Prof. Dr. Ahmet KAVAS

Prof. Dr. Ahmet KAVAS

Diğer Yazıları

Bill Gates, 1994’te “Bankacılık gerekli, ama bankalar değil” demişti. Afrika’da bildik banka şubeleri yetersiz ve kıtaya para transferi zahmetli. Fakat Afrika’da mobil ödemeler konusu dünyanın diğer yerlerinden çok farklı bir seviyede, hatta önde de denilebilir. Dolayısıyla ‘bankalar olmadan bankacılık’ın, Afrika’da mobil ödemeler şeklinde gerçekleştiği görülüyor.

Telefon operatörlerinin icadı olan mobil paralar, hızlı bir şekilde kullanım alanı buluyor. Toplam 500 milyon mobil para kullanıcısının 181 milyonu aktif durumda olup 24 milyar işlemde 450 milyar dolardan fazla meblağa ulaşıldı. Böylece dünyada birinci sıraya yerleşen Sahraaltı Afrika, kendisini takip eden Güney Asya’dan 3.5 kat daha fazla bu hizmetten yararlandı.

Prof. Dr. Ahmet Kavas

Bu sayfada iki haftalık periyodlarla Afrika’nın farklı bir yönünü dikkatlerinize sunmaya çalışıyorum. Ancak büyük kıtanın konuları o kadar derin ve geniş ki, hakikaten bir sayfada özetlemekte zorlanıyorum. İstanbul Ticaret’in 5 Mart 2021 tarihli nüshasında kaleme aldığım Afrika’da bankacılık konusu da maalesef bir sayfaya sığmamıştı. Söz konusu nüshada Afrika’daki konvansiyonel bankacılığı, “46 banka grubunun faaliyet gösterdiği Afrika’da yüzde 80’in bankayla teması yok” başlığı ile özetlemiştim. Afrika’da bildik banka şubelerinin yetersiz ve kıtaya para transferinin çileli olduğuna dikkat çekmiştim. Fakat Afrika’da mobil ödemeler konusu dünyanın diğer yerlerinden çok farklı bir seviyede, hatta önde de denilebilir. Belki bunda kıtadaki genç nüfusun da etkisi var. Bununla birlikte kıtaya para transferini kontrol altında tutmak isteyenlerin bir uygulama sonucu olarak da görülebilir. Bu noktada 1994 yılında Bill Gates’in, “Bankacılık gerekli ama bankalar değil” sözünü hatırlamakta fayda var.

BANKALAR GEREKLİ Mİ?

Geçen süre zarfında bankalar olmadan bankacılığın Afrika’da mobil ödemeler şeklinde gerçekleştiği görülüyor. Çünkü geniş çaplı ve birbirinden farklı ama gerektiğinde belli ağların içinde bulaşabilen terör yapılarının finansmanını da çok yakın takibe almak gerekiyordu. Bunun özellikle para transferleri ile olması, uluslararası takip merkezlerince önlenmesi lazımdı. Bir şekilde sıradan insanların normal yollarla para transferi yapmalarının önünün açılması gerekiyordu. Bu da mobil paranın devreye sokularak her türlü, neredeyse hiç belge istemeden, hızlı ve ucuz para nakli, her türlü fatura ödenmesi, şehir içindeki alışverişten şehirler arası ödeme yapma, hatta uluslararası işlem yapma imkanı tanıdı.

Sahraaltı Afrika, bu etkileşim için son derece uygundu ve ilk hamlede telefon operatörleri, anlaştıkları banka ağlarıyla veya kendi banka düzenlerini kurarak veya uluslararası finans kuruluşlarıyla anlaşarak büyük bir boşluğu doldurdular. Bankalar, Afrika kıtasındaki açığı görüp bununla büyümeyi hedeflerken, bir anda mobil para ağlarının alanlarını kapsamakla kalmayıp kendilerini adeta tüm finans hayatından atacak tehlikeli bir süreci bilhassa Covid-19 ile fark ettiler. Dijital alt yapılarını hazırlayan ve online işlemleri kolaylaştıran bankalar ciddi bir kayıp yaşamadı. Ama hiçbir zaman on binlerce insanı istihdam edebilen telefon operatörlerinin mobil para uygulamalarının önüne geçmeleri mümkün görünmüyor.

CEP İLE CÜZDAN BİRLİKTE

700 milyondan fazla insanın henüz bir internet ağına bağlı bulunmadığı devasa bir bölge olan Sahraaltı Afrika’da, 600 milyondan fazla nüfus da henüz elektrik kullanabilecek bir imkâna sahip değil. Buna rağmen mevcut 400 milyonu aşan internet kullanıcısıyla bankacılık hizmetlerinin kıtanın en ücra köşelerine kadar ulaşabileceği fark edildi. Kısaca Fintek (Fintech) denilen finansla ilgili teknolojik gelişmeler, hem bankacıların hem de hayatında bir banka şubesine uğramayan müşterilerin imdadına yetişti. Kaldı ki, birçok bölge ülkesindeki Müslümanlar ‘banka’ ismini duyunca bile rahatsız oluyorlar, kapısının önünden dahi geçmiyorlardı. Şimdi onlar da bu mobil para hizmetini bir banka faaliyeti olarak görmüyor olabilirler ki, rahat benimsediler denebilir.

DİJİTAL DEVRİM

Bir taraftan eski bankaların hızlı bir şekilde dijital hizmetlere ağırlık vermesi, diğer taraftan telefon operatörlerinin ya kendilerine has banka düzenlerini kurmaları ya da mevcut bankaların desteğiyle son20 yılda tüm dünyada olduğu gibi bu bölgede de adeta devrim üstüne devrim yaşıyor ve yaşatıyorlar. Cep telefonlarının hayatımızda yer almaya başladığı 1990’lı yılların ortasından sonra bunlarla radyoların dinleneceği, hatta görüntülü konuşulacağı, televizyon dahil her türlü görüntünün seyredilebileceği ifade edilse inanılamazdı. Ama artık telefon demek, bireyi kendisi dışındaki sınırı belli olamayan dünyaya bağlayan bir araç halini aldı. Buna bankacılık hizmetleri de dahil edildi. Kıta, adeta önce telefon operatörlerinin, şimdilerde çok özel finans kurumlarının mobil para ağlarıyla kıyasıya bir müşteri kapma yarışına sahne oldu. Toplam 500 milyon seviyelerindeki mobil para kullanıcısının 181 milyonu aktif durumda olup 24 milyar işlemde 450 milyar dolardan fazla meblağa ulaşıldı. Böylece dünyada birinci sıraya yerleşen Sahraaltı Afrika, kendisini takip eden Güney Asya’dan 3.5 kat daha fazla bu hizmetten yararlandı.

MOBİL PARALAR

Fransa menşeli, adından da anlaşılacağı üzere portakal renkli Orange telefon operatörü, yaklaşık 20 yıl önce geldiği Afrika’da, 13 yıl önce ‘Orange Money’ denen mobil parası ile özellikle Batı Afrika başta olmak üzere toplam 20 ülkede, 40 milyona ulaşan müşteri sayısını 120 milyona yükseltmeyi hedefleyerek, adeta alanı kaplamış vaziyette. Sadece Orange Bank of Africa’nın 500 bin müşterisi bulunuyor. Bunun Doğu Afrika’da karşılığı İngiliz Vodafone’nun yüzde 40 civarında hissesine sahip olduğu Kenya merkezli ve yeşil elma rengini logosunda kullanan Safaricom operatörünün M-Pesa isimli mobil parası 2007’de uygulamaya geçti.

Her ikisi 2010’lu yıllarda mobil para hizmetlerinde adeta tüm sınırları zorladı. Hindistan’ın alanında dünyada ikinci sırada yer alan ve458 milyon kullanıcısı bulunan Airtel operatörü de ‘Airtel Money’ ile 11 Afrika ülkesinde 22 milyona yaklaşan kullanıcısı ile kendisine yer açmak için kıyasıya rekabete girişse de mesela Doğu Afrika’da M-Pesa’dan müşteri koparamadı. Güney Afrika Cumhuriyeti’nin M-Cell telefon operatörünün MTN isimli mobil para hizmeti de dünyadaki en büyük sekiz mobil ağa sahip olarak 20 kıta ülkesinde bu alandaki en etkinler arasında sayılıyor. Ancak 2017 yılı şubat ayında Güney Afrika ve Nijerya’da her iki ülke vatandaşlarına yapılan karşılıklı saldırılardan en fazla etkilenenlerden biri MTN olup bu ülkedeki ticari faaliyetlerini bitirdi. Airtel ile Orange’ın en güçlü rakipleri olarak görülüyorlar.

212 MİLYON KULLANICI

Senegal’de 2008’de kurulan Wari mobil para hizmeti, şu anda kıta ülkeleri dışındaki faaliyetleri dahil 2019 yılında 62 ülkede 500 bin satış noktası ile 212 milyon kullanıcı sayısına ulaşarak hizmet sunuyor.

Bu alandaki en yenilerden Wave isimli mobil para da ‘Sendwave’ markasıyla bilhassa Senegal olmak üzere ciddi yatırımlar yaptı. Şimdilik 2 bin olan satış elemanı sayısını, bir yılda ulaştığı milyonu aşan müşterisini daha da artırmak için 8 bine çıkarmak istiyor.

HER ÜÇ AFRİKALI’DAN BİRİ KULLANIYOR

Mobil para, Afrika ülkelerinin bilhassa Sahraaltı Afrika’dakilerin çoğunluğundaki yüzde 80’lik hedef kitle ile yegane çözüm gibi oldu. Bu, hızla dönüşen finans dünyasının bir sonucudur. Covid-19 sebebiyle temassız işlem yapma zorunluluğu da insanları bu yeni kullanıma teşvikten ziyade zorladı. 2020 yılında mobil para kullanıcı sayısının 500 milyonu bulduğu belirtiliyor. Afrika, mobil para kullanımında 2019 yılındaki yüzde 12’lik artışla 50 milyon yeni müşteri ile toplamda 470 milyon kullanıcıya ulaştı. Bu, neredeyse her üç Afrika-lı’dan birinin bu hizmetten yararlandığına işaret ediyor.

TEKNOLOJİ DEVLERİ DE PAZARA GİRİYOR

Şimdilerde Apple, Google, Facebook ve Microsoft’un da benzer şekilde mobil para işlemlerine başlamalarının, yakın geçmişte bankaları tehdit eden telefon operatörlerinin tahtını sallayacaklarına kesin gözüyle bakılıyor. Artık dünya, modernitenin imkanlarına sahip olanların değil, bunu yapay zeka ve kendi öğrenen makinalarla insan unsuruna en az yer veren hızlı ve yaygın şekilde kullananların etkisinde kalacak. Afrika bu konuda her ne kadar edilgen kalacak gibi görünse de her an kendi hamleleriyle daha etkin konumu yakalaması mümkün. Çünkü dünyanın en büyük bankalarının şube sayılarını ve çalışanlarını azalttıkları bir dönemde, bu kıtada mobil para işlemleri yeni istihdam alanları açıyor ve Kenya’da olduğu gibi milyonu aşan sayıda insanı fakirlikten kurtaran bir etkiye sahip.

19 Mart 2021 Cuma