Prof. Dr. Ahmet Emre BİLGİLİ

Prof. Dr. Ahmet Emre BİLGİLİ

Diğer Yazıları

Türk devlet kültüründe ordu mühimdir, Milllet de bu işin esasıdır. Bu çerçevede tarihimizde ve kültürümüzde, ağustos ayının süreç dahilinde Zafer Kavramı ile birlikte eş anlamlı hale gelmesi ve bu algıyı oluşturan, sonu zafere çıkan kahramanlık dolu savaşlarımız var. Aslında bizde ağustos, önce ‘sefer’ ardından ‘zafer’ ayı olarak bilinir.

En sade vatandaşa bile sorsak bize zaferle çıktığımız bir kaç savaşın ismini söyler. Yani, ağustosun kamuoyu algısı budur.Ağustosta yapılan ve hepsi birer destan olan zaferlerden halkın da en çok hatırladığı ünlü Malazgirt muharebesi ve büyük komutan Alparslan’dır. Onun Anadolu’nun kapılarını Türkler’e açmış olması ve aynı zamanda dünya siyasi tarihinin bizim lehimize olan sürecinin de başlangıcı olması büyük önem taşıyor. Bununla birlikte Mustafa Kemal Paşa’nın 26-30 Ağustos - 1922 tarihindeki stratejik Büyük Taarruz emri, kazanılan zafer ve bu vesile ile kutlanmaya başlanılan 30 Ağustos zafer bayramı halka bambaşka bir coşku getirmiş ve hatırlatıcı olmuştur.

Bu çerçevede Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Malazgirt vurgusunda; nasıl her yıl Çanakkale’ye gidiliyorsa Malazgirt’e de gidilmesi gerekir’ ifadesi ağustosa devlet bakışını güçlendirecek bir yaklaşımdır. Bu tür bir yaklaşıma toplum zaten çoktan hazır. Dolayısıyla bundan sonra ağustos ve zafer ilişkisi daha da önem kazanacaktır. Malazgirt’te kutlamaların devam edecek olması ve bu konuda sağlam bir iradenin mevcudiyeti geleneğin oluşacağını göstermektedir.Fakat bu öyle kolayca elde edilecek bir netice ve değildir, altyapısı vardır elbette ama sürecin iyi yönetilmesi gerekir.

Öncelikle Cumhurbaşkanımızın bu adımı ve yarattığı heyecan, milletimiz açısından son derece anlamlıdır. Geç kaldığımız güzel bir başlangıçtır. Nasıl Çanakkale kutlamaları milletimizde bir heyecan ve bilinç oluşturuyorsa bundan sonra Malazgirt de benzer ve tamamlayıcı bir rol oynayabilir. Dolayısıyla bu bölgeyi her açıdan cazibe merkezi yapacak adımların atılması gerekir. Şimdi bu anlamda yapılması gerekenleri kısaca vurgulayalım;


a) Bu konunun en önemli itekleyici tarafı; ruhun oluşmasıdır, işin manevi ve kültürel yanıdır. Bunun altyapı olarak potansiyeli vardır hem de güçlüdür ama uyandırılıp canlı tutulması gerekir. Kısaca bu boyut özel çalışma ister. Bu oluşmadan diğerlerinin tümü anlamsız kalır.

b) Ülkemizin her bir yanından insanlar Muş/Malazgirt’e gelindiğinde; ziyaret yerleri, konaklama ve yeme-içme mekanlarının var olması elzemdir.

c) Türkler için son derece önemli olan Ahlat da hem ziyaret yeri hem de doğal güzellikleri açısından güzergah içine alınması önemlidir. Döneminin ender örneklerinden olan Selçuklu mezarlığı hem sanatsal hem de şehir göstergesi açısından önemli mesajlar verir.

d) Burasını turizm bakış açısıyla bir güzergah haline getirecek çalışmalar yapılmalı ve yöre halkına bunun nasıl bir kazanım olacağı iyi anlatılmalıdır.

e) Temel hareket noktamız; yaşadığımız ortak tarih bilinci ve bilgisidir. Bunu canlı tutacak; kitaplar, belgeseller, sinema filmleri, diziler, çocuk ürünler türünden çalışmalar bir bütünsel yönelim oluşturacak şekilde yapılmalıdır.

f) Bu işe gönüllülük düzeyinde soyunan ve işin ruhunu oluşturmada çok önemli gördüğümüz Okçular Vakfı olayın çapını genişletmek üzere bir çalışma grubu oluşturarak bölgede bir takım etkinlikler dizisi oluşturmalıdır. Örneğin; bu anlamda yapılacak bir Çalıştay yerinde olur.

g) Mesela şu tür bir etkinlik icra edilebilir; zafer kazanmanın gururunu her zaman için kalbinde taşımayı seven bir millet olarak isim koymanın sosyolojisi ile ismi ‘zafer’ olan kişilerin doğum tarihlerinin zafer ayı olan ağustos ile mutlaka bir ilişkisi vardır.

Bu nedenle adı zafer olan kişilere bir çağrı yapılarak Zafer&Malazgirt buluşması organize edilebilir.

J) Bir de bu konunun problemli iki noktası bulunmaktadır; ağustosa ayında yapılan resmi törenlerin okulların kapalı ve halkın tatilde olması nedeniyle çok fazla rağbet bulmaması, diğeri ise bölgenin suni kaderi haline gelen terör belasının oluşturduğu gezi kısıtlılığıdır.

Tarihimiz büyüktür, Milletimiz eşsizdir, ruhumuz diri ve kapsayıcıdır.

16 Ağustos 2019 Cuma