Prof. Dr. Ahmet Emre BİLGİLİ

Prof. Dr. Ahmet Emre BİLGİLİ

Diğer Yazıları

EĞİTİME TUTUNMAK VE DİLİ ÇÖZMEK

2012’de 14 bin 237 olarak başlayan Suriyeli nüfus 2018 itibariyle 3 milyon 554 bin 496’ya ulaşmış. Binlerden milyonlara gidiş var. Suriyeli nüfusun yoğunlaştığı şehirlerimiz ise İstanbul, Şanlıurfa, Gaziantep, Hatay, Kilis, Adana, Mersin, Konya, İzmir ve Bursa. Devlet olarak da Suriyeli kardeşlerimizin eğitimden meslek edinmeye ve çalışma hayatına kadar her türlü problemlerini çözmek için devlet ve sivil toplum imkânlarını seferber etmişiz. Genel fotoğraf bu. Şimdi, göçün toplumsal tarihinden iyi biliyoruz ki, tersine göç istisnaların dışında pek mümkün olmuyor. Bu durumda tek yapmamız gereken kalıcı olma durumlarını dikkate alarak eğitime sarılmak.

Eğitim boyutunu iyi anlayabilmek için rakamlar vererek başlayalım. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı’nın verilerine göre 2017-18 eğitim öğretim yılında ülkemizdeki 5-17 yaş aralığındaki çağ nüfusu Suriyeli 976 bin 200. Bunların okullaşma oranı ise okul öncesinde yüzde 38, ilkokulda yüzde 97, ortaokulda yüzde 50 ve lisede ise yüzde 22.Görüldüğü üzere yaş büyüdükçe çeşitli kaygılarla eğitimden uzaklaşılıyor. Örgün eğitime erişim konusundaki rakamlar ise şöyle: Resmi okul ve geçici eğitim merkezine kayıtlı öğrenci sayısı 603 bin 929. Çağ nüfusuna (976 bin 200) oranı ise yüzde 61.87.

Geçici Eğitim Merkezleri’nde (GEM) Suriyeli öğrencilerin kendi dillerinde destek amaçlı eğitim öğretim çalışmaları yürütülürken aynı zamanda Türkçe öğrenmelerini sağlamak üzere müfredata 15 saat Türkçe ders saati eklendi. Bunda amaç, akademik temelli derslerle birlikte Türkçe’yi iyi öğreterek MEB okullarına kademeli olarak geçişi sağlamak. Ülkemizde 318 GEM bulunuyor. Bu merkezlerin en yoğun olduğu şehirler Hatay 77, İstanbul 53, Antep 50 ve Urfa 42.

Bilindiği üzere göç edenler dil problemi ile karşılaşıyorlarsa orada ciddi bir durum var demek. Bu nedenle Milli Eğitim Bakanlığı uyum süreci ve sosyal hayata katılım engelini aşmak için ayrı yaş seviyelerinde Türkçe öğretimi modülleri geliştirdi. Örgün eğitimin yanında Halk Eğitim Merkezleri’nde Suriyelilere yönelik başta Türkçe öğretimi olmak üzere yaygın eğitim faaliyetleri kapsamında kurslar düzenleniyor. Bu kapsamda kayıtlı Suriyeli sayısı mesleki ve genel eğitim olmak üzere yaklaşık 300 bin kişi.

CERABLUS’A MESLEK YÜKSEKOKULU

Tüm bunlarla birlikte Fırat Kalkanı Operasyonu ile birlikte bölgenin terör unsurlarından temizlenmesiyle bölge insanının sağlık, altyapı, sosyal ve psikolojik destek, tarım, hayvancılık ve temel ihtiyaçların karşılanmasının yanında aslolan eğitim işinin yola koyulması. Tüm yollar eğitimle anlamlı hale gelir ve netice elde edilir. Bu amaçla 4 bin öğretmene eğitim verilmiş ve bölgedeki okullara yerleştirilmiş. Bu bölgede 162 bin 648 öğrenci eğitim görüyor. Bunun yanında bin 132 kişi de Halk Eğitim kurslarına devam ediyor. Bunlar bölgenin zor koşulları dikkate alındığında gerçekten Milli Eğitim Bakanlığı aracılığı ile ülkemizin başarı hanesine yazılacak neticeler.

Diğer önemli husus ise ülkemizde yükseköğrenim gören Suriyeliler. Ülkemizin farklı üniversitelerinde YÖK ve özellikle YTB’nin katkıları ile bin 762’si lisansüstü olmak üzere toplam 20 bin 625 Suriyeli yükseköğrenim görüyor. Bu rakam gerçekten ciddiye alınmalı. Ve ülkemizin Suriye ile ilişkilerin geleceği açısından iyi değerlendirilmesi gereken bir potansiyel.

En önemli gelişme ise Gaziantep Üniversitesi’ne bağlı olarak Cerablus’ta meslek yüksekokulu açılması girişiminin YÖK’den geçerek Bakanlık’tan Başbakanlığa arz edilmiş olması. Bu girişim çok yerinde ve ihtiyaç olarak bilinen bir husus. Zira Suriyeli gençlerin yerinde meslek edindirilmesi hem de üniversite bünyesinde olması çok değerli olmuş. Görüldüğü gibi eğitime sarılmak uzun vadeli hem bireysel hem de toplumsal bir kazanım. İstanbul başta olmak üzere büyükşehirlerimizdeki Suriyeliler ancak eğitimle gündelik hayata entegre olabilir. Onun için eğitimle tutunmaktan başka da çaremiz yok.

09 Nisan 2018 Pazartesi