Türkiye ‘nükleer rönesansa’ hazırlanıyor: Küçük modüler reaktörler kullanılacak

Türkiye, enerji arz güvenliğini güçlendirmek ve sıfır karbon hedeflerine ulaşmak için küçük modüler reaktör (SMR) teknolojisine yöneliyor. Prof. Dr. Gürkan Selçuk Kumbaroğlu, bu adımın Türkiye için “nükleer rönesansın” başlangıcı olacağını söyledi.

Giriş: 16.09.2025 - 19:25
Güncelleme: 16.09.2025 - 19:27
Türkiye ‘nükleer rönesansa’ hazırlanıyor: Küçük modüler reaktörler kullanılacak

Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürkan Selçuk Kumbaroğlu, Türkiye’nin artan enerji ihtiyacını karşılamak ve enerji bütçesindeki yükü azaltmak amacıyla nükleer enerjide küçük modüler reaktörlere (SMR) yönelmesinin stratejik önem taşıdığını belirtti.


SMR İLE NÜKLEER RÖNESANS BAŞLIYOR

Kumbaroğlu, SMR teknolojisinin dünya genelinde yükselen bir trend olduğunu ifade ederek, Avrupa Birliği’nin de nükleer enerjiyi yenilenebilir enerjiyle eşit statüye taşımak için girişimlerde bulunduğunu hatırlattı.


Türkiye’nin 2035 yılına kadar 7 gigavatsaat, 2050 yılına kadar ise 20 gigavatsaat nükleer enerji kapasitesine ulaşmayı hedeflediğini aktaran Kumbaroğlu, “Eğer SMR’leri devreye alabilirsek, bu hedefleri daha hızlı ve güvenli şekilde gerçekleştirebiliriz.” dedi.


OECD VE IAEE VERİLERİ İLGİYİ ORTAYA KOYUYOR

OECD Enerji Ajansı verilerine göre dünya genelinde 15 ülkede 51 farklı SMR tasarımının lisanslama sürecinde olduğunu aktaran Kumbaroğlu, bu alanda Bill Gates’in şirketinin de çalışmalar yürüttüğünü ve ilk onayın 2026 sonunda alınmasının hedeflendiğini söyledi.


Enerji ekonomisinde nabzı tutan Uluslararası Enerji Ekonomisi Birliği (IAEE) konferanslarında da SMR’lerin yoğun biçimde tartışıldığını belirten Kumbaroğlu, Aralık ayında Antalya’da düzenlenecek IAEE Ortadoğu ve Orta Asya Konferansı’nda bu konunun geniş yer bulacağını dile getirdi.


SAVUNMA SANAYİNDEN DESTEK BEKLENİYOR

Kumbaroğlu, Türkiye’nin savunma sanayi şirketlerinin teknoloji geliştirme ve ihracat kapasitesiyle SMR sürecine katkı sunabileceğini vurguladı:


“Savunma sanayimizin kazandığı teknolojik yetkinlikler ve uluslararası bağlantıları, SMR projelerinin ilk dönemlerinde kritik rol oynayabilir. Bu noktada onların da sürece destek vermesi gerekir.”


DAHA AZ ATIK, DAHA YÜKSEK GÜVENLİK

SMR’lerin konvansiyonel nükleer santrallere göre daha az atık ürettiğini ve çevresel risklerinin düşük olduğunu kaydeden Kumbaroğlu, “Türkiye için enerji arz güvenliği milli güvenlik meselesidir. SMR hamlesiyle bu alanda önemli bir eşiği aşabiliriz.” değerlendirmesinde bulundu.