Dr. Can GÜRLESEL

Dr. Can GÜRLESEL

Diğer Yazıları

Geçen yılın ağustos ayından beri ekonomide dengelenme politikası uygulanıyor. Bu politikanın öncelikli amacı, yükselen enflasyonu ve faiz oranlarını yeniden makul seviyelere çekmek ve de cari işlemlerde sürdürülebilir bir dengeye gelmekti. Bu çerçevede uygulanan politikaların hedeflere yönelik başarısı henüz tartışmalı, ancak diğer iktisadi faaliyetler üzerinde olumsuz etkileri görülmeye başlandı. Özellikle sanayi üretiminde keskin bir küçülme yaşanıyor.

1 - Sanayi üretiminde keskin bir gerileme yaşanıyor

Ağustos ayından sonra hem yaşanan gelişmeler hem de ekonomide dengelenme politikaları ile sanayi üretiminde keskin bir gerileme yaşanmaya başlandı. Sanayi üretimi yılın ilk yarısında yüzde 6.3 büyüdü. Ancak 2018’in üçüncü çeyreğinde büyüme yüzde 0.7’ye indi. Son çeyrekte ise sanayi üretimi yüzde 6.9 daraldı. Böylece yıl genelinde toplam sanayi üretimi artışı sadece yüzde 1.6 olarak gerçekleşti. İmalat sanayinde ise yıllık büyüme yüzde 1.3 oldu.

2 - İmalat sanayinde çok sayıda sektörde yıl genelinde küçülme yaşandı

İmalat sanayindeki birçok alt sektörde 2018’in genelinde üretimde gerileme ortaya çıktı. İnşaat sektörü ile ilişkili mineral ürünler sanayinde üretim yüzde 2.5 azaldı. Ana metal sanayinde üretim yüzde 1.5 geriledi. Yılın ikinci yarısında vergi indirimleri ile desteklenen elektrikli teçhizat üretimi yüzde 2.4 küçüldü. Yine vergi indirimleri ile desteklenen mobilya sanayinde üretim yüzde 7.6 gerileme gösterdi. Otomotiv sektöründe de yıllık gerileme yüzde 2.5 oldu. Metal eşyalar sanayi yüzde 3.7 küçülürken, makina sanayi sadece yüzde 0.1 büyüdü.

3 - Sanayide küçülme yaşanırken borçlar geri ödenebilir mi?

Ağustos ayındaki gelişmeler sonrasında hızla yükselen enflasyon, döviz kurları ve faiz oranları belirli ölçüde gerilemiş olmasına karşın sanayi firmalarının mali yapıları üzerinde kalıcı olumsuz etki yarattı. Sanayi firmaları, finansal borçlarının geri ödenmesinde ağırlaşan yükler ile karşılaştı. Bu ağırlaşan yüklerin karşılanmasında sanayi firmaları için en önemli unsur, satışlar ve nakit girişleri. Ancak ekonomide dengelenme politikaları ile yaşanan küçülme, satışları ve nakit girişlerini de azaltıyor. Bu nedenle sanayi firmaları, ağırlaşan mali koşullarını karşılayacak önemli bir araçtan da mahrum kalıyor.

4 - İhracat iç pazardaki daralmayı ikame edemiyor

Ekonomideki politikalar ile dengelenmenin iç talepteki daralmanın ihracat ile ikame edilmesiyle sağlanacağı varsayımı bulunuyor. Ancak ihracatta miktar olarak artış gerçekleşmekle birlikte sanayi üretimindeki gerileme hızlanarak sürüyor. Bir başka deyişle ihracat, iç pazardaki daralmayı ikame edemiyor. Buna bağlı olarak sanayi firmalarında ölçeklerin azalması sonucu ihracatta da rekabet gücü zayıflıyor. İç pazardaki daralma sonucu sanayinin ihracata ağırlık vermesi ile birlikte dışarıda Türk firmaları arasında artan rekabet, ihracat birim fiyatlarını düşürüyor. 2018’in ilk çeyreğinde sanayi ürünleri ihracat birim fiyatı 1.82 dolar/kilogram iken, son çeyrekte 1.50 dolar/kilograma geriledi. Türk Lirası seviyesi de sanayinin ihracat faaliyetlerine destek veremiyor.

5 - Sanayide gerileme yeni yılda da devam ediyor

Sanayide 2018’in ikinci yarısında başlayan küçülme 2019’da da devam ediyor. Türkiye sanayi PMI verisi ocak ayında da 44.2 puan ile sanayi üretiminde aylık yüzde 5-6 arasında küçülmeye işaret ediyor. Mevcut dengeleme politikaları aynen sürdürüldüğü takdirde sanayide en azından yılın ilk ve ikinci çeyreğinde küçülme sinyali veriyor. Sanayideki küçülme ister istemez ihracatı da olumsuz etkileyecek gibi görünüyor. Sanayi firmalarının üretimde küçülerek ölçek ve rekabet gücü kaybetmesi ihracatı da sınırlar.

Son söz: Ekonomideki dengeleme politikalarının sanayi üzerindeki küçülme etkisini azaltacak iyileştirmeler yapmalıyız.

25 Şubat 2019 Pazartesi