresel değil, rekabeti belirleyen bir unsur haline geliyor. Yeşil uyumda yeni dönem yan sanayi için karbon dönüşümünü kaçınılmaz kılıyor.

Giriş: 17.10.2025 - 09:22
Güncelleme: 17.10.2025 - 09:22
Yan sanayide karbon dönüşümü başlıyor

İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından düzenlenen ‘Yan Sanayide Yeşil Dönüşüm ve Tedarik Zincirinde Uyum Stratejileri’ webinarında, işletmelerin küresel karbon politikalarına uyum sürecinde atması gereken adımlar ele alındı. 

İTO Yönetim Kurulu Üyesi Münir Üstün’ün açılış konuşmasıyla başlayan webinarda, sürdürülebilirlik raporlaması, iklim kanunu, karbon ticareti ve dijital dönüşüm başlıkları tartışıldı. Katılımcılar, yan sanayinin yeşil dönüşüm sürecine hazırlanması için yol haritasını değerlendirdi.

 

YENİ SORUMLULUKLAR

Küresel üretim zincirlerinde sürdürülebilirlik artık bir zorunluluk haline geliyor. 2026’da devreye girecek Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (CBAM), ihracatçı Türk firmaları için kritik bir dönemeç oluşturacak. Yeni sistem, üretim süreçlerinde oluşan karbon salımlarının raporlanmasını ve ‘karbon mutabakatı’ yapılmasını öngörüyor. Hedefi tutturamayan firmalar ise yaptırımla karşılaşacak. 

Bu konuyla ilgili webinarda katılımcılar, karbonun gelecekte finansal bir varlık hâline geleceğini vurgularken, işletmelerin artık atık dahil tüm faaliyetlerini karbon verisi olarak raporlamak zorunda kalacağını belirtti.


RAPORLAMA REKABETİN YENİ DİLİ

Webinarda konuşan Neo Guide Yönetişim Ortağı Berfin Seydan, sürdürülebilirliğin yalnızca çevre değil, bütüncül bir yönetim anlayışıyla ele alınması gerektiğini söyledi. “Karbon borsasında görünür olmanın yolu, verilerin şeffaf paylaşımından geçiyor” diyen Seydan, biyoçeşitlilik, enerji verimliliği, su yönetimi ve döngüsel ekonomi gibi altı küresel trendin işletmelerin yol haritasını belirlediğini ifade etti. Seydan, blokzinciri tabanlı sistemlerin raporlamada güven ve izlenebilirlik sağladığını da ekledi.

 

MEVZUATTA 2026 EŞİĞİ

CNF Mühendislik Yönetici Ortağı Mehmet Turgut Çopuroğlu da raporlamanın, Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları’na (TSRS) göre yürütüldüğünü belirterek, enerji, su, atık yönetimi ve sosyal göstergelerin artık bu sistem üzerinden beyan edilmesinin zorunlu olduğunu hatırlattı.

Çopuroğlu, ayrıca Su Verimliliği Yönetmeliği kapsamında işletmelerin 18 ay içinde planlarını sunmaları gerektiğini, 2026 ortasında bu raporlamaların zorunlu olacağını söyledi. Çopuroğlu, “2034’te her gram karbondan üretici de ithalatçı da sorumlu olacak” uyarısında bulundu.

 

PAZARLAMA METNİ DEĞİL

Avukat Murat Eren de yeşil dönüşümün yalnızca çevre değil, aynı zamanda bir hukuk ve yönetişim meselesi olduğunu vurguladı. Eren, kurumlar arası koordinasyonun güçlendirilmesi gerektiğini belirterek, “Sürdürülebilirlik raporları pazarlama metni değil, doğrulanabilir bilgi içermeli” dedi.