Prof. Dr.  Kerem ALKİN

Prof. Dr. Kerem ALKİN

Diğer Yazıları

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün değerlendirmelerinden bir hafta sonra, Dünya Bankası da “Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu” ile kendi değerlendirmelerini paylaştı. Raporda öne çıkan değerlendirmelerden birisi, dünyanın önde gelen merkez bankalarınca yürütülen verimsiz parasal genişleme politikalarının, artan özel sektör borcunun, jeopolitik ve siyasi belirsizliklerin de bulunduğu aşağı yönlü risklerin artıyor olması. Bu risklere bağlı olarak, Dünya Bankası dünya ekonomisinin küresel büyümesine yönelik beklentilerini düşürmüş.

Raporda; Dünya Bankası, İngiltere’nin Euro Bölgesi’nden ayrılıp ayrılmayacağını belirleyecek olan ve 23 Haziran’da gerçekleşecek halk referandumunun da Euro Bölgesi için bir risk oluşturduğunu belirterek, 2016 ve 2017’de Bölge’nin yüzde 1.6 ve 2018’de yüzde 1.5 büyümesini beklediğini ifade etmiş. Yükselen piyasa ekonomileri ve gelişmekte olan ülkelerin de yavaşlamaya devam ettiğine işaret edilmiş. Türkiye’nin bu durumda, 2015’de yüzde 4 büyüyerek ve bu yıl da yüzde 4 ve üzerinde büyümeye çalışarak, gelişmekte olan ülkeler ortalama büyümesinin üzerinde kalma mücadelesi verdiği göz ardı edilmemeli.

Bununla birlikte, Dünya Bankası; raporunda, Türkiye’nin 2016 ve 2017 yıllarına yönelik büyüme beklentilerinde değişikliğe gitmemiş. Buna göre, Türkiye’nin 2016 ve 2017 yıllarında yüzde 3.5 büyüyeceği öngörülmüş. Bu öngörü, Türk Ekonomi Yönetimi’nin öngörüsünün 1 puan altında. Dünya Bankası, diğer taraftan, Türkiye’nin 2018’e ilişkin büyüme tahminini ise yüzde 3.4’ten yüzde 3.6’ya yükseltmiş. Dünya Bankası Grubu Başkanı Jim Yong Kim, rapora ilişkin açıklamasında, küresel ölçekte, ekonomik büyümenin, yoksulluğun azaltılmasındaki en önemli etken olduğuna işaret ediyor.

1. Çeyrek tahminim yüzde 5.44-5.60

Nisan ayı sanayi üretim verisi çerçevesinde, revize edilen ocak-mart dönemi sanayi üretim verileri (takvim etkisinden arındırılmış yıllık değişim) üzerinden yaptığım 1. Çeyrek Büyüme tahmini, yüzde 5.44 ile 5.60 arasında bir 1. Çeyrek GSYH Reel Büyümesi gelebileceğine işaret ediyor. 9 Mayıs Pazartesi paylaştığım ilk büyüme tahminim yüzde 70 olasılık ile, 5.44-5.46 idi. Açıklanan veriler ışığında, yüzde 5.56-5.60 aralığı şekilleniyor. Yani, nokta vuruş ya yüzde 5.45 veya 5.58. olası en kötü 1. Çeyrek GSYH Reel Büyümesi yüzde 4.4 olarak şekilleniyor. Esasen, ekonomistlerin çoğunun büyüme tahmini yüzde 4.4 civarında. Benim tahminim 1 puan yukarıda kalıyor.

Nisan ayındaki sanayi üretim değişim oranının, mayıs ve haziran aylarında da tekrarlanması halinde, 2014’ün 3. çeyreğinden bu yanaki en kötü GSYH reel büyümesini görebiliriz.

8 Temmuz’da gelecek olan mayıs ayı sanayi üretim verisi, 2. çeyrek ile ilgili bize gereken ipucunu verecek.

TÜRK HALKI ‘ŞİMDİLİK’ TÜKETİMİ KISMIYOR

Nisan ayı itibariyle, Türkiye’deki otomotiv satış rakamlarına rağmen, içinde enflasyonu barındıran cari fiyatlarla otomotiv yakıtı satışlarının yüzde 5.5 daralmış olması, enflasyondan arındırılmış olan sabit fiyatlarla hesap edilmiş otomotiv yakıtı satışlarının ise sadece yüzde 0.1 artmış olması, piyasadaki keyifsizliği ve bilhassa hane halkının toplu taşıma araçlarına yoğunlaşmasını açıklıyor. Nitekim konuştuğumuz tüm taksi şoförleri, müşteri sayısında ciddi bir yavaşlama olduğunu söylüyor.

Bilgisayar, kitap ve iletişim aygıtları satışlarında da hem geçen yılın nisan ayına göre, hem de bu yılın mart ayına, bir önceki aya göre daralma söz konusu. Tekstil, giyim, ayakkabı ve bilhassa elektrikli eşya ile mobilya alanındaki perakende ticaret durumu en iyi olan ticaret kesimi gibi gözüküyor.

Piyasadaki genel keyifsizliğin önümüzdeki aylarda, perakende ticaretteki satış rakamlarına yansıyıp yansımadığına dikkat etmek gerekecek.

13 Haziran 2016 Pazartesi