istanbul-ticaret-gazetesi
istanbul-ticaret-gazetesi

Türkiye bitki bazlı gıdalarda yükseliyor: Genç kuşaklar ilgiyi artırıyor

Bitki Bazlı Gıdalar Derneği (BİTKİDEN) Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akdağ, Türkiye’nin bitki bazlı gıda sektöründe büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirterek, “Genç kuşaklar bu ürünlere daha fazla ilgi duyuyor. Türkiye’nin tüketici, iç pazar ve ihracat açısından önemli bir avantajı var” dedi.

Giriş: 23.11.2025 - 13:26
Güncelleme: 23.11.2025 - 13:26
Türkiye bitki bazlı gıdalarda yükseliyor: Genç kuşaklar ilgiyi artırıyor

Türkiye, bitki bazlı gıda üretiminde hem genç nüfus hem de biyolojik çeşitlilik açısından önemli fırsatlar barındırıyor. BİTKİDEN Başkanı Ebru Akdağ, sürdürülebilir gıda sistemine geçişte bilimsel yaklaşım, teknoloji desteği ve çok paydaşlı işbirliklerinin merkezde olması gerektiğini vurguladı.


TÜRKİYE’NİN POTANSİYELİ AVRUPA’YA GÖRE DAHA YÜKSEK

Bitki Bazlı Gıdalar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Akdağ, Türkiye’nin zengin bitki çeşitliliğine dikkat çekerek, “Türkiye’nin tüketici, iç pazar ve ihracat açısından büyük bir potansiyeli var çünkü biz hâlâ Avrupa’ya göre genç bir jenerasyonuz. Genç kuşaklar bu ürünlere daha fazla ilgi duyuyorlar.” ifadelerini kullandı.


Akdağ, dernek olarak Avrupa’daki gelişmeleri yakından izlediklerini ve sektörün regülasyon süreçlerinde aktif rol aldıklarını belirtti. Uluslararası Bitki Bazlı Gıdalar Birliğinin desteğiyle Türkiye’nin bitki bazlı gıdalara ilişkin politika raporunun hazırlanması, kamuoyunun bilinçlendirilmesi ve sektörün zorluklarına çözüm yolları geliştirilmesi hedefleniyor.


SÜRDÜRÜLEBİLİR GIDA SİSTEMİNE GEÇİŞ

BİTKİDEN olarak sürdürülebilir gıda sistemine geçişte bilimsel yaklaşımı benimsediklerini aktaran Akdağ, Türkiye’nin alternatif protein alanındaki kapasitesini artırmaya, katma değeri yüksek ürünler geliştirmeye ve politika önerileri oluşturmaya yönelik projelerde aktif olduklarını söyledi.


Avrupa’da son dönemde bitki bazlı gıdalara yönelik en hızlı yatırımın gerçekleştiğini belirten Akdağ, “Başta Danimarka olmak üzere Avrupa ülkeleri bu alanda gıda politikaları oluşturuyor. Biz de ulusal bir politika oluşturmalıyız. Türkiye’nin gideceği çok yol var ama potansiyeli çok yüksek.” dedi.


GENÇ KUŞAKLAR VE İÇ PAZAR GÜCÜ

Dünya genelinde bitki bazlı beslenmenin özellikle Z ve Y kuşakları arasında öne çıktığını ifade eden Akdağ, araştırmaların bu kuşakların bitki bazlı gıdalara daha fazla ilgi gösterdiğini ortaya koyduğunu belirtti.


“Büyük bir iç pazarımız var, öte yandan ihracatta da öncü olabiliriz.” diyen Akdağ, Türkiye’nin yaklaşık 12 bin bitki türüne ev sahipliği yaptığını, bunların 4 bininin endemik olduğunu vurguladı.


YATIRIM VE REGÜLASYONLARDA YENİ DÖNEM

Şirketlerin ve girişimlerin bitki bazlı gıda alanında yoğunlaştığını belirten Akdağ, startupların yatırım bulması halinde büyüme potansiyelinin yüksek olduğunu söyledi.


“Büyük üreticilerin de bitkisel ürün çalışmaları var. AR-GE yatırımları devam ediyor. Ancak sektörün gelişmesi için regülasyonların destekleyici olması gerekiyor. Tüketicinin bu ürünleri tanıması ve anlaması da önemli.” ifadelerini kullandı.


HAYVANSAL VE BİTKİSEL ÜRÜNLERİN GELECEĞİ

Akdağ, gıda sektöründe rekabet yerine işbirliği yaklaşımının önemine dikkat çekerek, “Gıda sektöründe hayvansal veya bitkisel ayrı gemilerde değil, aynı gemide. Bunlar birbirini destekleyerek ilerleyebilir. Rekabet değil, el sıkışarak ‘Tüketici, ülke, ekonomi için neler yapabiliriz?’ diye bakmak gerekir.” dedi.