Prof. Dr. Nurullah GÜR

Prof. Dr. Nurullah GÜR

Diğer Yazıları

DOÇ. DR. NURULLAH GÜR

Merkez Bankası, son toplantısında piyasa beklentisinin üzerinde bir indirim yaptı. Bu karar, Merkez Bankası’nın enflasyon ve finansal istikrardan ziyade ekonomik aktivitenin canlılığına daha fazla önem verdiğini net biçimde ortaya koydu. Para politikasındaki değişim sonrası kamu bankalarının önünde iki seçenek vardı: Salgın döneminde ekonomiye verdikleri destekten dolayı bozulan bazı göstergelerini toparlayabilmek için sadece mevduat faiz oranlarını aşağıya çekebilirlerdi veya kredi faiz oranlarını da düşürerek reel ekonomiyi finansman kanallarıyla beslemeyi sündürebilirlerdi. Kamu bankaları ikinci yolu tercih ettiler ve kredi faizlerini düşürdüler.

KÜRESEL GELİŞMELER

Piyasa faizlerinin düşmesi, yatırımları belli sektörlerde canlandırabilir. Özellikle ihracatçı olup da kapasite artışına ihtiyaç duyan ve kendini döviz riskine karşı finansal enstrümanlarla koruma altına alan şirketler, yatırımları artırmak için bu faiz fırsatını kullanmak isteyebilirler. Ancak, yatırım kararlarını etkileyen tek unsurun finansman maliyetleri olmadığını vurgulamakta fayda var. Üretim maliyetleri ve geleceğe yönelik beklentiler de yatırımları şekillendiriyor. Beklenti faktörünün içine, yatırımdan elde edilecek kâr beklentisinden tutun da makro ekonomik beklentilere ve politika belirsizliğine kadar birçok alt başlık koyabilirsiniz. Finansman maliyetleri düşüyor olsa da döviz kurlarındaki yüksek oynaklık ve küresel ekonomideki belirsizlikler, bazı şirketleri yatırım yapmaktan geri tutabilir. Düşen faizlerin ne kadar sürdürülebilir olacağı konusu da soru işareti. Zira, artan küresel enflasyonla birlikte gelişen ülke merkez bankaları para politikalarını sıkılaştırmaya başladı. Gelişmiş ülke merkez bankalarının da önümüzdeki aylardan itibaren kademeli olarak para musluklarını kısmaları bekleniyor. Bu yaşananlar, küresel piyasalarda gelecek yıl likiditenin azalacağına ve faizlerin artacağına işaret ediyor.

O yüzden içeride düşen faiz oranlarının yatırımları ne ölçüde ve süreyle artıracağı meselesi küresel gelişmelerle de ilintili olacak.

REKABETÇİ KUR AVANTAJI

Politika faizindeki düşüş sonrası TL değer kaybetti. Kur cephesindeki bu hareketin Türk ihraç ürünlerini fiyat anlamında görece daha rekabetçi yapma ihtimali var.

Bu durum, cari açığın kapanmasına katkı sağlayabilir. Ancak, rekabetçi kur avantajının her koşulda bir garantisi yok. İhracat artışının gerçekleşmesi için döviz piyasasındaki oynaklığın azalması gerekiyor. Özellikle de ihracatçının fiyat ve maliyet hesaplarını düzgün yaparak yanlışa düşmemesi için. Oynaklık seviyesi, dış ticaret açısından en az kurun seviyesi kadar kritik bir faktör. Oynaklık azalmadan rekabetçi kurun avantajının gerçeğe dönüşmesi kolay olmayabilir.

29 Ekim 2021 Cuma