FATİH OKTAY

Çin’de internet kullanıcısı sayısı bu yılın haziran ayı sonu itibarıyla 940 milyona ulaşmış bulunuyor. Bu kullanıcıların hemen tamamının internete cep telefonu üzerinden erişimi var. İnternet üzerinden yapılan alım satım işlemleri, yani elektronik ticaret hacmi 2019 yılında 1.5 trilyon dolara, eskiden dünyada birinci olan ABD’ninkinin 2.5 katına ulaşıyordu. Ülkede alışverişlerde cep telefonu ile yapılan ödemelerin toplam tutarı 50 trilyon dolar ile ABD’de bu şekilde yapılan ödemelerin 500 katına çıkmış bulunuyordu. Günümüzde ülkede yüz milyonlarca insan çeşitli sosyal medya uygulamaları kullanarak internet üzerinden sosyalleşiyor, alışveriş yapıyor, ödemelerini gerçekleştiriyor, oyun oynuyor, bilgiye ulaşıyor. Alibaba, Tencent, Baidu, JD.com, ByteDance gibi Çin şirketleri, dünyanın en büyük internet şirketleri arasında yer alıyor. Kısacası, günümüzde internet Çin insanının yaşamında çok önemli bir yer tutuyor.

DENETİMİN ÜÇ BİLEŞENİ

Çin Komünist Partisi, bu güçlü kamuoyu oluşturma aracını elbette ki denetimsiz bırakmıyor. Bu denetim, yönetimce sevimli bulunmayan her şeyi yasaklamaktan çok, belli bilgilerin yayılma alanı ve etkisini kontrol etmek, yasaklamaktan çok kamuoyunu yönlendirmeyi hedeflemek şeklinde özetlenebilir. Harvard Üniversitesi’nden bir ekibin 2011 yılında ülkede yaptığı bir çalışmanın sonuçları, ülkedeki internet denetim yaklaşımına ışık tutuyor. Bu çalışma süresinde kullanıcı mesajlarının yüzde 13’ü sansürlenerek silinmişti. Ancak silinen mesajlar ağırlıklı olarak yönetim politikaları ve liderleri eleştirenler değil; toplu eylemlere yol açma olasılığı olan, yani herhangi bir konuda tansiyonu yükselterek insanları sokağa dökme potansiyeli olan içerikteki mesajlardı.

Ülkede internet denetim sistemi, üç bileşenden oluşuyor. Bunların birincisi, ülke içindeki internet kullanıcılarının Çin dışındaki kaynaklara ulaşımının denetimini sağlıyor. Bu çerçevede yönetimin sakıncalı bulduğu Facebook, Youtube, Twitter gibi yurt dışındaki birçok internet uygulamasına erişim tümüyle engellenebildiği gibi herhangi bir site ile yalnızca belli sakıncalı sözcükler içeren bilgi alışverişi engellenebiliyor. Sistemin ikinci bileşeni, ülkedeki kullanıcıların birbirleriyle ve ülke içindeki web siteleri ile gerçekleştirdikleri bilgi alışverişinin denetimini sağlıyor. Bu da sakıncalı sitelere erişimin ve sakıncalı sözcükler içeren bilgilerin iletiminin sınırlanmasıyla gerçekleştiriliyor. Denetim sisteminin üçüncü bileşenini de öz denetim oluşturuyor; internet hizmet sağlayıcıları kendi sistemlerindeki içeriği kendileri denetliyorlar.

ABD’NİN ÖNÜNE GEÇTİ

Ülke geleneksel medyasında hemen tüm organlar devlete ait iken internet dünyasında, devlet kurumları ve devlet şirketleri de bulunmakla beraber, ağırlık özel şirketlerde. Facebook, Twitter gibi internet uygulamalarının engellenmesi ile açılan alan, Çin’in özel şirketlerince doldurulmuş bulunuyor. Örneğin, ülkede Twitter gibi bir mikroblog uygulaması olan Sina Weibo’nun 2019 sonlarındaki aylık aktif kullanıcı sayısı 550 milyon dolayında idi. Karşılaştırma için, aynı tarihlerde Twitter’in tüm dünyadaki aylık aktif kullanıcı sayısı 330 milyon dolayındaydı. Twitter, WhatsApp, Facebook özelliklerini birleştirdiğini söyleyebileceğimiz Tencent firmasının WeChat uygulamasının 2019 sonlarındaki dünyadaki aylık aktif kullanıcı sayısı ise 1.2 milyarı aşıyordu. İnternet, sanal sosyalleşme yanında oyun, müzik, video, haber, alışveriş, ödeme amaçları için çok yoğun bir şekilde kullanılıyor ve bu alanlarda çok sayıda firma faaliyet gösteriyor.

İnternet dünyası ABD’nin başını çekegeldiği bir dünyaydı. Çin, kullanıcı sayıları, ticaret ve ödeme hacimleri, uygulamaların özellikleri açısından ABD’nin önüne geçmiş bulunuyor. ABD yönetiminin ülke pazarında da yer edinmeye başlayan TikTok ve WeChat’e karşı tavrını da bu bağlamda değerlendirmek doğru olsa gerek.

09 Ekim 2020 Cuma