Prof. Dr. Ahmet Emre BİLGİLİ

Prof. Dr. Ahmet Emre BİLGİLİ

Diğer Yazıları


 

Bu başlık çetrefilli bir soru gibi görünüyor. Şimdiye kadar orijini, alt yapısı tamamen teknik olan bir ilgiler ve kabiliyetler bütününden sosyal ağırlıklı fikri karakter özelliklerine dayanan ve içinde zamana ilişkin bir dönemi de barındıran ve kuşak olarak nitelediğimiz bir sınıflandırma çıkmadı. Doğal olarak da kuşak algısı ekseninde kulağa ters geliyor.

 

Bir dönemin jenerasyonunun içerisinde baskın bir grubun anlayış birliği gibi de niteleyebileceğimiz kuşak kavramı; aynı dönemlerde yaşayan, ortak özelliklere sahip, gelişim evrelerinde önemli olayları yaşayan bireylerin oluşturduğu gruplar olarak tanımlanabilir. 

 

Bilindiği üzere ülkemizde en ünlü kuşak adlandırması 68 kuşağıdır. Farklı ideolojik okumaların, protestoların ve çatışmaların ana/ortak eksen olduğu baskın bir anlayış birliği bu kuşağın belirleyici özelliği idi. Aslında bütün kuşaklarda her zaman baskın ve elitist boyut bulunur. Yani aynı dönemde de olsa kuşak tanımına girmeyen ve dışarıda kalan hatırı sayılır oranda gençler bulunur. 

 

Zira, gençliğin sosyolojik yapısında olduğu gibi kuşak da kendi içinde homojen değil, heterojen bir yapı arz eder. Aslında kuşak tartışmaları kendi içinde problemlidir.

 

TEKNOFEST KUŞAĞI KAVRAMININ KISA HİKAYESİ

 

Kısa adı T3 Vakfı olan Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı, isminden de anlaşılabileceği gibi gençlerin teknoloji ile ilgilileri üzerinden yürüyen ve bu çerçevede çeşitli etkinlikler planlayan ve yürüten tüzel kişiliğin adıdır. Vakıf, ‘Teknoloji Üreten Bir Türkiye Hedefi’ ile araştırma-geliştirme projelerinin desteklenmesinden yetenekli gençlerin tespit edilmesine ve eğitilmesine; teknoloji alanında girişimcilik kültürünün geliştirilmesine kadar çeşitli alanlarda proje geliştirme ve katkı sağlama misyonu yüklenmiştir. Bunun için de Deneyap atölyeleri, Milli Teknoloji Burs Programı, T3 Girişim Merkezi, Bilim Türkiye gibi belirlenen hedefler doğrultusunda bir anlamda gençlerin yetiştiği ‘ocak’ misali programlar uygulanmıştır. Bunlardan da amaçlanan; ülkemizin kalkınması için olmazsa olmaz görülen Milli Teknoloji Hamlesi’nin itici gücünü oluşturacak, teknoloji üretme yetkinliği yüksek genç bireyler yetiştirmektir.

 

Vakıf, bu çalışmalara küresel ölçekte bir ivme kazandırmak hedefi ile 2018 yılında Teknofest: Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali düzenledi. Bu alanlara yoğunlaşan gençlerin büyük ilgisi oldu ve ciddi bir heyecan dalgası oluşturdu. Bu durum, hepimizin şahit olduğu gibi her türlü farklılıkların üzerinde ortak bir ilgiye dönüştü. Kısacası, heterojen bir yapıdan homojen bir ilgi doğdu. Bu, kuşak araştırmalarında az görünen bir durumu ifade eder. Bunun en önemli sebebi; son dönem harfli kuşak isimlendirmelerinin zaman dilimi nedeniyle paylaştıkları ortak özellikleridir. Bilindiği üzere bu kuşağın; teknolojiyle iç içe yaşayan, doğru-yanlış her türlü bilgiye erişimi kolay, dolayısıyla biraz kafası karışık, gündelik yaşamlarında sosyal medyanın etkisinin büyük olduğu, şeffaf ve adil olmayı içselleştiren, otoriteden hoşlanmayan türden özellikleri olduğu söylenir.

 

Neticede, yazının başlığına dönecek olursak; bu kuşağın herkesten daha çok teknoloji ile iç içe bir hayat tarzları olduğu doğrudur. 

 

Hayat tarzı ve fikri tartışmaların getirdiği farklılıkların ötesinde gerçekleşen bu yeni ve ortak durum, teknofest dediğimiz, aslında ve normal olarak sınırlı bir ilgi ile gitmesi beklenen Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’ne yönelik ortak ve büyük bir ilgiye evrilmiştir. 

 

Hakikaten heterojen bir yapıdan homojen bir ilgi doğmuştur. Bu durum, kuşak araştırmalarında yeni bir olguya işaret eder. Bu kuşağın ortak ilgisi; kısır siyasi çekişmelerin üzerinde vatan-millet sevgisi ekseninde bir yere evrilirse ülkenin geleceği açısından pozitif bir başlangıç olur. Teknofest, sosyolojik anlamda bir kuşak ismine dönüşmez ise de ortak ilgiye evrilerek ülkeye ve insanlığa hizmet edebilir.

03 Temmuz 2023 Pazartesi