tatil-sepeti

Geliştirilen yeni bir sistemle evdeki gerçek davetsiz misafirleri tespit etmek için Wi-Fi ağları kullanılıyor. Wi-Fi Ev Alarm Sistemi, ev sakinleri ve evcil hayvanlar kendisine tanıtıldıktan sonra sizi, evdeki herhangi bir yabancı harekete karşı uyarabiliyor.


 

AYŞE BAŞAK

 

Evlerimiz, görünmez Wi-Fi sinyalleriyle dolu! Telefonlarımızı, bilgisayarlarımızı, ampullerimizi, buzdolaplarımızı ve günümüzde ‘akıllı’ hale getirilebilecek her ne varsa, yani hemen hemen her şeyi birbirine bağlayan bu sinyaller, evlerimizin içinde vızır vızır dolaşıyor. Bu sinyalleri göremesek veya hissedemesek bile evde dolaşırken üzerlerinde bir ‘etki’ bırakıyoruz. Yeni araştırmalar, yansıyan Wi-Fi sinyallerinin analiz edilebileceğini ve bir odadaki kişileri tespit etmek için özel algoritmaların kullanılabileceğini gösterdi. Buna göre kişileri boy, vücut şekli ve hatta yürüyüş biçimlerine göre ayırt etmek mümkün. Buna dayalı kurgulanan bir sistemle bir odadaki 20 farklı kişi tespit edilebiliyor.

 

VÜCUT İZLERİNİ TANIYOR

 

Buradan hareketle tasarlanan Wi-Fi Ev Alarm Sistemi, bir evin her yerinde güvenilir internet bağlantısı sağlayan bir ağ oluşturan çok sayıda modemden oluşuyor. Bu modemlerden gelen sinyaller, yerleşik algoritmaların yardımıyla hareketi tespit ediyor. Sistemi geliştiren şirkete göre, iki haftalık bir eğitim aşaması sistemin, tüm ev sakinlerinin, düzenli ziyaretçilerin, çocukların ve evcil hayvanların ‘vücut izlerini’ tanımayı öğrenmesine yetiyor. İki haftalık dönem sonunda alışılmadık hareketler, kullanıcıya bir bildirimle haber veriliyor. Kullanıcı bu bildirim üzerine ya yeni bir misafiri etiketliyor ya da potansiyel bir davetsiz misafire karşı uyarılıyor. 

 

YAŞLILARI İZLEME FIRSATI

 

Sistemi geliştirenlerin önemle vurguladığı bir diğer husus ise yalnız yaşayan yaşlıların hareketlerini izleme imkanı sunması ve düşme gibi ciddi sonuçları olabilecek olumsuzluk durumlarında aile üyelerini uyarabilmesi. Bir uygulama aracılığıyla kontrol edilen algılama sistemini her zaman açık tutabileceğiniz gibi sadece evden çıktığınızda da çalıştırabiliyorsunuz. Bu teknoloji, birçoğumuzu gizlilik konusunda kaygılandırmış olabilir. Ancak şirket, tüm hareket verilerinin kullanıcının kendi telefonunda işlenip depolandığının ve asla saklanmadığının ısrarla altını çiziyor. Yine de hangi aile üyelerinin, hangi odalara, ne zaman ve ne kadar süreyle girdiği de dahil olmak üzere tüm ‘hareket geçmişinin’ incelenebileceği fikri, biraz rahatsız edici. Şirket, sistemi Ocak 2025’te satışa sunacağını açıkladı.

 

16 Temmuz 2024 Salı

Google, Microsoft ve Amazon gibi teknoloji şirketleri, yapay zeka kaynaklı elektrik tüketimlerinin artması sonucu yeni enerji yatırımlarına yöneliyor.

Üretken yapay zeka modellerinde yaşanan hızlı ilerleme ile enerji tüketiminde de artış yaşanıyor.

ABD'li yatırım bankası Goldman Sachs tarafından yayımlanan rapora göre, veri merkezlerinin enerji tüketimi uzun yıllar durağan devam ederken, üretken yapay zeka araçlarındaki hızlı artışla beraber veri merkezlerinin enerji talebinin 2030 yılına kadar yüzde 160 artması bekleniyor.

Rapora göre, dünya çapındaki veri merkezleri, şu anda toplam enerjinin yaklaşık yüzde 2'sini tüketiyor ancak bu oranın 2030'a kadar yüzde 3-4'e yükseleceği tahmin ediliyor.

Son 10 yılda ABD'deki enerji talebinde neredeyse hiç büyüme gerçekleşmezken, 2022-2030 dönemi baz alındığında, veri merkezleri ve diğer ihtiyaçlarla beraber bu talebin yaklaşın yüzde 2,4 artması bekleniyor.

Enerji tüketiminde yapay zeka araçları sebebiyle yaşanması beklenen büyük artış nedeniyle aralarında Google, Microsoft ve Amazon gibi şirketlerin de bulunduğu teknoloji devleri de enerji yatırımlarını hızlandırdı.

Bu kapsamda, teknoloji devi Google, yapay zeka veri merkezlerinin enerji ihtiyacını karşılamak için küçük nükleer reaktörler kullanacağını açıkladı. Şirket, bunun için Kairos Power isimli bir firmayla anlaşma imzaladı.

Konu ile ilgili açıklama yapan Google'ın enerji ve iklimden sorumlu yöneticisi Michael Terrell, yapay zeka teknolojilerini devamlılığı için yeni elektrik kaynaklarına ihtiyaç duyduklarını belirtti. Anlaşmaya göre, ilk reaktörün 2030'a kadar, diğerlerinin ise 2035'e kadar kullanıma girmesi öngörülüyor.

ChatGPT'nin sahibi OpenAI şirketinde ortaklığı bulunan Microsoft da enerji yatırımlarına devam ediyor. Şirket, eylül ayında Three Mile Island enerji santralinde operasyonları tekrar başlatmak için bir anlaşma imzaladı.

Amazon ise martta Pennsylvania eyaletinde nükleer enerji ile desteklenen bir veri merkezi satın alacağını duyurdu.

 

BİR YAPAY ZEKA SORGUSU 10 GOOGLE ARAMASI KADAR ENERJİ HARCIYOR

Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre de yapay zeka uygulamaları ile yapılan sorgulamalar çok fazla enerji tüketiyor. Buna göre, bir ChatGPT sorgulaması 2,9 vatsaat elektrik tüketirken, bir Google araması ise 0,3 vatsaat saat elektrik tüketimine neden oluyor.

Bu da yapay zeka sorgularının Google aramalarından yaklaşık 10 kat daha fazla enerji tükettiği anlamına geliyor.

 

YAPAY ZEKA İLE BİR GÖRÜNTÜ ÜRETMEK BİR TELEFONU ŞARJ ETMEK KADAR ENERJİ HARCIYOR

Görüntü üreten yapay zekaların tükettiği enerji miktarı da yine tartışmalara sebep oluyor. Son dönemde popüler hale gelen görüntü merkezli yapay zekalar, ürettikleri her görüntüde önemli oranda enerji tüketiyor.

Teknoloji sitesi The Verge'de yer alan bilgilere göre, ortalama bir akıllı telefon şarj olmak için 0,012 kilovatsaat enerji tüketiyor.

Üretken yapay zekayı kullanarak sadece bir adet görüntü elde etmek bir telefonun şarj olması kadar enerji harcıyor.

17 Ekim 2024 Perşembe

TÜBİTAK'ın Dünya Bankası ile yürüttüğü "Sanayide Yeşil Dönüşüm 1. Çağrısı" sonucunda 74 proje desteklenme hakkı kazandı.

TÜBİTAK'ın internet sitesinde yer alan bilgilere göre, Dünya Bankası Türkiye Yeşil Sanayi Projesi kapsamında açılan ve ülke sanayisinin yeşil dönüşümüne destek vermeyi hedefleyen "1832 Sanayide Yeşil Dönüşüm 2023 Çağrısı"nın sonuçları açıklandı.

 

162 PROJE BAŞVURUSU YAPILDI

Söz konusu 1832-2023 çağrısına 162 proje başvurusu yapıldı, bunlardan 74'ünün desteklenmesine karar verildi, 12 proje için ise değerlendirme süreci devam ediyor.

 

"SANAYİDE YEŞİL DÖNÜŞÜM HIZ KESMEDEN DEVAM EDİYOR"

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da konuya ilişkin sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu.

Kacır, şunları kaydetti: "Dünya Bankası işbirliğiyle yürüttüğümüz Türkiye Yeşil Sanayi Projesi kapsamında, 175 milyon dolarlık finansman ile Yeşil Dönüşüm Odaklı AR-GE ve Yenilik projelerini destekliyoruz. Bu kapsamda açtığımız TÜBİTAK Sanayide Yeşil Dönüşüm Çağrısı'na yapılan 162 başvurudan 74 proje destek almaya hak kazandı. Destek kazanan firmalarımızı tebrik ediyor, tüm başvuru sahiplerini yeni çağrılarımızı yakından takip etmeye davet ediyorum. Türkiye'nin sanayide yeşil dönüşümü hız kesmeden devam ediyor."

16 Ekim 2024 Çarşamba