Prof. Dr.  Kerem ALKİN

Prof. Dr. Kerem ALKİN

Diğer Yazıları

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanlığı görevini Doç. Dr. Erdem Başçı’dan üstlenen Murat Çetinkaya, ilk kez Para Politikası Kurulu’na başkanlık etti. Yıllıklandırılmış manşet enflasyonun, geçen yılsonu, 2016’nın yılbaşı itibariyle, yüzde 9’ların üzerindeyken, nisan ayı sonunda, yüzde 7’nin bile altının görülebileceği bir beklentiye işaret etmesi, 20 Nisan’da PPK’dan çıkabilecek faiz koridoru üst bandı indirim beklentisini en az 25, çoğunlukla 50 ile 75 baz puan arasında bir aralığa taşımıştı. Nitekim faiz koridoru üst bandı 50 baz puan indirildi.

Mart ayındaki PPK toplantısındaki 25 baz puanlık faiz indirimi sonrasında, bu ikinci indirim kararıyla, Türk ve dünya ekonomisinin mevcut koşullarının izin verebildiği ölçüdeki faiz indirim adımının tümünün tamamlanacağını belirtenler de var. Yabancıların, yurt içi piyasada yatırım yaptıkları hisse senedi ve tahvillerimizden 2015 yılında 9 milyar dolara yakın çıkış yaptıkları dikkate alındığında, geçtiğimiz şubat ayındaki 1 milyar 351 milyon dolarlık ve mart ayındaki 1 milyar 690 milyon dolarlık giriş, TL’deki değerlenmeyi izah ediyor. Bununla birlikte, 1-8 Nisan arası, 126 milyon dolar hisse senedine girişi sürdüren yabancılar, 32 milyon dolar tahvillerden, 181 milyon dolar da repodan çıkmışlar.

Bu hafta,ABD Merkez Bankası (FED) Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısı öncesi, küresel piyasalar ABD verilerini dikkatle takip ederken, mevcut küresel ortamın, gelişmekte olan ekonomilere sermaye girişinin, TCMB PPK’nın son indirim kararını hayli destekleyici olduğu vurgulanıyor. Mevcut yorumlar, TCMB PPK’nın 50 baz puanlık bir indiriminin dolar-TL kuru üzerinde sınırlı bir etkiye sebep olacağını, bu noktada, 2.83 TL’nin altında da işlem gördüğüne şahit olduğumuz dolar-TL kurunun, bu karar öncesinde zaten 2.86 TL civarına oturduğunu; dolar-TL kurunun 2.86-2.84 TL bazına oturabileceğine işaret ediyor.

IMF BÜYÜME TAHMİNİNİ YÜKSELTTİ

Her yılın ilkbahar ve sonbaharında, geleneksel Dünya Bankası-IMF toplantıları öncesinde, Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’nu açıklayan Uluslararası Para Fonu (IMF), bu defa Türkiye’nin 2016 yılı büyüme tahmini için hayli cömert bir revizyon yaptı. 2015 yılı ilkbaharında Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’nda (WEO), 2016 yılı büyümesini yüzde 2.8 olarak öngören, sonrasında, geçtiğimiz şubat ayında bunu yüzde 3.2’ye yükselten IMF, son raporunda, Türkiye’nin 2016 büyüme beklentisini yüzde 3.2’den yüzde 3.8’e çıkarmış durumda. IMF, Türkiye’de 2016 yılsonu enflasyon beklentisini yüzde 9.8, 2017 beklentisi yüzde 8.8; Türkiye’de cari açık/GSYH oranı tahminini 2016 için yüzde 3.6, 2017 için yüzde 4.1 ve 2015’te 10.2 olan işsizlik oranı ile ilgili tahminini de 2016 için yüzde 10.8, 2017 için de yüzde 10.5 olarak paylaşmış durumda. IMF, Türkiye’nin 2017 büyüme tahminini ise yüzde 3.6’dan yüzde 3.4’e düşürdü. Raporda, jeopolitik belirsizlik, zayıflayan kredi büyümesi ve dış talebe rağmen, asgari ücretteki artışın iç talebi canlandıracağı vurgulanmış.

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) raporuna göre, gelişen piyasalarda büyüme Martta 0.5 puan hızlandı. Kuruluşun verilerine göre, Mart ayı itibarıyla gelişen piyasalarda reel büyüme hızı 0.5 puan artarak yüzde 3.3 seviyesine çıktı ve 8 ayın en yüksek düzeylerine geldi. Raporda 2016 yıllık büyüme beklentisi yüzde 3.9 olarak belirtildi. ABD’nin dünya meşhur finans kurumu BOFA Merrill Lynch ise Türkiye için büyüme beklentisini artırdı. Kuruluşun Türkiye için 2016 büyüme tahmini yüzde 3.5’ten yüzde 3.7’ye çıkarıldı. Banka, cari açığın GSYH’ya oranı beklentisini de yüzde 5.4’ten yüzde 4.7’ye çekti. Yılsonu dolar TL tahminini de3.10 TL’den 3.01 TL’ye indirildi.

25 Nisan 2016 Pazartesi