Salih KESKİN

Salih KESKİN

Diğer Yazıları

SALİH KESKİN
www.inovasyonuzmani.com

Harvard Business Review’de yazdığım ‘Olanaksızı düşünme departmanına neden ihtiyaç var?’ başlıklı yazımızın etkileşiminin yüksek olması, bizi konuyu biraz daha derinlemesine incelemeye itti. Bu nedenle profesyonel dünya için oldukça önemli olan bir sosyal medya platformunda, 350 yönetici, firma sahibi ve beyaz yakanın katıldığı aynı başlıkta bir anket düzenledik. Anketin sonuçları, ülkemizde şirket kültürünün ve yönetici aklının kritiğini yapmak açısından önemli doneler veriyor.

Yazımızda, neden ‘olanaksızı düşünme departmanı’na ihtiyacımız var sorusuna, “Çünkü kafamızdaki ‘olmaz’larla yaşamanın maliyeti çok yüksek. Dünyanın en büyük kurumları dahi kafalarındaki ‘olmaz’ları aşamadığı için yenilikçi firmalara yenik düşmüş durumda” cevabını vermiştik.

Ve örnek olarak da 1958 yılında kurulan ABD’nin göz bebeği NASA’yı vermiştik. ABD’nin uzay programı çalışmalarından sorumlu olan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA, 63 yıldır uzay çalışmaları yapıyor.

Devamla NASA’nın know-how seviyesine diyecek bir şey yok, ama muhtemelen kafalarındaki ‘olmaz’lar birtakım konuların çözülmesine engel olmuş olabilir; durum onu gösteriyor.

Mesela; uzay araçlarının maliyeti çok yüksek olduğu için ‘geri dönmeleri ve rampaya oturtulması’ konusu oldukça önemli olmasına rağmen, NASA tarafından 63 yıldır çözülemeyen bir meseleydi.

İNOVASYON YATIRIMLARI

Bu meseleyi kısa süre içinde başka bir şirket çözdü. 2002 yılında Tesla’nın CEO’suElon Musktarafından Mars’ın kolonileştirilmesinisağlamak üzere uzay taşımacılığının maliyetini düşürme hedefiyle kurulan SpaceX şirketi, 2010’da, bir uzay aracını uzaya fırlatan, yörüngeye oturtan ve bu uzay aracını (Dragon) başarılı bir şekilde dünyaya geri getiren ilk özel sektör şirket unvanını kazandı.

Böylece; SpaceX, radikal inovasyon örneği de sayılabilecek bir şekilde uzay taşımacılığının maliyetlerini çok büyük oranda düşürerek dünya devlerinin yapamadığını yapmış ve bu yeteneği ile yakın gelecekte Mars’a insan yollayabilecek en muhtemel şirketi yaratmış oldu.

Kritik soru şu; NASA gibi dünya devi bir kuruluşun çözemediğini çözen ve daha bir dizi radikal inovasyonlara imza atan SpaceX, hangi özelliği ile bunları yapabildi?

Sorunun cevabı, ‘imkânsızı düşünebilme yeteneği’ ve bu yeteneğe yapılan yatırımlarda gizli…

Ankete gelirsek… Anketin sorusu şöyleydi: Şirket patronu olsaydınız şirketinizde olanaksızı düşünme departmanı kurar mıydınız?

a. Evet, ihtiyaç var: % 39

b. Hayır, icat çıkartmaya ihtiyaç yok: % 15

c. Bu departmanı ilk kez duyuyorum: % 26

d. Daha çok yolumuz var: % 20

“Hayır, icat çıkartmaya ihtiyaç yok” cevabını verenlerin mevcut yapının devamından yana olanlar olduğunu ve yeni dünyanın açtığı ufku yakalamakta zorluk çeken direnç grubu olduğunu unutmayalım. Bu yüzde 15’lik grubun ağırlıklı üst düzey yöneticilerden oluşması, özgül ağırlığının daha fazla olması nedeniyle bloke edici etkisinin yüksek olmasına neden oluyor.

“Bu departmanı ilk kez duyuyorum” cevabını verenlerin de olumlu tarafta olan kitle olduğunu ve olanaksızı düşünme konusunda yeri geldiğinde destek verecekleri düşünülebilir.

“Daha çok yolumuz var” cevabını verenlerin ise hangi tarafta yer alacakları belirsiz olduğu için pozitif tarafta tutamıyoruz.

Sonuçların en şaşırtıcı yanı, yüzde 39 gibi ‘bu departmana ihtiyaç var’ cevabının gelmesiydi.

YENİ NESİL DAHA FAZLA İLGİLİ

Genç çalışan kitlesinin bu tür konulara olan ilgisini bizzat verdiğim eğitim ve atölyelerde sürekli gözlemliyorum. Ancak onların önünü açacak olanların da firmaların kaptan kamarasında olanlar olduğunu ve onların tavrının belirleyici olacağını da biliyoruz.

Çünkü ‘olanaksızı düşünme departmanı’ çalışanlarının özellikleri, yeni neslin değişimi ve hıza endeksli metobolizmasına çok uygun…

İşin özü, Türk firmalarının dönüşümü nasıl gerçekleştirecekleri? Olanaksızı düşünme departmanı gibi kırıcı yapılanmaları hayata geçirmenin önündeki engelleri nasıl kaldırabiliriz, sorularında gizli.

Kaldı ki, biz inovasyoncuların ana misyonu, bu farkındalıkları artırmak ve engelleri aşırtmak üzerine kurulu. Firma sahiplerinin ve üst düzey yöneticilerin işi sadece günü kurtarmak değil, geleceğin dinamiklerine uygun şekilde dümen kırmaktır.

04 Şubat 2022 Cuma