Dr. Can GÜRLESEL

Dr. Can GÜRLESEL

Diğer Yazıları

Türkiye ekonomisi yılın ilk yarısında beklentilerin üzerinde bir performans gösterdi. Bu yüksek performansta özellikle kamunun uyguladığı destekler katkı sağladı. Bu çerçevede yılın ikinci yarısına ilişkin ekonomik beklentileri değerlendirelim;

1. KÜRESEL BÜYÜMEYE DEVAM AMA UYGUN KÜRESEL MALİ KOŞULLAR SIKILAŞABİLİR

Yılın ilk yarısında dünya ekonomisinde büyüme hızlanmış, dünya mal ticareti de yeniden genişlemeye başlamıştı. Yılın ikinci yarısında da küresel büyüme ve ticaretteki genişleme sürecek ve Türkiye ekonomisinde büyümeyi özellikle ihracat kanalı ile destekleyecek. Buna karşın yılın ilk yarısında ilk ay hariç, oldukça uygun olan küresel mali koşullar bir miktar sıkılaşabilecek. Bu sıkılaşma ABD ve AB merkez bankalarının para politikalarındaki normalleşmeden kaynaklanacak. Bununla birlikte bu sıkılaşma oldukça kademeli olacağı için Türkiye’ye etkisi de yönetilebilir olacak.

2. KAMU DESTEKLERİ KADEMELİ OLARAK BİTİRİLECEK

Ekonomide yılın ilk yarısındaki hızlı toparlanmada kamunun birçok alanda sağladığı destekler etkili olmuştu. Bunların başında gelen KGF garantili kredilerde artık sona geliniyor. İstihdam destekleri yılsonuna kadar sürecek. Çeşitli sektörlerdeki KDV ve ÖTV indirimleri de eylül ile birlikte kalkmaya başlayacak. Bu çerçevede piyasalar destekler olmaksızın kendi dinamikleri ile hareket etmeye başlayacak olup, iktisadi faaliyetlerde bir miktar ivme kaybı yaşanabilecek.

3. EKONOMİDE YÖNETİM YENİDEN TEK ELDE TOPLANIYOR

Bir önceki hükümette ekonomiden sorumlu birden fazla başbakan yardımcısı olması, uzun yıllar sonra ekonomide çok başlılık endişesi oluşmuştu. Nitekim faiz oranları ve benzeri gibi birçok konuda farklı açıklamalar gelmesi belirsizlikler oluşturmuştu. Kabine değişikliği sonrası ekonomi yönetiminde yeniden tek elden yönetimin olacağı anlaşılıyor. Yanı sıra Maliye, Kalkınma ve Ekonomi Bakanlarının da görevde kalmış olması istikrarı artıracak. Bu Bakanlıkların açıklayacağı 180 günlük programlar ise ekonomide yol gösterici olacak.

4. ORTA VADELİ PROGRAM’DA KÖKLÜ REVİZYON YAPILACAK

Ekonomide yol gösterici temel belge olan Orta Vadeli Program, son üç yıldır yaşanan gelişmeler nedeniyle kısa sürede geçerliliğini yitirmeye başlamıştı. Geçen seneki Orta Vadeli Program’da bir yıl içinde eskimiş durumda. Ayrıca geçen aralık ayında TÜİK’in milli gelir hesaplarını yenilemesi ile birçok göstergenin güncellenmesi gerekiyor. Bu çerçevede en geç eylül ayında açıklanacak olan yeni Orta Vadeli Program büyüklüklerinde ve hedeflerde köklü revizyonlar yapılacak.

5. TC MERKEZ BANKASI, PİYASALARI DESTEKLEYEN POLİTİKALARINI SÜRDÜRECEK

TC. Merkez Bankası, yılın ikinci yarısında da piyasaları destekleyen politikalarını sürdürecek. Özellikle piyasaya geniş likidite verilecek. Ancak yılın ilk yarısında Kredi Garanti Fonu destekleri ile hızlı genişleyen krediler, yılın ikinci yarısında daha yavaş büyüyecek. Faiz oranları ise yüksek enflasyon, dış politik ve siyasi riskler ile kaynak yetersizliği nedeniyle yüksek kalmaya devam edecek. Türk Lirası da yeni bir denge seviyesi arayışını sürdürecek. TL bir süredir dolar karşısında 3.50-3.60, Euro karşısında ise 3.95-4.10 arasında dalgalanıyor. TL, yılın ikinci yarısında sıkılaşacak küresel mali koşullar ile bir miktar değer kaybetse bile daha istikrarlı ve öngörülebilir hale gelecek.

Son Söz: Yılın ikinci yarısında ekonomik büyüme sürerken piyasalar kendi dinamikleri ile çalışır hale dönecek.

31 Temmuz 2017 Pazartesi