FATİH OKTAY

Geçtiğimiz günlerde Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP), ülkenin en üst 400 kadar yerel ve merkezi yöneticisinin oluşturduğu Merkez Parti Komitesi’nin beş yıllık döneminin son önemli yıllık toplantısı gerçekleştirildi. Toplantının gündeminde bir tarihsel değerlendirme yapılması vardı. Bu çok önemliydi; çünkü ÇKP 100 yıllık tarihinde daha önce böyle bir değerlendirme iki kez yapmıştı; ikisi de ülkede yeni bir dönemin başlangıcının ilanı olmuştu.

ÇKP’nin ilk tarihi değerlendirmesinde kuruluşundan başlayarak geçmişi değerlendiriliyor, başarı ve başarısızlıkları ele alınıyor, başarısızlıklar genellikle yanlış ideolojik yaklaşımlara dayalı girişimlere bağlanıyor, sonunda doğru kılavuz olarak Mao Zedong’un düşünce ve yaklaşımlarının benimsendiği, onun liderliğinde yeni bir dönemin başladığı ilan ediliyordu.

PİYASA EKONOMİSİNE GEÇİŞ

İkinci tarihi değerlendirme 1981 yılında, Çin’in piyasa ekonomisine geçiş sürecinin babası Deng Xiaoping’in ülkenin fiili lideri olduğu dönemde gerçekleşti. Mao 1976’da ölmüş, piyasa ekonomisine geçiş süreci 1978’de başlamıştı. Mao’nun ölümü öncesindeki 10 yıl, Çin Komünist Partisi için çok sancılı olmuştu. Kuruluşunda kolektif liderliğe dayalı olan Çin Komünist Partisi’nde Mao, toplum üzerindeki gücüne dayanarak giderek tek adam olmuş, 1966 yılında Çin Komünist Partisi’ne karşı darbe niteliğindeki Kültür Devrimi’ni başlatmıştı. Bu, Mao’nun ÇKP içindeki kapitalist eğilimlileri temizlemek için gençliği sokağa çağırdığı bir hareketti. Birkaç yıl okullar kapanmış, gençlik sokaklara çıkmış, ÇKP’nin en üstlerindekiler dahil devlet-parti yetkilileri sorgulanmış, meydanlarda yargılanmış, dövülmüş, ülkenin devlet başkanı dahil birçok kişi bu süreçte hayatını kaybetmişti. Ülke yaklaşık 10 yıl ÇKP değil, devrim komitelerince yönetilmişti. Mao öldükten sonra onun adına Kültür Devrimi hareketlerinin yönetiminde başı çeken karısı ve yardımcıları yargılanmış ve hapse atılmış, bu harekette rol alanlar cezalandırılmış, mağdurlara görev ve itibarları iade edilmiş, ülkenin ÇKP’ye dayalı düzeni yeniden kurulmuş ve Mao’yu yaşıyor olsa dehşete düşürecek piyasa ekonomisine geçiş süreci başlatılmıştı. ÇKP’nin 1981 yılındaki tarihsel değerlendirmesinde Kültür Devrimi hareketi büyük bir hata olarak niteleniyor, sorumluluğunun da bütünüyle Mao’ya ait olduğu belirtiliyor, ancak onun ülkeye yararlarının bu hatayla verdiği zararın çok üzerinde olduğu değerlendirmesi yapılıyor, politik teorilerinin doğruluğunu koruduğu ve ÇKP için kılavuz olmayı sürdüreceği açıklanıyordu. Ancak değerlendirmede, artık tek adam yönetimlerine olanak verilmeyen ve Mao’nun tersine ideolojiyi geri plana alıp ekonomik gelişmenin öne çıktığı yeni bir dönemin başladığı ilan ediliyordu.

HEDEF, ESKİ GÜCE ULAŞMAK

ÇKP’nin son tarihsel değerlendirmesinin metni henüz açıklanmadı. Ancak toplantı bildirisinde Xi Jinping’in icraatı ve düşünce sistemi cömertçe övülüyor, Çin’in onun göreve geldiği 2012 yılındaki Ulusal Parti Kongresi ile yeni bir döneme girildiği belirtiliyor, hedefin Çin’in eski gücüne ulaşmak olduğu bu dönemde tüm ülke, merkezinde Xi Jinping olmak üzere ÇKP etrafında kenetlenmeye çağrılıyor.

1981 yılındaki tarihsel değerlendirmede sözü edilen, tek adam yönetimini önlemeye yönelik olarak ülke liderlik pozisyonlarında yaş ve görev süresi sınırlamalarına göre Xi Jinping’in görevi gelecek yıl bir başkasına devretmesi gerekiyordu. ÇKP’nin tarihsel değerlendirmesinde Xi, görevi sona ermek üzere olan bir lider olarak ortaya çıkmıyor. Bu sütunda daha önce ele aldığımız gibi buna bir ölçüde engel olan anayasa maddesi zaten değiştirilmişti, bu son gelişmelerle bunun önünde politik olarak da bir engel kalmamış görünüyor.

Önümüzdeki yıllarda Xi Jinping’li, ideolojinin ekonominin önüne geçmese de çok arkasında kalmadığı, gücünü göstermekten sakınmayan bir Çin göreceğimiz anlaşılıyor.

19 Kasım 2021 Cuma