Fatih Oktay

Çin Ulusal Halk Kongresi’nin yıllık genel kurulu, alışıldığı gibi mart ayında değil, Covid-19 salgını nedeniyle ertelenerek geçtiğimiz günlerde yapıldı. Çin ekonomisini izleyenler, bu toplantıda açıklanan yönetimin özellikle ekonomi ile ilgili hedef ve politikalarını içeren Hükümet Çalışma Raporu’nu merakla beklerler.

Büyüme hedefi açıklanmadı

Bu yılın çalışma raporunda en çok merak edilen, yönetimin ülke ekonomisinin yıllık büyümesi ile ilgili bir hedef açıklayıp açıklamayacağıydı. Ülke yönetimi 90’lardan bu yana ekonomi için bir büyüme hedefi açıklar; bu sürdürülecek miydi? Sürdürülmedi; raporda, salgının ortaya çıkardığı ülke ekonomisi ve dünya ticareti ile ilgili belirsizlikler nedeniyle bu yıl büyüme hedefi rakamı açıklanmayacağı belirtiliyordu.
Bu, yönetimin bu yıl büyüme beklememesi anlamına gelmiyor.
Rapor, büyüme gerektiren yoksulluğun azaltılması, yaşam şartlarının iyileştirilmesi gibi hedefler içeriyor. Rakamsal büyüme hedefi konmaması, yerel yönetimlerin her şeyden önce büyüme yaklaşımını yumuşatma amacını taşıyor.
Zaman zaman belirttiğim gibi Çin, idari açıdan son derece âdemi merkeziyetçi bir yapıya sahip. Eğitim ve sağlıktan sosyal güvenlik ve iç güvenliğe hemen her alanda hizmet sağlamak da ilgili yatırımları yapmak da yerel yönetimlerin yetki ve sorumluluğunda. Yerel yöneticilerin terfi olanakları ve özellikle daha alt katmanlarda ücretleri, başta büyüme olmak üzere merkezi yönetimce belirlenmiş ölçüt ve hedeflere göre değerlendirilen performanslarına bağlı. Bu çerçeve içinde yerel yönetimlerin ana güdüsü ne yapıp edip olabildiğince yatırım yapmaktır. Çin’de salgının sonlandırılmasıyla ekonomi arz tarafında normale dönmeye tamamıyla hazır durumda. Ancak ne iç, ne de dış talep normale dönmüş değil. Ekonominin normal büyüme hızlarına dönmesi için iç talebin canlandırılması, talep normale dönünceye kadar da küçük işletmelerin ayakta tutulması gerekiyor.

Para-kredi politikalarında gevşeme

Hükümet Çalışma Raporu’nda merkezi hükümet bütçe açığının yüzde 3’lük normal düzeylerinden yüzde 3.6’ya çıkması ve özel tahvil ihracı yolu ile 300 milyar dolar dolayında bir kaynak oluşturulması ve bu amaçla kullanılması öngörülüyor. Büyüme hedefi konmaması, yerel yönetimlerin hedefi tutturma kaygısı ile bu kaynakları tüketici ve küçük işletmelere aktarmak yerine yatırımlara yönlendirmesinin önüne geçmeyi hedefliyor. Merkezi yönetim yatırımların kısılmasını da öngörmüyor. Raporda yerel yönetimlerin, özellikle 5G iletişim altyapısı ve elektrikli otomobil şarj sistemleri gibi ‘yeni altyapı’ alanlarındaki yatırımlarında kullanılmak üzere tahvil ihracı yoluyla 200 milyar dolar dolayında ek kaynak sağlaması öngörülüyor. Rapor, para-kredi politikalarında da gevşeme öngörüyor.
Raporda böylelikle ekonomiye ciddi bir destek öngörülse de bunun 2008 küresel krizindeki boyutlara yaklaşmayacağı görülüyor. O krizdeki paket ülke ekonomisinin büyüme hızını çift haneli rakamlara çıkartmakla kalmamış, dünya ekonomisinin toparlamasında da önemli bir rol oynamıştı. Bu sefer dünya ekonomisine Çin’den o boyutta bir destek gelmeyeceği anlaşılıyor.

12 Haziran 2020 Cuma