Türkiye, gıda arz güvenliğini sürdürme tedbirleri çerçevesinde yürüttüğü politikalar, ürettiği yüksek kaliteli tarım ürünleri ve teknolojileri sayesinde partner ülkelerle stratejik ortaklıklarını sağlamlaştırıyor.


Son yıllarda Türkiye, tarım ve orman alanında altyapı ve teknolojik yatırımlarını artırırken, Kovid-19 salgını ve ardından Rusya-Ukrayna Savaşı sebebiyle dünyada yaşanan gıda krizinin çözümünde önemli rol oynadı.

 

İklim değişikliğinin başta gıda arzı ve insan yaşamını doğrudan tehdit etmesini önleme amacıyla AR-GE projeleri ve teknoloji yatırımlarına desteklerinin kapsamını genişleten Türkiye, diğer ülkelerle yürüttüğü çalışmalar ve ticaretle de bölgesinde önemli bir partner olarak görülüyor.

 

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü ve Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu, Türkiye'de üretim planlaması, tarım arazilerinin ve çevrenin korunması amacıyla Dünya Bankası ile ortak hayata geçirilen Türkiye İklim Akıllı ve Rekabetçi Tarımsal Büyüme Projesi'nin (TUCSAP) önemine işaret etti.

 

Bunun sektör için son derece önemli bir proje olduğunu belirten Gutu, Kovid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna Savaşı gibi krizlerin tarım ve gıda sektöründe büyük bir baskı oluşturduğunu aktardı.

 

Gutu, bunun üzerine büyük bir resim olarak iklim değişikliğini de eklemek gerektiğini vurgulayarak, bunun doğrudan insan yaşamı üzerine etkileri olduğunu ve bu etkilerin giderek artacağını ifade etti.

 

Dünyada açlık tehlikesi altındaki nüfusun 1 milyara yaklaştığına dikkati çeken Gutu, şunları kaydetti:

 

"İnsanlara yeterli besin ve güvenli gıda sağlamak gerekiyor. Tarımsal üretimi ve iklim değişikliğini düşündüğümüzde, doğal kaynaklarımız, toprak, su, biyoçeşitliliğimiz üzerinde büyük bir baskı olduğunu anlıyoruz. Bu da bizi iklim değişikliğinden tarıma, gıda üretiminden doğal kaynaklarımızın korunmasına kadar çevre sorunlarını daha fazla düşünmeye sevk ediyor. Türkiye, tarımsal üretimde dünya liderlerinden biridir. Belli ki Türkiye'de uygulanan teknoloji sürekli olarak modernize ediliyor. Eminim ki TUCSAP sektöre başka türlü iyileştirmeler de getirecektir. Biz bölgedeki ülkelere destek sağlıyoruz. Türk halkının ve Türk hükümetinin cömertliğini diğer ülkelerdeki tarım ve ormancılık sektörlerini geliştirmek için kullanıyoruz. Türkiye'de birçok teknolojiye zaten sahibiz. Bu değeri paylaşmak ve bunu anlatmak çok önemli."

 

TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERİMİZ ÇOK İYİ

 

Avusturya Büyükelçiliği Ticaret Ataşesi Christian Maier de iklim değişikliğinin bütün ülkeler için çok önemli bir sorun olduğunu, Avusturya ve Türkiye'nin tarım sektöründe çok yakın çalıştığını dile getirdi.

 

Avusturya'nın, Türk tarım sektöründen çok fazla ürün ithal ettiğini vurgulayan Maier, şunları söyledi:

 

"Bizim Tarım Bakanımız depremin ardından Türkiye'ye son ziyaretinde Türk Tarım ve Orman Bakanı ile birkaç görüşme gerçekleştirdi. Ormancılık ve afet önlemleri alanındaki operasyonla ilgili birkaç görüşmemiz var. Avusturya bu alanda çok güçlü. Ülkemizin büyük kısmı ormanla kaplı. Bu konuda tecrübelerimizi paylaşabiliriz. Türkiye ile ilişkilerimiz çok iyi. Ekonomik ilişkilerimiz her yıl gelişiyor. Türkiye ile yaklaşık olarak 5 milyar avroluk ticaretimiz var ve bu giderek büyüyor. İlerde daha fazlasını yapmayı hedefliyoruz."

 

TÜRK TARIM SEKTÖRÜ HEM BÖLGESEL HEM DE KÜRESEL ANLAMDA ÇOK ÖNEMLİ

 

Rusya Federasyonu Büyükelçi Yardımcısı Müsteşar Aleksei Ivanov da Türk tarım sektörünün Rusya için çok önemli olduğuna, Türkiye'nin, Rusya'nın tarımda en büyük ihracatçısı, meyve sebzede ise en büyük ithalatçısı olduğuna dikkati çekti.

 

Bu nedenle tarım ürünleri ticaretinde ikili ilişkilerin çok iyi gittiğini ifade eden Ivanov, "İki ülke için de bu ortaklığın çok faydalı ve yapıcı olduğuna inanıyorum. Türk tarım sektörü hem bölgesel hem de küresel anlamda çok önemli." değerlendirmesinde bulundu.

01 Temmuz 2023 Cumartesi