Prof. Dr. Nurullah GÜR

Prof. Dr. Nurullah GÜR

Diğer Yazıları

Doç. Dr. Nurullah Gür

Ülkeler küresel finans krizinden sonra ekonomiyi düzlüğe çıkarmak için büyük bir uğraş verdi. Yine de büyüme oranları küresel ölçekte cılız kaldı. Ortaya çıkan büyüme, üretkenlik artışına dayalı olmadı. Büyüme daha çok kapasite kullanımındaki artış, fiziki sermaye yatırımları ve ilave emek gücü tarafından tetiklendi. Üretkenliğe dayalı büyüme, bir ülkenin elindeki aynı kaynakları daha iyi kullanarak çalışan başına düşen üretimi artırmak olarak tanımlanabilir. Üretkenlik, yeni teknolojileri ve yönetim tekniklerini kullanarak veya insan gücünü daha eğitimli ve becerikli hale getirerek arttırılabilir.

NÜFUS YAŞLANMASI

Küresel ekonomide son yıllarda zayıflayan üretkenliğin çeşitli sebepleri var. Gelişmiş ülkelerde nüfusun yaşlanması üretkenliği düşürüyor. Gelişmekte olan ülkelerde eğitim niceliksel olarak artıyor ama niteliksel ilerleme yetersiz kalıyor. Yeni fikirlerin ortaya çıkması zorlaşıyor. Bir taraftan da yeni nesil teknolojilerin reel ekonomiye pozitif yansımalarının beklenen ölçüde gerçekleşmediğini not etmek gerekiyor.

Bu ortamda üretkenliği arttırabilmek için potansiyel vaat eden alanların başında çevre dostu teknolojiler geliyor. Dünya Bankası tarafından yayınlanan bir raporun çarpıcı sonuçlarına göre, küresel ısınma gibi iklim ve çevre felaketleri en az ekonomik krizler ve savaşlar kadar üretkenlik üzerinde yıkıcı etkilere neden olabiliyor. İklim ve çevre felaketlerinin önüne geçmek hem gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya mirası bırakmak hem de üretkenlik artışına dayalı sürdürülebilir bir büyüme patikasına ulaşmak açısından hayati bir öneme sahip.

YEŞİL TEKNOLOJİLERE DESTEK

Bu durumun bilincinde olan ülkeler çevre dostu teknolojilerin gelişimini hızlandırmak için seçici politikaları uygulamaya geçti. Bunun son örneğini, AB tarafından açıklanan yeni kurtarma paketinde gördük. Bu paket kapsamında AB ülkelerine verilecek hibelerin belli bir kısmının yeşil teknolojileri desteklemede kullanılması koşulu var. 11. Kalkınma Planı kapsamında Türkiye de başta kimya, otomotiv ve yenilenebilir enerji olmak üzere bazı alanlarda çevre dostu teknolojilerin gelişimine yönelik politika taahhütlerinde bulunuyor. Türkiye’nin yeşil teknolojilerde başarı elde etmesi sadece üretkenliği ve büyümeyi artırma açısından değil, cari açık problemine yapısal bir çözüm üretmek için de oldukça önemli.

Koronavirüs salgını, ekonomi dışı bir faktörün küresel ekonomi üzerinde ne kadar sarsıcı bir tahribata neden olabileceği hususunda bir uyarı niteliğinde. İklim değişikliğinin yol açabileceği yıkımın ekonomiler üzerindeki etkileri çok daha büyük olabilir. Bu ürkütücü ihtimali düşünerek ülkelerin çevre dostu teknolojilere daha fazla kaynak ayırmaları gerekiyor.

07 Ağustos 2020 Cuma