Hakan  GÜLDAĞ

Hakan GÜLDAĞ

Diğer Yazıları

Hakan Güldağ

Hatırlayacaksınız, 2021’e girerken Eko-Mercek’te ünlü tarihçi Fernand Braudel’in bir sözünü aktarmıştım. “Tarihteki hareket, üç farklı şekilde incelenebilir: Hızlı değişenler, yavaş değişenler ve hiç değişmeyenler...” diyordu Braudel. Onun bu sözünü aktarıp, tarihte olduğu gibi gelecekte de her şeyin aynı hızda değişmeyeceğini vurgulamaya çalışmıştım. Özellikle de insanın geçmişten gelen kimi özellikleri ve davranışları açısından...

Tabii bu özellikler zaman zaman ‘gaflete düşmenin’ de kaynağını oluşturuyor. Alanlarının en etkili ve yetkili kişilerinin bile...

Mesela Amerika Patent Dairesi Başkanı Charles Duell’in sözüm ona kehaneti... “Artık yeni hiçbir şey yok. İcat edilebilecek her şey icat edildi” diyordu Duell 1899’da. Şaşırtıcı değil mi? Ama gerçek! Çok yetkin sayılan insanlar gaflete düşebiliyor kolaylıkla.

Aslına bakarsanız, tarih böylesi karavana atışlarla dolu. Bakın Romalı mühendis Julius Sextus Frontinus, nasıl bir kehanette bulunmuş:

“Yapılabilecek tüm icatlar yapıldı. Yeni bir icat yapılması imkansız artık...”

Milattan Sonra 10 yılında ya da 20’nci yüzyıla bir kala...

Zihniyetteki benzerlik müthiş değil mi? Tabii gafletin büyüklüğü de...

***

Ya döneminin önde gelen fizikçisi Lord Kelvin’e ne demeli? 1895’te şu kehanette bulunmuş: “Havadan daha ağır uçan makinaların yapılması imkansızdır.”

Gerçi İskoç bilim adamı Lord Kelvin’in böyle karavanaları çok. Kendisi, “Radyonun geleceği yok” kehanetinin de sahibi...

Neyse... Sonra Wright Kardeşler, 17 Aralık 1903’te ilk insanlı uçuşu gerçekleştirmiş. Yine gaflete düşmeye devam etmişiz. Mesela Fransız askeri stratejisti ve Birinci Dünya Savaşı’nın Fransız komutanı Mareşal Ferdinand Foch... 1911’de, “Uçaklar son derece ilginç oyuncaklar. Ama askeri açıdan beş para etmezler” buyurmuş kendileri...

Sevdiniz değil mi? Ben de...

İşte birkaç gaflet örneği daha:

“Atlar her zaman kullanılacaktır. Otomobil ise ancak geçici bir moda olabilir.”

Bu sözü söyleyen bir banka müdürü. Kredi talebi üzerine ünlü sanayici Henry Ford’a otomotiv sektörünün geleceği konusunda ekspertiz verirken bu nutku atmış. Yıl 1903...

Koca Alman İmparatoru II. Wilhelm’in 1905 yılında söyledikleri de banka müdüründen farklı değil:

“Bu mücadeleden atın galip çıkacağına inanıyorum. Otomobil sadece gelip geçici bir heves olacaktır!”

İş gaflete gelince bilimsel yayınlar bile şaşırtıyor insanı:

“Geçtiğimiz bir yıl içinde otomobilin yapısını değiştirecek herhangi bir ilerleme kaydedilmediğini dikkate alırsak, bu buluşun da gelişme ve evrimini tamamladığı sonucuna varabiliriz.” Scientific American, 2 Ocak 1909...

Bazen çıkarlarımızın zedeleneceği düşüncesi ile gelişmeyi kabul etmeme eğiliminde oluyoruz: “Televizyon en geç altı ay içinde piyasadan silinecektir. İnsanlar her akşam böyle bir kutuya bakmak istemezler” diyor Daryik F. Zanuck. Sayın Zanuck kim derseniz, dünyanın en büyük film endüstrisi kuruluşlarından 20. Century Fox’un Başkanı. Yıl 1944...

Bazen de farklı amaçlarla... Amerikalı uzman cerrah Ian G. Macdonald’ın söylediğine baksanıza: “İnsanların büyük bir çoğunluğu için sigara içmek son derece yararlı ve sağlık açısından faydalı bir şeydir.” Tarih 18 Kasım 1963... Amacı siz kestirin artık...

***

Sanki biz gazeteciler farklı mıyız? Zanuck ile hemen hemen aynı dönemde New York Times’ın ünlü kalemi, “Televizyonun yaygınlaşması için insanın bir yere oturup, ekrana gözlerini dikmesi lazım. Oysa ortalama bir Amerikan ailesinin bunu yapmaya zamanı olmayacağını rahatlıkla söyleyebilirim” yorumunda bulunmuş. Sadece Amerikalılar değil, herkes bakmaya devam ediyor.

Bir başka gazeteci John Watkins’in ‘sivrisineklerin geleceği’ hakkındaki şu öngörüsü de ilginç geldi bana: “Sağlık bakanlıkları tüm ülkelerde bataklıkları kurutacağı, bütün sulak alanlar zamanla yok olacağı ve durgun sular ilaçlanacağı için 2000 yılında sivrisineğin nesli tükenecek.”

2000 yılı gibi yuvarlak yıllar, bu karavana tahminlerin iştahını kabartmış görünüyor.

“2000’de evler uçabilecek ve aileler evleri ile birlikte kuşlar gibi kuzeyden güneye göç edebilecek” diyor ünlü bilim kurgu yazarı Arthur C. Clark. Yıl 1966

Aynı yıl 2000 yılına ilişkin bir başka kehanet de ABD Artrit Derneği Başkanı Dr. William Clark’tan gelmiş:

“2000 yılında artrit diye bir hastalık olmayacak!”

Yıl 2021, dünyanın dört bir yanında hâlâ romatizmadan şikayetçi milyonlar var.

***

Örnekleri artırmak mümkün. Ama sanırım derdim anlaşıldı...

Tabii, tecrübeli yöneticilerin, uyanık girişimcilerin bile çevresindeki olayların farkına varamaması veya bunları algıladığı halde gerekli önlemleri alamamasının nedenleri var.

İzin verirseniz, onları da bir sonraki Eko-Mercek’te ele alalım.

İçinden geçtiğimiz bu zor dönemde, hepinize gafletten uzak, sağlıklı ve bereketli bir yıl diliyorum.

BULUŞUNUZ ÇOK ŞAŞIRTICI AMA KİM KULLANMAK İSTER?

Tarihi karavanaların en ilginçlerinden biri, ABD Başkanı Rutherford B. Hayes’e ait: “Buluşunuz çok şaşırtıcı ama bu cihazı kim kullanmak ister ki...” Başkan Hayes, telefonun mucidi Alexander Graham Bell’in destek talebine bu cevabı vermiş. Tarih 1876...

Belki de akıl aldığı yerler çok sağlam değildi Başkan’ın. Aynı yıl Western Union şirketinin bir iç yazışmasında da şunlar söyleniyordu:

“Telefonun ciddi bir haberleşme aracı olarak kullanılmasına engel olacak birçok eksiklikler var. Alet bizim açımızdan hiçbir değer ifade etmiyor.”

En az onun kadar büyük bir gaflet örneği Yale Üniversitesi’nde bir profesörün, Federal Express’in kurucusu Frederick W. Smith’e öğrencilik yıllarında kargo ve acele paket ulaşımı konusundaki dönem ödevi ile ilgili yorumu: “Ödeviniz ilginç ve fena değil. Ancak bu iş fikri uygulanabilir olmadığı için ‘orta’ not veriyorum.” Bazen işin tam içinde de olsanız, basiretiniz bağlanabiliyor.

Bilgisayar denilince ilk akla gelen kurumlardan biri IBM’in Başkanı Thomas Watson’a göre, “Dünya piyasası, 5 bilgisayardan fazlasını kaldıramaz.”

Haydi, Watson bunu 1943’te söylemiş. Ya Dijital Equipment’in kurucusu Kenneth Olsen’in 1977’de dediği: “İnsanların kendi evlerinde bir bilgisayar sahibi olmak isteyeceklerini hiç sanmıyorum.”

Sinemanın mucidi Lumiere Kardeşler’den Louis Lumiere’nin, “Sesli film gerçekten ilginç bir keşif ama ben bu modanın kısa sürede geçeceğine inanıyorum. Bir kez, her şeyden önce ses ve hareketin mutlak eşleştirilmesi hiçbir zaman mümkün olmayacaktır”iddiası da bir o kadar şaşırtıcı...

Lumiere, bu kehanetle de yetinmemiş. Bir de şu tespiti yapmış: “Unutmayalım, sinema tiyatro olamaz ve olmamalıdır.”

08 Ocak 2021 Cuma